Eve vardığımızda hala üstümüzde bir gerginlik vardı.
İçimden her ne kadar "Ee neymiş bu dördümüzün yapacağı şey" demek gelse de iç sesimi susturdum.
Hepimiz koltuklara yayılıp uzun bir süre sessizliğimizi koruduk.Başımı Aras'ın omzuna yaslayıp kokusunu içime çekmek çok hoşuma gidiyordu. Bir anda hayal dünyamdan çıktım , kafamı omzundan kaldırarak
"Aras yaralanmadın değil mi iyi misin" dedim. Eliyle kafamı tekrar omzuna götürüp
"Şuna bak sormak yeni mi aklına geldi" deyip eliyle saçımı dağıtmaya başladı
"Ya yapmaa" deyip ona engel olmaya çalışırken Barış yine yapacağını yaptı
"Öhü öhü aile var diyorum,acaba oynaşmanızı yatak odasında mı yapsanız?"
Barışa dönüp içimdeki kekoyu ortaya çıkarırcasına
"Kes len bebe" deyip gözlerimi devirdim.
Aras "Galiba senden soğudum" deyip işaret parmağıyla omzumdan ittirdi.(Bakın ittirdi yi doğru yazdım)
"İyi tamam peki sen bilirsin" deyip kalkmaya yeltenmişken bileğimden tuttu
"Şaka yapıyorum"
Ciddi bir şekilde
"Biliyorum" dedim
Kaşlarını çatarak
"Emin misin?" Dediğinde daha cevap veremeden Yeşim lafa atıldı
"Hayır Eren" deyip kahkaha atınca istemsizce ciddilikten çıkıp sırıtmıştım.
Barış ,Yeşim cümlesini bitirir bitirmez
"Nerde bu koli bandı" deyip merdivenlere yönelmişti
"Koli bandı bulacağına koluna bak"
Barış tam merdivenlerin sonundayken döndü
"Öküz" diye mırıldandı
Yeşim onu duyduğu halde
"Ne dedin duyamadım"
"Yok bir şey yok"
"Tamam canım" deyip önüne döndü Yeşim
Aradan çok geçmeden Barış elinde bir kutuyla geri döndü
Kutuyu masanın üzerine bırakınca içimden "aha geldi gene dayamacalı oyun" deyip fesat fesat düşüncelere daldım
"Anılarımızı tazeleyelim dedim" deyip Yeşim'e bakarak göz kırptı Barış.
"Bence de anıların tazelenmesi iyidir iyidir" deyip bana bakarak pis pis sırıttı Aras.
"Hıı ne demezsin" deyip gözlerimi devirdim
"O zaman önce biz tazeleyelim" deyip Yeşim'e baktı Barış.
"Hayır yani hep beraber aynı koltukta uzanıp film izlemek varken neden bunu oynucaz bence çok gereksiz" dedi Yeşim
"Fazla amerikan dizisi izlemişsin sen" deyip gülünce Aras
"Valla bizim şu son aylarda yaşadığımız şeylerin amerikan dizilerinden çokta farkı yoktu bence" dedim şakayla karışık
Barış
" Hadi o zaman Amerikan Pastasını izleyelim" dediğinde Yeşim oyuna yönelip
"Yok yok twister oynayalım bence" deyip kutuyu açtı
Yeşimle Barış oyunu halının üstüne serdi. Yeşim ellerini birbirine çarpıp koltuğa yeltenince Barış
"Hop oturma ilk biz oynucaz" deyip ona baktı. Bu esnada Aras
"Niye siz Allah'ın seçilmiş kulu musunuz" deyince Barış Yeşim'i kendine çekip yanaklarından tutup hafifçe sıkarak
"Şuna baksana bence çok tatlı , kesinlikle birinciliği hakediyor" deyince
"Burası yüksek dozda vıcık ilişki kokmaya başladı aman siz başlayın" deyip koltukta biraz daha yayıldı Aras.
Oyunu sırasıyla oynamıştık ve gerçekten de eğlenmiştim. Hınzırlar fırsatı kaçırmayıp yanaşmaktan da çekinmemişlerdi tabii.
Oyunu toparlayıp film izlemeye karar vermiştik.
"Bence korku filmi izleyelim" dediğinde Yeşim
"Tabi korkuyormuş gibi yapıp kendini sevgilinin kollarına atacaksın değil mi çakal" deyip sırıtmıştı Barış.
