Havin ( berdel)

By nur54444

148K 5K 863

Bir berdel hikayesidir.. Havin sevdiğinden ayrılırken nerden bile bilirdi evleneceği adamın kuzeni olduğunu... More

1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm
5. Bölüm
6.bölüm
7.bölüm
Alıntı..
8.bölüm
Alıntı..
Alıntı..
10.bölüm
Alıntı..
11.bölüm
12.bölüm
Duyuru
13.bölüm
14.bölüm
Alıntı...
15.bölüm
Duyuru
16.bölüm
17.bölüm
Alıntı
18.bölüm
19.bölüm
20.bölüm
Alıntı
Sohbet
final
duyuru
Duyuru
Final duyurusu

9.bölüm

5.2K 195 72
By nur54444


Günaydın herkese yeni bölümle geldim bol yorum bekliyorum keyifli okumalar ❤️❤️

Günler geçiyordu kendime söz verdiğim gibi hayatıma devam ediyordum etmek zorundaydım çünkü..

Uyanır uyanmaz hızla yerimden kalktım yine gün doğmuş hayatıma devam etmek zorundaydım Mirza odada yoktu erken çıkmıştı bende çok vakit kaybetmeden çıktım merdivenlerden aşağıya inerken biri arkamdan " havin" dedi

Arkamı döndüğümde serhad karşımda duruyordu " ne istiyorsun serhad uzak dur demedim mi konuşma benimle Mirza görecek şimdi !"

Serhad " merak ediyorum havin seni merak ölüyorum görmüyor musun ölüyorum !"

Havin " ne yapabilirim çaresizim bende elimden bir şey gelmez olan oldu ikimiz de başkasının olduk uzak dur benden ne olursun bak zorlaştırma işleri sonra başım belaya giriyor beni Mirza ağayla uğraştırma ne olursun"

Serhad " sana kötü davranıyor havin git babana söyle niye Burda duruyorsun sana acı veriyor neden katlanıyorsun benimle gelme ama burda da kalma"

Havin " annem için burdayım ben serhad onun bir daha evlat acısı çekmesine razı gelemem ben bunca acıları annem için katlanıyorum uzatma ne olur serhad artık"

Arkamı dönüp  gideceğim sırada Mirza arkamdan bağırdı " havin ne işin var senin burda ?" Dedi

Derin bir nefes alarak " aşağıya iniyordum"

Mirza " konuşuyordunuz gördüm"

Serhad " konuşmuyorduk Mirza uzatma"

Mirza " sen git serhad ben karımla konuşuyorum sana açıkça söyledim karımdan uzak dur dedim yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim serhad"

Serhad " uzak duruyorum zaten merak etme aramızda bir şey yok"

Mirza " olamaz zaten lan olmaz" dedi sinirle kolumdan tutup beni odaya geri sürükledi kapıyı sert bir şekilde kapattı üzerime üzerime yürümeye başladı " ben sana. Ne dedim havin ne dedim uzak duracaksın demedim mi ?"

Havin " uzak duruyorum zaten Mirza ağa bir şey yaptığım yok sen her şeyi yanlış anlıyorsun"

Mirza " sana. Neden güveneyim sana neden inanayım söylesene hayatımızı mahvettin sen berdeli kabul etmeseydin başımıza bunlar gelmeyecekti"

Havin " kabul etmeseydin eğer kardeşlerimiz ölecekti farkın da mısın sen ?"

Mirza " ben her şeyin farkındayım havin hanım her şeyin kabullenemiyorum karımın başkasını sevmesini kabullene miyorum karımın başkasına deli gibi aşık olmasını kabullene miyorum karımın başkasına aşkla bakmasını hazmedemiyorum anlıyor musun beni sen ?"

Havin " anlamıyorum ben seni biz birlikte bile olmadık durmadan karım karım demeni anlamıyorum ne istiyorsun sen ? Senin eski sevgilinle ben hâlen aynı masada oturuyorum farkın da mısın ? Sen buna çözüm bulmadın hâlen ben rahatsız olmuyor muyum zannediyorsun sen ?"

Mirza bir adım daha atıp belimden tutup beni kendine yaklaştırdı uzun boyuyla gözlerime bakıyordu " niye birbirimize bir şans vermiyoruz birbirimize güvenemez miyiz ?"

