Okumadan önce 39. Bölümü bir saat önce yazıp yayınladım onu okumadan burayı okuma😉 keyifli okumalar
Sevgili okuyucularım sizin sevginizle yazıyorum.
Lorin kendi diyarına vardığında hızla yere inip ejderha formundan insan formunu aldı, yanında getirdiği kıyafetleri giyip sakin adımlarla tam elf diyarının giriş kapısında durdu, içinden türlü türlü düşünceler geçiyordu, acaba annem afedicekmi yada bana bu kapıları açıcakmı diye , ejderha ruhu Tamara
"Sakin ol lorin eminim ki açıcaktır , o senin annen "
Lorin burukça konuştu
"Bilmiyorum Tamara, annem kindar biridir ve beni afediceğinden şüpheliyim"
Tamara gülümseyerek
"Anneni tanıyorsam seni afeder , onun senden başka bir ailesi yok tek değerli varlığı sensin halkından önce"
Lorin gözlerini açıp
"Sence öyle miyim?"
Tamara gülümseyerek
"Elbete öylesin şüphenmi vardı"
Lorin tamaraya karşılık verip gülümseyerek
"Teşekkür ederim Tamara her daima benimle olduğun için"
Tamara
"Elbete olucam sen benim en iyi dostumsun "
Lorin derin bir nefes alıp adım atmadan önce
"Hazırmısın?"
Tamara
"Her zaman"
Demesiyle lorin elf diyarının kapısına varır varmaz beklemediği gibi birden kapılar açılmıştı, önüne iki elf askeri gelip başını eğerek
"Prenses lorin "
Lorin kendinden emin bir şekilde dikleşip
"Annemle görüşeceğim"
Askerlerden biri
"Elbete lütfen beni takip edin size eşlik edeyim"
Diyip lorin önden giden elf askerini takip etti taht salonuna kadar , vardıklarında asker başını eğip ayrılmıştı, lorin taht salonun kapısını açmadan önce tekrar derin bir nefes alıp eleriyle kapıyı itti , annesi pencereden dışarıyı izliyordu, lorin yutkunarak tam arkasına geçip konuşacağı an annesi ondan önce davrandı
"Neden geldin"
Lorin annesinin sorduğu soruya kırılmıştı,
"Anne ben üzgünüm yardımın gerek"
Annesi kraliçe Angela arkasını dönüp lorinin karşısına geçti bakışları kızgın olsada içinde kırgınlıkta vardı
"Neden bana onun eşin olduğunu söylemedin"
Lorin üzgünce
"Anne ben söylemek istedim ancak sen kabul etmezsin diye söyleyemedim sana"
Kraliçe Angela sakin adımlarla lorine doğru yürüdü,
"Sana çok kırgınım lorin "
Lorin hızla üzgünce konuştu
"Ben gerçekten üzgünüm anne seni seviyorum ama dareyide seviyorum lütfen onunla senin aranda seçme şansı bırakma bana nolur anne"
Diyip ağlamıştı, kraliçe Angela lorine yaklaştığı an eliyle göz yaşını silmişti,lorinin yüzünü avuçlarının arasına alıp
"Sen bu dünyada sahip olduğum en değerli varlıksın asıl ben üzgünüm, seni istemediğin bir evliliğe zorladığım için"
Lorin şaşkınca annesine baktı, annesi gülümsüyordu sadece , lorin
"Gerçekten afediyormusun beni anne"
Kraliçe Angela gülümseyip
"Elbete seni seviyorum tatlım"
Diyip sarılmıştı kızına sevgiyle , tabi lorinde annesine sarmıştı kollarını, bir kaç dakika öyle kaldıklarında Angela ayrılıp
"Yardım dedin , ne yardımı kızım"
Lorin aklına gelenle gözlerini açıp
"Ah evet , anne ay tanrısı burda ve savaş açacak dünyadaki bütün varlıkları yok edip kendi bir dünya yaratacak"
Angela duyduklarıyla kaşlarını çattı
"Geldiğinden haberim vardı, ama bunu yapacak olmasını hiç düşünmedim, peki nasıl yardım"
Lorin
"Elena bize bütün varlıklardan yardım alabileceğimizi söyledi, birlik olup ay tanrısı ve askerleriyle savaşa bileceğiz "
Angela düşünür gibi yapıp
"Tamam ben ve halkım savaşıcaz "
Lorin annesine gururlu bir bakış atıp
"Teşekkür ederim anne"
Kraliçe Angela gülümseyerek
"O zaman gidip askerlere hazırlanmalarını söyleyelim"
Lorin
"Tamamdır anne"
Diyip anne kız elfleri savaş için hazırlamaya başladı.
