SUNSHINE(Larry Stylinson)

By nyssaka

74.6K 4.5K 3.2K

-"...oysa ben sanmıştım ki biz seninle..." -"Ne sanmıştın Harry? Sevgili olacagımızı mı?" alayla sırıttı ve d... More

SUNSHINE
I WANT YOU.
WHY IT'S SO HARD TO BE FELL IN LOVE?
I NEED YOU.
I CANT CHANGE.
SAVE THE LAST DANCE FOR ME.
NOT.
NOT.
WEAK HEART.
WHERE DO BROKEN HEARTS GO?
I DONT WANNA LOVE SOMEBODY ELSE.
BROKEN HEARTS.
FIRST FEEL.
I'M SORRY LOVER.
LOVE IS A BATTLEFIELD.
DONT REMEMBER ANYTHING?
LOVE CAN HURT.
YOU LOVE HIM,DONT YOU?
THE AGREEMENT.
THE STRANGER.
SHOW ME THAT YOU LOVE ME.
DISAPPOINTMENT.
LOVE SONG.
YOU CHEAT MY LOVE.
LOVE IS...?
WHEN HE CAME ALONG.
PRISONER OF HISTORY.
IDEA OF TRUE LOVE.
WRONG CHOICE.
SOUL PROXIMITY.
LOVER'S SPIT.(FINALE)

SOULMATES.

1.6K 119 166
By nyssaka

-Önceki Bölüm-

Harry onu öylece o kanepede bırakıp gitmek içine sinmese de,yanına gidip ona sadece sarılmayı düşünse de yapacak birşeyi yoktu.

Bazı geceler Louis'den evde kalıp beraber vakit geçirmelerini istediğinde Louis onu birçok kez tek başına evde bırakmıştı.Harry'i düşünmemişti.
Harry ona farklı davranmayacaktı.Değer verdiği kadar değer görecekti.
Sonuçta onun seçtiği hayat buydu ve seçtiği hayatında kendisine yer yoktu.

Harry, kalbine Nick'i sevmesi gerektiği söylerken,aynı zamanda Louis'e aşık değilim çığlıklarını atıyordu.

-Şimdiki Bölüm-

''Hayatının aşkı ile ruh eşinin arasındaki fark birinin seçim diğerinin seçim olmamasıdır.''

Harry bugün ki mesaisi için restoranda çalışmaya başlamıştı.Masalardaki kirli tabakları tepsiye yerleştirirken aklına dün gece Nick ile birlikte geçirdiği güzel zamanlar geldi ve yüzünde oluşan sırıtmadan sonra aniden önünde Louis belirdi.

Yüzünü ciddileştirdi ve ''Ne var?'' anlamında kaşlarını kaldırdı.

''Bir teklifim var.'' Harry, Louis'e arsızca baktı.Çünkü Louis Tomlinson'dan gelen teklifler genelde bana bir oral yaparsan bugün üstte olursun gibidir.

Louis ,Harry'nin kendisine bakış şeklinden ''Bir iş teklifi.'' diye ekledi.

''Aklında ne var?'' dedi Harry.

''Bir poster.Ateşli,dahiyane ve yarına yetişebilecek bir şey...'' Harry gözlerini devirdi.Tanıdığı bir sürü yetenekli ressam olduğu halde ona sorması biraz garipti.

''Yapabileceğine inanmasam sana sormazdım.'' dedi Louis, Harry'nin peşinden boş mutfağa girerek.

''Ya da çaresiz olmasan.''

''Evet o da var.''

''Ne için?''

''Yardım derneğinin partisi için.''

''Sen yardım derneğinden nefret edersin.''

''Ödeme yaptıkları zamanlarda değil.'' Harry elindeki tepsiyi mutfağa bıraktıktan sonra geri döndüler.

''Ne kadar istiyorsun?'' diye sordu Louis.

''Madem hayır işi için,o zaman para gerekmez.''

''Tanrı aşkına,sana hiçbir şey öğretemedim mi?''

''O zaman,500 dolar.''

