Toprak
Sabah elifin dizilerinde uyandım gece böyle uyuya kaldım heralde, elife baktığımda ise kafasını yatağın başlığına dayamış öyle uyumustu boynu tutulmuştur kesin ah be toprak naptın sen ya elimi elifin karnına koydum karnı iyice ne belli oluyordu kızımız olmasını istiyordum annesi gibi güzel annesi gibi saf ve temiz annesi gibi hırçın ve inatçı olmasını tabi cinsiyetten önce sağlıklı olmasını istiyorum yataktan kalkıp banyoya girdim bugun toplantım vardı dusumu alıp banyodan çıktım üzerime takım elbisemi giydim ve mutfağa indim elife kahvaltı hazırladım ve not yazdım uyandığında beni arayacaktır kesin hala onu bırakıp gitmemden korkuyordu ama ben onu bırakmazdım ki ya bir gün o beni bırakırsa hayır buna asla izin vermem
' Inatçı hatunum kahvaltını yap karnını güzelce doyur ki bebegimiz saglıklı olsun ben toplantıya gidiyorum beni merak etme seni seviyorum 💙'
Kalbimide yaptıktan sonra notu da pecetelege dayadım insaallah görür
Fortmantodan kabanımı ve anahtarımı alıp evden çıktım arabaya bindim ve işe doğru yol aldım başımın ağrısı kesilmemişti
Arabayı şirketin otoparkında bıraktım ve sirkete giriş yaptım odama geçip masama oturdum ve toplantı için son hazırlıkları yapmaya koyuldum kapı açıldı ve iceri mert girdi
"Naber abi "
"Iyi mert senden naber"
"Bende iyi abi nolsun işte senin hiç uğradığın yok mekana ben bir geleyimde abi mi göreyim dedim "
"Bundan sonra öyle be mert evden işe işden eve Elifi hayalkırıklığına uğratmak istemiyorum "
"Ee abi biz senin yüzünü goremicez mi yani ya "
Metre cevap verecektim ki kapı çaldı
"Gir "
Içeriye sekreterim girdi
"Toprak bey misafirleriniz geldi toplantı salonuna aldık sizi bekliyorlar efendim "
"Tamam geliyorum "
Dosyaları aldım ve kapıya yöneldim merte baktığımda masadaki kalemlerle oynuyordu
"Mert sen çıkmıyormusun kardeşim "
"Yok abi ben seni beklicem çok uzun sürmez heralde toplantı "
Ya sabır çekerek odadan çıktım ve toplantı odasına girdim
Odaya girdiğimde en nefret ettiğim adamla karşılaşacagımı düşünmüyordum can ihaleden çekilmem için beni tehdit eden pislik herif herşeyi parayla hallolacagını sanan adi ya bide pis pis sırıtması yokmu
Sanadalyeme geçip oturdum ve toplantı başladı
"Asla ihaleden cekilmeyecegim can bunu o küçük beynine sok anladın mı"
Elimi masaya vurarak odadan çıktım ve odama doğru yürüdüm başıma bir ağrı girdi ve ben olduğum yere Yıgıldım en son duyduğum ses sekreter kızın sesiydi
***
Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım odada gozlerimi G ezdirdim başucumda bir hemşire duruyordu ve onun yanında da bir doktor
"Noldu bana "
"Bayılmışsınız toprak bey "
"Neden bayılmışım peki "
Doktor elindeki dosyalara baktı ve bana dönerek bir soru yöneltir
"Toprak bey siddetli baş agrılarınız oluyormu "
"Iki günden beri oluyor "
"Toprak bey size emar çekmemiz lazım baş agrılarınız nedenini öğrenmek için "
Emar çektirdim ve sonuçları bekliyordum
"Toprak bey sonuclarınız doktor beyin odasında efendim "
Madem orda beni niye burda bekletiyorsunuz
Doktorun odasının önünde durdum ve kapıyı açmak için hamale yaptım ki gerek kalmadan kapı açıldı ve iceriden daha 20 lerinde olduğunu tahmin ettiğim genç gülerek odadan çıktı
"Buyrun toprak bey oturun şöyle "
"Neyim var doktor bey bu ağrılar sinir stresten mi "
"Sonuçlarınıza bakalım önce toprak bey "
Doktor elinde sonuçlara bir göz gezdirdi ve kasları çatıldı
"Toprak bey nasıl söylesem bilemedim "
