ORENDA(+18)

נכתב על ידי SiyahKanatliMelek_2

857 60 21

Bir gülümseme binlerce acıyı saklardı ama bir kahkaha birden fazla göz yaşını... Emirhan Aksoy,hayatında bula... עוד

BÖLÜM 1- CEZA EVİ
BÖLÜM 2-DÜĞÜN DERNEK
BÖLÜM 3-PLAN
BÖLÜM 4-MİSAFİR
BÖLÜM 5-YARALI
BÖLÜM 6-YARDIM
BÖLÜM 7-İYİLEŞME
BÖLÜM 8-GİZEMLİ
BÖLÜM 9- SEÇENEK
BÖLÜM 10-KAÇIŞ PLANI
BÖLÜM 11-KAÇIŞ PLANI-İKİNCİ PERDE
BÖLÜM 12-OYUN
BÖLÜM 13-ÇEKİM
BÖLÜM 14-KARA GÜL
BÖLÜM 15-GÜVEN
BÖLÜM 16-SINANMAK
BÖLÜM 18-DAVET
BÖLÜM 19-HAYATIM
BÖLÜM 20-KORKU
BÖLÜM 21-AŞK
BÖLÜM 22-AŞIKSIN
BÖLÜM 23-ZEN ÇEMBERİ
BÖLÜM 24-TATLI BELA
BÖLÜM 25-GİZEM
BÖLÜM 26-BİR YAZ GÜNÜ EĞLENCESİ
BÖLÜM 27-KALPTEKİ HANÇER

BÖLÜM 17-SUÇ ORTAĞI

21 1 1
נכתב על ידי SiyahKanatliMelek_2

Yarım saatten az bir sürede çalıştığım yere geldik.Motordan indiğimde Emirhan sadece kaskın vizörünü kaldırdı.Kaskımı çıkarıp ona verdim.

"Seni bekleyeceğimden emin olabilirsin"

Saçlarımı elimle düzeltirken motorun aynasına bakıyordum.Dediklerini kısa sürede idrak edince dik dik ona baktım. Sadece gözleri gözükürken bile bu kadar çekici olamazdı.

"Aman eksik kal"

Daha fazla bir şey demeden arkamı döndüm.Birkaç adım atmıştım ki bana seslendi.

"Kalçalarını çok oynatma yavrum"

Yerimde kaskatı kesilirken etrafta kimsenin olmamasına seviniyordum. Sinirle ona döndüm.

"Sapıkmısın önüne bak!"dediğimde bana eliyle öpücük attı.

"Bol şans bebeğim!"

Sinir hücrelerim tepeme çıkarken ona orta parmak çektim.Arkamı dönerek yürüdüm.Ve sonunda ofise girdim.

Her zamanki gündelik işlerimi yapmaya başladım.Önce kendime bir kahve aldım.Sonra bana verilen işleri yapmaya başladım.Kafamı bunlarla oyalamak istesemde zihnim sürekli yaşananlara gidiyordu.Ve bu olanları burda hatırlamak isteyeceğim son şeydi ama insan zihnine hakim olamıyordu.

Beynim istemsizce,olayları zihnime film şeridi gibi sıralarken kaşlarım çatılmıştı.Ve ne zamandır böyle durduğumu bilmiyordum.Kaşlarımı düzelttim.İşimi ciddiyetle yapmaya çalıştım.

Öğlen molasında yaptığım çizimi bıraktım.Toplu çalışma alanından ayrılarak terasa çıktım.Benim kendimi en iyi hissettiğim yerdi burası.Kendimi en çok burda özgür hissederdim. Gökyüzüne yakın olan yerlerde. Ailemde ordaydı sonuçta...

Derin bir nefes alarak betondan yapılma çıkıntıya oturdum.Kahvemden bir yudum aldım.Sol dizimi hafifçe bükerek oturduğum yere alırken sağ bacağım aşağıdan sarkıyordu.Saçlarım rüzgarda dans ederken gözlerimi kapattım.Şuan huzurlu hissediyordum.

Birkaç dakikanın sonunda, esir alınmadan önce teyzemde kalan ve sonrasında bana geri verilen telefonumdan bir bildirim sesi geldi. Sol elim sıcak kahve dolu karton bardağı tutarken sağ elimle whatsaabı açtım.

