Havin ( berdel)

4.bölüm

Selam yeni bölümle geldim lütfen bol yorum yaparak bana destek olabilirsiniz.. beni instağramdan takip etmeyi unutmayın ( ilknuralgull )

Havin " sanane seni ne ilgilendiriyor ne olduğu ?"
Mirza " ne demek sanane kim yaptı bunu?"
Havin " çok mu merak ediyorsun mirza ağa söyleyeyim o zaman senin sevgilin yaptı he unutmadan boynumu sıkarken defalarca hatırlattı bu eve kuma olarak geleceğini"
Mirza ağa çok sinirlenmişti sevgi ile konuşmuştu ama anlamamıştı sevgi mirza havine zarar vereceğini hiç hesaba katmamıştı sinirlenmişti havinin bir suçu yok herkes biliyor du bunu sevgi de biliyordu ama hırsından böyle yapıyordu acısını böyle dindirmeye çalışıyordu.
Mirza " sen onun kusuruna bakma ben konuşurum onunla bir daha böyle birşey yapmaz" dedi havin alay edercesine gülümseyip arkasına döndü üzerine bakındı mirza onu böyle görmüştü hemen utançla bornozundan tutup yürüdü kıyafetlerini alıp hızla banyoya geçti mirza ise yaşadıklarının şokunu altlatmaya çalışıyordu sevgi ile ne yapacaktı bilmiyordu böyle yapması iyi olmamıştı biri görürse kötü olacaktı mirza da biliyordu havinin bir suçu olmadığını aynı soru ona da sorulsaydı o da kardeşinin yaşamasını isterdi mirza ve havin çaresizdi aslında ikisi de günahsızdı zaman ikisine neler gösterirdi ikisi de bilmiyordu ama her şeye zamana bırakmak ikisi için en güzeliydi. Mirza sabah erkenden kalkıp sevgiyle. Konuşacaktı havin'e zarar vermesin hoş değildi onun için de zordu sevdiği kadının ayrılıp başkasıyla evlenmek çok zordu mirza çaresiz kalmıştı ama hiçbir kadın istemezdi üzerine kuma gelsin ne olursa olsun karısını aldatmak mirza için kötü davranıştı belki birbirlerinin hiçbir zaman sevmeyeceklerdi ama birbirlerine saygı duymak zorundalardı ikisi de sonuçta ikisi de evlenmişti..

Havin hızlıca üzerini değiştirip odaya geri döndü mirza hala odadaydı şaşkın mirzaya bakini çıkartan adam kol saatini çıkarmaya başlamıştı yavaş yavaş soyunuyordu ha şaşkınlıkla bakıyor du "sen bu gece burda mı uyuyacaksın" dedi
Mirza " evet burası benim odam ya hani" dedi gülümseyerek
Havin " kaç gündür burada kalmıyorsun ya ondan sordum"
Mirza " kafamı toparlamam lazımdı seni görmek istemedim düşmem lazımdı yanlız kalmak bana iyi geldi biliyorum senin için de zor benim için de zor havin ama biz evlendik maalesef başka çaremiz yoktu ben kardeşim yüzünden seni suçlayamam evet sana çok kızdım çok sinirlendim berdeli kabul ettiğin için ama sonra düşündüm ve kabullendim senin bir suçun olmadığını çaresiz ikiniz de bu duruma alışmalıyız senden hiç birşey istemiyorum korkma birbirimize alışmamız için zamana ihtiyacımız var zaman bize ne gösterir bilemem"
Havin şaşkınlıkla dinlemişti mirza ağayı ne diyeceğini bilemiyordu böyle bir konuşma beklemiyor du çünkü. " ben ne diyeceğimi bilemiyorum ama anlayaşın için teşekkür ederim herşeyi zamana bırakmak ikimiz için en doğrusu ama bu sevgi meselesine bir çözüm bul eski de sevgilin ve beni böyle tehdit edip üzerine kuma olarak geleceğim demesi hoş değil"
Mirza " merak etme sen ben ona bir çözüm bulacağım burda yaşamıyorlar zaten bir kaç güne giderler" dedi havin biraz bile olsa rahatlamıştı..

İkisi de aynı odada sessizce oturuyorlardı mirza bilgisayardan birşeylere bakıyordu havin ise sesiz bir şekilde camdan dışarıya bakıyordu mirza aç olmadığı için yemeğe inmedi havin ise boynunda ki izler yüzünden inmemişti aşağıya  yaşadıklarından sonra doğru düzgün yemek yiyemiyordu zaten mirza ağa ya nasıl alışacaktı nasıl evliliklerini sürdüreceklerdi bilmiyordu aslında mirza da bilmiyordu havin gibi yarasının üzerine tuz serpip duruyordu havin hem aklı serhada idi düşünüyordu nasıldı bir kere sesini duysam diyordu bir kere görsen nasıl olduğunu bilse içi rahatlayacaktı ama bilmiyordu ona haber getirecek kimse yoktu çünkü. Havin düşünüp duruyordu mirzahın telefonu çalınca düşüncesinden kurtuldu.
Mirza " efendim kuzen"
*****************
Mirza " biliyorum babamla konuştuk amcam gelmiş bugün rojini istiyor"
**************
Mirza " yarın serhad kahvaltıya gelecek konuşacağım onunla sevdiği vardı oğlum ne değişti bilmiyorum bir anda bacımı istemesi beni şaşırttı ama serhad ciddi ise hemen bacımı veririm ondan iyisini mi bulacağız babamda bu yönde tabi rojinin düşüncesi de önemli bir serhad ile konuşayalım sonra Rojin ile konuşacağım" dedi mirza ve biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattı rojinin evlenmese şaşırmıştı havin belki sevdiği vardır diye geçirdi içinden serhad ismini duyması havini biraz darma dağın etmişti..

