SAVAŞÇI

By DaydreamerSmurf

13.2K 405 102

Hayley kim olduğunun henüz farkında değil. Onun adına yazılmış sayısız kehanet var. O ise kaybettiği ve inand... More

1.Bölüm / Küçük,Zavallı Hayley
3.Bölüm / Cadı Hayley
4.Bölüm / İhanet ?!
5.Bölüm / Eski Bir Defter
6.Bölüm / Şanslı
7.Bölüm / Havalı Ama Akıllı Çocuk
8.Bölüm / Seçim
9.Bölüm / Bay Bilinmez
10.Bölüm / Gondol
11. Bölüm / Rüya
12.Bölüm / Ses
13.Bölüm / Amber
14.Bölüm / Cevapsız Sorular
15.Bölüm / Korku
16.Bölüm / Amaris
17.Bölüm / Kraliçe • 1.Kısım
17.Bölüm/Kraliçe • 2.Kısım

2.Bölüm / Kardeşim Yaşıyor

917 39 5
By DaydreamerSmurf

-Bu bölümler biraz sıkıcı geçebilir fakat ilerleyen bölümlerde biraz daha heyecanlı olacak. Hepinize yorum ve oylarınız için teşekkür ederim ♥-

 Ağlamayı bırakıp satırları yeniden okudum.Göbek bağı.Neredeki?Bir işaret ya da başka birşey.Kardeşimin resmine baktım.Fakat resm yapıştırma gibiydi.Arkasındaki kağıdı yavaşça çıkardım.Ve bir isim yazılıydı:

"Karen Rogers"

Karen Rogers mı?Bu isim neyin nesiydi ki?Ne yapmam gerektiğini hiç ama hiç bilmiyordum.Teyzeme anlatma konusunda kararsızdım.Bana karşı çıkacaktı.Ya da dalga geçecekti.Ya da delirdiğimi düşünecekti.

Bütün günümü o evde geçirmiştim.Elimdeki o yazıyla beraber.Bu yüzden de eve gitmem gereken saatten biraz daha gecikerek eve gitmiştim. Eve gittiğimde teyzeme nerede olduğumla ilgili kısa bir bilgi verip odama çıkacağımı söyledim. Dediğim gibi de odama çıkıp üzerimi bile değiştirmeden masamdaki laptopun kapağını açıp,laptobun açılmasını bekledim.Bu sırada da odamın kapısını iki kere kilitledim.Rahatsız edilmek istemiyordum şu anda.Laptop açıldığında interenete şu kadının adını yazdım ve bir sürü haberle karşı karşıya kaldım.

"Evinde ölü bulunan Karen Rogers'ın kimin öldürdüğü daha bulunamadı.

22 Mayıs 2009"

Gözlerimin bir anda nasıl kocaman açıldığını hissedebiliyordum.Ve şu anda neyin içinde olduğumu bilmemek beni daha da endişelendiriyordu.Haberi okumaya devam ettim.

"Karen Rogers birkaç gün önce evinde ölü bulundu.Rogers'ın binlerce fal,büyü hakkında kitapları ortaya çıktı.Bu büyüleri yaptığı iddia ediliyor ve bu büyü yüzünden öldürüldüğü söyleniyor.Fakat kızı Sophie Rogers bu iddiayı yalanlıyor.Bu soruşturmanın kapatılması gerektiğini ve annesinin sadece ilgili olduğunu büyü yapmadığını söylüyor.

25 Mayıs 2009"

Saçma sapan bir şeydi bu.Büyü ve fal ne kadar doğru şeyler ki bu yüzden öldürülsün?

"62 yaşında ölen Karen Rogers intihar ettiği ortaya çıktı.Evdeki bıçağın Karen Rogers'ın göğsüne saplanmış olduğunu saklandı.Peki neden?Karen Rogers intihar mektubunda şunlar yazılıydı:

Sevgili kızım,

Ben artık bu vicdan azabıyla yaşayamayacağım.Ona yaptığım kötülüğün bedelini artık ödeyemeyeceğim.O farklı bir insan.Farklı bir dünyadan geldi.Bencil ve acımasız.Onu doğurtan kişi olmak istemezdim.Ve her an korkuyla geçmişi hatırlamak istemiyorum.

