Koca Adam

נכתב על ידי cokguluyombenya

3.8M 183K 14.5K

Kalplerden Ritimler Serisi 1- Ünlü bir basketbolcu olan Uygar Türkmen, sıradan giden hayatında kaderindeki aş... עוד

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Final
Özel Bölüm
Arşiv

Bölüm 21

71.1K 3.5K 182
נכתב על ידי cokguluyombenya

Yazgı arabanın penceresini açıp temiz havayı içine çekti. Uygar dikkatlice yola bakarken genç kadın koltuğa yaslanmış koca adamını izliyordu. Uygar evlenme teklifinden birkaç gün sonrası için izin almıştı. Lig maçının bu hafta olmaması onun işine yaramıştı. Şimdi Yazgı'nın memleketi Uşak'a gidiyor, planlar yapıyordu Uygar. Öncelikle Yazgı'nın anne ve babasının onayını alacak ve babaannesini ikna edecekti sonra Konya'ya gidip ailesini Uşak'a getirecekti. Yazgı ile evlenme fikri bile  adamın kanını kaynatırken Uygar'ın hayalini kurduğu muazzam düş gerçekleşse neler olurdu?

Aysu etrafı gözleyerek raftaki kitaba uzandı. "Bu yeterince kalın. Bunu al" diyen Alpay'a baktı. Genç adam Aysu'nun ısrarıyla şapka ve güneş gözlüğü takmış, sevgilisi ile kitap alışverişine çıkmıştı. Aysu önceden aldığı kitapları bitirmiş, yenilerini almak için Alpay'a alışverişe gitmeyi teklif etmişti. Ancak adam çoğu erkeğin aksine alışverişten sıkılmamış aksine Aysu'yu bir mağazadan başka bir mağazaya sürüklemişti. Aysu kitabı eline alıp kasaya gidecekken Alpay genç kadını durdurdu. Alpay elindeki kalemi ona uzattı. "Kaleme ihtiyacın yok mu?"diye sordu sevgilisine.

Aysu kaşlarını çatarak genç adama baktı. "Sınava hazırlanıyor olabilirim ama tüylü kalem isteyecek yaşı geçtim Alpay" dedi. Kasaya gitmeye devam etti Aysu. Alpay elindeki kaleme baktı. Sıradan mor bir kalemdi ancak az önce genç adam sevgilisinden trip mi yemişti? Aysu kitabın parasını ödeyip poşetle birlikte Alpay'ın yanındaki yerini aldı. Genç adam dış kapıya doğru yürürken Aysu da Alpay'ı takip ediyordu.  Alpay'a bağırdığından dolayı suçlulukla dudağını ısırıyor, konuşmak istese de sesi çıkmıyordu.

Alpay ve Aysu kırtasiyeden çıktığında genç çiftin arasında derin bir sessizlik vardı. Alpay ona doğru dönüp Aysu'ya gülümseyen bir yüz sergiledi. Aysu elindeki poşetle hızla sevgilisinin beline sarılmış,rahatlamıştı.

"Özür dilerim biraz stresliyim.Sana patladım Alpay"dedi Aysu dudağını büzüp sarılmaya devam etti. Alpay gülümseyerek konuştu.

"Biliyorum. İlk kez bana trip attın." dedi genç adam o sırada kendisinden ayrılan sevgilisine bakarak.

Aysu da sırıtarak genç adama baktı. "Güneş  gözlüğü sana yakışıyor dev adam" diyerek Alpay'ın önüne geçerek yürümeye başladı. Alpay uzun boyuyla Aysu'nun yanındaki yerini alıp sevgilisinin sıcacık elini avuçladı.

Uygar benzin istasyonunda durduğu arabasından indi. Genç adam arabanın açık penceresinden  Yazgı'ya baktı. "Acıktın mı Yazgı?"diye soran Uygar gülümsemesini eksik etmeden sevgilisine bakıyordu. Yazgı sıcaktan dolayı saçlarını geriye doğru atmış,yüzünü tatlı bir kırmızılık kaplamışken Uygar'a baktı.

