Ares ve Elena göz gözeydi, Elena derin nefesler alırken endişeyle, Ares öfkeliydi Elena gözlerini kaçırıp düşündü, napması gerekti, bilmiyordu ay ortaya çıkmaya başlamıştı bile savaş saatlerdir sürerken,
İrina agradan sonra birden durgunlaşmıştı, nolmuştu bu kindar ve kendini beğenmiş prensese Ares irinayı fark eder etmez öfkeyle irinaya seslendi zihninde
"Kendine gel İrina "
İrina arese üzgünce bakıp
"Agra"
Ares çenesini sıkıp
"O iyi olacak rose onu götürdü, şimdi kendine gel "
Ardından lorin
"Ares haklı sana ihtiyacımız var ateş ejderi"
İrina lorinin söylediği şeyle kendine gelmesini anladığı an çenesini sıkıp başıyla onayladı, ve bütün öfkesiyle kükreyip ateşiyle bir çok askeri ortadan yakmaya başladı,
Ares ise yine eski günlerdeki öfkeli ve korku olan kendisine dönüp tek hamlede bir çok askeri parçalara ayırıyordu, lorin Gold ejderhasıyla bedenindeki mızrak gibi olan dikenlerini askerlere fırlatıp ağzından altın lav kusup askerleri eritiyordu,
bütün krallıklar yeni gelen sayısız askerlerle savaşırken etraf kan gölü ve ölülerle dahada çoğalmıştı, su bükücüler için göldeki su sonunda bitmişti, napacaklarını bilmiyorlardı, su bükücülerin kralına doğru gelen bir oku son anda toprak bükücülerin kralı yerden kaya çıkartıp parçalara ayrılmasını sağlamıştı, su bükücülerin kralı toprak bükücülerin kralına başıyla teşekkür ettiğini belirtmişti, iki gururlu kral birbirleriyle sırt sırta verip savaşıyorlardı, Angela çok sayıda elf kaybetmesine rağmen pes etmemeye yeminliydi o yüzden askerlerini en güçlü silahları olan oklarla savaştırıyordu.
O sırada Elena hızla ayaklanıp tekrar ay tanrısına doğru saldırdı, ancak yine başarısızca metrelerce uzağa fırlatılmıştı, İrina hızla ay tanrısının önüne geçip duymayacagını bilsede konuştu zihninde
"Şimdi senin kafanı koparacağım köpek!"
Diyip hızla ateşini ay tanrısına doğru püskürtmüştü, durduğunda şoka uğradı çünkü ay tanrısı alevlerin içinde irinaya sinsice gülümseyip elini hafifçe kaldırıp bir mızrak oluşturmuştu,
"Gel ve kanının tadına bakayım ejderha"
Demesiyle İrina öfkeyle ay tanrısına kükreyip pencesini savurdu, ama birden ay tanrısı irinanın pençesinden sıyrılıp elindeki mızrakla irinanın göğüs kafesine saplamıştı, o sırada İrina acı bir şekilde kükredi, Ares ve Elena hızla irinanın yanına uçtular, İrina o sırada daha fazla dayanamayıp insan haline dönmüştü, yerde kanlar içindeyken , ay tanrısı başında ayaklanmış gülümseyerek
"Oldukça güzelsin yazık oldu"
Diyip tam elindeki mızrağı havaya kaldırıp irinaya sağlayacağı an ares kuyruğuyla ay tanrısını vurup metrelerce uzağa savurmuştu, o sırada hızla insan haline dönüp irinanın başına geçti
"İrina bana bak , bana bak İrina"
İrina ise bilinci kapalı gibiydi ,Ares hızla onlar için her bölgeye bırakılan ince pantolon ve üstü üzerine geçirip, hızla irinayı kucaklayıp uzaklaşacağı an ay tanrısı arese doğru adımladı, Ares öfkeyle irinayı yere bırakıp yerden bulduğu ilk kılıcı aldı ve hızla ay tanrısına doğru koştu kılıç savaşı yaparken ay tanrısı tek hamleyle aresi devirmişti, kılıcını aresi öldürmek için tam savuracağı an Elena hızla pencesiyle ay tanrısının vurmuştu, ay tanrısı yerde ölü gibi yatarken Elena hızla insan formuna dönüp arese koştu, eleriyle yüzünü avuçlayıp
"Ares,....... Ares iyimisin"
Ares ağzındaki kanı tükürüp
"İyiyim kraliçem sen henim için endişelenme "
Elena hızla arese sarıldığı an Ares durmuştu, bu bir ilkti oda hızla elenaya sarılıp kokusunu içine çekti, Elena aresten ayrılıp yüzüne baktı ve hiç beklenmedik bir şekilde dudaklarına yapıştı, bu iki özgür ruh koca bir savaşın içinde ateşli bir halde öpüşüyordu, nefes nefese kaldığında ayrıldılar birden ay tanrısının sesi onları kendilerine getirmişti
"Beni yenebileceğinizimi düşündünüz!"