Canım kızım,ben seni hep korudum kolladım.Hep yanında olacağıma söz veriyorum.Seni çok seviyorum anneciğim.Beni affet.

Annen

Peki bu bahsettiği kişi kimdi?Kızı bu kişiyi tanımadığını iddia etti.

3 Haziran 2009"

Hiçbirşey anlamamıştım fakat şu kızıyla görüşmeye ihtiyacım vardı.Gerekli şeyler sitede yazıyordu.Yarın soluğu bu evde alacaktım.

Aslında bu işi elime yüzüme bulaştırmaktan çok korkuyordum.Ama değerdi.

Kardeşim için...

♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣

Sabah zar zor kalktığım yataktan yine teyzemin iç rahatlatıcı sesiyle uyanmıştım.En azından hayatımda böyle bir kadının olması bana güç veriyordu.Odamdan çıkıp merdivenlerden aşağı inerken teyzem beni gülümseyerek durdurmuştu. "Günaydın tatlım." dediğinde gülümseyerek ben de ona aynısını söyledim.Ardından banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım.Sonra kahvaltıya geçip masaya oturdum.

Kahvaltı çok sessiz geçti.Ama teyzemin aşırı derecede mutluluğu beni şaşırtmıştı.Şu anda bunun pek bir önemi yoktu.Bugün Sophie'nin -Karen'in kızı-evine gideceğim.Başıma neler geleceğini merakla bekliyorum.Beni eve bile almayacaktır diye düşünüyorum.Çünkü annesinin ölümünü dahi kapatmaya çalışan bir insan.Ve intihar mektubunda birini doğurttuğundan bahsediyordu.Ve kızı tüm bunları biliyor,eminim.Belki şu göbek bağı hakkındaki bilgidir ha?Ben böyle dalmış otururken teyzemin sesi ile irkildim.

-Hayley,dünden beri sana birşeyler oldu.

-Yok canım ne olacak?

-Ne bileyim sanki sakladığın bilmememi istemediğin bir şey var.

-Nereden çıkardın teyze bunu ?

-Bilmiyorum,boşverelim.

Gülümsedim.Umarım hiçbirşey anlamamıştır.Anlamamış gibi gözükürdü teyzem hep.Sonra hiç ummadığın anda da vuruşunu yapardı.Zeki bir kadındı o.Düşündüğümden daha zeki.Bu sırada cep telefonum yine o iğrenç zil sesi tonuyla çalmaya başlamıştı.Hala bu zil sesini değiştirmediğim için kendime kızarken telefonu açmayı başarabilmiştim.

-Nasılsın tatlım?

-İyi,sen?

-Ben de iyiyim.

-Ee nasıl tatil?

-İyi,bugün dışarı çıkacağız.Sen de gel hadi.

-Kim kim?

-Ben,Emily,Olivia,Anna,Martin,Nolan ve Harrison bir de sen.

Hiç üşenmeden gelecekleri sayması beni oldukça şaşırtmıştı.Ben kısa cümleler kurardım çünkü.Uzunlarla pek işim olmazdı gerekmedikçe.

-Yok ya gelmeyeyim ben.Hem biliyorsun onların yanında rahat değilim.

-Ama...

-Sen eğlenmene bak.Hem benim işim var.

-Peki,tamam.

-Seni çok öptüm,görüşürüz.

-Ben de seni,görüşürüz.

Telefonu kapattım ve teyzem arkamdaydı.Beni dinlemeyi ve bunlardan birşeyler çıkarmaktan resmen zevk aldığını düşünmeye başlamıştım.Kaşlarını çatarak o beklediğim soruyu sordu.

-Ne işi bu?

-Ne ne işi?

-Hayley !

-Dışarı çıkıp birkaç t-shirt alacağım.Beğendiğim modeller var.

-Onlarla da gidebilirdin.

-Ama onlarla olmaktan nefret ediyorum.Ama bu Diana için geçerli değil.O benim en yakın arkadaşım.Kötü günlerimin de iyi günlerimin de dostu.

Uzun bir cümle kurmuştum ve bu gerekli bir zaman dilimiydi.

-İyi,birlikte gideriz.

Ne?Birlikte mi?Ne olur bir engel çıksın.Ya bu kadın bugün faturaları ödeyecekti hani.Zaten yalan söylediğimi de anlamıştı.Hayır,neden başka bir yalan bulamadım ki?

-Teyze.

-Efendim canım.

-Faturaları ödedin mi sen?

-Evet.

-Anladım.

-Niye sordun ki?

-Hiiç...

-Sen benim senle gelmemi istemiyorsun ve bir işler karıştırıyorsun.

-Hayır sadece biraz yalnız olmak istiyorum.

-...

-Teyze ?

-Tamam,gelmeyeceğim.

Yanağına bir öpücük kondurdum.Çok anlayışlıydı.Ama ona yalan söylemiştim.Bu biraz beni huzursuz etmiş olsa da buna şu anda mecbur olmam gerektiği beni biraz daha rahatlatıyordu.

Odama çıkıp üzerime bir şeyler giydim.Ondan sonrada aceleyle evden çıktım.Belki bu kadar aceleye hiç gerek yoktu ama yine de acele etmem gerektiğini düşünerek hızlı hızlı yürümeye devam ettim.Çelişkilerle dolu bir kızım bunu kabul ediyorum.

Sophie'nin evine vardığımda içimde bir korku vardı.Anlam veremediğim bir korku ama herşeye rağmen kararlıydım.Hep bir umut bekledim kardeşim için...Ve şu anda umut bu kapının ardındaki kadında gizliydi.Bunu hissedebiliyordum.Tüm bu düşüncelerden sıyrılıp kapıyı çaldım.Açan Sophie oldu.Tam da beklediğim gibi.

-Bir sorun mu vardı?

Ters bir şekilde sorduğu açılış sorusuna karşı öyle donup kalmıştım.Sonra kendimi toparlayıp bir cevap vermiştim.

-Yok efendim.Ben sizinle bir konu hakkında konuşacaktım.

-Konu ne?

-Kar...Karen Rogers.

Kekeleyerek verdiğim cevaba karşı bir umut bekliyordum hala yılmamış bir şekilde.

-Yıllar önce kaybettik ve onun hakkında konuşmak istemiyorum.

-Ama benim ihtiyacım var buna.

-Adınız nedir sizin?

-Hayley.Hayley Mapother.

-Ne ?

-Hayley Mapother.

-Isabella Kyle Mapother'ın kızı mısın sen ?

-Evet ama siz bunu nereden biliyorsunuz?

Şaşkındım.

-İçeri geç.

Bu lafından sonra birazcık tereddütle ve bir sürü soruyla içeri geçtim.Eve girdüğümde ilgimi çeken tek şey vardı.Burada binlerce kitap vardı ! Ev fazlasıyla rutubetliydi ve hiç güneş ışığı almayan bir salona doğru yürümeye başladım.Tüylerim diken diken olmuştu.Annemi nereden tanıdığını merak etmiştim.

-Birşey içer misin?

-Yok,teşekkürler.

Sustu ve oturdu.Beni dikkatlice süzüyordu.

-Annem bir ebeydi.Şimdiye kadar pek çok çocuk doğurtmuştur.Cadıların çocukları...Ama o farklıydı...Çok değişikti.Senin gibi...

-Ne demek istediğini anlayamadım.

-Mavi gözler.

-Nasıl yani?

-Kehanete göre cadıların en başındaki insanlar hep değişik olurlar.Sizler gibi.

-Nasıl yani,benim bir cadı olduğumu mu kastediyorsunuz?

