Oylarınızı vermeyi unutmayın 🥰
Elena, odasında aresin onun için yolladığı özel antrenman için zırhını giyiyordu, aynadan baktığında sanki annesinin yansımasını gördü, onu ilk defa görmesine rağmen çok benziyorlardı, ama aklı hala annesinin söyleyeceği önemli şeyde kalmıştı,ay tanrısı diyip susmuştu, acaba ne dicekti babam hakkında diye düşündü, birden roza
"Aptal gibi görünüyorsun"
Elena sakince
"Öyle olsun"
Roza şaşkınca
"Hemde çok çirkinsin"
Elena
"Biliyorum"
Roza
"Amacın ne senin!"
Elena rahat tavırlarıyla
"Hiç birşey neden ki"
Roza şüpheyle
"Sana o kadar laf söylüyorum ,ama sen birşey demiyorum"
Elena
"Çünkü sen arkadaşımsın"
Roza
"Hayır değilim, biz arkadaş olamayız"
Elena gülümseyerek
"Sen öyle diyebilirsin, ama ben öyle düşünüyorum, ne kadar beni arkadaş olarak görmesende"
Roza şaşkındı Elena devam edip
"Ee roza annem nasıl biriydi , yani seninleyken"
Roza
"Annen tek bağ kurduğum şekil değiştirendi, hatta sana hamileyken seni hisedebiliyordum"
Elena durdu şaşkınca
"Ne yani annem bana hamileyken bunu biliyormuydun"
Roza kendini beğenmiş tavırla
"Elbete , babanla birlikte olması, o cadıyı herşeyi, hatta senin lanetini bile"
Elena durdu nefesi daralmıştı bir anda gözlerini kocaman açmıştı, roza onun lanetini biliyordu, hızla
"Sen benim lanetim biliyormusun"
Roza
"Evet sen doğduğun an annen ölmüştü, ve ben senin ruhun oldum o anda zeroda bedenindeydi, onun yüzünden yılardır uyuya kaldım, sence şekil değiştirenlerin laneti nasıl bozuldu sanıyorsun, zero laneti bozmanın yolunun beni uykumdan uyandırmak olarak gerçekleştirmişti, o gece bedenindeki acıyı öfkeyi ve özlemi hissettim beni uyandıran buydu"
Elena
"Peki lanetim ne benim yani , ne tür bir lanetim var "
Roza
"Bunu söylemek istemiyorum"
Elena, üstlemedi rozayla arkadaş olmalıydı, bu yüzden farklı bir soru sordu
"Neden ben peki, yani neden beni seçtin "
Roza susmuştu,ariananın kızının ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu, ama doğru tercihte bulunduğunuda biliyordu, birden odanın kapısı tıklandı, Elena
GİİİR"
İçeri giren asker
"Kraliçe Elena,kral Ares sizi dışarda bekliyor"
Elena derin bir nefes alıp minnetle
"Tamamdır teşekkür ederim"
Diyip , odasından çıktı peşinden gelen iki askerle, sarayın çıkışına yöneldi.
🐉
Ares
"Eee nasıl buldun antrenman sahasını"
Elena etrafını inceleyip gülümsedi arese dönüp
"Güzel eee şimdi kılıçmı savurucam"
Ares kahkaha atıp
"Ahahh sakin ol kraliçem ,bu ne acele "
Elena utanarak
"Peki napıcaz"
Ares askerlerin getirdiği tahta kılıçları alıp birini elenaya uzatı, Elena aldığı tahta kılıca bakıp arese gözlerini devirdi
"Ne bu çocuk muyum ben"
Ares kıpırdayıp
"Merak etme su an kılıç kulanmazsın kendine zarar verebilirsin"
Elena
"Hayır ben gerçek kılıç istiyorum"
Ares
"Eminmisin"
Elena ciddi ifadeyle kendini belirtmişti, Ares dudaklarını hafif büküp başını salladı, askerlerine dönüp
"Kılıçlarınızı verin"
İki askerde kılıçlarını verdiklerinde elena tahta olanı bırakıp gerçek kılıcı eline aldı, Ares
"Dikkat et tamamı"
Elena yüzüne sinsi bir gülümseme alıp kılıcını arese doğrultu, ve ileri geri savurdu, Ares ise kahkaha atıp sanki oynar gibi elenanın hamlelerinden sıyrıldıyordu , Elena aresin onunla dalga geçmesine dahada sinir olup kılıcı iki eliyle tutup sanki sopa salar gibi salamaya başladı, roza
"Hiç fena değil ha"
Elena
"Onu yenicem"
Roza
"Hahaha kılıcı öyle tutarsan zor yenersin"