"Evet"diyerek yanıtladı koca adamı balerin. Uygar, Yazgı'ya arabadan inip lokantaya geçmesini kendisinin benzin alıp geleceğini söyleyerek Yazgı'nın yanından ayrıldı. Yazgı telefonunu yanına alıp arabadan indi. Lokantaya doğru yürürken Uygar arabasının deposunun dolduruluşunu izliyordu. Yazgı içinde büyük bir huzurla lokantaya girdi. Genç kadın en köşedeki yeri seçip otururken, Uygar deposu dolan arabasını park yerine götürmüş, arabayı park ettikten sonra arabadan inmişti.

Genç adam kapıları kilitlediğinden emin olmak için bir kapının kolunu çekti. Açılmayan kapıdan sonra hızlı adımlar atarak lokantaya girdi koca adam. Yazgı kapıdan giren Uygar'a elini kaldırarak yerini belli etti. Uygar etrafa bakarak dikkatli adımlarla sevgilisinin yanına geldi. Yazgı'nın hemen yanına oturan Uygar eline menüyü alıp yemeklere bakmaya başladı. Bu sırada Yazgı kendi yemeğini seçmiş, genç adamın yemek seçişini izliyordu.

Yanında doğal bir ifade ile oturan adamın ona evlenme teklifi ettiğine, şu an ailesinin yanına rızalarını almaya gittiklerinde hala inanamıyordu. Uygar yemeğini seçip balerinine doğru döndü. "Siparişin hazır mı balerin?"diyen Uygar gülümseyen gözlerle bakıyordu Yazgı'ya. Genç kadın başını olumluca salladı. Uygar garsonu çağırıp siparişleri verdi. Yazgı mutlulukla Uygar'ın koluna girip, başını Uygar'ın kaslı kollarına dayadı. Uygar ise Yazgı'nın elini eliyle kavrayıp kadına doğru eğilerek konuşmaya başladı. Genç çift aşk pozları veriyordu.

Aysu sıcak güneşin altında Alpay'ın elini sıkıca tutuyordu. Aysu ilk kez Alpay ile özgürce yürüyebilmenin tadını çıkarıyordu. Alpay çalan telefonuyla genç kadının elini bırakmak zorunda kaldı. Telefonuna cevap veren genç adam tekrardan sevgilisinin elini avuçladı. "Efendim anne"diyerek telefonu açan Alpay'a baktı Aysu.

Aysu ilk kez Alpay'ın annesi ile konuşmasına şahit oluyor, heyecanlanmadan edemiyordu.

"Uygar evleniyormuş oğlum. Haberlerden duyuyoruz artık her şeyi"diyen annesiyle güldü Alpay.

"Sana diyecektim Semra Sultan. Evet yakında evleniyor"dedi Alpay, Aysu ile karşıdan gelen kalabalığa doğru ilerlerken.

"Güzel mi peki gelinimiz?" diyen Alpay'ın annesi telefonun diğer ucunda gülüyordu. Aysu vitrinde gördüğü elbise ile olduğu yerde durup Alpayıda durdururken, Alpay da vitrinde Aysu'nun baktığı elbiseye bakıyordu.

"Bilmiyorum anne. Arkadaşımın sevgilisi o" dedi genç adam annesine hızlıca. "Bende en yakın zamanda gelinimi isterim Alpay Bey. Kardeşin instagrama sevgilinle fotoğraflar attığını söyledi"dedi Alpay'ın annesi. Alpay kaşlarını çatıp Aysu'ya baktı. Aysu vitrindeki elbisenin fiyatını ve modelleri sormak için mağazaya girdiğinde Alpay annesine cevap verdi.

"Şu an sevgiliyiz anne. Aysu'nun ve benim başka önceliklerimiz var" dedi Alpay gülümseyerek.

"Aysu. Maşallah ismi de pek güzel. Sen yinede elini çabuk tut oğlum"diyen annesiyle bir süre daha konuşan Alpay telefonu kapatarak hızlı adımlarla mağazaya girdi. Şapkası ve güneş gözlüğüyle tanınmadığı için mutluydu.