"Neyim var doktor soylesene lafı geveleme"
"Toprak bey "
"Evet neyim var doktor "
"Maalesef beyninizde tümör var ve baya bir ilerlemiş tümor "
Sinirden kendimi kaybetmiş bir şekilde gülüyordum delirmistim iyicene
"Nasıl olur doktor iyi bak "
"Maalesef Toprak bey sonuçlar burda çok az bir zamanınız var "
"Ya saçmalama doktor ben daha baba olucam karım hamile ben daha çocuğumun yürüdüğünü bana baba dediğini duyucam sen ne az zamanından bahsediyorsun "
"Üzgünüm "
Sinirle yerimden kalktım ve odadan çıktım koridorlarda sendeleye sendeleye yuruyordum hiç bir şey duymuyordum sadece doktorun söylediği sözler dönüyordu durmadan beynimde bozuk plak gibi 'çok az bir zamanınız kaldı '
Hastaneden çıktım ve sahile doğru yürümeye başladım ben daha yeni baba olacaktım bana baba deyişini bile duyamıcaktım ya elif sevdiğim kadın zor bulduğum sevdam o nolucak benden sonra
Sahil kenarında bir banka oturdum ve denize baktım nasıl söylecektim ben elife gidiyorum bir daha dönmemek üzere diye hayır hayır asla bilmemeli
Cebimden telefonu aldım ve merti aradım
"Alo abi "
"Nerdesin "
"Bizim mekandayı noldu abi "
Cevap vermeden telefonu mertin suratina kapattım
Mertle birlikte bir bara geldik ve ben unutmak için yine içiyordum
"Abi sen daha sabah ne dedin ben Elifi hayal kırıklığına ugratmıcam demedin mi şimdi napıyorsun peki , içme artık bu kaçıncı bardak "
"Icmem lazım mert bugün olanları unutmam lazım "
"Abi böyle olmaz içerek birşeyleri unutamazssın "
Mert elimdeki bardağı aldı bense gülüyordum delirmiştim artık napıcagımı nasıl davranacağımı bilmiyordum
"Ölüyorum ben mert ben icmeyeyimde kim içsin he bırak da son günlerimin tadını çıkarayım "
"Abi sen iyi değilsin ne ölmesinden bahsediyorsun "
"Ya mert toprak sagdıç ölüyor "
Kahkahalarla konuşuyordum
"Abi hadi bak yengem merak etmiştir seni geç oldu hadi "
Cebimdeki telefonum titriyordu sarhoş oldugum için elimi bir türlü cebime sokamıyordum ama sonunda başardım
Telefonda yazan numaraya baktım çakırım yazıyordu
Telefonu merte gösterdim
"Bak iyi insan da lafın ustüne ararmıs "
Gülerek soylememiştim telefonu kapattım ve masaya koydum
"Aynısından bir tane daha ver "
"Abi yeter artık neyin var senin böyle "
"Yetmez ölüyorum diyorum sana beynimde tümör varmış oğlum az zamanım kalmış "
"Abi saçmalama ya delirdin sen iyice böyle şakalar yapma "
"Ne şakası be ne şakası böyle şeylerle şaka olurmu "
Mert gözlerini kocaman açmıştı bende kahkahayı patlatmıştım
"Işte böyle kaldım doktorun yanında bana öleceğimi soyleyince"
Gulmeyi bırakıp artık ağlıyordum
"Benim bebeğim olucak mert bebeğim babasız gelecek dünyaya bana baba demesini duyamıyacagım mert napıcam ben "
"Yengem biliyormu "
"Hayır bilmiyor bilmicekte ona söylemeyeceğim ben den nefret etmesi gerekiyor ondan ayrılmam lazım bosanmam lazım mert eğer öğrenirse yıkılır ayrıldıktan sonra başka bir şehre giderim orda yalnız bir şekilde ölürüm onun gözünün önünde eriyip bitemem onu üzemem anladın mı beni nefret etmesi lazım benden "
Telefonum tekrardan çalıyordu mert açtı telefonu
"Efendim yenge "
Ne konuştuklarını bilmiyordum
"Bugün çok işimiz var yenge ofisde sabahlıcaz sen merak etme toprak abim iyi o mu neden açmadı telefonu şeyden heh lavobaya gitti ben açtım gelince söylerim o seni arar olurmu "
Mert telefonu kapattı
"Hadi abi yeter artık içme hadi kalk benim eve gidelim adam akıllı konuşuruz "
Kafamı sallamakla yetindim
