Element Avcıları

By HayalPeResT0244

16.1K 4.3K 4.3K

Oyunculuk kariyeri peşinde olan Açelya bir gün doğa üstü güçlere sahip olur ve sonradan aslında bu güce sahip... More

GİRİŞ
İLK KARŞILAŞMA
TUZAK
SON ÇARE VE YENİ KIZ
ONİ MASKESİ
RÜYA
YILIN İLK HATASI
MASKELERİN GÜCÜ VE HAİN
ZEHİR
SESSİZ ÇIĞLIKLAR
ÖZGÜRLÜK
KIZIL ONİ
TEKRAR EDİLEN ANILAR
TEKRAR BAŞLAMAK
GEÇMİŞE ÖZLEM
OYUN
ÇETE
BENİM İÇİN ÖLÜRMÜSÜN?
ÖZGÜRLÜĞÜM OL
BENİM SEVGİLİM
ABİ KARDEŞİN GAZABI
SEÇİM
BÜYÜK KATLİAM
DOĞANIN HÜKÜMDARI
ÖLENE KADAR
AŞIĞIM
YENİ ELEMENT KULLANICISI
GÖRÜNMEZLER
İFŞA

YÜZLEŞİLEN GERÇEKLER

252 81 41
By HayalPeResT0244

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım.

♥️İYİ OKUMALAR ❤️

Not:Bu aşağıda gördüğünüz karakter Ufuk karakteri.Bundan sonra çok sık göreceğiniz için fotosunu buraya bırakıyorum.

Yoğun bir iş gününün ardından sonunda eve gelmiştik.Ayaklarım istifa etmem için yalvarıyor fakat cüzdanım bunu reddediyordu.Gencecik yaşımda bel ve bacak ağrısı çekmeye başladım,yakında kamburda olurum.

Yaklaşık bir saat boyunca yatakta uzanıp tiktok izledim.Ardından önce Ceren ve sonrada Asena odaya girdi.Ceren ve Batur için romantik bir an planlamıştım ama malesef planlarım suya düşmüştü.Yinede araları biraz olsun düzelmişti.Batur gibi aklını sadece karmaşık planlara harcayan birisiyle sevgili olmak zor olsa gerek.

Asena yatağıma oturarak "Batur mektubu gönderen kişiyi en kısa sürede bulacağını söyledi,bir şekilde güvenlik kameralarına girmeyi başarmış." dedi.Yerimden kalkarak "sen ciddimisin?" dedim.Cevap vermek yerine başını aşağı yukarı salladı.Çok şükür sonunda ilerleme katetmiştik.Batur'u tanıyorsam çok kısa bir sürede Avcı'nın yerini bulacaktı,tabiki Kızıl'ında.

Birinin aniden yanımızda belirip "selam" demesiyle beraber Oni alevlerinden bir kılıç yapıp şapkalı kişinin boğazına kılıcı dayadım,Asena ne ara çıkardığını bilmediğim bıçağını aynı benim gibi boğazına dayadığında Ceren masamızda duran bitkiyle siyahlara bürünmüş kişi saniyeler içinde sardı.Üçümüzde öldürmek için hazırda beklediğimiz sırada tanıdık bir ses "şakaydı,öldürmeyin!" diye bağırdı.Üçümüzde aynı anda geri çekildik,bu Alper'di.

Şapkasını çıkarıp korkudan tuttuğu nefesini serbest bırakan Alper  "Az kalsın bok yolunda ölüyordum" dedi titreyen sesiyle.Asena Alper'e bağırarak "ne işin var burada!" diye bağırdı.Alper suçlu olduğunun farkına vararak "sadece şaka yapmak istemiştim" dedi.Belki normal şartlar altında yaşayan birisine bu şaka komik gelebilirdi ama bizim için hiç komik değildi.Alper yaptığı yanlışın farkına varmış olacakki elini başına koyup dudaklarını büzerek "özür dilerim" dedi.Bu çocuk kendini affettirmeyi iyi biliyordu.

Asena sanki Alper'e yavru kediye bakar gibi bakarak "sorun değil" dedi.Eğer Alper'in yerinde başkası olsaydı Asena gözünün yaşına bakmadan öldürürdü ama konu Alper olduğunda hemen affediyordu.

Nefes alış verişimi düzene soktuktan sonra Alper'e bakarak "neden odamızdasın?" dedim.Bir süre boş gözlerle bana baktıktan sonra unutmuş olduğu sözleri hatırlayarak heyecanlandı.Yükses bir sesle "Batur Avcı'nın sığınağının yerini buldu!" dedi.

