Çare || Kerem Aktürkoğlu

De keremakturkogludiyor

42.3K 2.8K 954

Başlangıç - 02.02.24 Bitiş - 05.05.24 Mais

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8 / FİNAL

3.2

559 70 29
De keremakturkogludiyor

Bilmem ne olabilir aramızda
Bu ışık ikimize fazla, arayı bozar

;

"Derin tamam. " Barış'ın Derin' i maçına davet etmesi üzerine stada gelmiştik.

Derin tek gelmek istemediği için beni de peşinden sürüklemiş, yanında getirmişti.

Kerem ile ayrılalı 3 gün oluyordu ve bu zamana kadar arayıp mesaj atmamıştı. Ayrı olarak beni instagramından çıkartmıştı.

Önümüzde oturan Selim abi ve Reyyan ile onlara bakmamaya özen gösteriyordum. Fakat olmuyordu. Reyyan ile sürekli birbirimize el sallıyorduk.

Derin'in beni dürtmesi ile düşüncelerimden ayrıldığımda durgun bakışlarım onu bulmuştu.

"Isınmaya çıkıyorlar. "

İlk başta Kerem olmak üzere diğerleri de çıktığında taraftarlar alkışlamaya başlamıştı.

Fakat benim takıldığım tek şey Kerem'di. Üç gün önce görmeme rağmen çok özlemiştim..

"Hızlı toparlanmış. Yüzünde ki hırsa baksana. " Derin'in konuşması ile tepki vermedim.

Hala onu izliyordum.

Yanımda hissettiğim hareketlenme ile o tarafa bakmadım.

"Birileri sevgilisini izliyor. " gelen tanıdık ses ile yanıma döndüm. Geçen gün ki çocuktu bu, Çağan.

Ona cevap vermediğimde geri sahaya döndüm.

"Seni en son gördüğümde çok mutluydum, şimdi ne oldu? " duraksadım.

Çünkü beni en son gördüğünde Kerem'i öpüyordum..

"Sevgilinin imzaladığı formayı giymemişsin, hayırdır? " sinirle nefesini verdiğimde ona döndüm.

"Sana ne? Keyfim ve kahyası bugün böyle yapmak istedi. Var mı bir sorun? " alayla sırıttığında yüzümü buruşturdum.

"Ne sinirlisin sende. Sakin ol." alaylı sesi ile nefesimi verdim.

"Benim seni sürekli görmem tesadüf mü Çağan? " imalı sesim ile gülümsedi.

"Oo adım ağzına çok yakışıyor. "

"Soruma cevap ver. "

"Yani şimdi tam emin olamadım. Tesadüf olabilir ama olmayadabilir.. " kaşlarım havalandığında gözlerimi kıstım.

"Çocuk musun sen? " gergin sesim ile dudakları o şeklini almıştı.

"Sen harbi çok gerginsin bugün. Sevgilinle mi tartıştınız? " sabır çektim.

"Çağan, sana ne? " gülümsedi.

"Şimdi ayrıldınız mı diye soracağım ama Kerem tesislerde baya iyi. Yani depresyonda falan değil. " düşünceli sesi ile duraksadığımda gözlerim sahada ki Kerem'i bulmuştu.

Bir kere bile tribünlere bakmadan ısınıyordu. Maça konsantre olduğu belliydi.

"Neyse yakında çıkar kokusu.." yanımdaki Çağan'da sessizleştiğinde iç çektim.

Durgun bakışlarım Reyyan'ı bulduğunda sevinçle yerinde zıpladığını görmüştüm.

Üstünde ki forma dikkatimi çekerken iç çektim.

***

Sonunda Keremler ısınmayı bitirmiş içeri girerken onu izliyordum. Reyyan sevinçle el salladığında bakışları Reyyan'a kaymıştı.

Yüzündeki sert ifade yerini gülümsemeye bırakırken o da el salladı.

Bununla birlikte yüzümde minik bir gülümseme oluştuğunda Derin'in yerinde zıplaması ile bakışları bize dönmüştü.

Kalbim heyecanla atmaya başladığında göz göze gelmiştik.

Fakat o göz temasımızı sürdürmeyip yanıma baktığında saliselik olarak kaşlarını çatıp kendini düzeltmişti.

"Bu da aşık bana. " Çağan'ın konuşması ile ona baktığımda o da bana bakıyordu.

"Evet, aşık sana. " alaylı sesim ile gülümsedi.

