Rose büyücü afronun evine vardığında insan formunu alıp evin kapısını çaldı, afro kapıyı açtığında karşısında roseyi gördüğüne hiç şaşırmamıstı bile , rose
"Afro kral Ares "
Tam devam edeceği sırada afro sözünü kesip
"Merak etmesin savaşa katılacağız bizim türümüzden ben dahil sadece üç kişi kaldık, ve bu yüzden sizinle savaşa katılacağız "
Rose aldığı olumlu cevapla roseye gülümsedi, ve ardından izin alıp hızla uçarak şekil değiştirenler ülkesine gitti
🐉
Ares ve Elena orman elflerin kralıyla konuşmasına rağmen aresin onlara sunduğu savaşa katılmaları teklifini red ederek cevaplamışlardı, şimdi ise Elena ve ares uçup mor dağlarına uçtular, bir süre sonra vardıklarında giyinip mor ormana girdiklerinde güçlü bir enerjiyi hissetiler Elena temkinli bir şekilde aresle konuştu
"Eminmisin burası ürkütücü olmaya başladı"
Ares elenanın elini tutup
"Sakin ol kraliçem ben yanındayım"
Diyip devam ettiler, her yer mordu ağaçlar hava su toprak ve bu insanı ürkütüyor ve göz yoruyordu, Ares durduğunda elenada durdu, Elena
"Noldu neden durduk"
Ares bağırıp
"Sayın orman ruhu ben şekil değiştirenler kralı Ares , buraya sizden yardım almaya geldik, ay tanrısı bize savaş açmak istiyor , hepimizi öldürmeden onu durdurmalıyız "
Sesi ormanda yankılanmıştı, bir kaç saniye sonra sert bir rüzgar esmeye başladı yer salanmaya ağaçlar oynamaya başladı, Elena
"Ares neler oluyor?"
Ares
"Bekle kraliçem "
Dedi ve birden ağaçlar kökleriyle beraber çıkıp yürümeye başladı, Elena şaşkınca izlerken Ares sakindi, orman onlarla konuşmaya başlamıştı sanki, derin ve güçlü bir sesle
"BUNDAN EMİNMİSİNİZ"
Ares
"Evet eminim , bu yüzden yardımınız gerek"
Ormanın ruhu
"Size katılacağız ejderha kralı"
Demesiyle Ares gülümseyerek başıyla onayladı, ve ardından elenayla birlikte diyer krallıklara uçtular.
🐉
Ares taht salonunda oturmuş gelen kralarla konuşuyordu, büyük bir yuvarlak masa taht salonunda yer almıştı, ve etrafında da oturan kırallıklar vardı, agra
"Savaşı kazanamazsak hepimizi yok edecekler "
Toprak bükücü kralı
"Onu yenebileceğimizden şüpheliyim , sonuçta o bir tanrı"
Su bükücülerin kralı
"Ne o yoksa korktunmu?"
Demişti toprak kralına, toprak kralı konuşup sertçe
"Ben korkmam doğruyu söylüyorum"
Ardından hava bükücü kraliçesi
"Hepimiz bir olursak onu yok edebiliriz"
Elf kralicesi Angela
"Aynen öyle bir olursak kazanabiliriz"
Orman ruhu bir duman gibiydi sert ve kalın sesiyle
"Asker sayısı bizden az "
Beyaz devlerin lideri
"Çok olsa ne yazar onu ve askerlerini gebertelim"
Trollerin minik kralı
"Hepsini yok ederim "
Beyaz devlerin lideri kahkaha atarak dalga geçer gibi trolerin kralıyla konuştu
"Minik boyunla onu nasıl yeniceksin Freddy"
Troll kralı Freddy sinirle
"Ne dedin sen!!"
Beyaz dev lideri
"Hahaha sakin ol Freddy sen en iyi gidip ateşte kuş pişir hahah"
Troll kralı Freddy hızla masanın üstüne çıkıp bağırdı
"Sana simdiii!!!"
Devam edemeden Ares bağırdı
"SUSUUUUUN!!!"
Herkes susup arese döndü, Ares sakin ve ciddi adımlarla masaya yaklaşıp
"Kendinize gelin yarın büyük bir savaş var bunun için buraya toplandık"
Su bükücülerin kralı
"Peki senin önerin nedir ejderha kralı"
Ares
"Emin değilim"
Demesiyle bütün kralar birbirleriyle konuşup bağırıp çağırdı, herkes birbirini dinlemiyor sadece birbirleriyle tartışıyorlardı,
"Ne yani bir fikrin yokmu?"
"Bu saçmalık"
"Ne diye savaşa katılıyoruz"
"Bence artık gidip gebertelim "
"Bir fikri bile yok nasıl savaşıcaz"
Herkes hep bir ağızdan konuşurken Elena en yüksek sesiyle bağırdı
"SUSUUUUUN!!!!!"