Elena ve ares ayaklanıp ay tanrısına baktı, Elena aresin uzatığı zırhı hızla üstüne geçirirken Ares o sırada ay tanrısıyla konuştu
"Seni yeneceğimizi düşünmedik zaten yenicez"
Ay tanrısı kahkaha atıp
"Demek öyle ha"
Diyip Ares ve ay tanrısı tekrar kılıçla savaşmaya başladı, Birden afronun sesi yankılandı, Elena afroya bakarken afro elenaya dönüp
"Onu yene bilecek tek kişi sensin "
Elena gözlerini kısıp
"Nasıl"
Afro hızla
"Unutma yarı ay tanrısısın onun güçlerine sahipsin ve yarı cadısın "
Elena düşündü, zeroyu hatırladı o gölgeler ve iblislere hükmedebiliyirsa elenada yarı cadı olarak hükmede bilirdi , işte o an napacağını anlamıştı afroya gülümserken afroda gülümseyip
"Şimdi sıra sende ben seni korurum"
Diyip iki büyücü arkadaşlarıyla elenanın etrafında durup ona yaklaşan askerleri yok etmeye çalışıyorlardı, Elena derin bir nefes alıp gözlerini kapatı, elerini hafif önüne uzatıp odaklanarak
"Yeviyno brostakeb bradgaknib"
Diyip tekrarladığı an etrafında bir ateş çemberi oluşmuştu sözcükleri tekrarlayıp sonunda bir kara delik açmasıyla içinden binlerce gölge ve iblis gelmeye başladı,o sırada ay tanrısı aresi yine uzağa fırlatırken bir ağacın gövdesine değmesini sağladığı an hızla elenaya döndü tedirgince ardından öfkeyle bağırıp
"Naptığını sanıyorsun sen!"
Elena gözlerini açtığı an gözleri beyazın en açık tonundayken gülümseyerek
"Seni öldüreceğimi söyledim !"
Diyip gölgeler ve iblislere döndü
"Ay tanrısının bütün askerlerini yok edin!"
Dediği an iblisler ve gölgeler elenaya başını eğip hızla savaşa karışıp askerleri öldürmeye başladı, o sırada bunu gören krallıklar gülümsedi umut verici bir şekilde, ay tanrısı öfkeyle elenaya yaklaşacağı an Elena elini hızla ay tanrısına savurup onu savurmasıyla ay tanrısı yerde oluk aça aça savrulmuştu, yerden zorla kalkarken Elena sakin adımlarla ay tanrısının doğru ilerledi
"Bir tanrı olarak iyi bir tanrı olamadın "
Ay tanrısı yerden kalmaya çalıştı ancak büyük bir yara aldığı için yere çömeldi tekrar acıyla gülüp
"Ben evrendeki en güçlü tanrıyım, ben ölümsüzüm!"
Demesiyle Elena öfkeyle ay tanrısına doğru koşup eline aldığı kılıcı tam kalbine saplamıştı, ay tanrısı şokla gözlerini açtığı an konuşmaya çalıştı ama olmamıştı, Elena ona igrenerek bakarak
"Bu anneme ve babama yaptıkların için "
Diyip kılıcı dahada saplamıştı, ve o sırada ay tanrısının gözlerini kapatmasıyla birden ay tarısının askerleri durmuştu, savaş durduğu an bütün krallıklar ay önce tanrısının ölmesiyle sevicle birbirlerine sarılmışlardı , Elena hızla arese doğru koşup sarılmasıyla areste kollarıyla elenayı sarmıştı, Ares
"Sen tanıdığım en güçlü ve mükemmel varlıksın "
Elena gülümseyerek
"Öyle miyim?"
Diyip birbirlerinin dudaklarına yapıştılar, ve bütün kralık Ares ve elenayı alıkışlamaya başladılar Ares ve Elena dudaklarını ayırdıkları an birbirilerine gülümseyerek baktılar , Ares
"Öylesin"
Dediği an birden gökyüzünde büyük bir fırtına kopmaya başladı, ve bu sefer sarının en koyu tonunda bir ışık topu yer yüzüne inerken herkes baktı ışık topu tam savaşın ortasına indi an büyük bir çukur oluşturmuştu, herkes şaşkın ve şüpheyle bakarken gelenin kim olduğunu merak edenler vardı, ışık topunun sönmesiyle ay tanrısına benzeyen bir adam ortaya çıkmıştı heybetli ve güçlü bir yapısı vardı üstündeki zırhta güneş sembolünün olmasıyla herkes onun güneş tanrısı olduğunu anlamıştı, güneş tanrısı sakin ve ciddi yapısıyla Ares ve elenaya doğru ilerledi , Ares elenayı arkasına alırken Elena ise gülümsemişti, roza
"Hani biraz önce bize en güçlü varlık demişti, şimdi ise bizi arkasında saklıyor"
O sırada Elena gülmüştü içten , güneş tanrısı tam önlerinde durduğu an Ares öfkeyle
"eğer savaş çıkarmak için geldiysen sonn kardeşin gibi olur bilgine"
Dediği an güneş tanrısı yerde cansız yatan kardeşine baktı üzgünce, ardından bir kaç saniye sonra Ares ve elenaya döndü
"Kardeşim adına özür dilerim, yaptığı hatanın bedelini canıyla ödemiş oldu beliki"
Ardından bir adım yaklaşıp elenaya bakıp konuştu
"Sen kardeşimin melez olan kızısın sanırım"
Elena başıyla onaylamıştı, o sırada güneş tanrısı elenaya gülümseyip
"Kardeşim öldü ve yerine geçecek tek varis sensin melez prenses"
Demesiyle bütün kralık ve Elena dahil şoka uğramıştı, peki bu iyi birşeymiydi yoksa kötü birşeymiydi ?
Ay tanrısının kuralarını biliyonuz neler olacak sizce.
ve şimdi acı haber bir bölüm sonra final.