"Sende aşık olabilirsin, sorun yok. " ona gözümü devirdiğimde geri Kerem'e baktım.

Bize bakmadan Reyyan'ı bekliyordu. Galiba Reyyan seremoniye çıkacaktı.

Reyyan dışarı çıktığında beklemeden Kerem'in elini tuttu. Kerem eğilip yanağından öptüğünde içeri doğru ilerlemeye başlamışlardı.

"Pişt? " Derin'e döndüm.

"Ne oldu? "

"Sevgi şu Kerem ile konuşan kız mı? " bakışlarım işaret ettiği yere kaydığında Kerem ve Sevgi'ye baktım.

"Evet. O. " dalgın sesim ile cevap verdiğimde yerime oturdum.

Sevgi Reyyan'a doğru eğilip yanağından öptüğünde geri Kerem'e dönmüştü.

Tabii Reyyan'ın çaktırmadan yanağını silmesi ile elimde olmadan kıkırdadım.

Sanki hissetmiş gibi bana baktığında el salladı. Ben de ona el salladığımda Kerem'i dürtüp beni göstermişti.

Kerem'in bakışları bana döndüğünde bakışlarında gördüğüm soğukluk ile yutkundum.

Bir şey yapmadan geri Sevgi'ye döndüğünde nefesimi verdim.

"Kerem'i Sevgi'den kıskanmıyor musun? " Çağan'ın sorusu ile ofladım.

"Bak konuşmak istiyorsan söyle çünkü gerçekten çok saçma sorular soruyorsun. " duraksadı.

"Oh be, valla konuşmak istiyorum. " gülümsedim. "Konuşalım Çağan. " yaptığımın yanlış olduğunu biliyordum ama kendimi durduramıyordum.

"Kerem ile ayrıldınız mı? " sorusu ile kafamı salladım.

"Cidden mi? " şaşkın sesi ile kafamı salladım. "Cidden. " hayret eder gibi bana baktığında elimi omzuna koyup sıktım.

"Ama benden sana sevgili falan olmaz." göz devirdi.

"Orası belli olmaz. " onu duymamış gibi yaptığımda Keremler içeri girmişti.

"Kaç yaşındasın? "

"24." kafasını salladı. "Ben de 24."

"Peki ne iş yapıyorsun? "

"Türkçe öğretmeniyim." duraksadım. "Yani öyleydim."

"Birkaç sebepten dolayı artık yapmıyorum da. "

"Anladım.. "

"Peki Messi mi Ronaldo mu? " ciddi ses tonu ile güldüm.

"Gülme, bu sorunun cevabı benim için çok önemli. " sitemli sesi ile kafamı salladım.

"Messi. " kaşları havalandığında gülmüştü.

"Oooo helal lan. " ellerimizi birleştirip çaktığımızda güldüm.

Karnımda hissettiğim sızı ile duraksadığımda yanımdaki kola tutundum.

Acı ile yüzümü buruşturduğumda belimden tutup oturmuştu.

"Noluyor? Ayça iyi misin? " Çağan'ın endişeli sesi ile kafamı salladım.

Derin'de sessiz kalarak diğer tarafıma çöktüğünde elimden tuttu.

"Bize su getirebilir misin? " Çağan kafasını salladığında uzaklaştı.

"Kerem haklı. " yerdeki bakışlarım onu buldu.

"Gerçi artık fark etmiyor. Tedavi olsan bile pek bir şey fark edeceğini düşünmüyorum. " soğuk sesi ile bakışlarımı kaçırdığımda yanımıza gelen Çağan'a baktım.

Uzattığı suyu alırken teşekkür ettim. Beklemeden geri yanıma oturduğunda meraklı bakışlarının üstümde olduğunu biliyordum.

Çantamdan çıkardığım ağrı kesici hapı yuttuğumda suyu içtim.

"Yanında ağrı kesici mi taşıyorsun? " Derin'in nefesini verdiğini duyduğumda kafamı salladım.

O sırada sahaya çıkan takım ile bakışlarım oraya dönerken yavaşça ayaklandım. Kerem seremoniye Reyyan ile çıkmıştı.

Anlık sendelediğimde Çağan kolumdan tutmuştu.

"Gerçekten iyi misin?" gülümsedim.

"İyiyim. " yavaşça kafasını salladığında geri sahaya döndüm.

Barış'ın buraya olan bakışları dikkatimi çekerken ufak bir baş selamı verdi. Ona gülümsediğimde nefesimi verdim.