Aysu görevli bayandan aldığı elbiseyi aynanın karşısında üstüne tutup kendisine bakarken Alpay da duvara dayanmış sessizce sevgilisini izliyordu.

Yazgı açık camdan giren temiz havayla saçlarının hareketlenmesi ne izin veriyor,bu sırada kokusunun Uygar'ı mestettiğini bilmiyordu. "Az kaldı.İl sınırına girdik" dedi Uygar dikkatlice arabayı kontrol ederken.

"Evimiz iki katlı. Üst katta amcamlar, alt katta babamlar ve babaannem yaşıyor. Büyük bir arka bahçesi var. Yazları hep orada yemek yeriz"dedi Yazgı, Uygar'a evini anlatma hevesiyle. İçi birden huzurla dolan Yazgı'nın yüzündeki ifadede bunu belli ediyordu.

"Bahçede yemek yemek için sabırsızlanıyorum"dedi Uygar sevgilisine karşılık olarak. Bir süre sonra Uşak tabelasını giren çift heyecanlandı. Yazgı evini tarif edip Uygar'a dönmesi gereken yerleri söylerken genç adam camdan dışarıya bakıp etrafı incelemeyi ihmal etmiyordu. Uşağın dar sokaklarından geçip caddeye çıkan sonra tekrardan sokaktan sokağa giren çift sonunda istedikleri yere gelmişlerdi.

Yazgı evini görmesiyle birlikte" Burası! " diyerek heyecanını gizleyemezken Uygar boş bulduğu yere arabasını park edip anahtarı kontaktan çekti. "Pekala hazır mısın?" dedi Uygar derin bir nefes alıp. Yazgı evine bakıp. Uygar'a döndü.

"Evet" diyerek onayladı sevgilisini balerin. Yazgı kapıyı açıp memleketinin havasını içine çekerken Uygar da arabadan inmiş heyecanlanmamaya gayret ediyordu. Bu gibi durumlarda sadece kızların heyecan yapacağı tamamen yalandı. Uygar Türkmen hayatında hiç olmadığı kadar deli gibi atan kalbini nasıl sakinleştireceğini bulmaya çalışıyordu.

Alpay ve Aysu mağazadan çıkmış,yürümeye devam ediyorlardı.  Alpay havanın sıcak oluşundan dolayı iyice terlemiş sevgilisinin de terlediğini görünce aklına gelen fikri direk söylemişti. "Basketbol öğrenmeye ne dersin?" diyen Alpay'a baktı Aysu mavi gözleriyle.

"Evet.Çok fazla sıcak olmaya başladı" dedi genç kadın sevgilisinin aklını okuyarak. Genç çift bir süre daha yürüyünce arabaya ulaştı. Alpay arabanın klimasını açıp arabanın içini serinletmeye çalışırken Aysu su şişesindeki tüm suyu kafasına dikmiş ferahlamıştı.Genç adam arabayı hareket ettirip şapkasını çıkardı. Aysu sevgilisinin terlemiş alnını mendil ile silmeye çalışıp Alpay'ı güldürürken,hiç olmadığı kadar huzur doluydu. Uzun zamandan sonra bu hissi ona tattıran dev adamıydı.

Yazgı kapıya tıklayıp Uygar'a baktı. İçeriden gelen sesleri duyan koca adam tedirgince ayaklarından birini yere vurdu. Kapının açılmasıyla birlikte Yazgı'ya sarılan ilk kişi genç kadının annesi olmuştu.

"Yazgı'm neden haber vermedin?"diyen Selma Hanım kızının yanındaki Uygar'ı sonradan fark etti.

"Arkadaşını mı getirdin? Hoşgeldin çocuğum" diyerek Uygar ile el sıkışan Selma Hanım genç çifti içeri alıp kapıyı kapattı. Yazgı önden gidip Uygar'a yol gösterircesine ilerlerken Uygar da dikkatlice yürüyordu. Yazgı'nın annesinin sıcak karşılaması sonucunda genç adamda ki heyecan azda olsa azalmış ancak endişe hala içinde barınıyordu. Uygar büyük salona girdiğinde tüm ailenin sırayla dizilip oturduğuna yemin edebilirdi. Yaşlılar ortadaki büyük koltuğa,yetişkinler bir yanına ve gençler en dıştaki kapıya yakın koltuklar oturmuşlardı.