Bir süre birbirimizin gözlerine bakındıktan sonra hepimiz oturma odasına doğru koşmaya başladık.Odaya vardığımızda Ceren'in hızını alamayıp üstüme düşmesi ile Asena'ya tutundum fakat düşmekten kurtulamadım,Asena'da bizimle beraber yere yapıştı.Alper arkadan kahkaha atarken biz üçümüz ayağa kalkmaya çalışıyorduk.Ben Asena'nın üzerine Ceren'de benim üzerime düşmüştü,üzerime düşene kadar Ceren'i zayıf birisi olarak bilirdim.Şuanda resmen ezildim,organlarım ağzımdan fırlamak üzere.

Ayağa kalkmış olan Doruk yanımıza gelerek "ne yapıyorsunuz?" diye sordu.Zoraki bir şekilde gülümseyerek

"Uzmanlar bowling lobutları gibi devrilmenin cilde faydalı olduğunu söylüyor." dedim.Ceren hala üzerimdeydi.

Doruk hınzırca gülümseyerek "İyi o zaman yardıma ihtiyacınız yok sanırım" dedi.

Bağırarak "Ben Ceren'in fırlatmadan önce alın şu kızı üstümden,ezildim lan burada" dediğimde Batur sahidende delirmemden korkmuş olacakki hızla gelip Ceren'i kaldırdı.Hala gülmeye devam eden Doruk bana elini uzattığında elini tutarak ayağa kalktım.Ben ayağa kalktığımda Alper endişeyle dizlerinin üstüne çökerek yüzüstü yerde uzanan Asena'ya "nasılsın?" diye sordu.Asena bir süre sessiz kalıp yerde uzanmaya devam ettikten sonra "kendimi krep gibi hissediyorum" dedi.Kendimi gülmemek için zor tutarken aniden odaya geliş sebebimiz aklıma geldi.

Batur ve Doruk'a bakarak "Alper'in söyledikleri doğrumu?" diye sordum.Alper gibi ciddiyetsiz birine güven olmayacağı için doğruluğunu kontrol etmem gerekiyordu.Umarım bizi kandırmamıştı,yoksa onun pestilini çıkarırım.

Batur kafasını sallayarak "Alper doğruyu söylüyor,yerlerini buldum" dedi.İçimi büyük bir sevinçle karışık stres kaplamıştı.Kızıl'ı tekrardan görebilirdim,yeniden eskisi gibi bir hayata sahip olabilirdim.Tekrardan normal olabilirdim.

İlk defa her şeyin sona ereceğini hissediyorum.Sonunda bu kabustan kurtulacağım.Özgürlük sadece bir adım uzağımda.

Doruk tekrardan bilgisayarın başına oturup küçük bir evin fotoğrafını açıp bize gösterdi."Burası" dedi net bir sesle.Bir süre fotoğraftaki eve bakındıktam sonra "İyide burası çok küçük" dedim.Eski bir gecekonduydu,camları kırılmış ve duvarları hafif yıkılmıştı.Ayyaşların mekanı gibi duruyordu.

Batur gözlüğünü çıkarıp camını silerek "Muhtemelen yer altına açılan gizli bir kapıya sahip,içine giren çıkmıyor.Ayrıca sayamıyacağım kadar çok kişi buraya girdi." dedi.

Bir süre fotoğrafa bakınmaya devam ettim.Kendimi gerilim filminde gibi hissediyordum,gizli kapıları sadece çizgifilmlerde görmüştüm.Gerçek olabileceğini dahi düşünmüyordum.Gerçi şuan bulunduğum durumdan dolayı gerçeklik algım tamamen yok olmuş durumdaydı.Gökten pizza yağacak deseler sorgulamadan inanırım.

Doruk kafasını sandalyenin arkasına yaslayıp gözlerini kapatarak "Bir plan yapmalıyız" dedi.Öylece hiç düşünmeden oraya dalamazdık.Aynı zamanda içerisi hakkında hiç bilgimiz yoktu.Fakat oraya girmek zorundaydık.Bu bizim tek şansımızdı,onlar yerini bildiğimizi öğrenmeden önce işlerini bitirmeliydik.

Batur bize bakarak "Bence yarın akşam gidelim" dediğinde Alper yüksek bir sesle "sonrada canımızdan olalım" dedi.Batur'un planlarına her zaman güvensemde bu sefer Alper'e katılıyordum.Ölmek için fazla genç ve güzelim.

Doruk ciddiyetle Batur'un alınına elini koyarak "ateşinmi var oğlum?" dedi.Biz gülerken Batur Doruk'un elini iterek "Saçmalama gerizekalı,gayet ciddiyim" diye bağırdı.Asena gülmeye devam ederek "Abime katılıyorum Batur,bu berbat bir plan" dedi.