''200 dolar.''

''500 dolar. Kabul et ya da git.''

''İş yapış tarzına sevdim.'' dedi Louis ve elini onunla tokalaşmak için uzattığında ,Harry bileğinde bilekliğinin olmadığını gördü.

''Uğurlu bilekliğin nerede?'' Louis'nin neredeyse kullandığı tek aksesuardı ve en sevdiğiydi.

''Göt herifin birini becerirken kafam iyi olacak ki ben fark etmeden çalmayı başarmış."

''Yazık oldu o bilekliği bulmak için yüzlerce herifin kapısını çalman gerek.Kısacası tüm kasabadaki kapıları.''

Louis gözlerini profesyonalce devirip restorandan ayrılıp işe gitti.

xxx xxx xxx

Akşam olduğunda Harry bilgisayardan Louis'nin istediği posteri hazırlamaya başlamıştı bile.Nick arkasında arkadaşıyla telefonla konuşuyorken ''Hey!Harry.Arkadaşım Collier sevgilimin,partisine gelmek isteyip istemediğini soruyor.'' diye Harry'e soru yöneltti.

''Gelmektense bok yiyip ölmeyi tercih edeceğimi söyle.'' dedi gülerek Harry.Partilerden nefret ederdi.Özellikle tanımadığı insanların saçma konuşmalarını dinlerken kendisi imha edilmezse patlayacak bir bomba olarak düşünürdü.

''Seninle tanışmak için sabırsızlandığını söylüyor.Pekala sonra konuşuruz.'' diye telefona farklı konuştu Nick.

Harry sadece gülümsedi ve çizdiği erkeğin vücuduna adonisleri ekledi.

''Neden bu kadar asosyalsin?'' Nick arkasında ona sarıldı.

''Asoyal değilim.Sadece insanlara katlanamıyorum.'' ellerini Nick'in ellerinin üzerine yerleştirdi.

''Hadi ama,harika vakit geçireceksin.''

''Bir oda dolusu yabancı ergenle saçma konular hakkında yaptıkları muhabbetleri dinlemek istemiyorum.''

''Tanrım...Sen benden de huysuzsun.Seni bu yüzden seviyor olabilirim.'' diyip gamzesine kocaman öpücük yerleştirdi.

Nick ekranda Harry'nin çizdiği ateşli erkeğe baktığında ''Bu da ne?'' dedi.

''Bir yardım kampanyası için hazırladığım poster ve iyi haberse ödeme yapacaklar.''

''Dolar gibi mi?'' Nick gözlerini büyümüş bir şekilde Harry'e baktı.

''500 dolar gibi?''

''Hadi oradan.Nasıl buldun bu işi?''

Harry bir kaç saniye bekledi ve kekeleyerek ''Tanıdığım biri ayarladı.'' dedi. Nick durdu.Tanıdığı birinin Louis olduğunu anlamayacak kadar aptal değildi.

''Tanıdığın biri...İkimizin de tanıdığı biri mi?''

''Bir tasarımcıya ihtiyacı vardı.'' diye savundu kendini Harry.

''İş yerinde onlardan düzinelercesiyle çalışmasına rağmen mucizevi bir şekilde aklına ilk sen gelmişsin.''

''Belki de iş için en iyisinin ben olduğumu düşünmüştür.''

''Belki de seni geri kazanmaya çalışıyordur.''

Harry ,Nick'e doğru döndü.Onun ellerini tuttu. ''İstediği kadar deneyebilir.Geri dönmek istediğimi de nereden çıkardın?''

''Bilemiyor.Zengin,yakışıklı,aniden iş fırsatları yaratabiliyor.''

''Sikeyim parayı,onu da.Seninle olmak istiyorum.''

''Kanıtla o zaman.'' dedi Nick azdırıcı ses tonuyla.

Harry sırıttı ve onu yatağa doğru hızla fırlatıp pantolonunu indirdi.Nick başını geriye attı ve hafifçe inledi.