"Tü tü tü maşAllah. " Derin'in video çekerek mırıldanması ile kıkırdadım.

Bakışlarım teker teker oyuncuların üstünde gezdiğinde göz göze geldiğim Lucas ile gülümsedim.

O da gülümseyip el salladığında başlayan İstiklal Marşı ile hemen kendini düzeltti.

***
Ne olduğunu anlamadığım bir şekilde başlayan tartışma ile nefesimi tuttum.

Karşı takımdan biri Kerem'e kaymış ve sakatlamıştı. Kerem sağlık ekibi ile birlikte sekerek yedek kulübesine ilerlediğinde, Barış ve Kerem'i sakatlayan oyuncu arasında tartışma çıkmıştı.

Barış adamı ittiğinde birkaç kişi daha oraya toplanmıştı. Hakem ikisini de uyarırken yeniden Kerem'e döndüm.

Yüzü hissettiği acı ile buruşmuş şekildeyken formasını çıkardı.

Ben merakla ne yapacağını izlerken sekerek bizim olduğumuz tarafa doğru gelmişti.

Güvenliğin kulağına eğilip birkaç şey söylediğinde güvenlik kafasını sallamıştı.

Kerem'in omzunu sıkıp gülümsediğinde yanımdaki Çağan omzuma dokunmuştu.

"Sana mı getirecek?" ona döndüğümde bilmiyorum anlamında omuz silktim.

O sırada bu tarafa doğru gelen güvenlik ile nefesimi tuttum.

Fakat o bizi şaşırtıp arkama ilerlediğinde Kerem ile bakışlarımız kesişmişti.

Bu sefer bakışmamızı kesen ben olduğumda güvenliğin formayı verdiği kişiye baktım.

Bizim yaşlarımızda bir kadındı. Sevinçle formayı aldığında gülümsedi. Gözlerinde gördüğüm heyecan ile Kerem'e baktığında el salladı.

Kaçamak bakışlarım Kerem'i bulduğunda onunda gülümseyip el salladığını görmüştüm.

Bana bakmadan arkasını döndüğünde sağlık ekibinden birine tutunup yedek kulübesine geçti.

"Ay çok seviyorum.. " arkamdaki kızın duyulan sesi ile kaşlarımı çattığımda ona baktım.

Bana takılmadan formayı inceliyordu. Aniden formaya sarılması ile duraksadım. Ne oluyordu?

"Ellerini sal. " Çağan'ın kulağıma fısıldaması ile sıktığım elimi daha yeni fark ediyordum.

Nefesimi verip önüme döndüğümde elimi sıkmayı bırakmıştım.

"Neden öyle bir şey yaptı? " kısık sesim ile Derin'e baktım.

Beni duyduğundan emin değildim ama burukça gülümsedi.

"Kerem ile tanışıyor musunuz? " kulağıma gelen ses ile Çağan'a döndüm.

Kıza dönük bir şekilde sorduğu soru ile kıza baktım.

Güzeldi. Yani bence güzeldi.

Sarı saçlarının arasından dikkat çeken mavi gözlerine baktım. Güzel değildi, fazla güzeldi.

İçime dolan duygu ile burukça tebessüm ettim. Kerem'de böyle düşünmüş müydü acaba?

"Tanışıyoruz, yani dün tanıştık. " kızın konuşması ile Derin'in elini elimde hissetmiştim.

"Nerede tanıştınız? " istemsizce sorduğum soru ile bana baktı.

"Parkta. " duraksadığımda nefesimi tutmuştum.

Aklımdan bir şerit gibi geçen anlar ile Derin'in elini sıktım.

"Yani kardeşimi götürmüştüm. Sonra onu bir anda göremeyince telaşa düşüp aramaya başladım. O sırada Kerem'i gördüm. Kardeşimde elini tutuyordu. Öyle tanıştık. " kafamı salladığımda içime dolan duygu ile iç çektim.

Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde önüme döndüm.

Çağan'ın da önüne döndüğünü hissettiğimde elini omzuma koymuştu.

"Kız çok güzel.." kırgın sesim ile nefesini verdi.

"Bana göre sen daha güzelsin. " yerdeki bakışlarım onu bulduğunda omzundaki elini çekti.

"Yani güzellik göreceli bir kavramdır. Bana göre sen daha güzelsin. " kendini açıklaması ile kafamı salladığımda elim ile oynamaya başlamıştım.