Herkes bu sefer susup elenaya dönmüştü, Elena güzelliğiyle kralları etkilemişti bile ardından konuşup
"Lütfen hepiniz sakin olun , buraya neden toplandığınızı biliyorsunuz , savaş yarın bu yüzden hepimiz bir olmalıyız onu yenmek için"
Toprak kralı
"Peki sen kraliçe Elena baban ay tanrısı onu karşına alacak mısınız?"
Elena dikleşip ciddiyetle
"O benim babam değil, "
Hava bükücülerin kraliçesi
"Peki senin bir planın varmı?"
Elena
"Evet ev sahibi biz olduğumuz için avantaj bizde , askerleriyle geldiğinde ona karşı tuzak gibi olucaz , hava bükücüler rüzgarı onların etrafında çember gibi yapıp güçlerini kullanmasına izin vermez, toprak bükücüler her askere toprağı kalkan olarak kullanacak , su bükücüler suyla onları yıkıp geçecek, ve bir çoğunuz daha , bunu yapabileceğimize inanıyorum yapabiliriz "
Bütün krallar birbirine baktı, hepsi elenanın dediği ve bulduğu planı onaylamıştı, ve artık herşey hazır sayılırdı.
🐉
Güneş doğmaya hazır olduğunu gösterdiği saatlerde bütün krallıklar ay tanrısının indiği açık bölgede hazırdaydı, Elena hariç Ares ve tüm şekil değiştirenler ejderha formlarındaydı, ay tanrısı ve ordusunun ayak sesleri gümbür gümbür geliyordu, Elena ise korkusuzca biraz ötesinde durmuş babası ay tanrısı razakla karşı karşıyaydı, razak sinsi bir gülüşle konuştu,
"Beliki kararını vermişsin"
Diyip elenanın arkasında savaş için bekleyen krallıklara baktı, Elena derin bir nefes alıp dikleşti, ve meydan okurcasına konuştu
"Seni uyarmak istiyorum, şansın varken dünyamızı terk et"
Razak kızının cesaretini ve dik başlılığını sevmişti onu kendine benzetmişti bile Elena doğru konuşup
"Kendi kızımı öldürmek istemezdim"
Elena hafif sinirle kıkırdayıp
"Ama ben senin gibi bir yaratığı öldürmek istiyorum "
Diyip, bir anda rozanın yardımıyla ejderha formuna dönüp razaka doğru kükremişti, rozanın bedenindeki taş kristaller tehlikenin olduğunu bildiği gibi parlıyordu ve bu onu dahada kusursuz göstermişti, razak çenesini sıkıp ordusuna bağırdı
"Hiç birini sağ istemiyorum, kızımı bana bırakın onun icabına ben bakıcam"
Demesiyle razakın ordusu mızraklarıyla ve kılıçlarıyla Ares ve diyer krallıklara koşmuştu, Ares öfkeyle kükreyip zarokun eline kontrolü vermişti ve bütün krallıklar iç içe karışıp birbirlerini yok etmeye başladı, razak kızına doğru adımlayıp tam önüne geçtiği an Elena hızla razakın üstüne atlayıp pencesini çıkartacağı an birden razak tek bir hamleyle elenayı metrelerce uzağa fırlatmıştı, razak gülümseyerek elenaya doğru adımladı
"Bana katılsan nolurdu ki ha , yenilmez olacaktık ama sen !"
Bu sefer çenesini sıkıp
"Bu aptaların yanında oldun!"
Elena yerden kalkıp hızla razaka doğru uçtu, ama yine razakın tek hamlesiyle yere çakılmıştı. Ares ve tüm krallıklar savaşırken su bükücüler yanlarında bulunan göletteki suları kontrol ederek önlerine çıkan her ay askerlerini yere yığıyorlardı, ay tanrısının askerleri bir çok varlığı öldürmüşlerdi bile aralarında şekil değiştirenlerin olduğunu gören lorin bile yaşam vermek yerine öfkeyle önüne gelen askeri öldürmeye başladı,beyaz devlerin lideri bir yandan askerleri yere devirip öldürürken bir yandan trolerin minik kralına sesledi
"Heyy! Freddy kactanesini gebertin ha! hahah"
Trolerin kralı sapanıyla hedef alıp vururken cevap vermişti deve
"Seksen yedi taneyi indirdim seni koca adam "
Beyaz dev lideri kahkaha atıp
"Hahha o kadarmı? Benim ikiyüz eli dört"
Diyip önündeki askeride öldürdüğünde devam edip
"Bununla beraber ikiyüz eli beş oldu hahhaha"
O sırada hava bükücüler oluşturdukları kasırgalarla ay askerlerini savuruyorlardı, minik troller sapanlarıyla düşman askerlerinin kafalarını hedef alıyor ve ishabete kavuşuyordular, şekil değiştirenler ise elinden geleni yapıp önüne gelen askerleri parçalara ayırıyorlardı,Aresmi? Onun öldürdüğü askerleri gördüğünüzde midenizin bile kaldıramayacağından emindim.İrina havada ateş püskürtüp yüzlerce askeri yakıyor agra ise soğuk nefesiyle buza çeviriyordu,İrina
"Hey agra arkanda "
Demesiyle agra arkasında ona doğru mızrak atan yirmiden askeri son anda nefesiyle buza çevirmişti, agra içten gülümseyerek zihninden cevap verdi irinaya
"Ölseydim üzülürmüydün kardeşim haha"
İrina askerlere ateş püskürtüp
"Bu savaş bir bitsin bu sefer ben öldürücem seni agra"
Agra pencelerini savururken
"Haha Ares duydunmu ? Biricik kardeşimiz İrina beni öldürecekmiş!"