(Harry'nin Nick'e yaptığı blowjob yüksek derece kusma ve yüz buruşturma isteğinden dolayı kesilmiştir.Saygılarımla.)

xxx xxx xxx

''İşte ödemen.Zamanında bitirdiğin için fazladan 100 dolar.'' dedi Louis.Aslında onun paraya ihtiyacı olduğundan dolayı verdiği artı bir 100 dolardı.Ama Harry başka türlü mümkün değil kabul etmezdi.

''Teşekkürler.''

Louis cebinden iki tane bilet çıkardı ve Harry'e uzattı.''Bunlar da bu akşamın biletleri.Biri sana,biri de Mick için.''

''Nick.'' diye düzeltti Harry.

Louis ''Her neyse.'' dedikten iki saniye sonra Nick, Harry'nin arkasından geldi ve dudağından öptü.

Louis bunu gördüğünde tenine kızgın demirler batırılmışcasına canı acıdı.Bir zamanlar karnında kelebeklerin uçuştuğunu hissetsederken şimdi ise yumruk yemiş gibiydi.Sadece durup olanları izlemekten başka bir şey yapmadı.O artık gitmişti.Onu geri almak için geç kalmıştı ya da itirafta bulunmak için.O karşısındaki erkekle mutluydu ve kendi dünyasında artık Louis Tomlinson'a ihtiyacı yoktu.

O yüzden sadece sustu ve bir kez daha aşk illetine içinden küfür etti.

Louis ''Ben de az önce erkek arkadaşının son eserini övüyordum.'' diyince Nick dudaklarını ondan ayırdı ve Louis'e döndü.

''Bir ressam,ona ilham kaynağı olacak,sevdiği biri olduğunda her zaman en iyi işi çıkarır.'' bu laf doğrudan Louis'i ve onun Harry'i sevmemesine hedef alıyordu.

''Doğru.'' diyip kahkaha attı.''Ben de öyle düşünmüştüm.''

''Gitmeliyiz.'' dedi Harry.

''Bu akşam görüşürüz.'' diyip arabasına doğru gitti Louis.

Nick ise onun "Bu akşam görüşürüz." lafına karşılık kaşlarını çatarak Harry'e döndü.

''Uh...Louis,yardım gecesi'nin biletlerini verdi.'' Nick biletleri Harry'nin elinden aldı ve Louis'e uzatarak ''Eminim tam bir cümbüş olacaktır ama bizim zaten planlarımız var.''

''Eğer fikrinizi değiştiriseniz isminiz listede olacak.'' diyip uzatılan biletleri almayıp arabasına bindi.

Dikiz aynasında birbirlerine sarılarak uzaklaşan Nick ile Harry'e baktı.

Aşkımız kaybolmuştu.

Gururumun enkazında.

xxx xxx xxx

Nick zorla da olsa Harry'i arkadaşının partisine getirmiş ve onu arkadaşlarıyla tanıştırmaya başlamıştı.

"Bu Collier ve erkek arkadaşı Walden." diye konuştu Nick ve eliyle işaret etti.

"Merhaba ben Harry." Gayet samimi bir şekilde tokalaştılar.

"Siz çocuklar ne zamandan beri birliktesiniz?" dedi Harry.

Bir ağızdan "Üç yıldır." dediler ve birbirlerinin dudağından öptüler.

"Birbirimize deli gibi aşık olmuştuk ve o zamandan beri aramızdaki aşk ateşi hiç azalmadı."

"Bu harika."

Harry tam o sırada aşkın gerçekten var olduğunu düşünüyordu.Ama bu fikri Walden'nın elindeki içkiyi dudaklarına götürdüğünde değişmişti.

Harry gözlerini bileğindeki Louis'e ait olan bilekliğe dikti.

xxx xxx xxx

Nick arkadaşlarıyla çember olmuş sohbet ederken Harry bir köşeye oturmuş ikram edilen içeceği içiyordu.

Aynı zamanda da Walden'nın Collier'in gözünün içine baka baka yalan söylemesini kendi içinde tartışıyordu.