Havin " sen beni Sürekli suçlayıp yıpratmazsan. Beden olmasın ki ?"

Mirza " yapabilir miyiz bunu havin. Birbirimizi seve bilir miyiz birbirimize bir şans vere bilir miyiz?0

Havin " bence vere biliriz Mirza her şeyi unutup ikimiz olabiliriz sende kabul edersen eğer seni. Sevmek istiyorum sana alışmak istiyorum sürekli beni suçlamak yerine sende. Beni seve bilir misin? "

Mirza " severim havin severim bizim için bir başlangıç olsun bugün ben sana güvenmek istiyorum kalbinde sadece ben olmak istiyorum biraz zaman alacak ama ben seni sevmek istiyorum havin çocuklarımın annesini sevmek istiyorum  bu evliliğin dönüşü yok çünkü ikimizin de birbirimize alışmaktan başka çaresi yok hayatımıza devam etmek zorundayız o yüzden birbirimize ne kadar alışırsak iyi olacak sende istersen güzel şeyler yaşayacağız"

Havin " haklısın artık dönüşü olmayan bir yoldayız. Haklısın ki birbirimize alışmaktan başka hiçbir çaremiz yok seni sevmek istiyorum Mirza ağa"

Mirza gülümseyerek " bende seni sevmek istiyorum ama ben seversem fena severim şimdiden söyleyeyim karımı aşırı kıskanırım bunaltırım sevgi boğulması yaşarsın"

Sesli bir kahkaha atıp " başa gelen çekilir ne yapalım" dedim

Mirza beni biraz daha kendisine yaklaştırdı aramızda mesafe kalmamıştı gözlerine bakıyordum oda benim gözlerime kafasını eğip dudağıma ilk küçük. Bir Buse kondurdu sonrasında da öpmeye başladı gözlerimi kapatıp öpmesine izin verdim acemi hareketlerle karşılık vermeye çalıştım ama pek başarılı olmadım Mirza benim ilk öptüğüm kişiydi ilk kez biriyle böyle bu kadar yakınlaşmıştık Mirza'hın öpmesi gittikçe ilerliyor du elimi yüzüne koyup yapma artık bizi bekliyorlar aşağıda  " dedim

Mirza " tamam ben bir banyoya gideyim çıkalım" dedi

Mirza banyoya girdikten sonra aynadan kendime baktım yanaklarım kıpkırmızı olmuştu heyecanlanmıştım birinin beni öpmesi garip geçmişti bana artık evliydim ve bu durumlara alışmam gerekiyor du ben üzerimi düzelttikten sonra Mirza da çıktı ikimiz birlikte kapıdan çıktık gözlerime baktı Mirza ikimiz de bu kapıdan çıktık ve geçmişimizi içeride bıraktık artık geçmiş yoktu geleceğimiz vardı söz vermiştin oda bana söz vermişti her şeyin güzel olması için ikimizin de çabalamaya ihtiyacı ben sözümü tutup serhadı unutup Mirza

Ağayı sevecektim bunu mecbur olduğum için değil şuan gerçekten onu sevmek istediğim için yapıyordum.

Birlikte merdivenleri gülümseyerek indiğimizde herkes bize bakıyordu günlerdir düşman olan ikiliyi görünce tabili şaşırırlar nerden bile bileceklerdi ki bu iki deli bir anda birbirilerini sevmeye karar verdiklerini.

" günaydın" dedikten sonra yerimize geçtik Mirza'hın annesi güler yüzüyle bize bakıyordu " günaydın güzel yavrularım" dedi

Hepimiz kahvaltıya başlamıştık gözlerin üstümüzde olduğu bir kahvaltı olmuştu Mirza günler sonra gülüyordu mutluydu serhadın gözlerini üzerimde hissediyordum ama ona hiç bakmamıştım sevgi yine aynı  şekilde Mirza da sevgiye hiç bakmıyordu bu onu sinirlendirmiş olmalıydı sinirle bakıyordu.

Mirza " baba bugün benim şirkette işim yok ben gelmesem olur mu ?"

Kazım ağa " olur oğlum da işin mi var senin hasta felan mısın gelememezlik yapmazsın sen ?" Dedi merakla

Mirza " yok baba hasta değilim havinle dışarıda işimiz var geldiğinden beri hep konakta hiç çıkmadı biraz hava alsın istiyorum" dedi  şaşırmıştım hemde çok hafif gülümseyerek Mirza'ya baktım oda bana göz kırptı gülümseyerek.