Mertin evine geldik ve ne yine kaçtım konuşmak istemiyordum yukarı çıkıp uykunun kollarına kendimi bıraktım
*#*
Sabah telefonum sesiyle uyandım masanın üzerinden telefonumu aldım başım çok agrıyordu telefonu kulagıma goturdum ve bir gunde hasret kaldıgım kadın konuştu
"Alo toprak nerdesin sen kac kere seni aradım niye cevap vermiyorsun "
Ah kadınım bende seni çok ozledim ama sana goz göre göre acı cektirmem
"Ne var elif açtım işte telefonu ne bagırıyorsun sabah sabah "
"Toprak ne sacmalıyorsun sen seni nekadar merak ettim biliyor musun "
"Bir yere kacmadık heralde mertle biraz takıldık neyse hadi ben geliyorum kapat su telefonu "
Elifin yüzüne kapattım telefonu üzgünüm sevdiğim üzgünüm ama yeterki ben üzülmeyim sen üzülme olurmu
Yataktan çıkıp merdivenlerden aşağıya indim
"Nereye gidiyorsun abi "
"Bilmiyorum mert "
Kapıyı çarpıp evden çıktım
Sahile gittim deniz havası iyi geliyordu önümden karı koca ve birde minik yavruları geçti arkalarından baktım ben hiç böyle bir tabloyla karşılaşamayacaktım onun minik ellerinden tutamıyacaktım
Evin önüne geldim ve kapıyı açtım elif koltuğa oturmuş ağlıyordu beni görünce hemen ayağa kalktı ve boynuma sarıldı ah be sevdiğim şimdi ne kadar çok istiyorum kollarımı senin o ince beline sarmayı ama yapamam ellerim boşta kalmıştı
Elifde sarılmadığımı fark etmiş olacak ki kollarını boynundan çekti
"Seni cok merak ettim toprak iyimisn "
"Iyiyim iyi geldik işte hadi çekil uyamadım dün gece ofiste uyucam biraz "
"P-peki tamam "
Merdivenlerden yukarı çıktım odaya girdim ve kapıyı kapattım elimi hızla duvara vurdum
"Neden lan neden ben neden "
Birkaç kere vurduktan sonra duvara yaslanıp yere çöktüm dizi mi kendime doğru çektim ve kolumu üstünden sarkıttım
***
"Toprak hadi sofrayi hazırladım "
Elifin sesiyle toparlandım ve aşağıya indim masaya oturdum yemek boyunca sessiz dik tabi bu ortamı benim meraklı karım bozdu
"Iyimisin toprak "
"Iyiyim "
Sesimi oldukça soğuk cıkmıştı
"Neyin var peki neden sinirlisin"
"Bir şeyim yok "
"Toprak bak bana anlatabilirsin neyin var söyle hadi bana "
Elimi masaya vurarak ayağa kalktım vuruşumla elif irkildi
"Sana birseyim yok diyorum haladaha niye anlamıyorsun o başındaki yüzünden beni algılayamıyormusun "
"T- toprak neler diyorsun böyle "
"Diyorum ki hiçbirşey anlamıyormusun sen artık eskisi kadar akıllı değilsin heralde sana birseyim yok diyorum niye anlamıyorsun "
Elif sandalyeden hızla kalktı ve ağlayarak yukarı çıktı arkasından bir adım attım ama sonra tekrar yerime oturdum şimdi aglıcaksın ama sonra mutlu olacaksın sevdiğim
Anahtarımı alıp evden çıktım ve yine dünkü bara gittim berki içki içersem benden daha çok tiksinir
"Ooo toprak bey sen buralara gelirmiydin ya "
"Arda git başımdan sinirimi senden çıkarmayayım tamam mı "
"Kim sinirlendirdi seni bu kadar "
"Seni son kez uyarıyorum defol başımdan "
"Gitmessem nolur "
Ardanın yüzüne yumruğu patlatmıştım yanımda iki iri adam belirdi birine yumruk attım ama sarhoş olduğum için ilk darbeyle yere yıkıldım arda , ardı ardına tekmelerini karnıma geçiriyordu ağzıma kan tadı geldi
Barın güvenlikleri gelip benim kollarından tutarak dışarı attılar
"Bir daha buraya gelme defol "
Yerde kıvranıyordum duvardan destek alıp kalktım ve evin yolunu tuttum
Eve geldiğimde anahtarı çevirecek güç olmadığı için kapoya vurdum ama daha fazla dayanamadım ve kapıya yaslanarak yere çöktüm kapının acılmasıyla başım geriye doğru düştü...