"Benden ayrılıp hiçbir yere gidemez."
Efe bir adım öne çıktığında herkes tetikte saldırıyı bekliyordu.
"Heyy. Siz manyak mısınız şimdi kavga mı edilir. Oturun yerinize. Abi sende saldırı moduna geçtin ya."
Herkesi yerine oturduktan sonra Efenin yanına gittim.
"Efe anlıyorum seni ama sakince anlatmamız lazım tamam mı "
Saf varlığım boncuk boncuk gözleriyle bana bakarken dayanamayıp dudağına bir öpücük kondurdum.
"Bu arada."
Dedim ayağa kalkarken.
"Abi senin ismin ne."
Evet bunu bile unutmuştum.
"Kerem."
Ayağa kalktı ve yanıma geldi.
"Lara... Lütfen biraz da beni anla. Seni çok özledim ve sen burdan ayrılmam diyorsun."
"Evet. Kimseyi geride bırakamam. Bunun için iki tane sebebim var. Birincisi ben bu sürünün bir parçası oldum. İkincisi ise-"
"Nasıl oldun göster."
Abime damgayı gösterirken o sadece çatık kaşlarıyla bakıyordu.
Derin bir nefes alıp bana döndü. Yüzüne daha sevimli bir ifade koymaya çalışması hiçbir işe yaramadı hala korkuyom
"İkinci ney miniğim."
"Hey-"
"Sus."
"Sen kimsin bana sus diyosun-"
"Ayh. Susun ikinizde. İkincisi ise ben Efe ile evliyim. Karı kocayız mühürlüyüz, sevgiliyiz, ayrılamayız."
Abim kocaman açtığı gözleri ile iki adım gerilerken bende öne atılıp onu kolunda yakaladım.
"Ulan öyle denir mi kalpten gidiyordu adam."
Doğu yanıma gelip abimin oturmasına yardım etti.
Bu arada Kaden Barışın kucağında kısık gözlerle bizi izliyor, Çağatay ise yorgun duruyordu...
"Al iç şunu abi."
Eline bir şişe kan verdim ve içmesini sağladım.
Aklıma takılan soru ile Doğuya dönüp sorumu ona sormaya karar verdim. Çünkü... Çünküsü yok en yakınımda o vardı
"Mühürlü bir vampir eşinden uzak kalınca nolur."
"Ölür."
"Çok açıklayıcı oldu Doğu."
Barış oturduğu yerde söylenip bana döndü.
"İlk önce halsizlik başlar. Sonrasında bir soğuk algınlığı geçiriyormuş gibi titrer ve en yakın zamandada eşinin kokusunu alamadığı için ölür. Bu hamile bir insan için kokular daha önemlidir ama sadece mühürlüysen o kadar hassas olmazsın. Ruh eşi olan ve bir kere onun kokusunu alıp ona dokunmuş olan bir kurt ruhsal olarak ona bağlanır. Sadece ruhsal bir bağlantı olursa yaşama süresi iki hafta olur. Bu arada efeyle hiç ilişkiye girdiniz mi.'
"Ne!"
Efe gözlerini kocaman açıp Barışa bakarken ben bunca sözün arasına bunu nasıl sıkıştırdığını düşünüyordum.
"Şey eğer siz bir ilişkiye girdiyseniz birbiriniz olmadan yaşama süreniz dört gün ama girmesiyseniz bir hafta."
"İlacı falan yok mu bunun."
Abimin sorusuyla Efe ona öldürücü bakışlar göndermişti.
"Var. Ama çok sağlıklı olduğu söylenemez."
"Siktir!" Yiğit bir anda ayağa fırladığında hepimiz ona bakıyorduk.
"Lan! Çağatay ile yavuzda ruh eşi değil miydi?!"
Siktir...
Çağataya dönüp baktığımda yarım açık gözleri ile koltukta bize bakıyordu...
Hehhehe
Acaba ölüm mü yaklaşıyor?
Hehhehe
Yazarınız azcık daha ortalığı karıştırmak istiyor 😇
Hehehe
Hadi bye cnmlar 😇💓💞💗