~Sıla~
:Batu çocuğa bir şey yaparsan gebertirim seni.
:Ya aşkım bin kere söyledin yeter.
:Yetmez Batu yetmezz.
Batu gözlerini devirip ayağa kalktı.
:Gel aşağıya inelim misafirlerimizi karşılayalım.
Arda kaç koçum Batu seni yicek.
:Yok ben istemiyorum.
:Sıla saçmalama güzelim gel şuraya.
:Yok gelmicem.
Popişimi yatağa iyice sabitledim. Bir Allah'ın kulu kaldıramaz beni!
~iki dakika sonra~
:Batu kaslı kolların kopsun senin! İndir anam görcek!
:Anam mı? Sıla güzelim adana havasından çık bakayım.
:Batu değiştirme konuyu bırak beni!
:O zaman sözümü dinle.
Gözlerimi devirip içimden sabır çektim.
:Tamam dinliyicem indir artık.
:Heh şöyle.
Yavaşça beni yere bıraktı. Yemin ediyorum dövcem artık ben bunu! Zil sesiyle bakışlarımı kapıya çevirdim.
:Geldiler...
Dedim bıkkın bir sesle.
:Neden bu kadar üzüldün gelmelerine?
Şimdi yalan söylersem anlar ama gerçeği söylersem Arda'yı yaşatmaz.
:Öyle işte neyse kalk içeri geçelim.
Şüpheli bir şekilde baktı ilk sonra ise kapıyı açıp odadan çıktı. Bende hemen arkasından çıktım ve salona doğru ilerledik.
:Batu Arda'yı pek fazla kâle alma tamam mı?
:Niye?
Yavşak çünkü.
:Garip bir çocuk ondan moralini bozmasın diye dedim.
:Görücez bakalım ne kadar garipmiş.
Besmele çekin başlıyoruz. Bismillahirrahmanirrahim!
:Heh çocuklarda geldi! Sılacım gel kızım Merve teyzene selam ver.
:Hoş geldin Merve teyze.
Şimdi lütfen oğlunu al ve siktirgit.
:Hoş geldim Sılacım maşallah ne güzelleşmişsin.
Eyvallah.
Arda'ya selam vermeden geçiyordum ki beni durdurdu.
:Naber Sıla bayadır görüşmüyoruz?
Sevimsiz bir şekilde gülümsedim. Mümkünse hiç görüşmeyelim.
:İyi Arda evet bayadır görüşmedik.
Arda bakışlarını Batu'ya çevirip kaşlarını çattı. Bana dönüp gülümsedi.
:Bu arkadaş kim?
An-
Batu'ya döndüm oda aynen kaşlarını çatmış baştan aşağıya Arda'yı süzüyordu.
:Arkadaşı-
:Sevgilisiyim.
Gözlerimi pörtletip Batu'ya döndüm. O ise "ne var yalan mı?" Bakışı attı.
:Sevgilin mi?
Bozulmuş bir sesle söyledi bunu Arda.
:Evet.
Dedim ve Batu'nun kolunu tutup koltuğa oturttum.
:Kız senin sevgilin mi vardı? Bende seni Arda ile sevgilisiniz sanıyordum. Böyle sürekli yalnız kalmak istiyordunuz hayret.
Senin ben ananı...
Batu'ya döndüm. Sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Tabiki de bu aptalla yalnız kalmak istemiyordum. Beni zorluyordu salak.
:Yalnış anlamışsın Merve teyze oğlunuz ile sadece arkadaştım ve emin olun yalnız kalmak istemiyordum.
:İyi madem öyle olsun.
Yok illa diyor gel beni s-
:Sıla kızım sen bize bir kahve yap hadi.
:Tamam neyli içiyorsunuz?
:Ben sade.
:Arda sen?
:Tuzlu.
Lan!
:Allah'ım sen bana sabır ver yarabbim sen büyüksün.
Batu'nun sessiz bir şekilde dediğini duymam ile Arda'ya döndüm.
:Komik şakaydı bir daha olmasın neyli içiyorsun?
:Sen nasıl içersen öyle.
:İlla diyor gel beni s-
:Batu
Dedim kısık bir sesle. Cidden olay kaldıracak halim yoktu.
:Arda ben içmiyorum.
:Tamam bende içmem o zaman.
Elinin körünü iç!
Batu'ya döndüm. Parmaklarını kütletip Arda'ya kitlendiğini gördüm.