"Yazgı. Hoş geldin" diyerek kadının üstüne yığılan kuzenler sonradan uzun Uygar'a bakıp oldukları yerde donakaldılar. Yazgı kuzenlerinin akşama doğru evde olacaklarını tahmin etmeliydi. "Hoş geldin torunum. Sende hoş geldin evladım. Kimsin kimlerdensin?" diye soran Yazgı'nın babaannesi gülümsüyordu.

Uygar ağzını açıp konuşacakken Yazgı'nın genç kuzenleri hep bir ağızdan "Uygar Türkmen!"diyerek Uygar'ı susturdu. Selma Hanım kocasının yanındaki yerini alırken Uygar derin bir nefes aldı.

"Merhaba efendim. Ben Uygar" dedi genç adam sakın olmaya ve mantıklı konuşmaya çalışarak.

"Torunlarım nereden biliyor seni?"diye soran babaannesine baktı Yazgı ve cevap için atıldı.

"Uygar...basketbolcu" diyerek genç adama baktı Yazgı.

"Sadece basketbolcu değil. Yılın sporcusu,türk basketbol tarihinin en başarılısı. Gerçekten burada ne yapıyorsun?" diye soran Yazgı'nın meraklı kuzeni Arif oldu. Uygar konuya girme vaktinin geldiğini anladı. Genç adam kendisi için getirilen sandalyeye oturdu.

Alpay arka bahçesindeki tek potalı sahada Aysu'ya basketbol öğretmeye niyetlense de sıcaktan dolayı bu hevesi sönmüş eve tıkılı kalmışlardı. Aysu sıkılınca televizyonda kanal değiştiren genç adama birkaç soru sormaktan çekinmedi. "Beni neden seviyorsun?" diye sordu genç kadın bir erkeğe sorulacak en zor soruyu sorarak. Alpay Aysu'ya doğru çevirdi başını. "Ne?" diyerek soruyu anlamadığını belirtti Alpay.

Aysu sorusunu tekrarlayıp sarı saçlarını tek omzuna topladı ve heyecanla koltukta bağdaş kurup kedileri Şekeri de kucağına alarak Alpay'a doğru tamamen döndü. "Çünkü sen Aysusun." dedi Alpay. Kadın kaşlarını çatıp dudaklarını büzdü.

"Bu kadar mı? O zaman adı Aysu olan herhangi birini sevebilirsin"dedi Aysu klasik kız triplerine başvurarak.

"Tabi ki hayır sarışın." dedi Alpay gülerek."O zaman sarışınlara karşı bir zaafın var."diyen Aysu içinden kendi kendine ekledi.

'Belki de ilk aşkın sarışındı ve beni görünce o aklına geldi. Ve beni o olarak görüyorsun' diye düşündü. Ancak sonradan bu senaryoları aklından çıkarmaya çalıştı.

"Öyle bir zaafım yok" dedi Alpay diğer soruya geç dermiş gibi. "Hayatında yaptığın en çılgınca şey neydi?" diye klasik sorulardan aklına ilk geleni sordu tekrardan. Alpay düşünüyor gibi yaptı. Aysu bağdaş kurmuş oturmaya devam ederken Alpay da Aysu'ya doğru dönüp uzun bacaklarıyla bağdaş kurdu.

Şeker'i Aysu'dan alıp kediyi yere bıraktı. Şeker miyavlayarak giderken Alpay tekrardan Aysu'ya döndü. "Hayatımda yaptığım en çılgınca şey..." diyerek düşünen Alpay genç kadının beklemediği anda onun boynunu eliyle yakalamış,kendine doğru çekmişti sevgilisini. Aysu şaşırmaya fırsat bulamadan Alpay'ın uzun zaman önceki öpücüklerini tekrarlamasıyla kendini aşka bıraktı.