Walden ,Louis'nin onu becermesine izin vermişti ve Collier'i aldatması yetmeyip Louis'nin bilekliğini de çalmıştı.

Evet belki Louis göt herifin teki olabilirdi.Ama bu konu hakkında kendisini hiç bir zaman yalan söylemişti.O tamamen dürüst ve dobraydı.

Walden ve Collier gibi olmaktansa öyle olmayı tercih ederdi tabiki.

Bir kaç yalnız ve sıkıcı geçen dakikalardan sonra Harry oturduğu yerden kalktı ve Walden'nın yanına gitti.

"Selam." diyip oturdu.

"Selam."

"Üç yıl demek ki!Vay canına!Birlikte mi yaşıyorsunuz?"

"Evet bir senedir."

"Söyler misin dostum,bu uzun ilişkiler nasıl yürüyor?" dedi gülerek Harry.

"Pekala sanırım sana sırrımızı söyleyeceğim." diye karşılık verdi ve o da güldü.

"Yani öncelikle gerçekten aşığız.Birbirimize karşı nazik ve seveceniz.Hediyelerle veya küçük süprizlerle aşkımıza heyecan katıyoruz.Ve en önemli kısmı ise birbirimize tamamen dürüst oluyoruz."

"İyiymiş ama şu dürüstlük meselesi için bir sorum var...Kendini Louis Tomlinson'a becerttirdiğinide Collier'e söyledin mi?"

Walden gerildi ve teni aniden bembeyaz kesildi.Göz bebekleri büyüdü ve kekeleyerek "Sen neyden bahsediyorsun?" dedi.

"Sen neyden bahsettiği mi çok iyi biliyorsun?Peki içinde olması nasıl bir duyguydu?Eminim ki sana karşı pek nazik davranmamıştır."

"Bak...Tam olarak ne olduğu hakkında hiç bir şey bilmiyorsun."

"Yanılıyorsun.Asıl Collier hiç bir şey bilmiyor.Onu bilgilendirme mi ister misin?"

"Lü-lütfen ona birşey söyleme.Onu gerçekten seviyorum.Bu-bu hataydı. Ayrıca bunu yapmak sana ne kazandıracak?"

"Hiç bir şey.Ama herşeyin bir karşılığı vardır değil mi?"

"Ne istiyorsun?"

"Bilekliği."

Walden cevap vermeyince Harry "Ya bilekliği verirsin ya da aşk dolu ilişkiniz sona erer." diye tehdit etti.

Walden bilekliğin düğümünü çözdü ve Harry'e uzattı.

Harry hızlıca elinden çekip aldı ve cebine koydu.

Nick o sırada Harry'nin nerede olduğuna bakmak için evi turlamış ve
en sonunda onu köşede Walden'la konuşurken bulmuştu.

''İyi misin?'' diye sordu Nick yanlarına geldiğinde.

''Evet,harika.Walden'ın ilişki tavsiyelerini dinliyordum bende.'' diyerek Walden'a dönüp alayla gülümsedi Harry.

"Eğleniyor musun peki?"

"Tabi." dedi.Aslında depar atarak kaçmak istiyordu buradan.Sadece Nick'i yalnız bırakmak istemiyordu.

''Yalancı.'' diyince Harry daha fazla dayanamadı.Yerinden kalktı ve onu yalnız olabilecekleri bir alana çekti. ''Ben gitsem bu senin için sorun olur mu?'' dedi ellerini Nick'in omzuna koyarak.

''Şimdiden mi?''

''Evet,sanırım dayanma sınırım buraya kadardı.''

''Pekala,ben de seninle geliyorum.''

''Hayır,sen burada kal.Gerek yok, tek başıma gidebilirim.Evde görüşürüz.''

''Emin misin?'' dedi Nick tek elini Harry'nin yanağına koyarak.

''Evet.''

Nick ''Pekala,seni seviyorum.'' diyip dudağından öptü.