"Teşekkür ederim.. " kısık sesim ile kıkırdadığında kafamı başka yere çevirmiştim.

Aklıma Kerem'in söylediği şeyler geldiğinde duraksadım.

"Ona kendi isteğimle üstünde soyadım olan formamı veremem, küçüklük fotoğrafını çerçeveletmem. Ben bunları başkasına yapamam Ayça. Yapmam."

Yapmıştı.

Hissettiğim bunalma ile derin bir nefes aldığımda sahaya döndüm.

***
Otoparkta Barış'ı beklerken Derin ile sessizce birbirimize bakıyorduk.

"Kız çok güzeldi.." kısık sesim ile hızla kafasını salladı.

"Sen daha güzelsin kuşum. " olumsuz anlamda kafamı salladım.

"Güzelliği Kerem'in de dikkatini çekmiş midir acaba? " Derin nefesini vermişti.

"Bilmem, hem çekse ne çekmese ne. Sonuçta adam boşta. Ondan ayrıldın ya sen? " bakışlarım onu buldu.

"Ama-"

"Aması yok. Adamdan ayrıldın ve adam isterse bugün bile kendine sevgili yapar. Kıskanman anlamsız. " sadece yüzüne baktığımda pişmanlıkla yere bakıp iç çektim. Haklıydı.

Hızla dürtülmem ile Derin'e baktım. Bakışları ile kapıyı işaret ettiğinde gelen kişilere baktım.

Kerem ve Barış geliyordu.

Kerem sekerek gelirken Barış ise koluna girmiş ilerlemesinde yardımcı oluyordu.

Bu hali ile endişe ile ayağına baktım. Ciddi bir şeyi var mıydı acaba?

Kerem'in yerdeki bakışları beni bulurken kaşlarını çatıp geri Barış'a döndü. Burada olacağımı bilmiyor muydu yani?

Durgun bakışlarım Barış'ı bulduğunda yanımıza gelmişlerdi.

"Araba şurada. " işaret ettiği yere baktığımda Derin koluma girip ilerletmeye başlamıştı.

Arkamdan duyduğum fısıltı sesleri ile onları dinlemeye başladım.

"Kızın da burada olduğunu söyleseydin Yunus ile giderdim! " dişlerinin arasından fısıldaması ile burukça gülümsedim.

"Derin sen öne geç. " Barış'ın sesi ile onlara döndüğümde Kerem'in kaşları çatık ona baktığını görmüştüm.

"Kerem geçs-"

"Hayır canım sen geç. " Derin'in kararsız bakışları Barış'ı bulduğunda teslim olmuş gibi ön koltuğa geçti.

Bende hissettiğim heyecan ile arka koltuğa geçtiğimde kapıyı kapattım.

Çok geçmeden Kerem'de içeri girdiğinde Barış sürücü koltuğuna geçmişti.

Kerem ile ikimiz kafamızı cama yaslamış ve ellerimizi önümüzde birleştirmiştik.

"Kero iyi misin, yerin rahat mı? " Barış'ın imalı sesi ile Kerem sinirle nefesini vermişti.

"Değil. " Barış ona takılmayıp arabayı çalıştırdığında iç çektim.

"Forma verdiğin kız kimdi? " Barış'ın sorusu ile kulak kesildim.

"Evet ya, kız güzeldi. " Derin'de Barış'a destek çıktığında Kerem nefesini vermişti.

"Öyledir. Dikkat etmedim." içimde canlanan kelebekler ile gözlerimi kapattım.

"Kıza niye formanı verdin?" Kerem Barış'ın soruları benim için sorduğunu anladığında ofladı.

"Canım istedi verdim. "

"Kero ya, senin güzellik algın ne? " Barış'ın saçma sorusu ile gözlerim kapalı yüzümü buruşturdum.

"Mesela benim Derin. " Derin'in yüzünü görmediğim için kıkırdadığımda domatese dönüştüğünden emindim.

"Bence senin de güzellik algın Ay-" hızla gözlerimi açtım.

"Yok benim güzellik algım falan! Saçma sapan sorular sormayı kes. " Kerem dişlerinin arasından konuştuğunda kaçamak bakışlarım onu bulmuştu.

İkimizde kendi tarafımızda ki kapıya yaslanmıştık.

Kendime gelip cama baktığımda hissettiğim baş ağrısı ile gözlerimi kapattım.

"Çağan neden maçlarda tribünde oluyor? Yedek kulübesinde olması gerekmiyor mu? " kısık sesli sorum ile Kerem nefesini vermişti.

"Çok mu takıldı aklına? Eğer çok takıldıysa ona sorabilirdin.  1.5 saat yan yanaydınız ya. " tersler gibi konuştuğunda gözlerimi açıp ona baktım.

"Sormak aklıma gelmedi."

"Haklısın. Ne güzel konuşuyordunuz, sormak aklına gelmemiştir. Sonuçta Çağan vardı yanında, kendine gelememişsindir. " cama bakarak konuşması ile sustum.

"O tesiste görevli. Yedek kulubesi için farklı bir doktorumuz var. " Barış'ın bu gergin ortamı dağıtmak için konuya dahil olması ile kafamı salladım.

Nefesimi verdiğimde yeniden cama yaslandım.

Barış ve Derin sohbet etmeye başladığında ikimizden de ses seda çıkmıyordu.

Kısık sesle çalan müzik ile dikkatim oraya kayarken duraksadım.

Seviyorum, seviyor musun?
Ağlıyorum, gülüyor musun?
Özlüyorum, gidiyor musun?
Sevdikçe itiyor musun?

Ses kısık olduğu için Kerem'in de duyup duymadığını anlamak için ona dönecekken konuşması ile durdum.

"Başım ağrıyor, kapatır mısın şu şarkıyı? "

"Niye ya seviyorum ben bunu, zaten sesi kısık. "

"Ama ben sevmiyorum, kapatır mısın? " dediği ile duraksadığımda yutkundum.

"
"Kerem.. Kan ve Gül bizim şarkımız olsun mu? " mırıldanmam ile nefesini verdi.

"Olsun güzelim. "

"Ama hiç unutma, bu şarkı bizim. Aklına hep ben geleyim. " sessiz kaldığında ofladım.

"Kerem, sana diyorum? "

"Aklımdan hiç çıkmıyorsun ki? " duraksadığımda yorgunca gülümsedim.

"

Aklıma gelen anı ile ona baktım. Umursamıyor gibi görünüyordu.

En azından artık benim için yorulmuyordu.

"Ee Ayça sen nasılsın?" Barış'ın sorusu ile ona baktım. "İyiyim. Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim. İyi olmak için sebep buldum da.. " sırıtarak Derin'e baktığında gülümsemiştim. Gerçekten seviyordu galiba.

İç çekip şortumu düzelttiğimde Kerem'in bakışları da bana kaymıştı. Ona baktığımda göz devirip gözlerini kapatmıştı.

Bu tavrı ile elimde olmadan gülümsediğimde kafamı koltuğa yasladım.

"Sizi nereye bırakıyorum?"

"Ayça'da kalacağız. " Barış kafasını salladığında sessizleşmiştik.

***

Evimin önünde durmamız ile dikleştiğimde Barışlar arabadan inmişti.

Bakışlarım yanımdaki bedene döndüğünde titrek bi nefes aldım.

Şortumu düzeltip arabadan indiğimde kapıya eğilip cama bakan Kerem'e baktım.

"İyi geceler. " cevap vermediğinde kapıyı kapatıp arkamı döndüm.

Barış ve Derin'in sarıldığını gördüğümde saçımı düzeltmiştim.

Ayrıldıklarında Barış banada sarılmıştı. Ellerimi ona sardığımda kulağıma eğildi.

"Kendine dikkat et. Bir şey olursa beni araman yeterli."  kafamı salladım.

"Tamam, teşekkür ederim. İyi geceler." gülümsediğinde bende gülümsedim.

Son kez arabaya baktığımda siyah filmlerden bir şey görmüyordum ama sorun değildi. Bana baktığını hissediyordum.

"Kerem beni umursamıyor, gerçekten öyle mi? " kısık sesli sorum ile nefesini verdi.

"Seni üzmek istemiyorum ama öyle görünüyor." arabaya bakıp geri bana döndü.

"Ayrıldığınızı söyledikten sonra bu üç günde hiçbir şekilde senin hakkında konuşmadı. Kafada bitirmiş gibi duruyor ama kalbinde durumlar nasıl bilmiyorum. Bildiğim tek şey beyni ve kalbi arasında yaşadığı ikilemi beyni kazanmış gibi. " yavaşça kafamı salladığımda Derin'e yaslandım.

"Ayça, pişman mısın? " Barış'ın sorusu ile yere baktım.

"Pişman değilim. Eğer böyle olmasaydı o da tükenecekti. " Derin nefesini verdiğinde Barış yere bakıp geri bana döndü.