"Rüzgâr çarpar içeri geç"

Emirhandan gelen mesaja şaşkınlıkla bakarken ne düşüneceğimi bilmiyordum.Onun numarasının telefonumda ne işi vardı?!

"Ne?"

"İçeri geç diyorum kızım anlamıyormusun?"

"Sen benim nerde olduğumu nerden biliyorsun?"

"Aşağıya bak"

Dediğini yaparak başımı telefondan terastan aşağıya çevirdim.Motoruna yaslanmış vaziyette bana bakıyordu. Bir elinde telefon vardı.Diğer koluda motora yaslıydı.

"Sen benim numaramı nerden aldın?!"

"Beraber uyuduğumuz sırada"

Kaşlarımı çattım.İyide ben öyle bir an hatırlamıyordum.Uyurgezer felanmıydım acaba?

"Yalan söyleme ben öyle bir şey hatırlamıyorum!"

"Uyuduğun içindir Açelya"

Elimi alnıma koydum.Ben uyurkenmi numarasını kaydetmişti yani?Ben cidden ne düşüneceğimi bilmiyordum.

"Sağol ya çok erken söyledin!"

"Ne demek canım benim!"

Göz devirerek konuşmadan çıkınca yeni bir bildirim geldi.

"Sana,bana göz devirme demedimmi!"

Gözlerim dehşetle büyürken yutkundum.Beni nasıl görmüş olabilirdi.Başımı aşağıya eğdiğimde sanki ona baktığımı farketmiş gibi başını kaldırıp bana bakmıştı.Hemen ardındanda telefona birşeyler yazdı. Telefonuma bildirim düşünce tedirginlikle mesajı açtım.

"Bunun cezasını misliyle ödeyeceksin!"

Bir süre mesaj kısmından çıkamadım. Tedirginlik korkuya geçiş yapmıştı. Nefes alamadığımı hissettim.Galiba beni gerçekten öldürecekti.Elim boğazıma gitti.Dışardayken bile nasıl nefes alamazdı insan?Ben alamıyordum.Telefonu hızlıca elime alarak Emirhanın mesaj kutusundan çıktım ve İpeğe yazdım.

"İpek galiba ben bir yanlış yaptım"

Birkaç dakikaya kalmadan mesaj gelince gözlerimdeki yaşı sildim.Neden ağlamıştımki?Ölmektenmi korkuyordum?Hiç sanmıyordum.

"Ya kızım sen nerelerdesin haber felan vermiyorsun.Düğünden sonra hiç görmedim seni.Mesajda atmıyorsun!"

"Özür dilerim.Başıma gelen olayları yüzyüzeyken sana anlatırım.Hatta buluşma şansımız varmı yarın için?"

"Tabi olur.Yüzyüzeyken daha iyi olur hemde"

"Tamam o zaman sana yarın anlatırım her şeyi öptüm!"

"Bende öptüm kendine dikkat et!"

Mesaj kısmından çıkarak telefonu kapattım.Öğlen molası bitmek üzereydi.Ayağa kalkarak doğruldum. Hızlı adımlar atarak içeri geçtim ve işime geri döndüm.

Saat 20.00 da eşyalarımı topladım. Yanımdaki iş arkadaşlarıma iyi akşamlar dileyerek odadan çıktım. Kendimi o kadar yorgun hissediyordumki düşüp bayılacaktım.

Dışarı çıktığımda esen rüzgârla kendime geldim.Buna ihtiyacım varmış gibi hissetmiştim.Derin bir nefes alarak karşıda duran motorsiklete ilerledim. Emirhan ortalarda yoktu.Etrafıma bakmak için başımı motordan başka tarafa çevirdim.Gözlerim onu ararken bir anda arkamdan geçince ödüm kopmuştu.Elinde poşetler vardı.

"Gitmeden önce yemek yiyelim dedim"

"Akşam yemeği yemezsem Teyzem beni öldürür"Bıkkınlıkla nefes verdi.

"Tek seferden bir şey olmaz"

'Hadi gel'dercesine başıyla işaret verince motorun hemen yanındaki kaldırıma oturdu.Bende yanına oturdum.Poşetleri açarak içindekileri kaldırıma serdi.Hamburger,patates kızartması,çıtır tavuklar,soslar, kolalar...Biz bunları nasıl bitiricektik.