🐉
Dare artak okyanusuna çoktan iniş yapmıştı, Okyanus ne kadar düz olsada içinde su bükücülerin ülkesi bulunuyordu , ancak okyanusa giremezdi bu yüzden, su bükücüleri çağırmak için özel çağrılma cümlelerini kullandı
"Şu bükücülerin kralı beni duyuyorsanız bana bir yanıt verin , şekil değiştirenlerin kralı Ares tarafından acilen gönderilen komutan dareyi kırmayın"
Demesiyle bir kaç saniye sonra Okyanus hareketlenmeye başladı, dare bir kaç adım geriye gittiği gibi artak okyanusu ortadan ikiye bölündü bir koridor gibi oluşmaya başladığında sonunda hemen şu bükücülerin krallığı vardı, ve dareye doğru gelen su bükücü kralı ve askerleri , dareye yaklaştığında dare başını öne eğip selam verdi ardından dikleşip, üstleri çıplak altları ise pulu ama insan bacağı gibi olan su bükücülere baktı,
"Majesteleri ben kral aresin emriyle buraya geldim , size bir teklif ve yardımda bulunmak için"
Şu bükücülerin kralı elinde uzun mızrağıyla sakince konuştu
"Ay tanrısı içinmi"
Dare şaşırmıştı, bunu beli etmeden
"Evet efendim ay tanrısı bize savaş açıp dünyadaki varlıkları öldürmeyi planlıyor bu yüzden iki gün sonra büyük bir savaş var , kral Ares bize katılmanızı istedi , kendisi diğer krallıklar gidip bir çok yardım arıyor "
Şu bükücülerin kralı
"Anlıyorum, savaş için yanınızdayız halkımı korumak benim görevim"
Dare gülümseyip
"Teşekkür ederim majesteleri, sizi bekliyor olucaz misafir olarak şekil değiştirenler ülkesinde"
Demesiyle su bükücülerin kralı onayladı, ve o sırada dare zihninde arese bunu söyledi.
🐉
İrina ateş diyarında havalı ve gösterişli şekilde indiğinde, etraftaki troller onaya hayran kalmış bir şekilde baktılar tabiki yine, İrina uzun kırmızı elbisesiyle binden fazla olan trollere yaklaşıp bağırdı sertçe
"Şimdi beni iyi dinleyin sizi işe yaramaz minik troller, iki gün sonra aptal kendini beğenmiş ama bir halta yaramayan ay tanrısı olacak herif bize savaş açacak bu yüzden siz ezik troller savaş için hazırlanın,"
Troller irinaya bakıp aralarından biri, elini kaldırdı konuşmak için
"Efendim hemenmi hazırlanalım "
İrina sertçe
"Evet seni ezik trol"
Dediğiyle bu sefer başka bir trol izin istemeden minik sesiyle
"Efendim İrina,.. iki günde oraya nasıl varıcaz"
İrina gözlerini devirip
"Sen!!
Ben konuş dedimi de konuşuyorsun"
Minik troll hemen iki adım geriye gitti korkudan, İrina suratını asıp
"Neyse sizi şekil değiştiren askerler götürecek, şimdi gidip hazırlanın savaş için"
Dediği an tam arkasına döneceği zaman geri dönüp onunla izinsiz konuşan minik trole
"Sen!!
Gidip bana içki hazırla ve daha sonra ayaklarımı ov"
Diyip gitmişti, minik troll ise hemen görevini yerine getirmeye başladı, troller ne kadar minik ve cesur olsalarda irinayı seviyorlardı, bir nevi onların kraliçesi gibiydi , gölgeler yılar önce trollere saldırdığında İrina hayatlarını kurtarmıştı, bu yüzden irinayı çok seviyorlardı ne kadar kendini beğenmiş ve kindar olsada İrina onların herşeyiydi, İrina ise ne kadar onlara acımasızca davransada trolleri seviyordu kendince ama bunu asla beli etmezdi.
🐉
Agra buz diyarına geleli çok olmuştu, beyaz devlerle oturmuş içki yudumluyordu, beyaz devlerden biri
"Eee agra o kız noldu"
Agra içkisini yudumlayıp, hafif sarhoş bir şekilde
"Hiç birşey olmadı onu red ettim diye hâlâ bana kızgın"
Devlerden baska biri
"Eee haklı onu red ettin , yazık baya iyi ve güzeldide"
Agra kendi kendine konuşup
"Evet öyle, çok güzel"
Başka bir dev
"O değilde şimdi bu ay tanrısı olacak adam yada dur aptalmı diyeyim, hahahha"
Demesiyle bütün beyaz devler sarhoşluğun etkisiyle kahkaha atmaya başladı, ardından devam edip
"Bu bize savaşmı açacak "
Agra dudaklarını büzüp başıyla onayladı,bu haline bütün beyaz devler tekrar kahkaha atmaya başlamıştı, agra konuşup
"Gülmeyin be ciddiyim adam ay tanrısı bizden güçlü askerleride ayrı tabi bu yüzden birleşmemiz gerekiyor,"
Devler susup birbirine baktı ardından biri
"O zaman o göt veren ay tanrısın öldürelim"
Diyip kadehini havaya kaldırdığı an bütün devlerde kadehlerini kaldırıp bağırdı
"ÖLDÜRELİM"
Agra ise içinden
"Umarım"
Demişti düşüncelere dalmış bir şekilde.