Allah katında karım oldun şimdi kağıt üzerinde olmaya sıra geldi

8.7K 551 7
                                    

Toprak dan

Elifle imam nikahı kıydıracaktık karım olacaktı benim cok mutluydum bir yandanda hüzünlü ya beni hiç sevmezse çok korkuyorum zorla da olsa kendimi sevdirecegim  sana çakırım , sen beni tanımıyorsunki demişti ama bilmiyorduki onu kendimden bile iyi tanıyordum insan hiç bilemiyo kimi sevicegini iki yeşil göz hayatımı değiştirdi resmen
bu düşüncelerle merdivenlerden elifin odasina girdim

"Bu elbiseyi giy aşağıya in hemen"

"Çık odadan"

Elifi zehraya ve ailesine zarar vermekle tehdit ettim oda mecbur kabul etmek zorunda kalmıştı ve şuan yanyana oturuyorduk hoca ilk bana sormuştu ben "kabul ettim" dedim hoca elifle sordu o ise cevap vermedi bende kolunu dürtüm sonunda kabul ettim demişti ohh rahatladım mert hocayı götürdü elifle başbaşa kaldık elif yanımdan kalktı su an ona sarılmak istedim kendi kendime niye sarılmıyorum ki diye sordum sonuçta artık helalimdi elifin arkasından gittim ilk basamaktan çıkmıştı elinden tuttum ve yuzlerimizi hızaladım anlımdan öptüm su an çok mutluydum elifin birşey demesine izin vermeden sarildim ona sımsıkı çok guzel kokuyordu gul gibi
"Toprak bırak  dokunma bana lutfen"

bana dokunma diyordu Hala daha , helalimsin sen artık kadın

"Elif yeter sen artık benim helalimsin"

elif bişey demeden yukarı çıkmıştı elimle duvara geçirdim bir tane sonra aklıma biz bu işi neden resmiyete dökmüyoruz boşanmak istediğinde ben istemiyorum derim oda boşanmaz    bu düşünceyle yukarı odasına çıktım içeri girdim elif yine ağlıyordu

"Yürü gidiyoruz "

"Nereye "

Kapıya doğru döndüm yüzüm ona dönük değildi

"Allah katında karım oldun şimdi kağıtta  üzerinde karım olmaya geldi çakırım"

Elifin şu an ki yüzünü merak ediyorum tekrar seslendim

"Hadi yoksa kucağıma alırım "
Son soyledigimle  hemen yanıma geldi arabaya bindik resmi daireye gelip nihakimiz kıydırdık  suandada resmi olarak karım olmuştu çok mutluyduk karşıdan küçük bir erkek çocuğu gelip elife sarıldı saçmalama toprak küçük çocuğu kıskanacak değilsin ya

"Anne ben bu kızla evlencem "
Elif çocuğa gülmüştü yanağında  gamzesi vardı ilk defa onu bu kadar yakından izliyordum çok güzeldi elif bana bakınca ona tebessüm ettim ama onun yüzü düşmüştü

"Çok geç kaldın yakışıklı ben az önce evlendim "

"Yaaa ama kimle evlendin ben onu doveyim onu sen söyle bana kim  "

Elif bu sefer kahkaha atmıştı

"bu yanımdaki kalas tatlım sen onun gibi olma olurmu zorba'nın teki  "

Küçük çocuk önümde  durmustu resmen burnun'dan soluyordu kaşlarını  çattı bense omuz silktim ve kafamı  ne var dercesine sakladım  bacağımda  hissettiğim  acıyla  aşağıya  baktım çocuk  ayağını   bacağıma geçirmişti ve koşarak yanımızdan uzaklaştı

"Seni veled seni bir yakalayım  varya"

Cocuk koşarak gitti giderken de

"Ona iyi bak ben büyüyünce onu senden alıcam"

ben se çocuğa dil çıkarmıştım ben toprak sagdıç çocuk gibi davranıyorum Elif kafasını iki yana sallamıştı ve sonra önden önden yürümeye başladı bi an kaçacak diye korktum hızlıca  yanına gidip kolunu tutup kendime çevirdim

"Bir daha gülsene elif "
"Senin yanında asla gülmeyecegim sen benim kabusum oldun "
dedi ve yanımdan uzaklaştı koşarak yanına gittim ve kendime çevirip onu alnından öptüm bu yaptım hareketle elifin gözleri koskocaman açıldı

"Ben senin kabusun değil yalnız hayallerin olurum çakırım"
elif Hala daha şoktaydi elinden tutup arabaya bindirdim elif  başını cama yaslayıp yolları izlemeye başladı

