Toprak
Sabah elifin o mis kokusuyla gozlerimi açtım elimi karnına koydum bir kızımız olacaktı bizim prensesimiz çok heyecanlıydım çok mutlu yarınlar bizi bekliyordu
Yataktan kalkıp banyoya girdim duşumu alıp çıktım odaya girdiğimde elif ellerini beline koymuş bir sekilde beni bekliyordu aglıyormuydu o
"Çiğdem kim toprak he aldatıyormusun beni kim o kız "
"Elif ne çiğdemi kimden bahsediyorsun sen Allah aşkına "
"Seni arayan o kızdan bahsediyorum kim o kız toprak "
"Sen benim telefonumumu kurcalıyorsun "
"Neden kurcalamayacakmışım he benden gizli bir seyler mi çeviriyorsun "
"Saçmalama elif "
Elif yataktakı yastıklardan birini aldı ve bana vurmaya başladı
"Ben mi sacmalıyorum he benmi "
Yastık yere düştü bu sefer saçlarımı yolmaya başladı
"Ah elif bırak saçlarımı canım acıyor bıraksana kızım "
"Çık bu odadan çık defol "
"Elif beni bi dinle bitanem bak yanlış anlıyorsun "
Elif beni göğsümden ittiriyordu gözü dönmüştü sanki
"Çık dedim sana çık "
"Elif üzerimi giyinmedim daha bu havluyla nereye gideyim bitanem "
Ve cevap yüzüme kapanan kapı oldu kapının önünde beklemeye başladım daha sonra açıldı ve kıyafetlerimi yüzüme attı yine iceri girdi
"Elifim aç hadi şu kapıyı bak ben seni aldatmadım "
Kapıya vuruyorum ama içerden ses çıkmıyordu odalardan birine girip uzerimi Giyindim daha sonra aşağıya indim kimseden fayda yok sana toprak efendi iş başa düştü gene
Dolaptan yumurta aldım ve yumurtamı pişirdim elifde yoktu zaten ne zamandan beri yemiyorum salatalıklarımı dogradım o sırada da belimde bir el hissettim ellerin sahibine döndüğümde güler yüzlü karımı karşılaştım
"Özür dilerim o kız sekreterinmiş bide kız nişanlıymış "
Aa benim sekreterim nisanlıymış yeni duyuyorum ama bozuntuya vermemem lazım
"Bak aldın işte boş yere gunahımı"
"Evet özür dilerim kocacım "
"Önemli değil karıcım "
Elifle birlikte kahvaltımızı yaptık bugün başbaşa birşeyler yapmak istiyorum
"Elif sinemaya gidelimmi "
"Olur "
"Tamam hadi hazırlan da çıkalım "
Elif hemen kalkıp odaya gitti bende peşinden gittim elif duşa girmişti bende uzerimi değiştirdim elif duştan çıktıktan sonra üzerimi giyiniyordu bende onu seyrediyordum siyah etek kırmızı bir gömlek giymişti onun uzerine de uygun eşarp yapmıştı
"Hazırım hadi çıkalım "
Elifin yanına gittim ve alnından öptüm
"TAmam güzelim "
Elinden tuttum merdivenlerden aşağıya indik beraber askından feracaseni aldı ve üzerine giydi bende uzun bir sal aldım ve arkasından omuzuna sardım
"Şimdi hazırız işte"
Kapıyı açtım ve dışarı çıktık arabaya binip sinemaya dogru yolduk
"Hangi filme girmek istersin "
"Bilmem komedi olsun "
"Tamam elifim "
Biletleri almak için sıraya girdim elif birilerine bakoyordu gozlerimi oraya çevirdim mini etekli kızlar bize bakıyordu daha doğrusu bana elife baktığımda göz göze geldik kasları çatıldı Gülümsedim o ise hızla yanıma gelip elimden tuttu
"Önüne bak toprak oydurtma bana o kara gözlerini "
Kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım
Biletlerimizi de alıp sinema salonuna doğru gittik elif elimi hiç bırakmamıştı koltuklara oturduk sevgililer için yapılmış koltuklar vardı
Bizde oraya oturduk
"Topragım sinema başlamadan ben bir lavaboya gideyim "
Başımla onayladım lambaları söndü ve sinema başlamıştı yanımda bir hareketlilik hissettim kolumu omzuna attım ve bir çığlık sesi yankılandı koca salonda