Batur elini anlına koyarak "Asıl berbat olan burada boş boş beklemek,sadece zaman kaybediyoruz.Eğer hemen saldırmazsak onlar bize saldırır.Onları hazırlıksızken alt etmeliyiz." dedi.Sanırım Batur haklıydı ama korkuyordum.Bir plan olmadan öylece saldırmak hiç doğru bir karar gibi gelmiyordu.

"Anlaşılan başka çaremiz yok" dedi Doruk.Alper birkaç küfür ettikten sonra Batur'un sırtına hızla vurarak "Ölürsem sorumlusu sensin" diyerek odaya gitti.

Hepimiz istemeyerekte olsa Batur'un planını onayladıktan sonra uyumak için odalara dağıldık.Yarın çok zor bir gün olacaktı fakat aynı zamandada her şey son bulacaktı.

Ya ölecektik yada kazanacaktık.Belkide ikiside olacaktı.

★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★

Örmüş olduğum saçımı sıkıca topuz yaptıktan sonra bir toka daha takıp bolca saç spreyi sıktım.Dövüşürken saçımın bana engel olmasını istemezdim.Aynanın karşısına geçerek kendime baktım.Üzerime giydiğim siyah dar kazak bedenime yapışmış ve fiziğimi ön plana çıkarmıştı.Aynı zaman altıma giyindiğim gri paraşüt pantalon sayesinde çok daha rahat hareket edebiliyordum.Kendimi Kim Possible gibi hissediyorum.Aramızdaki tek fark onun kızıl olması.

Saçını sıkı bir atkuyruğu yapmış olan Asena masadan saç spreyimi alıp kendi saçına sıktı.Siyah bir krop ve üzerine siyah deri ceket giyinmişti.Altınada aynı benim gibi paraşüt pantolon giyinmişti.Aynanın önünden çekildiğimde Ceren aynanın karşısına geçerek çilekli glosunu sürdü.Siyah dar bir kazak ve üstünede gri bir tulum giyinmişti.Saçını balıksırtı örmüştü.Her zaman olduğu gibi makyaj yapmayıda ihmal etmemişti,üçümüzde artık hazırdık.Odadan çıktığımızda erkekler bizi hazır bir şekilde kapının önünde bekliyordu.Üçüde siyah sweatshirt ve pantalon giyinmişti.

Hiç vakit kaybetmeden ayakkabılarımızı giyinerek arabaya bindik.Alper'i yine bagaja koymuştuk.
Saat akşam sekizdi,hava kararmıştı.Bizim vaktimizdi,katliam zamanıydı.

Yaklaşık iki saat sonra alana gelmiştik.Gece kondularla dolu bir mahalleydi.Etrafta her türden insanlar vardı.Yol kenarları alkolden sızmış insanlarla doluydu.Bazıları ise hala içmeye devam ediyordu.Sarhoş insanlar değil ama geldiğimizden beri bizi izleyen karga beni korkutuyordu.Mahallenin kuşu bile garip.Resmen yiyecekmiş gibi bakıyor.Acaba kargayadamı alkol vermişler? Umarım geri döndüğümüzde arabamızı tek parça halinde buluruz.

Umarım geri dönebiliriz.

Gecekondunun önüne vardığımızda garip bir his kapladı içimi.Aniden yürümeyi bırakıp olduğum yerde kalakaldım.Ben durduğumda herkes durup bana baktı.Doruk elini omzuma koyarak "iyimisin?" diye sorduğunda "Kızıl burada,onu hissediyorum" dedim.Varlığını hissediyordum,sanki eksik olan uzvumu bulmuş gibiydim.Bedenimdeki Oni kanı adeta alev almış gibiydi.

Batur gece kondunun kapısının önüne geçip kendine taştan bir kılıç yaptıktan sonra "o zaman doğru yerdeyiz" diyerek hızla kapıyı açtı.Bir süre hepimiz öylece durup içeriye bakındık. Hiçbir şey yoktu,içerisi sadece alkol şişeleriyle doluydu.Hepimiz tek odalı gece kondunun içine girerek etrafa bakındık.Bir gizli kapı olmalıydı ama hiçbir şey bulamıyorduk.Alper yine küfretmeye başlamıştı.

Bizimkilerin yanına doğru yürüyerek "Hiçbir şey bulamadım" dediğim anda yarılan yer çığlık atmama sebep oldu.Gözlerimi açtığımda kendimi büyük bir odanın içinde buldum,kimse yoktu."Doruk" diyerek yüksek bir sesle bağırdım,cevap veren olmadı.Anlaşılan yollarımız ayrılmıştı.Kötü bir şey olmadan onları bulmak zorundaydım.Bulunduğum odadan çıktığımda kendimi upuzun bir koridorda buldum.