"Istediğin oldu artık annemleri görmek istiyorum ne dicem ben şimdi onlara Allahım tanımadıkları birini bu sizin damadınız  diye mi tanıştırcam Rabbim sen yardım et "
Elif kendi kendine konuşur gibi bunları söylemişti kız haklıydı annesine babasına ne dicekti ne dicekse desin ben sevdiğim kadını aldım ya gerisi boş

"Sana diyorum he ne dicem"
elif ağlamaya başlamıştı arabayı durdurdum aglamsına dayanamıyorum dışarı çıktım hava almak için  ormanlık gibi bir yerdeydi dağ evine yakın bir  yerdi burası elif hızla kapıyı açıp ormana doğru koşmaya başladı

"Elifffffff dur "

Elife bağırıyordum ama nafile bir şeyi duymuyordu küçük hanım ben bu ormanı avucumun içi gibi biliyorum koşarak elifin önüne geçtim elif beni görünce geri geri gitmeye başladı arkasında uçurum gibi bir yer vardı biraz daha giderse düşecekti

"Elif sakin ol yavaş tamam götürücem annenlere buraya gel canım "

Elif geri geri gitmeye devam etti uçurumun dibine geldi

"Gelme atlarım gelme "

"Tamam gelmiyorum"

" Sana seni sevmiyorum dedim sen ne yaptın  zorla nikah kıydırdın bırak  dedim bırakmadın   "
Elifin ayağı tam kayıyorduki belinden tutum ve ikimizde  yere düştük  elif bana sımsıkı sarılmış bir sekilde yerde yatıyorduk elifin esarbının üstünden  başını  öptüm  çok korkmuştum  ona bir şey olacak diye
elif biraz daha öyle kaldı daha sonra toparlanıp kalktı bende kalktım bi dersi hakettin ama sen çakır

"Sen delirdinmi be kadın ölüyordun  az kalsın çok korkuttun beni "

"Sen mi korkttum kurtulurdun işte benden he niye tuttun beni ben seninle olduğum sürece hep ölücem  anlamadın  mı hala"

arkasına dönüp gidiyordu dediğimle durdu

"Ben hiç acı cekmiyormuyum sanıyorsun sen böyle dedikçe benim içim kan ağlıyor çünkü çünkü neyse yürü hadi bir daha da böyle aptalca birşey yapma  " son cumlemi dislerimi sıkarak söylemiştim o ise sadece bakmıştı yanına gidip kolundan sürükleyerek arabaya bindirdim bende sürücü koltuğuna oturup dağ evine sürdüm eve geldik ve salona oda üst kata çıktı  yol boyunca hiç bir şey demedi dolaptan saran aldım ve içmeye başladım nolurdu bende seni seviyorum deseydi merdivenlerden sendeleye sendeleye yukarı çıktım kendi odama gidecekken ayaklarımın oyunuyla elifin odasina geldim kapı açıp içeriye girdim uyuyordu benim karım yatağa boylu boyunca uzanmış bir sekilde örtüsünü cikartmamisti başından .
Hala daha dikildigimi fark edip yataga dogru yurudum ve elifin yanina yattim elif kimildamaya basladi ve birden çığlık attı
"Şşşt benim güzelim "
"Toprak senin ne işin var burda içkimi içdin sen "

Elif yatakta oturuyordu bense yatiyordum elif kalkmaya yeltendi bileğinden tuttum ve yataga oturttum bende yanına oturup örtüsünü yavaşça başından cekdim bal renginde saçları vardı gul gibi kokuyordu saçları ellerimi saçlarına götürdüm kendini geri cekti
"Nolur toprak yapma lutfen" ağlıyordu niye ağlıyordu yine

"Elif sen bana helalsin artık sana sarılmak benim hakkım neden kaciyorsun Hala daha ve yeter anladinmi yeter sabrın kalmadı  "

Daha fazla dayanamayıp odadan çıkmıştım daha saat 21.00 di anahtarını masanın ustunden alıp son gaz sürdüm kime nereye gittiğimi bilmiyordum tek bildiğim birşey var oda Elifi çok sevdiğim

Müziği son ses açtım çok sarhostum telefonum çalıyordu telefonu aldım ama elimden düştü bir elim direksiyonda bir elimle de telefonu arıyordum  telefonu bulup kafamı yola çevirdim  üzerime doğru bi tır geliyordu direksiyonu sağa doğru kırdım  ve ağaca çarptım  daha sonrası sonsuz karanlık ve ben sevdiğime kavuşamadan ondan ayrıldım
...


Selamün aleyküm canlar inşaAllah bölümü begenmişsinizdir lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın Allaha emanet olun .😊

AŞK FAKİRİ  (TAMAMLANDI)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt