Çare || Kerem Aktürkoğlu

By keremakturkogludiyor

42.2K 2.8K 954

Başlangıç - 02.02.24 Bitiş - 05.05.24 More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8 / FİNAL

2.3

868 76 20
By keremakturkogludiyor

Ben hem kalp hem bedenim
Nefestir ruhum benim
Aşk şarabı içerim
Tez gelsede ecelim

;

Yatakta oturan Ayça'ya baktığımda ofladım. "Ayça. " sinirle bana baktı.

"Senin yüzünden Efeyi aldattım! " sitemli sesi ile eline bakmaya başladı. "Çok iğrenç bir insanım."

"Bak, yemin ederim ki ben senin sevgilinim. O değil. " kulaklarını kapattı.

Barış'ın bizi yarım saat önce basmasından sonra sürekli bunu tekrarlıyordu.

Sıkıntı ile yüzümü sıvazladığımda gelen mesaj sesi ile ilgili bir telefonumu açtım.

Barış:
Oğlum valla çok özür dilerim lan

Barış:
Hastanede de öpüşeceğiniz hiç aklıma gelmezdi

Barış :
Zaten Ayça'yı nasıl ikna ettin hala anlamış değilim

Barış:
Neyse ben çıkış işlemlerini hallettim, arabada sizi bekliyorum

Siz:
Tamam

Siz:
Geliyoruz.

Telefonu kapattığımda önümdeki kadına baktım. Elleri kulaklarında önüne bakıyordu.

"Ayça, evine gidiyoruz. " dikkati bana yöneldiğinde yanına adımladım. Uzattığım elime baktığında kararsız kalmış gibi yutkundu.

"Evine gideceğiz. Yemin ederim. "

Bana kafasını salladığında Barış'ın bıraktığı montu giydirdim üstüne. Saçlarını arkasından çıkartıp düzelttiğimde fermuarını kapattım.

"Sen futbolcu değil misin? Neden hala benimlesin? " onu kucağıma aldığımda yüzüne baktım.

"Futboldan daha önemli işlerim var. Senin gibi." gözlerini kaçırdığında asansöre bindim.

"Tuşa basar mısın? " kafasını sallayıp bastığında asansöre yaslandım.

Gözlerimi kapattığımda nefesimi verdim.

Aramızda oluşan sessizlik canımı sıkarken belindeki elimi daha sıkı sardım.

"Gerçekten sevgilim misin sen benim?" kısık sesle konuştuğunda gözlerimi açıp ona baktım.

Kafasını göğsüme yaslamış ve gözlerini kapatmıştı.

"Sevgilinim. " yorgun sesim ile gözlerini açtığında göz göze geldik.

"Peki ya Efe? Ben onunla sevgiliydim." çaresizce konuştuğunda gözlerini izledim.

"Ayrıldınız. Çünkü seni aldattı. " gözlerinde gördüğüm kırgınlık ile yutkundum.

"Aldattı mı? " kafamı salladığımda açılan asansör ile ilerlemeye başladım.

"Sen ne alakasın peki? Futbolcusun bir de. Seninle nasıl tanıştık? Maçtayken sahaya mı atladım? " yorgunca güldüm.

"Hayır, parkta tanıştık. " şaşkınca bana baktı.

"Parkta mı? " kafamı salladım. "Parkta. "

"Sen ve ben? Parkta tanıştık? " kafamı salladığımda dışarı çıktık.

Yüzüme vuran rüzgar ile irkildiğimde görüş alanıma giren araba ile oraya doğru adımlamaya başladım.

"Ben öğretmenim biliyor musun? " iç çektim.

"Biliyorum, Türkçe öğretmenisin."sinirle göğsüme vurduğunda ona baktım.

"Ben söyleyecektim. Öyle daha havalı oluyor." göğsüme yaslı olan kafası ile mırıldandığında onu arabaya uzandırdım.

Beklemeden bende girdiğimde kafasını dizime koydum. Barış çaktırmadan sırıttığında kulağındaki kulaklık ile arabayı çalıştırdı.

"Beni sevdiğini hissedebiliyorum.." mırıldanan Ayça ile kucağıma baktım.

Kafasını yana çevirmiş direksiyona bakıyordu.

"Ama-"

"Ama sen beni hatırlamadığın için sevmiyorsun, biliyorum. " kafasını çevirdiğinde göz göze geldik.

Bir şey demeden yeniden kafasını çevirdiğinde iç çekmiştim.

Ona bakmayı kesip kafamı cama yasladığımda gözlerimi kapattım.

"İlk sen beni sevdiğini söylemiştin." mırıldanmam ile kafasını çevirdi.

Bende kafamı eğdiğimde gözlerine baktım. Şaşkındı.