Neredeyim ben?

Koşarak bizimkilerin adını bağırmaya başladım,onları hemen bulmalıyım.Koşmaya devam ederken aniden önümde beliren karga korkup yere düşmemi sağladı.Bu sarhoş karganın burada ne işi var?

Ayağa kalkarak ilerlemeye başladığımda aniden bana saldırmaya başladı.Hayvana şiddete karşı olsamda bu kuşu pişirip yemek istiyorum.Kuşu havada yakalayıp kanadından tutarak yere attım.Yere düşen kuşa zafer kazanmış gibi baktım.Tekrardan ilerlemeye başladığımda yerdeki kuş aniden aslana dönüştü,neler oluyor lan burada!

Bana doğru koşan aslana alevlerle saldıracağım sırada aslan aniden minik bir fareye dönüşüp arkama geçip bir gorile dönüşüp bana sert bir yumruk attı.Yumruk sebebiyle yere düştüğümde ağzımdan kan gelmişti.Gorillerin güçlü olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum.Aniden goril insana dönüşerek kahkaha atmaya başladı.
Buda neyin nesiydi böyle?

Ayağa kalkıp ağzımdaki kanı silerek "sende neyin nesisin?" dediğimde gülümseyerek "Ben Ufuk,memnun oldum güzellik" dedi.Neden hep belalar beni buluyor? Ayrıca nasıl hayvana dönüşebiliyor? Başka bir element olmalıydı,peki benim bu elementten neden haberim yok?

"Çekil önümden ucube,işim var" dedim bağırarak.Kavgaya girecek vaktim yoktu.

"Ucubemi,ayıp oluyor.Aynı zamanda yarı insan olduğunu duydum.Bu seni benden daha ucube yapar madam"

"Sen bir element kullanıcısısın değilmi?"

"Evet öyleyim"

"Madem öyle neden Avcı için çalışıyorsun,bu onu seninde düşmanın yapar"

Hafif sırıtarak "Eğlenmeyi seviyorum" dedi.O anda gülümsüyor olsada gözlerindeki kan arzusunu görebiliyordum.Gülümsemesinin arkasında psikopatlık yatıyordu.Onun eğlence anlayışı katliamdı.Anlaşılan buradan öylece kolay çıkamıyacağım.
Umarım herkes iyidir.

Dövüşmek için pozisyon aldığımda hiç düşünmeden kurda dönüşüp üzerime doğru koştu.O bir element kullanıcısıydı,onu öldürürsem gücü onun kanından olan başka birisine geçebilirdi.Bu yüzden onu öldürmemek en doğru karardı.Her şey bitince onu yakalayıp bir yere kapatırdık.

Bütün bedenimi elektrikle kapladığımda tekrardan kargaya dönüşüp tırnaklarıyla kolumu hafif kesti.Kargaların elektriğe karşı dirençli olduğu aklımdan tamamen çıkmıştı.

Ateşle kanatlarını yakacağım sırada hamam böceğine dönüşerek alevlerden kurtuldu.Bu iş giderek dahada iğrençleşiyor.

Tekrardan gorile dönüştüğünde ondan önce davranıp karnına yumruk attım.Birkaç metre öteye düşen Ufuk kan tükürdü.Onun goril gücü varsa benimde Oni gücüm var.Üzerine doğru koştuğumda "baybay" diyerek çekirgeye dönüşüp havalandırma borusuna girdi.

Kaçtı ukala yaratık,onun icabına sonra bakacağım.Şuan daha önemli işlerim var,Kızıl çok yakınımda.
Koridorda hissettiğim yöne doğru koşmaya devam ettim.Hissediyordum,o çok yakınımdaydı.Bir kapının önüne geldiğimde duraksadım,o buradaydı.İçimi büyük bir sevinç kaplamıştı.Kapıyı hızla açtığımda birkaç metre ötemde cam bir kutunun içinde olan maskeye baktım.Gözlerim dolmuştu,bu kadar duygulanacağımı düşünmemiştim.Sesli bir şekilde "Tekrardan ben geldim Kızıl" dedim.Maske ilk gördüğüm zamanki gibi korkunç bir auraya sahipti,bu aurayı özleyeceğim aklımın ucundan dahi geçmezdi.

Maskeye doğru birkaç adım attığım birisinin hızla sırtıma vurması ile yere düştüm.Hemen hızla geriye kaçarak bana vuran kişiye baktı.Bu oydu,bu Avcı'ydı.Lanet olsun,tuzağına düşmüştüm.Boyu neredeyse iki metreydi,yüzünü maskeyle kapatmış ve siyahlara bürünmüştü.