Lambalar açıldı sesin sahibine baktığımda daha deminki bana bakan kızlardan birisiydi
"Özür dilerim ben sizi karım zannettim "
Kız gayet normal karşılamıştı
"Sorun değil bu arada ben leyla "
Kız elini uzatmıştı bende uzatmıştım ki büyük yerden gelen emirle tekrar indirdim
"O eli tutarsan toprak parmaklarının hepsini teker teker kırarım "
Birde beni tehdit ediyordu minik karım
Yanıma geldi ve elimden tuttup çıkışa doğru sürükledi
Sinema solanundan çıktık dışarı çıktığımızda rüzgar yüzümüze çarpıyordu ve yanagımda bir acı belirdi elim refleks olarak yanagıma kaydı
"Bu günümü mahvettigin için "
Öbür yanagıma da bir tokat yedikten sonra yüzüm yana düştü
"Buda o kıza sarıldıgın için senden nefret ediyorum toprak anladın mı nefret ediyorum "
Elif ağlayarak önümden yürümeye başladı ama bu kadarı da fazla yediğim tokatla herkes bana bakıyordu onları aldırış etmedim ve elifin önüne gectim
"Elif beni dinle lambalar kapanınca sen zannettim "
"Çekil önümden pislik sapık odun"
Elif küçük yumruklarıyla göğsüme vuruyordu
"Bilerek yapmadım hatun "
"Çekil dedim sana senden igreniyorum anladın mı "
"Aaa yeter be kadın "
Elifi kucagıma aldım ve yürümeye başladım sırtıma alacaktım ama hamile olduğu için bu pek mümkün değildi herkes bize bakıyordu elalemin ne dediği önemli değildi elif yine tekrardan yumruklari göğsüme geçiriyordu
"Biraksana beni maganda panda ayı pislik sapık indir beni asagıya"
"Bende seni çok seviyorum karıcım "
"Indirsene beni pislik keçi böcek indir beni dedim sana "
"Evet karıcım çok yakışıklıyım demi "
"Hic de değilsin indir bak beni sapık var diye bagırırım "
Elifi arabaya bindirdim ve bende hemen arabaya binip kapıları kilitledim
"Aç su kapıları dedim sana toprak inmek istiyorum arabadan "
"Peki canım seni hemen eve goturucem"
"Ya sen pisikobat misin be adam ben ne diyorum sen ne diyorsun durdur şu arabayı "
Elifi dinlemeyip son ses müziği açtım elifde pes etmiş olacak ki sesini çıkarmıyordu
"Nereye gidiyoruz biz ya ters yöne girdin "
"Sabır hatun sabır "
Elif tekrardan cama yaslandı onu doğduğum şehre götürüyorum muglaya gidiyorduk yol uzun sürecekti
Elifin sesi çıkmıyordu yan tarafıma baktığımda uyumustu gülümseyerek onume döndüm ve yola devam ettim
Sabah saatlerinde muglaya giriş yapmıştık elife baktığımda haladaha uyuyordu muğlanın guzel köyüme doğru sürdüm arabayı
Arabayı durdurup indim elifin kapısının önüne geldim kapıyı açtım benim tatlı sultanım mışıl mışıl uyuyordu ama uyandırmak zorundaydım
"Elif hadi uyan artık "
Elif ellerini yukarıya doğru kaldırdı ve vücudunu es etti
"Geldik mi "
"Geldik geldik in hadi"
Elifi inmesi için elinden tuttum omuz silkti ve elimi tutmadan kendisi indi arabadan iner inmez bana döndü saşırdığı kocaman açıldığı gözlerinden belli oluyordu
"Burası da neresi toprak nereye getirdin beni "
"Muglaya "
"Ne muglamı "
"Evet muğla ben burda doğdum karıcım bakma babamın bu kadar zengin olduğunu önceden çok fakirmişiz tabi ben o zamanlar dünyada değildim bana da bunları babaannem anlatmıştı "
Elifin yüz şekli hâlâ değişmemişti
"Niye geldik biz buraya "
"Senin kıskançlıklarınn yüzünden köy havası biraz iyi gelir dedim "
Elif omzuna vurmuştu
"Beni hamile halimle düşürdüğün duruma bak nerde kalıcaz biz şimdi "