Elena
"Ee doğrusunu söylese bilim"
Roza
"Kılıcın sapında bir elin yukarda diyer elin aşağısında tut, ardından aresin sağından aşağı doğru hedef alıp vur"
Elena rozanın dediğini yapıp arese uyguladı ancak bir anda aresin kolunu kesmişti, Ares koluna bakarken Elena elindeki kılıcı düşürdü, ve üzgünce
"Olamaz olamaz özür dilerim gerçekten çok özür dilerim"
Ares elenaya bakıp gülümsedi
"Sakin ol kraliçem, sadece bir sıyrık"
Elena korkuyla
"Hayır hayır, dur bekle ben ilaç getiricem"
Diyip tam dönüyordu ki Ares elenanın kolundan tutup kendine çevirdi, Elena aresin göğsüne çarpınca kafasını kaldırdı, ve aresin yüzüyle karşılaştı, o kadar yakınlardı ki nefesleri birbirine karışıyordu, Ares güven verici sesiyle
"Sakin ol iyiyim , inan bu benim için bir sinek ısırığı bile olamaz"
Elena üzgünce
"Ama benim yüzümden"
Ares
"Eğer ölüceksem , bunu senin elinden istiyorum "
Elena duyduğu şeyle şoktaydı, zarok dördünün duyacağı şekilde konuştu
"Bı türlü öpemediniz gitti haaa"
Elena duyduğuyla, şokla arese baktı, Ares kıkırdayıp
"Evet seni zarokla tanıştırayım"
Zarok
"Evet ben zarok ölüm ejderi, yenilmez , gladyatör, ko"
Devam edemeden roza konuştu birden
"Evet anladık, daha ne kadar gülünç olunsbilirsin"
Ares şaşkınca
"Rozaa"
Roza umursamazca
"Evet benim"
Zarok
"Sanırım ben öldürmek yerine ölüyorum, bu ne güzel bir ses böyle"
Rozanın ne kadar içten içe hoşuna gitse de bunu beli etmiyordu, Elena
"Haha sonunda tanıştık ha"
Ares
"Evet öyle zarok arada arsızlaşabiliyor onun adına şimdiden kusura bakma"
Elena gülümseyip
"Hiç önemi yok, roza da bazen kalp kırıcı olabiliyor"
Roza gözlerini devirip
"Seni duydum"
Elena rozaya içten gülümsemişti, Elena aresle Birbirlerine bakışınca birden kendilerine geldiler Elena gülümseyip utançla ayrıldı
"Ben gidip ilaç getireyim"
Diyip gitmişti Ares gülümseyerek arkasından baktı, zarok
"Öldümü"
Ares kıpırdayıp
"Sakin ol zarok hala yaşıyorsun"
Zarok
"O ses , o güzelik ,o asi ve yabani hâli evet bu ejderha tam bana göre"
Ares
"Haha roza konuştu diye kulağımın etini yemesen iyidir ha"
Zarok
"İnan olabilir ben aşık oldum"
Ares sessizce içinden
"Sanırım Bende öyle"
Zarok anlamış ve duymuş gibi
"Haha sanırım değil öyle zaten"
Ares şaşkın ve şüpheyle
"Sen benimi dinliyorsun"
Zarok ney ve kısa cevap vererek susmuştu
"Hayır"
🐉
Elena, giderken rozayla konuştu
"Bakıyormu halla"
Roza
"Evet bakıyor şapşal şey"
Elena
"Neden bunu yaptın onu gerçekten yaraladım"
Roza
"Sende beni dinlemeseydin'
Elena gözlerini devirip konuştu
"Neyse zarokla ilk konuşmanız ha"
Roza geveleyerek
"Şey evet, neyse işte"
Elena bu haline gülümsemişti
"O senin eşin biliyorsun demi"
Roza bir anda durgunlaşmıştı, üzgünce beli etmeyerek
"Evet biliyorum"
Elena
"Neyin var"
Roza
"hiç birşeyim yok"
Elena anlamış olacakki, konuştu bir yandanda ilaç alıyordu
"Neden durgunlaştın , yoksa zaroktan hoşlanmadın mı"
Roza
"Ben kimseden hoşlanmam"
Elena ilaçları alıp arese doğru yönelmişti
"Neden böylesin o senin eşin bizim eşimiz"
Roza üzgünce
"Bu konuyu konuşmak istemiyorum"
Elena
"Roza"
"Roza"
"Roza"
Kaç defa tekrarlasada roza cevap vermemişti, Elena onunla sonra konuşacaktı, aresin yanına gelmesiyle iki asker birden onların yanına geldi telaşla
"Kralım elfler!!"
Ares kaşlarını çattıp
"Neyden bahsediyorsunuz siz"
Asker nefeslenip konuştu
"Orman elfleri ve kraliçe angelanın askerleri sınırlarımızdalar "