"Bunları nasıl bitirmeyi planlıyorsun?"

Bunu söylememle hamburgerden bir ısırık alınca gözlerim şaşkınlıkla büyüdü.Resmen ekmeğin yarısı gitmişti.

"Yiyerek"

Cevabı karşısında güldüm.Kolamdan bir yudum alarak bende hamburgerimi yemeğe başladım.Beş dakika sonra Emirhan bana baktı.Kolasından bir yudum aldı.

"Cezanı öğrenmeye hazırmısın?"

Anlamayarak ona baktım.Elimdeki patatesi ağzıma attım.

"Pardon?"

Ne cezasından bahsediyordu bu?Ben hiçbir halt anlamıyordum.

"Bana göz devirmiştin hatırlarsan"

Hay ben böyle işin ta...

"Ben öyle bir şey yapmadım"

Bana 'sen ciddimisin?' Dermiş gibi baktı.Cezamdan kurtulamayacağımı anladım ve sustum.

"Tamam söyle"dedim.Gülümsedi.

"Bir iş aldım.Bir davete katılıcaz, Davette hem uyuşturucu satışı hemde... neyse boşver orasını"

Gözlerim kocaman açıldı.Ne diyordu bu?

"Bir dakika bir dakika şuan hiçbir şey anlamadım bir sürü eksik ayrıntı var"

Çıtır tavuklardan beşincisini yerken devam etti.

"Anlamadığın yerleri sor cevaplayayım"

Bende çıtır tavuklardan bir tane aldım ve konuştum.

"Sen kimden iş alıyorsun?ve neden? Yani ben tek çalışıyorsun sanıyordum"

"Zaten tek çalışıyorum ama arada para karşılığında iş alıyorum.İşime geliyor"

"Neden bana bunları anlatıyorsun?"

Gerçekten merak ettiğim tek şey buydu. Benim onu polise vermemden korkmuyormuydu yani?

"Çünkü benim suç ortağımsın artık"

"Hayır değilim"

"Evet öylesin Açelya.Sende artık Uraz ve Aybüke gibi benim suç ortağımsınız. Tek yanlışınızda acımam haberin olsun. O yüzden polisi asla karıştırmayacağız"

"Aybüke bunu kabul etmez!Bende etmiyorum!Hem nerden bilebilirsin polise gitmeyeceğimi?Nasıl bu kadar emin olabilirsin?"

"Çünkü Aybükede sende canınızı çok seviyorsunuz ve ölmek istemezsiniz"

Sakince kurduğu cümle karşısında dilim tutulmuştu.Ne diyebilirdimki?beni açık açık tehdit ediyordu.Ne yapacaktım ben şimdi?Suç ortağı felan olmak istemiyordum.Kan görmek istemiyordum.Ben bunların hiçbirini yapamazdım.

Ayağa kalktım ve hızlıca yürümeye başladım.Onunla aynı ortamda felan kalmak istemiyordum.Resmen en büyük tehlikeyi yanımda taşıyordum.

"Nereye gidiyorsun!"

Eli kolumu kavradı ve beni kendine döndürdü.Nefesim kesilirken yaşlar gözlerimden düştü.

"Bırak beni!Benden uzak dur istemiyorum seninle yan yana durmaktan!"

Çatık kaşları düzelmezken derin bir nefes aldı.

"Bak ben dediğin hiçbir şeyi yapamam anlıyormusun?Ben kana bulaşmam, suç ortağıda olamam!"

Etrafa göz atarak etrafta biri varmı diye baktı.Herkes zaten saatler önce çıkmıştı ofisten o yüzden etraf tenhaydı.

"Sana zarar vermeyeceğim Açelya. Sadece yanımda durmanı istiyorum. Tüm bunlar dikkat çekmemek için anlamıyormusun?Tek başıma yapamam.Sadece yanımda durucaksın etrafı gözlemliyerek bana bildireceksin o kadar"

Sakince konuşurken ellerini omuzlarıma koymuştu.Ciddiyetle onu izledim.Dedikleri şeyde kan dökmek yoktu.Bunu yapabilirmiydim bilmiyordum.Korkuyordum.Hemde deli gibi korkuyordum.Ben daha önce böyle işlere girmemiştimki nasıl yapacaktım. Ve en önemliside yapmak istiyormuydum?