İki sesiz bir şekilde oturmaya devam ediyorlar dı bir anda sessizlik bozuldu kapı açıldı ve içeri birden sevgi girdi ikiliye baktı mirza ve havin şaşkınlıkla kapının önünde ki kadına baktı sevgi sinirle " siz ne yapıyorsunuz burda" dedi
Mirza " asıl sen ne yapıyorsun sevgi bu tavır da ne"
Sevgi " bu tavır ne mi. Mirza sen olanların farkında değil misin ya sen benimle dalga mı geçiyorsun sen ne biçim bir adamsın mirza sen bana demedin mi evlensem bile seni seveceğim ne değişti söyle ne ?"
Mirza " sevgi defalarca konuştum seninle evet. Biz birbirimizi seviyoruz belki de ömrümün sonuna kadar seni unutmayacağım ama ben evlendim artık bitti kimseye ihanet etmeye hakkım yok kendine çeki düzen ver ikimiz için de bu uygun ne yapalım bundan sonra kaderimize boyun eğeceğiz şu saatten sonda hiç bir şeyi değiştirmeyiz sevgi" dedi havin şaşkınlıkla ikiliye baktı havin anlamıyordu mirzah'ı amacı ne idi bilmiyordu içinden bu adam gerçekten dürüst bir adam diye geçiyordu.
Sevgi " bu kadar kolay değil mirza ağa ben seni sevdiğim için kumalığı kabul ettim ben bitti demeden bitmez ben seni bırakmayacağım seni bu kadına bırakmayacağım gerekirse öldürürüm ama seni bırakmam" dedi mirza çaresizce sevgiye baktı içindeki fırtınalarının farkındaydı ama çaresizdi ellerinden hiç birşey gelmiyordu sevdiği kadından ayrılmam zorundaydı ne olursa olsun mirza evli bir adamdı başkasına ihanet edemezdi ne kadar havini sevmese bile yinede ona saygı duymak zorundaydı..

Mirza tam sevgiye cevap verecekken başka bir ses yükseldi arkalarından " sevgi sen ne saçmalıyorsun ?'' Dedi gelen mirzahın annesi idi.
Herkes şaşkınlıkla kadına bakıyordu her şeyi duymuştu sevgi yengesine bakıp " yenge mirza ve ben birbirimize deli gibi aşığı birbirimizi seviyoruz"
" saçmalamayı kes sevgi onlar evli sen odalarına girip böyle boş boş konuşup benim gelinimi üzemezsin"
Sevgi " bu düşman kız ne zamandan beri gelinin oldu yenge onu bu kadar nasıl çabuk benimsersin ben senin yeğeninim ben tutman gerilirken neler söylüyorsun ?"
" sevgi çık bu odadan daha fazla çirkinleşme havin bizim hem kızınımız hem gelinimiz düşmanlık bitti." Diyip kolundan tutup odadan çıkardı sevgi iyice çıtından çıkmış gibi görünüyordu mirza üzgün bir şekilde yerine oturdu havine bakıp " kusura bakma" dedi sadece havin sesiz kalmayı tercih etti çünkü bunlarla uğraşacak zamanı yoktu sevmediği bir adamın hayatını onu ilgilendir miyordu mirza bir süre odada durduktan sonra nefes almak için bahçeye çıktı artık sevginin bu evden gitmesini istiyordu herkes için zordu herkesin hayatı darma dağın olmuştu..

Havin bir süre sonra uykuya dalmıştı gözlerini açtığında sabah olmuştu etrafa bakındı mirza yoktu hızla yataktan kalkıp yatağını topladı üzerini değiştirmek için dolabına yöneldi dolaptan elbisesini alıp giyindi saçlarını düzeltti kirli kıyafetlerini de banyoya koyup elini yüzünü yıkadı ve odadan çıktı yine sevgiyle tartışmak istemiyordu aslında hızla kendini mutfağa attı " hayırlı sabahlar" dedi mutfaktakilere herkes güler yüzüyle karşılık vermişti havin eline çay dolu olan bardakları aldı mutfaktan çıktı kahvaltı sofrasına doğru yürüdü bir ses geliyordu biri mirzahın sesi biri ise çok tanıdık bir ses günlerdir duymadığı özlediği bir ses olmaz dedi havin adımları geri geri gidiyordu merdivenlerden yukarı çıktı  arkası dönük adama doğru yürüdü mirza ile konuşuyordu mirza havini görünce " günaydın havin" dedi arkası dökük adam birden döndü ikisi göz göz geldi sanki elindeki sıcak çay başından aşağıya döküldü canı yandı kalbi sızladı karşısında serhad duruyordu elindeki tepsi bir anda düştü yere ikisi de şok içinde birbirine bakıyordu hem Özlem hem şaşkınlık hemde pişmanlık...

" yeni bölüm nasıldı !"

" sizce havini neler bekliyor?"

" mirza anlayacak mı havin ve serhadı ?"