"Sevgilim" deyip duraksadı Yeşim
"Daha önce bu kelimeyi bana kullanmamıştın"
"Zamanı gelmemiştir" diye öküz gibi bir cevap verince Barış, Yeşim Barış'ın yaralı olduğu omzuna vurdu
"Öküz"
Barış hafifçe inledi
"Acıdı"
"Oh olsun" ellerini birleştirip bacak bacak üstüne attı
"Ehlileşmemiş evcil hayvan"
"O nasıl bir beddua" deyip arayı yumuşatmak istedi Aras
Yeşim eliyle Barış'ı göstererek
"Bunun gibilere deniyor" deyince Barış
"Sen de benim vahşi kaplanımsın,her konuda" deyip piçimsi bir şekilde sırıtarak Yeşim'in yüzünün pancar kırmızısına dönüşmesine sebep oldu.
İkisi tatlı tatlı atışmalar yaparken Aras'ın telefonu çaldı. Aras yanımdan kalktı ve mutfağa yöneldi.
Çok geçmeden Aras donuk bir ifadeyle yanımıza döndü
"Ben gidiyorum"
"Nereye"
"Acil bir işim çıktı çok gecikmem" deyip ceketinin olduğu tarafa yöneldi. Hemen oturduğum yerden kalkıp onun yanına doğru ilerledim
"İyi misin yüzün çok solgun kötü bir şey mi oldu ne zaman dönüceksin bak eğer kötü bir şeyse ve bana söylem.."
Beni yine dudaklarıyla susturdu.
Uzun süre dudağını dudağımdan çekmedi
"Merak etme çok kısa zamanda dönücem kötü bir şey yok" deyip alnımdan öpünce gerçekten de bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım.
"Bir sorun yok değil mi" deyip yanımıza gelmişti Barış
"Hayır kızlar sana emanet" deyip Barış'ın yaralı omzuna dokununca Aras, Barış isyan bayrağını çekti
"Abi sen bir Yeşim iki inadına mı yapıyonuz lan"
Aras sırırttı
"Kusura bakma kardeşim valla bilerek olmadı" deyip
"Yarım saate buradayım bana öyle kötü kötü bakma" deyip çattığım kaşlarımı parmağıyla yukarı kaldırdı
"Hadi görüşürüz" deyip arabasına yöneldi.
Kapıyı kapattığım anda içime tekrardan bir huzursuzluk çökmüştü.
İçeri dönüp filmimizi seçmeye devam ettik
"Bence Starwars'ı izleyelim" dedi Barış
"Ya da nostalji yapıp Leon'u mu izlesek" diyip sevimli bir yüz ifadesiyle bize baktı Yeşim
"Hiç romantik havamda değilim" deyince Barış , gülmeye başladım
"Oyuna başlamadan önce şu tatlılığa bak bıdı bıdı yapan ben miydim" dedim onun taklidini yapmaya çalışarak
"O oyuna birince başlamak içindi"
"Duy Yeşim duy sevgilin neler diyor" deyip patlamaya hazır duran bombanın pimini çekmiştim.
"Öküz diye boşuna demiyorum,ne olur yani elalemin sevgilileri gibi biraz güzel söz söylesen"
"Ben elalemin sevgilisi değilim " deyip Yeşim'in yanağına öpücük kondurarak Leon'u alıp televizyona yöneldi Barış.
Yeşim'e bakıp sessizce ağzımı açıp "voooooov" yapınca Yeşim eliyle kalp yapıp kalbinin üstüne götürüp kalp atış taklidi yaparak güldü.Pis keko.
Filmi başlatmadan önce Yeşimle Barış mutfakta bir şeyler hazırlamaya gitmişti.
Elimde telefonu döndürüp dururken Aras'ı arayıp aramama çelişkisiyle cebelleşiyordum.Acaba arasam mı , ama ya kızarsa , kendi kendime kötü düşüncelere kapılıyorum diye düşünürken Barış'ın telefonuna mesaj gelmesiyle düşüncelerimden çıktım.
Bir süre bekledikten sonra yavaşça koltuktan kalkıp Barış'ın telefonunun olduğu kanepeye oturdum. Arkama bakıp gelmediklerinden emin olduktan sonra merakıma yenik düşerek telefonu elime aldım.
Okuduğum mesaj sonrasında kalbimin çok hızlı çarpıp yerinden çıkacağını sandım ve elimi kalbime götürüp derin bir nefes aldım
Gönderen:Aras
Semih beni depoya çağırdı adres...............yarım saat içinde gelmezsem adrese gel.Kızlara bir şey belli etme.