Herkes şaşkınlıkla bakıyordu kazım ağanın konuşmasını beklemeden Derya konuştu " siz ikiniz mi dışarıya çıkacaksınız?"

Mirza " evet bacım. Çıkamaz mıyız anlamadım niye bu kadar şaşırdınız?"

Sevgi " garip duruyor günlerdir düşman gibi duruyorsunuz şimdi ne alaka sorguluyoruz" dedi sinirle.

Mirza " karımı dışarıya çıkaramaz mıyım canım sizde abartıyorsunuz" dedi

Zeynep " aman ne sorguluyorsunuz oğlum güzel gelinimi dışarıya çıkaracak size ne hadi herkes yapsın kahvaltısını" dedi herkes Zeynep anneye gülümseyerek baktı son noktayı koymuştu çünkü.

Kahvaltıdan hemen sonra odaya çıktık hazırlandım üzerime siyah yırtmaçlı uzun bir elbise giydim ayakkabılarımı da giyindim makyajım hazırdı zaten saçlarımı düzeltip tacımı taktım hazırdım ben Mirza da banyodan çıktıktan sonra bana baktı " bu elbise niye yırtılmış ?" Dedi

Sesli bir kahkaha attım " yırtılmamış modası böyle" dedim

Mirza " havin çıkar şunu düzgün bir şey giy millet hep sana bakacak ben rahatsız olurum böyle şeylerden karıma kimsenin bakmasını istemem hele ki böyle güzel bir karım varken katil olurum"

" sence kimse bana bakar mı ben koskoca Diyarbakır aşiretinden Mirza ağanın karısıyım kim cesaret ede bilir bana bakmaya ?" Dedim gülerek

Mirza " doğru diyorsun değiştirsen iyi olur du ama neyse değiştirmek istemiyorsan sıkıntı yok hadi çıkalım" dedi

Birlikte odadan çıkıp merdivenlerden dikkatlice indik yine tim gözler üzerimizdeydi kahvaltı sofrası toplanmıştı kimisi işe gitmiş kimisi de etrafı topluyordu avluda oturan teyzesi ve annesi sevgi vardı yanlarına yaklaşıp Mirza " biz çıkıyoruz ana" dedi

Sevgi hemen söze atlayıp " bende mi gelsem misafirim ya hani biraz gezdirmiş olursunuz" dedi

Zeynep anne " senin ne işin var sevgi. ? Bırak gitsinler karı koca"

Sevginin annesi " siz bakmayın bu deliye gidin biz zaten yarın gideceğiz Mardin'e dönüyoruz hazırlanacağız sevginin işi var !"

Sevgi " sen toplaya bilirsin anne ben onlarla gitmek istiyorum"

Mirza'hın gözlerine baktım somurtarak " sevgi bizim işimiz var çok dışarıya çıkmak istiyorsan Rojin Derya seni çarşıya götürsün zeki abiyle beraber." Dedi sinirle.

Rojin " vayyy yenge harika olmuşsun çok güzel görünüyorsun" dedi mutfaktan çıkarak.

Mirza " Rojin sevginin canı sıkılıyor bacım siz onu zeki abiyle beraber çarşıya çıkarırsınız biz çıkıyoruz" dedi ve elimden tutup beni arabaya doğru sürükledi.

Arabanın önüne geldiğimizde kapıyı açtı ben. Bindikten sonra kapıyı kapatıp oda direksiyonun başına geçti biraz moralim bozulmuştu sevgiye ama yarın gidecek olmaları beni mutlu etmişti mirza'ya dönüp " sevgi kolay kolay peşini bırakmayacak bizimle uğraşacak belli." Dedim.