Elifle konusmamızı benim o muhteşem sesli halam böldü gelmeden once haber vermistim
"Kalacak yer çok hatun "
"Oy benim toprağıma bakın hele sen büyüdünde adam mı oldun len bak gari "
Halam yanıma gelip yanaklarımı sıkıştırmaya başlamıştı elife baktığımda kim bu diye sordu kaslarimi çattım
"Hala bak kendi ağzınla söyledin ben büyüdüm beni artık cocukmuşum gibi sevme "
"Sust len eşşek sıpası sana mı sorcan nasıl seviceğimi şuna bak hele "
Halam elife doğru döndü ve büyük bir neşeyle Elifi kollarıyla sardı öyle bir sarıloyorduki sanki bogacakmış gibi birde sarılırken sırtına vuruyordu
"Hala napıyorsun ya öldürcen mi karımı hamile o ya "
"Allah şunun dediği lafa bak biliyoz deli oğlan biliyoz hamile olduğunu e hamile diye sarılmıyammı gelinimize "
Elif utanarak kafasını yere egmisti
"Hadi düşün önüme de eve giden ganınızz açıkmıştır sizin "
Hala mı dinleyip evin yolun tuttuk halam önde biz arkada elifin elinden tutarak gidiyordum elif ise elini çekmeye çalışıyordu yüzüne baktığımda kafasıyla halamı işaret ediyordu omuz silktim ve elini daha çok sıktım
"Hadi geçin bakam "
Elif önden geçmişti bende girmek için hamle yaptım ki halamın sesiyle ayağım havada kaldı
"Len len sen bu evi şehir evlene mi benzettin bu eve ayakkabıyla girilmiyo bakıyom da çabuk unutmusun adetlerimizi "
"Affedersin halacım "
AyakkAbılarını çıkartım ve halamın evine girdim eniştem erken vefat ettiği için halam kendi başına kalıyordu he bide oğlu cemil vardı uyuz cemil aynı yastaydık küçükken az kavga etmemiştik onunla kız yüzünden iceri girdiğimizde hiç unutamadığım bir evle karşılaştım ozlemistin böyle doğallığı ara sıra gelirdim buraya elifle tanıştıktan sonra hiç gelmemiştim kısmet buguneymis
"Ana yemek yokmu karnım çok aç ana "
"Işte geldi bizim diğer eşşek sıpası "
Elif meraklı gözlerle bana bakıyordu
"Başbelası geliyor "
Anlamayan gözlerle bana bakoyordu omuz silktim az sonra anlardı zaten iceri uyuz cemil girdi tüm heybetiyle ama bu sanki cemil değildi büyümüş çok yakışıklı birisi olmuştu geçen geldiğimde cemil yoktu uzun zaman dır görmemiştim tanıyamamıştım ama o beni tanımış olacak ki bütün zevzekligiyle yanımıza doğru yaklaştı
"Ooo kimler gelmiş kimler artist toprak "
Ayağa kalktım ve elimi uzattım cemile o ise önce elime baktı sonra bana daha ben olduğunu anlamadan kollarını dolamıştı boynuma
"Hic degismemissin be toprak aynı küçüklüğünden gibi kibirlisin "
"Sen degismissin ama "
"Öyle oldu biraz büyüdükçe karizmam daha da arttı "
"Ya ya ne demessin öyle cemil "
Cemilin gözleri arkamdaki hatunuma kaydı ve otuz iki dış sırıttmaya başladı eliyle beni ittirdi ve elifin önüne geçti
"Bu guzel bayan kim "
Cemil elini uzatmış bir şekilde elife bakıyordu elimle ensesine bir geçirdim
"Höst lan yengen o senin "
"Ooo ne zaman evlendin sen be "
"Sanane oğlum hayır yani sana ne "
"Yalnız birsey söyleyeyim çok sanslısın ha bu güzellik sana nasıl baktı acaba "
"Cemil senin dayak günün geldi heralde gel sen bakalım şöyle benimle senle biz bi hasret giderelim "
"Dur be paşam şaka yapıyoruz hoşgeldin yenge "
"Hosbulduk "
Elif başı önünde konuşmuştu benim edep timsali karım çok seviyorum seni
Halam elindeki sofra benziyle iceri girdi
Cemil de demir siniyi almak için mutfaga gitti ozlemistim yer sofrasını