Hemen telefonu kanepeye fırlatarak koşturarak araba anahtarlarını alıp evden çıktım ve Barış'ın arabasına bindim.
Aras'ın Ağzından
Film seçmeye karar verirken telefonum çaldı.Arayan Semih şerefsiziydi.
Eren'in yanından ayrılarak mutfağa yöneldim.
-................ dayım kimsenin zarar görmesini istemiyorsan yarım saat içinde burda ol.
Deyip telefonu suratıma kapatmıştı.
Surat ifademi bozmamaya çalışarak içeriye gittim ve bir işimin çıktığını söyledim. Eren her ne kadar şüphelense de onu da ikna ettiğimi düşünüyorum. Arabaya binip şerefsizin söylediği depoya doğru yola çıktım. Depoya vardığımda Barış'a mesaj attım.
Depoya vardığımda etrafı kolaçan ettim. Yanıma kendimi savunacak hiçbir şey almamıştım. Neyse ele kuvvet diyerek depoya doğru ilerledim.
Bomboş depoda ilerlerken deponun tam ortasındaki Semih şerefsiziyle aramda az bir mesafe kalınca ilerlemeyi bıraktım.
"Ekürini almadan gelmişsin çok şaşırdım" deyip ellerini cebine soktu Semih.
"Uzatmada beni neden çağırdığını söyle"
Beni daha da kızdıran o gülüşünü yaparak
"Erenle sadece benden intikam almak için çıkıyorsun" dedi pişkince
"Sana açıklama yapmak zorunda değilim" dedim sert bir şekilde
Yüzündeki gülümseme daha da yayıldı
"Vaay itiraz bile etmiyorsun onu sandığımdan bile daha az seviyorsun" deyince
"Benim sevgimi sınamak sana mı kaldı lan it!" Diye bağırdım. Depo boş olduğu için ikimizin sesi de yankılanıyordu.
"Eren'i benden aldın"
"Ne alması lan kız benle tanışmadan ne zaman önce bitirmiş seni neyin kafasını yaşıyosun sen" deyip bir adım attım, yavaş yavaş kontrolümü kaybediyordum.
"Eğer sen olmasaydın benim hala bir şansım olacaktı"
Ellerini saçlarının arasından geçirdi
"Evet kabul. Çok iyi biri değildim ve hiçbir zaman olamadımda ama o beni değiştirmişti, beni iyi yapmıştı. Onun yanındayken ben saf ve iyi hissediyordum ama şimdi birde baktım ki o ,benim siktiğim kızın sevgilisiyle birlikte ve senin ona neler yapacağından habersiz!" boynundaki damarlar belirginleşerek öyle bir bağırarak konuşmuştu ki , depoda sesi iki üç kez yankılanmıştı.
"Sen nasıl bir adamsın hiç mi halsiyetin yok hiç mi gururun yok şerefsiz!"
Sırıtarak sabrımı taşırmıştı
"Ne o yalan mı? Senin yapamadığını ben yaptım, onu yatağıma alıp tüm gece çat çat ç..." Diyecekken daha fazla dayanamayıp
"Sana onun hakkında konuşma dedim!" Diye kükreyerek ona doğru hızlı adımlarla ilerledim
(Unutmuş olabilirsiniz aras semihi erenden önce tanıyor , semih arasın sevdiği kızla birlikte olmuştu ve kız intihar etmişti)
Tam yumruğumu hazırlamış suratına geçirecekken Semih bir iki adım geriledi ve belindeki tabancayı bana doğrulttu
"Senin aklın hala o kızda , senin Eren'i düşündüğün falan yok"
İçimden yanıma hiçbir şey almadığım için biraz daha sövdüm
"O tetiğe basamayacağını biliyorum indir şunu da delikanlı gibi davran"
"Tüh delikanlılığım gitti nasıl üzüldüm.Hadi beni yuhlayın" deyip depoya bakarak "Yuuuuuuuuuuh" deyip kendi kendine sırıtmaya başladı
"Ah nasılda rezil oldum"
"Psikopat manyağın tekisin aklın uçmuş senin" dediğimde gülümsemesini yüzünden silip yavaşça tetiği çekti ve
"Son sözlerini merak ediyorum konuş"
Deyip silahı kafama doğrulttu
"Eren asla seni sevmeyecek" dediğimde sinirden silahını sıktığı eli titremeye başladı
"Sen gittikten sonra bana muhtaç kalacak muhtaç!"