"Sadece bu kadarmı?"

Sesim masum bir kız çocuğu gibi çıkarken Emirhan gülümsedi.Sıcacıktı gülümsemesi.

"Evet sadece bu kadar çiçeğim"

Göz yaşlarımı parmaklarıyla silerken onu izledim.

"Tamam gelirim seninle ama sana tek yardımım kenarda süs bitkisi gibi durmak olur"

Güldü.Ellerini yanaklarıma koydu.

"Tamam sen yeterki gel süs bitkisi olmanada razıyım"

Ellerini yanaklarımdan çekerek sağ elimi tuttu.Eski yerimize oturarak yemek yemeğe devam ettik.

"Bizi davette herkes görücek, en önemli kimliğimiz yani yüzümüz belli olacak..."dedim.Ciddiyetle bana baktı.

"Sahte kimlikler iş görür ama dediğin gibi yüzümüz için bir şey yapamam. Belki makyajla bir şeyler yaparız yada perukla felan"

"Hiç endişe etmiyormusun?Yakalanmaktan yani"Gülümsedi.

"Yakalansam bile kaçıyorum ben.Yada Uraz beni çıkarıyor içerden"

"Ne iyi arkadaşların var!"dedim.Güldü.

"Senin hiç arkadaşın yokmu?"

Bir süre sustum.Kolamdan bir yudum aldım.O ise patateslerine gömülmüştü.

"Aybüke dışında İpek var"dedim. Gülümsedim.Daha fazla bir şey sormadı ama ben on dakika sonra aklıma gelen fikirle ona baktım.

"Seninle gelicem ama tek bir şartım var"

Dikkatle beni dinlerken gerilmiştim. Acaba izin verirmiydi?

"Söyle"

"Yarın İpekle buluşucam"

"Buluşalım"

"Tek başıma"derken gözlerimi yalvarırcasına büyülttüm.

"Olmaz"

"Ya bak yemin ederim polise gitmeyeceğim alt tarafı arkadaşımla buluşup kahve felan içeceğim nolur"

Dudağımı büzerek kirpiklerimi kırpıştırdım.Yaptığım şeye anlam veremezken dudaklarıma bakarak yutkundu.Bakışlarını kaçırınca dudaklarını yaladı.

"Tamam git ama bir yerden bir şey duyarsam polise gidersen felan bitersin kızım"

Zafer gülüşümle beraber çöpleri toplamaya başladım.

"Ver artık kutuyu kalmadı içinde zaten!"

Emirhanın elindeki kola kutusunu alarak poşete koydum.Ne doymaz insanmış arkadaş!Neyseki kızmadı. Çöpleri atarak geri geldiğimde motorsiklete bindik.Kaskı takmadan önce ona baktım.

"Birşey sorcam"

"Sor"

"Ne zaman gidicez davete?"Bana döndü.

"Bu gece"

"Ne?!"

Şaşkınlıkla gözlerim büyürken kaskı elimden aldı ve kendisi taktı.Bir yandanda konuşuyordu.

"Merak etme herşeyi ayarladım. Elbiseni düşünme yani"

"Çok erken haber verdin ya çok sağol keşke biraz daha geç haber verseydin!"

Kaskı taktıktan sonra vizörü indirince önüne döndü.Ve motoru sürdü.

המשך קריאה

You'll Also Like

88.4K 5.4K 34
Bir suçlu ile mektup arkadaşlığı...
1M 17.5K 27
🔞Türkiye'nin en büyük mafyası tarafından kaçırılmak ve onla ilişki yaşamak.🔞 🔞Bolca +18 vardır. 🔞
1.8M 49K 26
asker ve yeni aile kurgusu Barın elindeki çakıyı incelerken "fazla ses yapıyorsun. Dikkat et." diyerek konuştu. Ses falan yapmıyordum. Askerdim ben...
330K 13.6K 37
Kocam, bin adamın bir kurşunuyla öldürüldü. Ben ise, bin kurşunla tek bir kişiyi öldüreceğim. "AKSİYONUN EN ÇARPICI SERİSİ" Kocası, bir suikastte öl...