"Ne? " omuz silktim. "Duydun işte. "

"Ben çok utanırım öyle şeylerden, yalan söylüyorsun. " güldüm.

"Söylemiyorum. " merakla bana baktı.

"Neden ilk sen söylemedin, karı mısın? " sitemli sesine karşı sırıttım.

"Aslında ben söyleyecektim, ama senin yüzünden biraz tartışmıştık. 3 veya 4 gün görüşmedik. " kaşları havalandığında yüzünde ki saçlarını elim ile kulağının arkasına koydum.

"İşte benim bir arkadaşım var Yunus diye. " can kulağı ile beni dinliyordu.

"Maç için ısınmaya çıkmadan önce birinin benimle görüşmek istediğini söyledi. Bende sorgulamadan tamam dedim. Bizim soyunma odasının hemen arkasında bir oda vardı. İçinde yardım malzemesi, sular vs. var." kafasını sallayıp beni onayladı.

"O odada seni bekliyor dedi. Sorgulamadan girdim." sessizleştiğimde kaşlarını çatmıştı.

"Ee sonra? " güldüm.

"Sonra kafamı çevirmemle seni görmem bir oldu. " o anı hatırlamış gibi gülümsedim.

"Bak çok özlemiştim ama aynı zamanda çok sinirliydim. Çünkü senin söylediğin şey yüzünden tartışmıştık ama sen kendi söylediğin şeye rağmen bana gelmiştin. "

"Göz göze geldiğimizde kalbimin duracağını hissetmiştim, hem çok özlemiştim hem de seni verdiğim Galatasaray formasının içinde görmek çok değişik hissettirmişti." duraksadım.

"Çok güzeldin Ayça.. " büyülenmiş gibi konuştuğumda kaşlarını çatmıştı.

"Şimdi güzel değil miyim yani?" duraksadım.

"Hayır hayır, şimdi de çok güzelsin. Yani şimdi de derken her zaman güzelsin. " kendimi açıklamaya çalışmam ile bana baktı.

"Yalancı.. Devam et. " ofladım.

"Bir futbolcunun soyadının yazılı olduğu formasını sevdiği kadının üstünde görmesi bu dünyada cenneti yaşaması gibidir... " gözlerini kaçırdı.

"İşte ben biraz tartıştım seninle, birkaç şey söyledik. Tabii o arada odadan çıkamıyorum. " merakla bana baktı. "Neden? "

"Çünkü Yunus çıkmayayım diye kapıyı kitlemiş. " bunu beklemediği için kıkırdadığında gözlerim gülüşüne takılmıştı. Gülmek çok yakışıyordu..

"Sonra noldu? " gülümsedim.

"Sonra.. Ben odadan çıkmak için uğraşırken bam diye beni sevdiğini söyledin. "

"Senden daha erkekmişim. " göz devirdim. "Aynen, ne demezsin."

"İşte o günün üstünden 4 ay geçti ve biz şu an buradayız. " sessizleştiğimizde iç çektim.

Bana kaçamak bakışlar attığında nefesimi verdim.

"Ne soracaksın? " ofladı.

Barış'a kısa bir bakış attığında bende Barış'a baktım.

Kulağındaki kulaklık ile kendi kendine mırıldanıyordu.

"Biz.. " konuşmasıyla yeniden ona baktım.

"Biz? " gözlerini kaçırdı.

"Biz şey yaptık mı? " anlamaz gözlerle ona baktım.

"Ney yaptık mı? " ofladı.

"Şey işte.. "

"Ney işte Ayça? Anlamıyorum ki. " utançla yüzünü kapattığında onu izliyordum.

Aniden düşen jetonum ile eş zamanlı olarak ağzımda açılmıştı.

"Haa.. Fıkfık mı diyorsun? " utançla kafasını salladı.

Kendimi tutamayıp güldüğümde yüzünü kapattığı elleri ile mızmızlanmaya başlamıştı. "Gülme.." Daha fazla güldüğümde tek eli ile göğsüme vurmuştu.

Yavaş yavaş gülmemi kestiğimde sırıtıyordum.

"En son futbol takımı kuracağız diye konuşuyorduk da, sadece konuşmakla kaldı. " elini yüzünden çektiğinde domatese dönmüş suratı ile şokla bana bakıyordu.

"Futbol takımı mı? " hayret eder gibi konuştuğunda kafamı salladım. "Futbol takımı. "

"Tabii istersen voleybol takımı da kurabiliriz. Bana hiç fark etmez. " muzip ses tonuma karşı yeniden yüzünü kapatmıştı.

"Allah'ım vallahi ben söylemedim, o söyledi. Günahları ona yaz. " çaresiz sesi ile güldüm.

"Açsana yüzünü. " olumsuz anlamda kafasını salladı.