"Sonunda karşılaştık" dedi gür bir sesle.Maske sesinin boğuk çıkmasına sebep olsada sesi nedense bedenimin ürpermesine sebep olmuştu.Hadi ama Açelya,korkmak için çok erken.
Elimi alevlerle kaplayıp dövüşmek için pozisyon aldım.

"Bu işi burada bitirelim" dedim cesurca.Korkmanın sırası değildi.Korktuğum günler geride kaldı,şimdi korku veren olma sırası bendeydi.Üzerime doğru koşarak sert bir yumruk attım.Yumruğumdan son anda kurtularak duvara vurmama sebep oldu.Duvar tamamen paramparça olup etrafın tozla kaplanmasına sebep olmuştu.Cebimden çakmak çıkarıp bütün odayı alevlere verdim.Alevler söndüğünde Avcı hala sapasağlamdı.Element hapı içmiş olmalıydı.Benim kanımdan yapılan hapı içmişti.Bu demek oluyordu ki bu işi yumruklarla halledecektik.Yere dokunarak kendime aynı Batur gibi taştan bir kılıç yapıp üstüne koştum,oda aynı benim gibi bir kılıç yaptı ve kılıçlarımız buluştu.Yaptığı kılıç taştan değildi,bu bir Oni kılıcıydı.Demekki şuanda göremesemde yüzünde maske vardı.Peki neden boynuzları yoktu?
Belkide bir boynuzu kırık olan o maskeyi takmıştı.Yinede boynuzu olması gerekmez miydi?

"Kimsin sen?" diye bağırarak kılıcımı geri çekip tekrardan hamlede bulundum."Emin ol bilmek istemezsin" dedi karşılık vererek.Kılıcımı alevler kaplayarak saldırmaya devam ettim fakat bu iş böyle bitecek gibi değildi.Şuanda benden çok daha güçlüydü,peki bu nasıl olurdu.İkimizde Oni gücünü kullanıyorduk,peki o neden benden daha güçlüydü? Asıl merak ettiğim soru ise bu kadar güçlüyken neden gücünü kısıtlıyordu? Beni küçümsüyormuydu? Eğer öyleyse tam bir aptaldır.Lakin yaptıklarımı duymuş olmalı.Asla hafife alınacak birisi değilim.

Elime aldığım taşı fırlatarak taşla yer değiştirip arkasına geçtim.Sırtına tekme atacağım sırada bacağımı yakaladı.Bacağımı kurtaramıyacağımı bildiğim için yumruk atmaya yeltendiğimde aniden benimle yer değiştirip sırtıma sert bir tekme attı.Yere düşmekten son anda kurtularak etrafı Oni alevleriyle kapladım.Yakın dövüş konusunda onunla aramızda dağlar vardı.Elementsel gücüm ona işlemiyordu.Keşke şuan yanımda birisi olsaydı.Onu yenmemin tek yolu birisinin bana yardım etmesi.Umarım bizimkilerden birisi dövüş seslerini duyup buraya gelir.

Üzerime doğru koşarak tekrardan kılıçla saldırıp hiç beklemediği bir anda betonun havaya kalkmasını sağladım.Hafif tökezlediğinde kolumdan akan kandan kendime bir hançer yapıp koluna sapladım.Geriye doğru kaçtığında elimi cebime götürüp Ceren'in bana vermiş olduğu tohumları elime alıp onu sarmaşıklarla sardım.Ardından betonla etrafını kapladım.Şuanda başım fena halde dönüyordu.Fakat buna değmişti,onu yakalamıştım.Bir süre nefes alışverişimin normale dönmesini bekledikten sonra zafer kazanmanın verdiği mutlulukla maskeye doğru ilerledim.Şuanda yapmak istediğim tek şey maskeyi elime almaktı.Etraf alevlerle kaplandığında hızla geriye kaçtım.Hadi ama be,onu oraya hapsetmek için çok çaba sarf etmiştim.Aniden arkamdan beliren birisinin attığı yumrukla yere düştüm.Yerde olan bana kılıç saplıyacağı sırada son anda kaçarak kurtuldum.Bu Ufuk denilen ucubeydi,yine gülümsüyordu."Tekrar karşılaştık madam" dedi tiz sesiyle.Bu çocuk elimde kalacak,ölmeyi hak etti.

İkiye karşılık bir,bu hiç adaletli bir dövüş değil.Cebimden hızla çakmağımı çıkararak her yeri alevlerle kapladım.Avcı alevlere dayanıklı olsada Ufuk değildi.Bu onu benden uzak tutacaktı.Avcı tekrardan saldırdığında geriye doğru kaçtım,Avcı'dan kurtulduğum sırada gorile dönüşmüş olan Ufuk sert bir yumruk attı.Neyse son anda bedenine elektrik vererek onunda yere devrilmesini sağladım.Bu oğlan işine bakmayı ne zaman öğrenecek?