"Yanlış yapıyorsunuz. Kerem'e ilişkiniz hakkında hiçbir türlü yorum yapmadım ama sana yapıyorum. Çok yanlış yapıyorsunuz. " cevap vermedim.

"Bugün Kerem'i kıskandığının farkındayım ama istesen de istemesen de Kerem futbolcu. Sürekli göz önünde bulunuyor. Ve bu da normal olarak dikkat çekiyor."  yere baktım.

"En basitinden, bugün formasını verdiği kız. Yaşadığım tartışma dolayısıyla fazla dikkat edemedim ama kıza baktığımda formaya sarılıyordu Ayça. Ve bunlar Kerem ile tanışıyor."

"Bir iki haftaya Kerem'den hoşlanacağına kalıbımı bile basarım. Ve asıl merak ettiğim şey Kerem'in tavrı olacak. İlk defa Kerem hakkında bir şeyi kestiremiyorum, o da birkaç hafta içinde biri ile ilişkiye başlar mı başlamaz mı?" yutkundum.

Yerdeki bakışlarım arabaya kaydığında geri Barış'a baktım.

Onu başkasıyla sevgiliyken izlemek istemiyordum. Bana yaptığı şeyleri başka bir kadına yapma ihtimali canımı acıtıyordu.

"Neyse, bunlar ayak üstü konuşulacak şeyler değil. Ama tek bildiğim Kerem kalbini dinlemeyi bırakmış Ayça. Beyni ile hareket ediyor. "

"Ve anladığım kadarı ile beyni seni çoktan silip atmış. " nefesimi tuttuğumda başımın ağrıdığını hissetmiştim.

"Anladım. " kısık sesim ile başımı tuttuğumda bana baktılar.

"Neyse siz içeri girin, görüşürüz. " ona kısa bir el salladığımda arabasına binmişti.

Derin belimden destekleyerek beni ilerlettiğinde sıkıntı ile nefesini vermişti.

"Canım çok yanıyor.. " dediğim ile içeri girdi.

Belimden tutup beni de içeri soktuğunda tuttuğum nefesimi verdim.

"O kız Kerem'den hoşlanacak.. " mırıldanmam ile beni koltuğa oturttu.

"Olabilir, sonuçta Kerem onun için boşta. Belki Kerem'de ondan hoşlanır." Beni pişman etmeye çalışıyordu.

"Benimle olduğundan daha mutlu olurlar. " tok sesim ile başımı ellerimin arasına aldım.

"Kim bilir, belki de." iç çektim.

"Beni desteklemiyorsun değil mi? " kısk sesim ile önüme oturdu.

"Her zaman seni destekliyorum ama bu konuda asla. Kendini öldürdün. Sana doğruymuş gibi gelen kararların yanlış Ayça. Ve sen bunu umursamayacak kadar dibe batmış durumdasın. "

"Seni o dipten çıkarmaya çalışan Kerem'i kendi ellerinle itip kendinden uzaklaştırdın. Ve şimdi yavaş yavaş batarken Kerem'in başka birini kurtardığını izleyeceksin." yutkundum.

"Bunun pişmanlığını çok geç olduğunda anlayacaksın ama o zaman Kerem o kişiyi kurtarıp seni umursamadan arkasını dönüp gidecek."  düşündüğümde gözlerimi sildim.

"Sonuçta kendi ellerinle ittiğin birisini gitti diye suçlayamazsın. " Bu cümle ile içim soğuduğunda başımdan aşağı buzlu suyun döküldüğünü hissetmiştim.

Sonuçta kendi ellerimle ittiğim birini gitti diye suçlayamazdım..

________________

Ayy yeniden helloo

Diğer bölümü yazmaya baslamadim fikriniz varsa suraya alabilirim ✍️

Continue lendo

Você também vai gostar

65.1K 2.6K 23
"Körsün. Ya da düşündüğümden daha aptal..."
96K 5K 68
"Biliyor musun Querencia, İnsanın kendini en güvende, güçlü ve rahat hissettiği, kendi olabildiği, yuvası gibi gördüğü yer demekmiş." Gözlerinin için...
10.6K 504 31
İlkin Aydın ve Barış Alper Yılmaz ship kurgusu
1.2K 360 20
eski bir gazete yazısında idam edilmiş birine ait telefon numarası vardı.. belkide ruhumdaki çığlıkları bir ölü duyardı?