"Çok fırlamasın sen. Utandırıyorsun beni." güldüm. "Huyum kurusun. "

İç çektiğimde yavaş yavaş sessizleşmiştik.

Ellerini yüzünden çekip bana kaçamak bakışlar attığında kafasını çevirmişti.

Ellerim ile saçlarıyla oynamaya başladığımda itiraz etmedi.

"Hafızam yerine gelecek mi? " durgun sesi ile kafamı salladım. "Gelecek. "

O da kafasını salladığında gözünü kapattı.

***

"Barış kapıyı çal." Barış zile bastığında kucağımda ki Ayça'ya baktım. Uyuyordu.

Annesi kapıyı açtığında ayakkabımı çıkartıp içeri girdim.

Ayça'yı yatağına bıraktığımda ayağını düzelterek üstünü örttüm.

Yüzüne düşen saçlarını çekip yanağından öptüğümde ışığı kapatıp odadan çıktım.

Telefondan saate baktığımda 03.43 olduğunu gördüm. Gözlerimi silerek oturma odasına geçtiğimde Erkin, Barış ve Ayça'nın annesi vardı.

Hepsinin gözleri bende durduğunda koltuğa geçtim.

"Oğlum sende git istersen. Yorgunsun zaten, biz buradayız. " olumsuz anlamda kafamı salladım. "Ayçayla kalmak istiyorum. "

Annesi konuşacakken Erkin durdurdu. "Bırak kalsın. Senden daha iyi tanıyor Ayça'yı, neyi sevip sevmeyeceğini biliyor. O olduğu sürece ablamın sana ihtiyacı yok. "

Ben ve Barış sessiz kaldığımızda Erkin ayağa kalkmıştı. "Gel abi, ben sana odanı göstereyim. "

"Erkin?" durdu.

"Efendim?"

"Bana Ayça'nın odasında bir yer yatağı kurma şansın var mı? Yalnız kalmasın. " duraksadığında kafasını salladı. "Tabii. "

Odada çıktığında Barış'a baktım.

"Barış, sende git artık yoruldun. " yavaşça kafasını salladığında ayağa kalktı.

Onu kapıya kadar geçirdiğimde iç çektim.

Ayakkabısını giyip doğruluğunda kısaca sarıldık.

"Teşekkür ederim kardeşim. Hakkını helal et. " kafama vurdu.

"Ne yaptım oğlum helal olsun. " gülümsediğimde omzumu sıkıp ilerledi.

***
Erkin ve annesi de gittiğinde sarsak adımlar ile Ayça'nın odasına doğru yürümeye başladım.

Beynimdeki düşünceler başımı ağrıtırken hissettiğim bunalma ile derin bir nefes aldım.

"Kimse yok mu?" duyduğum ses ile kendime gelip hızlıca odaya girdiğimde yatakta doğrulmuş olan Ayça'ya baktım.

Hızlıca yanına adımladığımda beni izliyordu. "İyi misin? "

Duraksadığında kafasını salladı. "İyiyim, korkma. Susadım ben." ona kafamı salladığımda mutfağa ilerledim.

Doldurduğum sürahi ve bardak ile geri odaya döndüğümde bir noktaya daldığını görmüştüm.

Kafam istemsiz olarak o tarafa döndüğünde duvarda asılı olan formayı gördüm.

7 numara.

Aktürkoğlu.

"Soyadın Aktürkoğlu mu? " sorusu ile ona döndüğümde elimdeki sürahiyi ve bardağı yanındaki komodinin üstüne bıraktım.

"Evet. "

Uzattığım su bardağını aldığında içti. Bardağı geri verdiğinde bana baktı.

"Teşekkür ederim. " kafamı salladığımda geri komodinin üstüne koydum.

"Ağrın var mı? "

"Ayağım sızlıyor. " bakışlarım ayağına döndüğünde sargılı olan yere baktım.

"Ağrı kesici falan getireyim mi? " olumsuz anlamda kafasını salladı. "Yarın sabah içerim. "

İkimizde sessizleştiğimizde arkamı dönüp serdikleri yer yatağına ilerledim.

"Kerem? " seslenmesi ile ona döndüm.

"Efendim? " bakışları yere kaydı.

"Orada mı yatacaksın? " sorgular bakışlarım ile ona baktım.

"Evet? " ikilemde kalmış gibiydi.

"İstersen yanımda yatabilirsin. Yani sonuçta sevgiliymişiz. " duraksadım.

"Tabii sende istersen, teklif var ısrar yok. " gözlerini kaçırdığında yatağa baktım.

Yavaşça yatağa doğru ilerlediğimde kenara kaydı.

Yorganı kaldırıp içine girdiğimde Ayça'da arkasına dönmüştü.