''Ben de.''

xxx xxx xxx

Harry o aptal partiden ayrılıp eve gitmek yerine yardım derneğinin hazırladığı partiye bakmak istiyordu.Böyle ortamlara girmeyeli uzun zaman olmuştu ve itiraf ediyordu hafiften özlemişti.

Diğer göz ardı ettiği bir amacı bilekliği sahibine vermekti.

Biletini gösterip içeri adımladı.Nick haklıydı burası tam bir cümbüştü.Dans eden gay adamlar ve konfetiler arasında Louis'nin kendisine doğru geldiğini gördü.

''Gelmişsin.'' dedi Louis.

''Nasıl gittiğini görmek istedim.'' Louis başını salladı.

''Mick nerede?'' Harry bir kez daha ona Mick demesine güldü ve ''Nick arkadaşlarıyla birlikte.'' dedi.

''Onu da getirmeliydin.''

''Sanmıyorum.''

Gözleri kısa bir süre birbirinden ayrılmadı.

Harry cebinden bilekliği çıkardı ve "Sanırım bu sana ait." diyip ona doğru uzattı.

Louis gülümsedi ve elindekini aldı.

"Nereden buldun?"

"Erkek seçimlerimiz benziyor diyelim." dedi ve içten güldü Harry.

"Bu konu hakkında şüpheliyim." diyip içtenliğine karşılık verdi.

"İzin ver takayım." Louis'nin elindeki bilekliği geri aldı ve onu bileğine sarıp,arkadan düğüm attı.

Louis sadece disko toplarının görmesine izin verdiği kadar aydınlanan Harry'nin güzel yüzüne baktı.Onun her zaman büyüleyici bir yüzü olduğunu düşünmüştü.

Ve eli elinin üzerindeyken...Bir başkasının eli kendi eline değdiğindeki histen çok uzak bir şey hissetti.

Benim ellerim, senin ellerin.

İki gemi gibi birleşmişler.

Sürükleniyorlar, ağırlıksız.

Dalgalar onu kırmaya çalışıyor.

Harry bağladıktan sonra geri çekildi.

"Teşekkür ederim."

"Her zaman."

"Gelmene gerçekten sevindim.'' dedi Louis.

Beni sevdiğini söylemek neden bu kadar zor.

Harry tam ''bende'' diyecekken Louis'nin arkasından bir adam geldi ve kollarını Louis'nin boynuna doladı.

''Sanırım gitmen gerekiyor.'' dedi Harry gülümseyerek.

''Evet.''

''Sonra görüşürüz.''

Louis ''Görüşürüz.'' dedikten sonra Harry'nin arkasını dönüp gitmesini izledi.Eskiden olsa yanındaki adamı gözü kırpmadan becerirdi ya da ona diz çöktürtür ve kendisine oral yapmasını isterdi.Sonra onu eve götürüp sabaha kadar becerirdi.

Gariptir ki o bunların hiçbirini yapmadı.Eve gitti ve yalnız uyuduğu gecelere yenisini ekledi.

Ve kimse tüm bunların sebebinin Harry olduğunu inkar edemezdi.

xxx xxx xxx

Bölüm Adı:Ruh eşleri.
Şarkı:1D-Strong.

EVVETT YİNE BİR BÖLÜM SONU :(((

HARRY VE NICK'IN BLOWJOB SAHNESİNİ CİDDEN HAYAL EDEMEZDİM AFSDHGJKL BU FEDAKARLIK İÇİN HENÜZ HAZIR DEĞİLİM KUSURA BAKMAYIN :D

VE BİR SORUM VAR KİM #TEAMLOUIS KİM #TEAMHARRY ?

DÜŞÜNCELERİNİZİ ULAŞTIRIN LÜTFEN,HEPİNİZ ÇOK SEVİLİYORSUNUZ












''''

Continue Reading

You'll Also Like

21.6K 1.3K 35
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
70.3K 5.2K 30
jungkook kendisine takıntılı eski kız arkadaşından kurtulmanın tek yolunu eşcinsel olduğunu ileri sürmekte görüyordu ve bunun için taehyung'tan yardı...
12.1M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
43.7K 2.1K 33
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...