"Ne öteki dünyada , ne bu dünyada ne de başka bir dünyada Eren seni sev me ye cek!" Diye bağırdım
"Cesaret hapı yuttun heralde!' Deyip silahı işaret edince
"Senden korkan senin gibi olsun lan ben onun için ölmeye rağzıyım , adamsan çekersin tetiği!"
"Son duanı et Aras Çağlayan!"
Eren'in Ağzından
Ellerim titreye titreye telefonumu açıp yol tarifinden depoyu buldum. Araba kullanmayı iyi bilmiyordum ve bu da daha çok paniklememe sebep oluyordu.
Semihten her şeyi beklerdim ve Aras'a bir şey yapmasından gerçekten çok korkuyordum.
Bir iki kez arabalara çarpmaktan son anda kurtulmuştum.Beni sollayan her arabaya küfrediyor ve bağırarak kötü bir şey olmasını düşünmemeye çalışıyordum ama nafile.
Depoya yaklaştığımda Aras'ın arabasını görünce hemen onun arabasının arkasında acı bir fren sıkıp durdum.Her yerim titrediğinden reflekslerimi kontrol edemiyordum ve emniyet kemerimi çözerken çok zorlanmıştım.Tam arabadan çıkıp kapıyı kapattığım anda depoda yankılanan bir silah sesi duyduğumda hemen ellerimle kulaklarımı kapatıp arabanın kenarına çömeldim.
Patlayan ikinci yüksek silah sesiyle tüm kuşlar deponun üstünden geçerken ben kalbimden vurulmuş gibi hissederek kendimi tamamen yere bırakmıştım.
Öyle hareketsizce bir süre bekledim, sanki beynim yavaşlamıştı ve her şey ağır çekimde gözümün önünden geçiyordu.
Kalbimin atışını beynimde hissediyordum. Ellerimle arabaya tutunarak doğrultum.Ayaklarım uyuşmuş, ellerim uyuşmuş , her yerim uyuşmuştu.
Depoya girmeye yeltendim ama ayaklarım hareket etmiyordu, yapamıyordum, düşündüğüm şeyin gerçek olmasından korkuyordum. Ama olmazdı değil mi ? Ona bir şey olmazdı ? Beni bunca şeyden kurtaran adam kendini de kurtarabilirdi değil mi ? Evet evet kesinlikle ona bir şey olmamıştı.
Kendi kendime sırıtarak arabanın kapısını açtım ve içine girdim.
Arabanın içinden depoya bakıp sırıtmaya başladım. Daha sonra sırıtmalarım kahkahaya dönüştü ve avazım çıktığı kadar kahkahaya atmaya başladım. Kahkaham aniden göz yaşlarına dönüşmüş ve istemsizce dökülmeye başlamıştı,bilincimi kaybediyordum.
Evet evet Aras'a bir şey olmamıştı biliyordum o beni bırakıp bir yere gitmezdi , evden çıkarken söz vermişti çünkü.
Arabayı çalıştırıp geri geri çıkarak yola çıktım ve yardım aramak için yola koyuldum.
Yolun bir sağından bir solundan giderek bana korna öttüren arabalara tepki vermiyordum.
Her ne kadar Semih'e bir şey olmuş olsa da üzülmüştüm çünkü evet evet bu göz yaşlarımın sebebi oydu.
Göz yaşlarımı titreyen elimle silip direksiyonu sıkıca kavradım ve bir anda ani bir fren yaptım.
Kimi kandırıyordum ben ? Aras'a bir şey olmadığına inandığımda inandığım şeyler kabul mu olacaktı sanki ? Ya ona bir şey olduysa o zaman ben napardım ?
Salak Eren neden depoya girmedin ki? Ona bir şey olmaz diyerek aklın sıra kendini kandırdın. O çıkmadı ki depodan sen kendi kendine düşüncelere kapıldın. Hemen geri dönmeliydim , evet çabuk olmalıydım.
Normalde düşüncelerimden çıkmamı sağlayan üç şey vardı ; Yeşim'in beni hayvanca dürtmesi , aniden birinin ismimi söylemesi ve Aras'ın yanağıma minik bir buse kondurmasıydı ama bunlara dördüncüsü eklenmişti ; Ardı ardına çalan bir korna ve bana karşımdan ışık hızıyla çarpan bir kamyon.