Alpay öpücüğünü kısa kesmedi. Genç kadının dudaklarını hissederek ve Aysudan yanıt bekleyerek öpüyordu Alpay. Aysu genç adamın beklentisini anlamış ne yapması gerektiğini bilmeden nefes almak için dudağını hareket ettirdi. Alpay gülümseyerek öpücüğü sonlandırdı. Aysu o gülüşü görmek istiyordu. Genç adam alnını sevgilinin alnına dayadı.

"Hayatımda yaptığım en çılgınca şey buydu." dedi genç adam ve sözüne devam etti."Seni neşeli oluşun,beni sevdiğini özgürce söyleyişin,beni sahiplendiğin,kıskandığın ve sevdiğin için seviyorum. Bu yüzden Aysu olduğun için seviyorum"dedi genç adam.

Aysu pek Alpaylık olmayan güzel sözler karşısında odunluk yapmadan duramadı. "Öpücüğe devam edelim" diyerek isyan eden genç kadın istediğini aldı. Alpay'dan kocaman bir hediye daha.

Uygar oturduğu sandalyeden herkesin görüş alanındaydı. Boğazını temizleyip konuşmaya başladı. "Milli bir basketbolcuyum ve İstanbul'da yaşıyorum. Memleketim Konya. Burada ne yapıyorum sorusuna gelince..." diyerek susup Yazgı'ya baktı Uygar. Tane tane kelimeler döküldü genç adamın ağzından ve kalbinden.

"Her şeyi baştan anlatmakta fayda var. Yazgı ile yılbaşında tanıştık. Ünlüydüm ve o beni tanımadı. Tıpkı annesi gibi. Birkaç gün sonra arkadaşı ile maçımıza geldi ve basketbolcu olduğumu anladı. O günden sonra onunla her konuştuğumda hayatımdaki eksikliği doldurabilecek biri olduğunu düşündüm. Çünkü benim tam tersimdi. Dansa bayılıyordu ve spordan anlamıyordu. Ve gözleri...çok güzel bakıyordu. Kısacası efendim ben Yazgı'yı seviyorum. Ve ömür boyu gözleri sadece bana baksın, kalbi sadece bana atsın istiyorum. Buraya izninizi almak için geldim efendim"dedi Uygar Yazgı'yı duygulandırarak.

Yazgı hızla babasına ve annesine baktı. Yazgı'nın babası ilk konuşan oldu." Ne denir ki oğlum. Bu devirde açık sözlü delikanlı bulmak çok zor. Bize gelip duygularını açman...senin için zor olmalı. Eğer kızımın gönlü varsa bize 'evet' demek düşer"dedi Yazgı'nın babası Ramazan Bey.

Yazgı başını olumluca salladı. "Yazgı'nın seni tanıdığına,sevdiğine eminim evladım. Bizde zamanla tanıyacağız seni. Hayırlı olsun demek düşer bana" dedi Selma Hanım. Uygar derin bir nefes verip gülümsedi.

Salondaki tüm gözler Yazgı'nın babaannesine çevrilirken genç kadın bir aksilik olmaması için dua ediyor, Uygar ise heyecandan titriyordu.

Şimdi ise bu iki kalbin geleceği iki dudağın arasındaydı.

המשך קריאה

You'll Also Like

2.3K 305 7
Birbirinden tamamen kopmuş olan iki insanın yolları tekrar kesişebilir mi? Zaman değil, özlemdi her şeyin ilacı. Tam her şey düzeldi derken nefret t...
122K 8.1K 17
''Önünde iki yol var, birincisi en az yirmi yıl gideceğin yerde yani cezaevinde yaşamak,ikincisi kocanın gerçek katillerini bulup hayatına devam etme...
134K 14.1K 68
Bölümler yeniden yazılıp DÜZENLENECEKTİR. . . . Hiç beklemediği bir anda, hiç beklemediği bir kişiden, hiç beklemediği bir gizem.. Herşey Aysima...
2.8K 288 30
Bir katil düşünün.. duygularını bitirmiş, tüm benliği bir hiç olmuş bir kız nehir. O hep karanlık sularda boğulmuşken artık karanlığı kendine arkadaş...