Dövüşmek için ayağa kalktığımda dönen başım yüzünden hafif sendeledim.Çok fazla enerji harcamıştım,bu kadar element kullanmak bedenime zarar veriyordu.Zayıflığımdan faydalanan Avcı boğazımdan tutarak beni duvara yapıştırdı.O anda gözüm koluma kaymıştı,yarası tamamen iyileşmişti.Oni gücünü kullansada yarasının bu kadar çabuk iyileşmemesi gerekirdi.Belkide Kerim gibi maskenin gücünü emmişti.Yinede bu olmayan boynuzlarının cevabını vermiyordu.

Koluna odaklanmış olduğumu fark etmiş olacakki "Kim olduğumu bilmek istermisin?" diye sordu.Gülümseyerek "Öldürmek üzere olduğum kişilerin kim olduğuyla ilgilenmiyorum.Fakat bence sen benim kim olduğumla ilgilenmelisin" diyerek karnına sert bir tekme attım.Yaklaşık iki metre ilerimde düşmekten son anda kurtulan Avcı'nın keskin bakışlarını hissedebiliyordum.Bütün bedenimi Oni kanının ele geçirmesini izin vererek boynuzlarımın çıkmasına ve gözlerimin kırmızıya dönmesine izin verdim.Ufuk hayranlık dolu gözlerle bana bakıyordu.Oni kılıcımı oluşturduktan sonra Avcı'ya bakarak "İkinci raunta varmısın?" dedim.Şuanda hissettiğim tek şey öldürme arzusuydu,umarım Kızıl bu halimi görmüyordur.Yoksa dilinden asla kurtulamam.

Avcı ile kılıçlarımız tekrar birleştiğinde Avcı'nın kılıcıyla yer değiştirip Avcı'nın çenesine sert bir yumruk attım.Arkamdan saldıran ufuk bana yumruk atacağı sırada yumruğunu havada yakalayıp onu Avcı'nın üstüne fırlattım.Kılıcımı Avcı'ya saplıyacağım sırada Avcı Ufuk ile yer değiştirerek kılıcın Ufuk'un omzuna saplanmasına sebep oldu.Avcı Ufuk'u kullanıyordu ve Ufuk bunu yeni anlamıştı.

Kılıcımı geri çıkararak etrafın alevlerle kaplanmasını sağladım.Artık beni göremezdi.Avcı beni fark etmeden kılıcımı onun bacağına sapladım.Ardından acıyla inleyerek geriye kaçtığında başka bir kılıç yapıp omzuna sapladım.Aslında kafasını hedef almıştım fakat kaçmayı başarmıştı.Ayakta olan Avcı'nın kafasını keseceğim sırada kendini yere atarak ölmekten kuruldu.

"Vazgeç artık,ben kazandım" dedim ona yukardan bakarak."Beni öldüremezsin" dedi emin bir şekilde.Dediklerine gülerek "Beni hiç tanımamışsın" dedim."Seni en iyi ben tanıyorum" dedi gözlerime bakarak.Buda ne demek oluyordu?
Bacağındaki kılıcı çıkardığında yarası saniyeler içinde kapandı.Kafasını kesmek için hamlede bulunacağım sırada yüzündeki maskeyi çıkardı.

Elimdeki kılıç ona ulaşamadan yere düşmüştü.

"Hayır" dedim titreyen sesimle.Ağzımdan sadece bu çıkmıştı.Bir süre sonra gözümden akan yaşlara engel olamıyarak geriye doğru bir attım.Ayağa kalkıp üzerindeki tozu silkelerken bağırarak "Öldün sen" dedim.

"Yeniden beraberiz kızım" dedi bana bakıp gülümseyerek.

"Bu imkansız,sen yaşıyor olamazsın.Benim babam öldü,sen o olamazsın" dedim titereyen sesimle.Kelimeler boğazımda düğümlenmişti.Haykırmak istiyordum,bağırmak istiyordum ama yapamıyordum.Yapabildiğim tek şey susmaktı.

Bana doğru bir adım atıp elini bana uzattığında elini itip "Dokunma bana" diye bağırdım.Bu o olamazdı,benim babam ölmüştü.Benim babam benim düşmanım olamazdı.En güzel anılarım sahibi hayatımı karartmış olamazdı.Herkes olur ama o olamazdı.Yapmazdı,bana kıyamazdı.Bana bir kez bile elini kaldırmamış olan kişi boğazıma kılıç dayıyamazdı.

"Sen benim babam değilsin" dedim gözyaşlarımı silerek.Hepsi bir oyun olmalıydı.Beni zayıf noktamdan vurmak istiyordu.Benim babam olamazdı.Bana adımı veren adam hayatımı karartmış olamazdı.