Mirza " hiçbir şey yapamaz merak etme sen duydun yarın gidiyorlar zaten uzakta oturuyorlar ilk kez bu kadar uzun kaldılar normalde birkaç gün kalıp gidiyorlar dı sen ona bakma"

" seni çok seviyor belli kolay kolay senden vazgeçmez Buda belli yani"

Mirza " ben sana söz verdim havin zor bir durum ikimiz içinde ama alışmamız gerekiyor bu yüzden de geçmişimiz unutmamız gerekiyor sevginin ne yaptığı umrumda değil oda alışacak merak etme sen şimdi boşver biz günümüze bakalım güzel bir gün geçirelim"

" tamam ozaman ben kendimi sana bırakıyorum ve bekliyorum" edim gülerek

Mirza ilk olarak çarşıda durdu kuyumcuya gidip ilk birbirimize yüzük aldık berdel uğruna evlendiğimiz için ne düğünümüz oldu nede yüzüğünüz aceleyle evlenmiştik Mirza sadece yüzük almadı ne kadar alma desende bir sürü altın bilezik kolye set almıştı yüzümü takmıştım Mirza da takmıştı biz kuyumcudan çıkmıştı altınları konağa annesine teslim etmesini söylemişti çarşıda herkes mirza'hı tanıyordu gelen geçen selam veriyordu konuşuyordular Mirza bir anda elbisemin yırtamcından tuttu " havin çok açık dedim sana bak herkes sana bakıyor gel gidip bir elbise alalım sana" dedi 

" sana öyle geliyor bana kimse bakmıyor ki"

Mirza " istemiyorum karımın böyle dolaşmasını"

" of tamam Mirza gidelim o zaman" dedim mutsuz bir şekilde ben sevmiştim üzerimdekini ama Mirza pek hoşlanmıştı haklıydı aslında herkes bakıyordu yırtmacım biraz açıktı burda yani Diyarbakır'da böyle kıyafet hiç karşılanmazdı ben alışmıştım babamın evinde özgür giyinmeye şimdi bi tuhaf oldum buna da alışacaktım..

Birlikte ilk olarak mağazaya gidip kıyafet aldık uzun yeşil bir elbiseydi uzun kolları vardı Mirza beğenmişti bana ve kendisine biraz alışveriş yaptıktan sonra çıktım mağazadan diyarbakırı gezmeye başladık düşman sahibiydik Diyarbakır'da bu yüzden hiç gelmemiştik buraya yıllardır Hakkari'de oturuyorduk mirza'ya dönüp " çok güzel bir yermiş Diyarbakır" dedim

Mirza " daha önce hiç gelmedin mi ?" Dedi

" hayır hiç gelmedim biliyorsun Babam düşman sahibi yıllar önce terk etmişler buraları bir daha da gelmemişler düğün felan olunca geliyor babam ama bizleri hiç getirmedi bir şey olur diye babamın anlattığı kadar güzel bir yer çok özlüyor babam topraklarını." Dedim

Mirza " baban daha çok özler buraları-" dedi gözlerime bakarak sonra toparlamaya çalıştı kötü bir şey söylememek için " yani umarım en kısa zamanda düşmanlık biter" dedi. Lafı çevirerek..

Mirza son söylediğinden sonra daha konuşmadı kapattık konuyu kırılmamayayım diye bir şey söylemek istiyordu belliydi birlikte çok güzel bir zaman geçirmiştik her yeri gezdirmişti bana dışarıdan gerçek bir karı koca gibi duruyorduk mutlu olmuştum Mirza beni dışarıya çıkararak güzel bir şey yapmıştı birlikte vakit geçirmek ikimiz için de iyi olmuştu ikimiz de buna ihtiyacı vardı gün boyu birlikte gezdik birlikte yemek yedik güldük söyledik alışveriş yaptık günün sonu gelmişti hava kararmış ve artık konağa dönme zamanı gelmişti sevgi ile karşılaşmanın huzursuzluğu vardı bir an önce sabah olsun ve defolsun gitsin istiyordum.

Konağa geldiğimizde elimize poşetleri alıp içeriye girdik herkes yemek sofrasındaydı bizi görünce baktılar.

" afiyet olsun herkese" dedik birlikte kazım baba " ooo gelin bakalım beraber olsun"dedi

Mirza " biz yedik baba dışarıda" dedi

Kazım ağa " otur oğlum bir şey söyleyeceğim sana işle ilgili" dedi

Ben Mirza'yın elinde torbaları alıp odaya çıkacağımı söyledim çok yorgunum hemen kendimi yatağa atmak istiyordum.

Odaya geldiğinde poşetleri köşeye koydum dolaba yöneldim geceliğimi aldım açık bir gecelikti ve oldukça kısa bir gecelik Mirza gelmeyeceği için sıkıntı yoktu günlerdir doğru düzgün gelmiyordu zaten odaya üzerini değiştirmek dışında.