Ares ağzında on askeri birden parçalarken
"İrina bu sefer izin vericem su agrayı öldürmen için"
Diyip dalga geçmişti, agra surat asıp
Vay be kardeşlerim ölmem için nerdeyse dua edecekler ha
Birden lorin cevap verip
"Ben hariç"
O sırada agra durmuştu lorinin söylediği cümleyle şaşkındı, ancak bir anda dalgınlığının etkisiyle askerlerden biri mızrağını tam agranın boynunun aşağısına saplamıştı, agranın ejderhasın acı çığlığı bütün savaş çığlıklarının arasında duyulmuştu, Ares , İrina ve lorin şokla ve korkuyla agra doğru gidecekleri an yüzlerce askerlerin etrafını sarıp saldırmısıyla agraya doğru gidememişlerdi, rose agranın çığlığını duyup korku ve öfkeyle önüne gelen askeri parçalayıp agraya doğru ilerledi , agra daha fazla dayanamayıp insan formuna dönmüştü yerde çıplak bir halde kanlar içindeydi, rose göz yaşlarının saklar gibi hızla insan formuna dönüp agraya doğru koştu yerde uzanan kanlı bedenine yaklaşıp
"Agra,.. agra iyimisin bana bak"
Diyordu, agra ise ağzından gelen kanlar yüzünden zar zor konuşup
"Üzgünüm rose"
Rose agrayı yerden kaldırmaya çalışıp
"Tamamdur konuşma kendini yorma seni burdan götürücem"
Agra acı içinde
"Ah rose beni dinle "
Rose umursamayıp endişeyle agranın heybetli bedenini kaldırmaya çalışıyordu ama beceremiyordu, agra tekrar
"Dur rose dinle beni"
Rose üzgünce
"Konuşma yaralısın"
Agra
"Hayır beni dinle ben öhö öhö"
Ağzından kas kusarakrose ise buğulu gözlerle agraya baktı, o sırada beyaz devlerden iki tanesi agra ve roseyi koruyordu, agra devam edip
"Ben ben özür dilerim rose , seni red ettim çünkü"
Rose yutkunup ağlamak için kendini zor tutu , agraya bakıp
"Lütfen kendini yorma nolur"
Agra
"Seni yanlızlığıma alet edemezdim rose , ben yılardır sevgisiz büyüdüm ve sevginin ne olduğunu bilmedim bu yüzden korktum , bilmediğim sevgim sana zarar verir diye , "
Rose burukça gülümseyip
"Senden nefret ediyorum "
O sırada agra ise acıyla gülümseyip
"Biliyorum , seni seviyorum rose"
Dediği an rosenin akmakta ısrar eden göz yaşları sonunda akmıştı, agra zorla kolunu kaldırıp rosenin göz yaşını silmişti
"Özür dilerim"
Diyip elini indirdiği an gözleri kapanmaya başlıyordu bile , rose korkuyla bağırdı
"Hayır hayır agra uyan afetmiyorum seni afetmemi istiyorsan uyanıcaksın , hadi uyan nolur uyan kalbi buz tutmuş prens nolur "
Diyip hüngür hüngür ağlamıştı ve hızla ejderha formuna dönüp agrayı öncesiyle alıp uçup gitmişti.Savaşta yaralı ve ölüm sayısı yükseliyordu, ancak birden gökyüzünde milyonlarca ışık topu yer yüzüne inmeye başlamıştı, bütün krallıkların yorulduğu beliydi ancak yer yüzüne inen ay tanrısının sayısız askerlerini gördüklerinde bu sefer korkmadı değillerdi, ay tanrısı razak kahkaha atıp
"Hahaha bu kadar askerim olacağını düşünmediniz değilmi?"
Demişti, Ares bile sayısız askerin gelmesiyle çenesini sıkmıştı, heryer kan ve ölü varlıklar içindeydi , Elena aldığı darbelerle yerde yaralı haldeydi, ama yinede ayaklanabilmişti, etrafına baktı ölüler gelen yeni askerler korku ve endişeyle baktı arese peki şimdi napıcaklardı.
Bölümü uzun yazdım haydi bana iyi geceler.😘