Hep beraber sofraya oturduk yemek boyunca cemil in benim küçüklüğümü anlatıyordu
"Yenge senin bu kocan var ya küçükken çok korkaktı kendi sunnetinden kaçmıştı "
"Bana diyene bak ya sana ne demeli korkundan ağaca tırmandın ya zor ikna ettiler enistemle babam "
"Hicde bile ben elma yemek için çıkmıştım ağaca "
"Yaya öyle tabi "
Elife baktığımda gülüyordu sen hep boyle gül olurmu kadınım
Yemekler yendikten sonra çay içmek için yerlerine oturduk elif çayları servis ediyordu
Herkese dagıttıkktan sonra sıra bana geldi elife baktığımda kasları çatık tı
"Almayı düşünmuyormusun toprak yok da daha dikileyimmi "
"Hee yok alıcam çayı "
Tepsiden çay bardagımı aldım cemil kahkahayla gülüyordu
"Ayşe nerdesin gı "
"Burdayım burda gir iceri "
Burası neresiydi hala ya açık bir adresi yok muydu salondayım desen olmuyor muydu
"Bereketli olsun anam bunla kim gı "
"Bu toprak buda gelinimiz "
"Hoşgeldiniz yavruların "
"Hosbulduk teyzecim"
"Ayşe ben seni düğüne gidem diye cagıracaktım "
Düğün mu ne düğünü acaba elife baktığımda yalvaran gözlerle bana bakıyordu ama izin veremezdim hava soğuktu hemde yeni yoldan geldik dinlenmesi lazım
"Hic öyle bakma inatçı keçi gidemeyiz "
Elif sinirli bir şekilde önüne döndü
"Tamam madem gidem , yavruların ben düğüne gidiyorum sizde çayımızı için yatın "
"Tamam halacım "
Halam gittikten sonra Elif ben ve cemil kalmıştık
"Yenge biz bu toprakla az kız peşinde kosmadik "
"Oylemi "
Elif sinirle bana bakıyordu
Bende aynı şekilde cemile bakıyordum bu çocuk hâla nerde nasıl konuşulacağını bilmiyordu
"Öyle ya hatta bir kız vardı adı neydi toprak "
"Ben ne bileyim cemil "
Dişlerimi sıkarak konusuyordum sinir di bu çocuk
"Hah buldum gül' dü kızın adı "
"Şu bizim sultan ablanın gül mü "
"Bak nasıl hatırladı ee nasıl unutulurki o kız"
"Abartma cemil "
"Abartma diyene bak kızla çıkabilmek için ne taklalar attığını unuttun heralde "
"Neler yaptı bu "
"Ooo neler yapma dı ki "
"Cemil kes sesini akşam akşam yaktırma canını , elif sende uyma şuna sacmalıyor işte "
Elif pek inanmışa benzemiyordu
"Neyse size doyum olmaz ben yatmaya gidiyorum anam size şu yandaki odayı hazırladı "
Elifle birlikte yandaki odayı gittik herşey doğaldı yer yatağı yapılmıştı elifin yüzüne baktığımda kasları çatık üzerindeki feraceyi çıkarıp yataga girdi gün boyunca feralceyle durdu cemil olduğu için çok da iyi yapmıştı akıllı karım benim bende üzerimdeki gömleği çıkarıp karımın yanına uzandım ve belinden sarıldım
"Sen git gül denen o kıza sarıl"
"Elif saçmalama çocuklukta kalmış bir olayı niye büyütüyorsun "
"Ben mi büyütüyorum toprak "
Elif ağlamaya başladı bu kız hamile olduktan sonra çok değişti fazla alıngan mı oldu ne
"Elif şimdi niye aglıyorsun "
"Çünkü sen beni hiç anlamıyorsun "
Elimi elifin karnına koydum
"Seni anlıyorum kadınım ama böyle yapma bak o kızı ben görsem bile tanımam çocuklukta kalmış saçma bir olay "
Elifin karnında ellerimi gezindirmeye başladım ve kızımız tekme atıyordu
"Bak kızımız tekme atıyor "
Elifde benim elimin üstüne koydu elini
"Evet öyle "
Elifin alnına bir öpücük kondurdum
"Hadi uyu benim güzel karım "
Elif bana dogru yaklaştı ve kedi gibi büzülerek belime sarıldı ve güzel gözlerini kapadı bende aynı şekilde gozlerimi kapadım ve kendimi uykunun kollarına attım ...