Banyoya gidip dişlerimi fırçalayıp saçlarımı tarayıp çıktı dışarıdayken kitap almıştım poşetten kitabı çıkarıp camın önünde ki berjele oturdum kitap okumayı çok seviyordum içimden " bir kahve olsaydı ne güzel olurdu diye geçirdim" ayaklarımı uzatıp kitap okuyordum kitaba kendimi çok kaptırmıştı güzel bir kitaptı çünkü bir anda dış kapı açılınca ne yapacağımı şaşırdım kitap elimde havaya uçmuştu gelen mirza idi şaşkınlıkla bana bakıyordu kekeleyerek " ko-korkuttum mu seni ?" Dedi yutkunarak bana bakıyordu bir anda üzerimdekileri fark edince kollarımla kapatmaya çalıştım şuan çok komik duruyordum açıkçası. " ben bilmiyordum geleceğini o yüzden böyle rahat takılıyordum" dedim yürümeye başladığım sırada mirza kolumdan tutup beni kendisine çekti sabah ki gibi aramızda hiç mesafe yoktu gözlerime. Bakıp " çok güzel görünüyorsun" dedi sonrasında dudağımdan öpmeye başladı acemice karşılık veriyordum mirza dudaklarını boynumda gezdiriyordu ne ara yatağa gelmiştik anlamamıştım ikimizin sadece inleme sesini duyuyorduk ikimizde birbirimizden geçmiştik artık birbirimizin olmak istiyorduk mirza gözlerime bakıp " istemiyorsan eğer" dedi sözünü kesip " istiyorum senin olmak istiyorum" dedim ve ikimiz de birbirimizin olmuştuk artık gerçekten karı koca olmuştuk..

Kendimize geldiğimizde mirza beni kollarının altına almıştı çıplak bedenlerimiz birbirine çarpıyordu saçlarımla oynuyordu mirza ikimiz den de ses çıkmıyordu sessizliği bozan mirza olmuştu " canın yanıyor mu ?" Dedi

" hayır bir yerim ağrımıyor" dedim

Mirza " havin bir şey soracağım ama bana yalan söylemeyeceksin"

Kaşlarımı çatıp mirza'ha baktım " söyle ?" Dedim merakla

Mirza " en sevdiğinin üzerine yemin et yalan söylemeyeceksin" dedi

" annem üzerine yemin ederim" dedim.

Mirza " serhadla aranızda ne oldu ?" Dddş sinirle

" nasıl ne oldu. ?"

Mirza " işte seni hiç öptü mü mesala elinden tuttu mu siz nasıl buluşuyordunuz merak ediyorum. Havin"

" mirza bu konuyu son kez konuşuyoruz bir daha duymak istemiyorum serhad elimi hiç tutmadı beni hiç öpmedi sürekli telefonla konuşuyorduk çok buluşamıyorduk başka şehirlerdeydik ve. Benim ailem dışarıya çıkmama izin vermiyordu aramızda hiçbir şey olmadı merak etme beni ilk öpen de sensin ilk elimi tutanda sensin artık serhad hakkında bir şey duymak istemiyorum" dedim.

Mirza saçlarımdan öptü " peki siz sevgi ile ne yaşadınız?"

Mirza " şey boşver" dedi

" söyle lütfen"

Mirza " biz sizin gibi değiliz tabi sürekli sevgi burdaydı elini tuttum yalan yok birlikte uyuduk ama başka hiçbir şey olmadı"

" ilişkiye de girdik de bayılayım burda daha ne olsun ?"

Mirza " saçmalama ben dışarıdan bakılınca öyle karaktersiz bir adam gibi mi duruyorum sence ben onunla bir şeyler yaşamış olmasam onu ortada bırakır mıyım asla bırakmazdım bizim evlenmemiz lazım dı havin sevdiğim kadından bu yüzden vazgeçtim."

" sevdiğim kadından.."

Mirza " özür dilerim havin en iyisi kapalım günümüz güzel bitsin." Dedi tekrar mirza'ya sarıldım..

• nasıldı bölüm ?

Continue Reading

You'll Also Like

7.8K 158 10
Hercai AU What if luck was on Reyyan's side, and she found out about Miran Aslanbey's true colours before the wedding? What will she do? Will she con...