"Benim Açelya,ister inan ister inanma fakat gerçek bu.O kazadan sağ çıktım,daha doğrusu Oni gücüm sayesinde iyileştim."

"Oni gücümü,sen bir Oni'misin?"
Midem bılanıyordu,daha fazla bir şey duymak istemiyordum.Hepsi bir oyun olmalı,beni kandırmaya çalışıyor olmalı.

"Evet öyleyim,hemde kendimi bildim bileli"

"Yalan söylüyorsun,benim babam normal birisiydi.Hem eğer Oni olsaydın annem bunu anlardı.Beni kandırmaya çalışıyorsun fakat bu oyunlara gelmem ben.Benim babam öldü"

"Annen biyordu,zaten bu yüzden öldü."

"Onu senmi öldürdün?"

"Hayır tabikide,ben ona elimi dahi kaldırmam.Ben onu seviyordum fakat o planımı öğrendiğinde arabayı uçuruma sürdü.Böyle bir şeye kalkışacağından haberim yoktu.Eğer olsaydı onu durdururdum."

Ellerimi kulaklarıma götürerek "Kes artık" diye bağırdım.

"Duymak istemiyorum,duymak istemiyorum.Annemin ölümünü duymak istemiyorum.Benim babam öldü.Annemle beraber öldü.Saçmalamayı bırak,sus artık!"

Acıyarak bana doğru geldiğinde geriye doğru kaçarak cam kutunun üzerine düştüm.Paramparça olan cam her tarafımı kesmişti,maske ise hemen yanımdaydı.Bana elini uzattığında elini iterek gözyaşlarımın akmasına izin verdim.Bunlar yaşanıyor olamazdı.Rüyalarımda hep ailemi görüyordum,aslında rüyalarım bana fark etmem gereken gerçeği gösteriyordu.Başından beri suçluyu bildiğimi gösteriyordu.Fakat ben o kadar kördümki annemin katilini bunca zaman anlamamıştım.

"Neden?" diye sordum yalvarırcasına."Bunu bize neden yaptın?"

"Size daha iyi bir hayat sunacaktım,bütün dünya önünüzde diz çökecekti.Her şeye sahip olacaktınız.Beraber dünyaya hükmedecektik."

"Bu boktan dünya umurumda dahi değil,sevsen yeterdi bizi.Biz senin umurumda dahi değildik,eğer umurunda olsaydık annem öldüğünde yanımda olurdun"

"Hiçbir şey bilmiyorsun,anneni sevdim.O gördüğüm en güçlü kadındı.Aynı zamanda Element Kraliçesiydi.Onu kendimden bile çok sevdim fakat o planlarıma engel olmak istedi"

"Sen annemi hiç sevmemişsin,sadece onun gücünü sevmişsin"

"Aynı annen gibisin,oda bana bu sözleri söylemişti fakat şuanda öldü"

"Ne yapacaksın,aynı anneme yaptığın gibi benidemi öldüreceksin?"

"Onu ben öldürmedim!"

"Annem senin yüzünden öldü!"

"Ben ona hiçbir şey yapmadım!"

"Onu kendini öldürmeye zorladın!"

"Onu sevdim!"

"Sadece sevdiğini sandın!"

Daha fazla konuşamazdım,midem bılanıyordu.Konuşmak istemiyordum.Ölmek istiyordum,bu benim babammıydı? Tekrardan görmek için canımı dahi vereceğim adam karşımdaydı ama ona bakmak bile midemi bılandırıyordu.Her kızın olduğu gibi benimde ilk aşkım babamdı fakat benim babam duygularımın katiliydi.Nasıl olurda en güzel anılarımın sahibi katilim olurdu?

Bana doğru bir adım atarak "Artık her şey geride kaldı.Tekrardan mutlu olabiliriz.Sende annen gibi olma Açelya,bana katıl.Beraber dünyaya hükmedelim,yenilmez olalım.Senin ve benim gücümle kimse bize karşı gelemez.İhtiyacımız olan tek şey son iki maske.Eğer onları bana verirsen amacıma ulaşacağım.Yüzyıllardır bunun hayalini kuruyorum" dedi o iğrenç sesiyle.

"Yüzyıllardırmı?" dedim zar zor konuşarak.

"Ben bir Oni'yim,ömrüm bir insanınkinden çok daha fazla" dedi.

Elini bana uzatarak "Benimlemisin?" dedi.Nasıl olurda bana bunca şeyi yaşatmamış gibi davranabiliyordu? Nasıl olurdan bu kadar kör olabilirdim? Nasıl olurda onun gücünü bunca yıl fark etmezdim?