Gözlerim saçlarını izlemeye başladığında çiğerlerime dolan dolan koku ile nefes aldım.

"Sence ben bir hayvan olsaydım hangisi olurdum? " ani sorusu ile kaşlarım havalandı.

"Yani, bilmem. "

"Mesela? " düşünmeye başladım. Aklıma gelen hayvanları tararken nefesimi verdim.

"Kedi olurdun. "

"Neden kedi? " görmese de omuz silktim.

"Benziyorsunuz. " tavana bakmaya başladım.

"Mesela kıskançlığınız çok benziyor. " bedenini bana doğru çevirdiğinde ona baktım.

"Çok mu kıskanıyorum seni? "

"Gerçi benimki de soru.. Galatasarayda oynayan genç ve kumral bir futbolcusun sen. Bir sürü aşığın vardır. Kıskanmam çok normal." kendi kendine sitemlendiğinde gülümsedim.

"Eyvallah. " gözleri saçlarıma kaydığında geri çekmişti.

"Mesela kediler sahibini başka bir kediyle görünce çıldırıp saldırıyor ya, sende tam olarak öylesin. " göz devirdi.

"Adı üstünde sahibini. Onun sahibini. Sende benim sevgilimsin, bir başkasının değil, benim. Tabii ki kıskanacağız. Ben kedilerin arkasındayım. " tane tane konuşması ile gülümsemem sırıtmaya dönerken gözlerine baktım.

"Sevgilin olduğumu kabullenmişsin." muzip sesim ile kendine geldiğinde arkasını döndü.

Bu hareketi ile kıkırdadığımda iç çektim. "Ayrı olarak sırnaşmanızda benziyor. " alayla konuştuğumda tavana bakmayı kesip ona doğru döndüm.

"Sende çok sırnaşıyorsun."

"İki günlük gözlemlerime göre bu ilişkinin sırnaşan kişisi sensin. " tok sesi ile güldüm.

"Karşımdaki kişi her şeye utanan biri olduğu için öyle bir şey oldum maalesef. " sinirle bedenini yeniden bana çevirdiğinde yüzlerimiz çok yakındı.

"Ben mi utangacım? Güldürme beni. " dudaklarıma vuran nefesi dikkatimi dağıtırken gözlerine bakıyordum.

"Utangaçsın. Ne zaman bi çocuk mevzusu açılsa domatesten daha fazla kırmızı oluyorsun. " alayla güldü.

"Aynen, at yalanı si-" gözlerim şokla açılırken dudaklarımızı birleştirdim.

Kondurduğum kısa buse ile ayrıldığımda gözlerini kapatmıştı.

"Aniden yapma şöyle şeyler. Kalbim duracak.. İki gündür tanıyorum seni."

"7 aydır tanıyorsun ama sen bilirsin. " yüzlerimiz arasına mesafe koyduğumda gözlerini açtı.

"O 7 aylık sürecin bir saniyesini bile hatırlamıyorum ama sen bilirsin. Ayrıca kendini bi benim yerime koysana, "

"Gözünü bir açıyorsun hastane odasındasın, karşında da hiç tanımadığın bir kadın var, sana sevgilin olduğunu söylüyor. "

"Sevgilin sandığın kişiyi kıskanıyor ve göndertiyor, sonra onunla odada tepe taklak kalıp öpüşüyorsunuz ve arkadaşı sizi basıyor."

"Şimdi ise sebebini anlamadığın bir şekilde onunla uyumak istiyorsun. " son dedikleriyle gözlerine baktım.

"Sana benimle uyumak istemendeki sebebi söyleyeyim, çünkü beni seviyorsun." gözlerini kaçırdı.

"Hafıza kaybı beyin ile ilgili bir şeydir Ayça. Kalp ile değil."

"Beynin beni unutmuş olabilir ama kalbin unutmaz. Çünkü kalbinin içindeki kişi benim. " kendimden emin çıkan sesim ile gözlerimiz buluştuğunda gülümsedim.

"Beynin istediği kadar inkar etsin," parmağım ile kalbine dokundum. "Ben buradayım, son 7 aydır burada olduğum gibi."

"Ve buradan da öyle kolay kolay çıkma gibi bir niyetim yok."


______________________

Günaydın


Güncelleme

1K oya ulşamışıızzz hepinize teşekkür ederim 💘

Continue Reading

You'll Also Like

152K 15.6K 29
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
26.5K 1.7K 21
"Şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın Kim bilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu Yorulmuşsun, hakkını almı...
5.7K 469 13
"Hah yazman da oyalı, köyden indim şehire falan mı çekiyoruz hayırdır"
26.2K 1.8K 21
Sensedim, eski Türkçede "susamak gibi, sensiz kaldım, sana hasret kaldım, seni özledim" anlamına gelir. 17.04.2023