:Batu sen?
:Yok içmiyorum.
Bunu bile Arda'ya bakarak söylediği için olaya el atmam lazımdı.
:Tamam yardım et o zaman bana gel.
:Ben ederim istersen arkadaş biraz sinirli gibi.
Sus Arda sus!
:Arda otur oturduğun yerde!
Sesimin yükselmesiyle bütün bakışlar bana döndü. Hay ben sesimin ayarını.
:Yani misafirsin sonuçta.
Toparla şimdi toparlayabilirsen gerizekalı.
:Bir şey olmaz hem azıcık yalnız kalmış oluruz.
Arda'nın ruhuna bir El Fatiha!
~Işıl~
Yanaklar elmanın en has rengini aldı yine.
:Kuzey oyun felan ayıp oluyo-
Kuzey'in bana hayranlıkla bakmasıyla yarıda kesildi sözüm. Hala kucağındaydım. Hiç mi ağır değilim anasını satayım?
:Kuzey bakmasana ö-öyle.
Bana doğru eğilip yanağıma derin bir öpücük kondurdu.
:Seni hak edicek ne yaptım? Ne sevap işledimde Rabbim seni karşıma çıkardı?
:Valla en son cadı diyordun Kuzey bey şimdi ise kucağından indirmiyorsun.
:Valla sende en son bana tekme atıyordun şimdi ise kucağımdan inmiyorsun.
Hafifçe güldüm.
:Ne kadar hızlı geçti zaman. Onca şey yaşadık beraber.
:Dimi ama şimdi ise bitmiş gibi hissediyorum.
:Hayır.
Dedim tek bir nefeste.
:Bu daha başlangıç. Kim bilir belki bir gün evlenirsek çocuklarımız olur o zaman da onların hayatlarını izleriz.
:Benimle evlenmek istediğini biliyordum.
Dedi miskin miskin.
:Ne yani sen benimle evlenmek istemiyor musun?
:Seninle bir ömür yaşamak istiyorum Işıl. Her şeyi seninle tatmak istiyorum.
Fesat anlamalı mıyım?
:Her şeyi derken?
Gülüp yine yanağımı öptü.
:Sence?
Dedi bilmiş bilmiş.
:Tamam evlenelim niye olmasın?
Dedim bende aynı şekilde.
:Evlenmeden olmaz diyorsun yani?
:Evet evlenmeden olmaz koçum.
:Tamam o zaman benimle evlenir misin Işıl ACAR?
Ay bismillah.
:K-kuzey saçmalama Allah Allah!
:Ben gayet ciddiyim.
:Bende gayet ciddiyim boz ayım.
Bıkkın bir nefes verdi. Sonra ise gözlerimin içine baktı baktı... Gözleri dudaklarıma kaydı sonra ise tekrar gözlerime.
:Işıl beni sende bırakıp gitmezsin değil mi?
Kalbimin acıdığını hissettim. Annesinin ölümü belliki büyük bir travma etkisi yaratmıştı aynı benim babamın ölümü gibi...
:Asla Kuzey. Ne kadar darılsakta bir birimize ölüm değilse bizi ayıran yazıklar olsun bize.
Edebîyat yapmazsam içimde kalırdı.
:Bu arada sen Hulk musun on saattir kucağındayımda.
:Hafifsin.
:Pek sanmıyoru-
Dudağımın üstüne kapanan dudaklarla kesildi sözüm. İlk başta ne olduğunu kavramaya çalıştım. Boş gözlerle Kuzey'e baktım. Tam geri çekileceği sırada izin vermeyip öpüşüne karşılık verdim.
Yan bir pozisyonda beni tuttuğu için biraz zorlanıyordum o yüzden bacaklarımı beline kollarımı boynuna dolayıp düz bir pozisyon aldım. Öpüşüne derin bir karşılık verdim.
Ellerimi yanağına götürdüm. O ise belimdeki elini sırtımda gezdiriyordu. Dudaklarımızı bir birinden ayırıp kesik nefesler verdik. Çenemi kavrayıp ona bakmamı sağladı.
:Bu dudaklar sadece benim.
Devam edicek...
(Oy vermeyi unutmayınn)
Bu bölüm sınavlar yüzünden gecikti kusura bakmayın bugün bir bölüm daha atmayı düşünüyorumm⭐ Birde millet oruçlu o yüzden fazla ileri gitmek istemedimm