Kendimden nefret ediyorum,özür dilerim anne.Seni babamdan koruyamadığım için özür dilerim anne.Hepsi benim hatam,eğer daha önce fark etseydim annem şuanda yaşıyordu.

"Ölürümde sana katılmam" dedim yumruğumu sıkarak.Bana tiksinircesine bakarak "Aynı annen gibi konuştun" dedi.

"Bu bir hakaretmiydi sahiden? Bana daha çok övgü gibi geliyor." dedim gözlerinin içine bakarak.

"Beni öldüremezsin" dedi emin bir şekilde.Haklıydı,onu öldürenezdim,bunu yapamazdım.O gücü kendimde hissetmiyordum.Lanet olsunki onu öldüremezdim.

Gözüm hemen yanımda olan maskeye kaydı.Maskeyi cam kırıklarından dolayı parçalanmış olan elimle tutarak babama doğru uzattım.Babamın gözlerinin içine bakarak

"Ben sana zarar veremem fakat o senin öldürür" diyerek maskeyi sıkarak parçalara ayırdım.

Gerisi sana ait Kızıl.

★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★

(Yazarın Anlatımıyla)

Avcı dizlerinin üstüne çökmüş halde bilinci kapanmış olan Açelya'nın omzuna elini koyduğunda Açelya(Kızıl) Avcı'nın elini sert bir şekilde tutarak "Sakın ona dokunma!" dedi.Avcı elini hızla çekerek geriye doğru bir adım attı."Sende kimsin" dedi Avcı Açelya'yı baştan sona süzdükten sonra.Açelya'nın bedeninden artık tamamen farklı bir aura hissediliyordu.

Açelya(Kızıl) gülümseyerek "Birçok adım var fakat kızın bana Kızıl diye seslenir" dedi.Avcı ellerini alevlerle kaplıyarak "Daha önce bahsetmişlerdi,sen kızımın bedenini çalan Oni'sin" dedi.Açelya(Kızıl) bütün bedenini alevlerle kaplayarak "Sende onun canını sıkan meymenetsizsin" dedi.

Avcı gülümseyerek "bütün numaralarını biliyorum,senin gibi bir Zihin Oni'si bana zarar veremez" dedi kendinden emin bir şekilde.Açelya(Kızıl) gülümseyerek

"Eğer adamlarının şuana kadar gördügü yüzde yirmibeşlik gücümden bahsediyorsan haklısın.Fakat eğer tam  gücümü kullanırsam bu şehri seninle beraber yerle bir ederim."

Avcı ellerindeki alevleri söndürerek Açelya'ya(Kızıl'a) doğru bir adım atarak "Sende bir Oni'sin,bana katıl.Eminim sende en az benim kadar bu dünyaya hükmetmeyi istiyorsun" dedi.

Açelya(Kızıl) gülümseyerek "Teklifin kulağa gayet mükemmel geliyor fakat sen asla üzmemen gereken birisini üzdün.Bu yüzden seni öldürmeyi dünyayı fethetmektem çok daha fazla istiyorum.Şimdi gücünü son zerresine kadar kullan,başka türlü öldürürken zevk almam"

Kafayı yiyoruuummmmmmm,
Kızıl geri döndüüü🥳🥳🥳🥳

Ay benim fav karakterin güc şakamıdır.Sanırım Kızıl'a aşık oldum.

Üniversite sınavına aşırı az kaldı ve bunun yanı sıra ağustosta Hafızlık sımavım var.Bu yüzden bölüm yazamıyorum.Hatta telefonu bile elime alamıyorum.Sadecd haftasonları telefonu elime birlaç saat alıyorum ve bu saatte yazabildiğim kadar yazıyorum.

Neyse canlarım umarım bölümü beğenmişsinizdir.

♥️İYİ GÜNLER CANLAR♥️

Continue Reading

You'll Also Like

12.4K 1.2K 9
Ölüm Meleği olduğunu söyleyen adam, yaşaman için sana tek bir teklif sunar. O da 7 gün içerisinde en çok kalp alan Periscope yayını yapmaktır. ...
2.8K 480 12
Xogo: toplamda sekiz yarışmacının daha yeni inşa edilmiş, insanlardan uzakta olan bu evde belli bir süre birlikte yaşaması ve verilen görevleri yapar...
218K 19.4K 57
Eleanor için kurt adam, vampir ve büyücülere inanmak kolaydı. Sonuçta o, anne ve babasının kurt adamlar ve vampirler tarafında öldürüldüğünü savunan...
2.9K 525 23
Bu kitap ikinci seridir. Hogwarts artık yeni bir kötülüğün esiri olmuşken, Karanlık Lordun kızı Ölülerin çağrısına kulak veriyor.