-Sadece bir cadı değil.Cadıların en başındaki insansın.Kraliçesin şu anki duruma göre.

Kahkahalara boğulmuştum.Ben ve bir cadı?Hem de kraliçe cadı?Kadın iyice kaçık çıktı.Buna inanmak tam anlamıyla delilikti.

-Sen ve kardeşin yöneteceksiniz.Tüm cadılar hakimiyeti sizin elinizde.

-Siz ciddi misiniz?

-Evet,inanmıyor musun?

-İnanmıyorum desem?

-Nasıl kanıtlayabilirim ki sana bunu?

Kafamı bilmiyorum dercesine iki yana sallarken hala bu kadının deli olduğunu düşünüyordum.

-Şimdi iyi izle o zaman beni.Şu vazoyu kıracağım.

İlizyonik bir hareketti bu ama bunun için bir kaç hazırlık yapıldığını duymuştum.Eğer vazoyu kırarsa belki haklı olduğunu düşünebilirdim.Evet,evet kesinlikle düşünebilirdim.

Elinin gösterdiği yere doğru bakıp vazoyu kırışını izledim.Gerçekten dediği gibi kırmıştı.

-Şimdi onu birleştirelim ne dersin?

Gülümsemekle yetindim.Şu anda ne hissettiğimi bilmiyordum.Yani bir cadı mıydım ben ? Cadı ha ? Kraliçe cadı ? Tuhaftı bu.Hem de fazlasıyla.Cam kırıkları tekrar birleşirken hiç bir iz kalmamıştı.Sanki o vazo hiç kırılmamış gibi duruyordu.

-Bu belki ikna etmiş olabilir.

-Ihmm.Yani...Evet.

Gülümseyerek konuşmasına devam etti.

-Başlangıç bunlar ve bu yaptığım fazlasıyla basitti.

-Peki madem kardeşim nerede biliyor musunuz?

-Nasıl?

-Onu yıllar önce kaybettik ve ben onun nerede olduğunu bilmiyorum.

-Kaybetmek mi?

-Evet.

Sanki ne diyeceğini bilmiyormuş gibi bana acınası bir şekilde bakıyordu.

-Onu kaybetmedik.

-Nasıl yani?

-Baban onu vampir soyuna verdi ve bunları anlatmak...şu anda kaldıracağını düşünmüyorum.

Vampir soyu mu? Bu da neyin nesiydi? Şu filmlerde izlediğim vampirler doğru muydu yani? Bella ve Edward mesela ? Onlar gerçekten var olan şeyler miydi? İnanamıyorum bir aralar feci şekilde vampir olmak isterdim.Tabi hayali olduğunu da bilirdim.

-Anlatın.

-Anlatacak çok şey var.Yarın sabahtan gelmelisin.

-Ama...

-Dediğimi yap.

-Son bir soru.Teyzem de cadı mı?

-Evet.

Kafamı sallayarak dışarı çıktım ve Sophie'ye el salladım.Oysa bana gülümseyerek el sallamıştı.Şu anda tamimiyle karmaşanın içindeydim.Şaşırayım mı yoksa üzüleyim mi yoksa sevineyim mi?Ne duygu yaşayacağımı,ne yapacağımı bilmiyordum.Tüm bunları teyzemden de öğrenebilirdim.Ama söyleyeceğini sanmıyordum.Ama en azından şimdilik bu kadar bilgi bile yeterliydi.

Şu an sadece düşündüğüm tek şey vardı o da kardeşimin yaşıyor olmasaydı.

Continue Reading

You'll Also Like

7.6M 670K 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler...
7.6K 677 8
facts ¡Semekook¡
104K 5.9K 31
Gece yarısı sokakta karşısına çıkan evsiz bir kediyi evine alan bir kız en fazla kediyle ne yaşayabilirdi? "ben aslında evine aldığın kediyim, " ger...
94.8K 7.1K 38
Biyoloji öğretmeni Kim Taehyung, öğrencisi Jeon Jeongguk'a ödev verir. #201023 #010824