~35.Bölüm~

3.8K 305 90
                                    

Koşarak oyuncakçıya girdim. Arabaların olduğu bölüme gidip kan kırmızısı bir araba seçtim. Valla en güzeli buydu. Kasaya gelip fiyatını ödedim. Tam çıkacağım sırada telefonum çalmaya başladı.

Ekrana baktığımda Kuzey'in aradığını gördüm. Ya oğlum bir sürpriz yaptırmıyorsun ya! Zorakide olsa telefonumu açtım.

:Efendim Kuzey'imm.

Birazcık suyuna gideyimde sinirlenmesin boz ayım.

:Işıl nerdesin!

Ananın...

:Süpriz!

:Işıl acil söylemelisin nerdesin güzelim?

:Of Kuzey sanada süpriz yapılamıyor Oyuncakçı dayı-

Bana doğru hızla gelen arabayı görmemle donup kaldım. Ne hareket edebildim nede başka bir şey. Her şey çok hızlı olmuştu. Kendimi bir anda yerde hissettim. Bedenimde kafamda kalbimde her yerimde büyük bir acı vardı. Kulağıma boğuk bir bağırış sesi geldi ama seçemedim. Kafam yana doğru düştü. Kuzey'e aldığım kan kırmızısı araba benimle kanımla boyanmıştı.

Bilincimin yavaşça kapanmaya başladı. Son duyduğum şey ise birisinin ismimi acıyle bağırışıydı...

~Kuzey~

:Işıl hayır!

Elimdeki telefon yere düştü. Kalbimin durduğunu hissettim. Dizlerimin üzerine düştüm. Gözlerimden akan yaşlara hakim olamıyordum.

:Işıl...

:Kuzey ne oldu Işıl'a!

:Derin çabuk ambulansı ara!

Berk olayı anlamış olucak ki ambulansı aramasını söylemişti. Ama ben sadece ellerime bakıp gözlerimden akan göz yaşlarının yere düşüşünü izliyordum.

:Anne...

Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Benim doğum günüm lanetliydi! Ben aptaldım! Niye gitmesine izin vermiştim! Şimdi ise geçmiş en değer verdiğim başka bir insanla tekrarlanıyordu. Beni bırakma Işıl sakın bana bunu yapma.

:Kuzey kalk çabuk!

Berk beni kaldırmaya çalışıyordu ama nasıl yapıcaktım bu acının yükü çok ağır geliyordu... Geçmiş tekrar canlanıyordu.

~2013 Kuzey~

:Baba anneme ne oldu?

Küçük parmaklarıyla oynayıp utanarak sordu Kuzey. Annesi neden gelmiyordu? Yoksa ona mı küsmüştü?

:Çık dışarı Kuzey.

:Baba...

Kuzeyin yanağından minik bir damla yaş süzüldü. Şimdi annesi olsa hemen yanına gelip göz yaşını siler ve yanağını öperdi. Ama yoktu, annesi gelmiyordu.

:Baba...

:Kuzey annen öldü ve bir daha asla gelmiycek!

Korkarak hıçkırdı. Annesi bir daha gelmiycek miydi? Hepsi onun yüzündendi onun doğum günü lanetliydi... Annesini bir daha göremiycekti.

Ağlamaya başladı. Küçücük boyuyla dizlerinin üzerine düşüp ağlamaya başladı.

:Özür dilerim baba hepsi benim suçum!

Nefesi kontrol etmeye çalışıp sözlerini sıraladı. Babası hemen yanına koşup oğluna sarıldı. Bir tek o kalmıştı karısından geriye bir tek o kalmıştı...

:Hayır oğlum kaderde yazılan lanet diye anılmaz...

~Şimdiki zaman~

Kaderde yazılan lânet diye anılmaz... Babam haklıydı. Kendimi toparlayıp ayağa kalktım.

:Berk hemen Işıl'ın yanına gidelim hemen!

:Tamam sakin ol gidiyoruz hadi.

Koşarak okuldan çıktım. Ona bir şey olursa ölürdüm. İkinci defa aynı acı benim sonum olurdu.

:Berk hangi hastaneymiş öğrendin mi!

:Ögrendim! Çabuk şurdaki taksiye binelim!

Derin'de peşimizden geliyordu. Onun suratında ağlamaklı bir ifade vardı. Lütfen Işıl dayan güzelim. Bırakma beni yaşam kaynağımsın Işıl lütfen gitme...

Hastanenin önüne gelince koşarak içeri girdim. Kalbim sıkışıyordu. Bilgisayarın başındaki kadının yanında durdum.

:Ben bir hasta için gelmiştim Işıl Acar.

Kadın hemen bilgisayardan bir iki tuşa tıkladı.

:Şuanda ameliyatta gözüküyor. Şurdan gitmeniz lazım.

Hemen otarafa gittim. Ameliyat mı? O derece mi kötüydü. Ameliyathanenin önünde durdum.

:Açın şu kapıyı! O korkar! Bırakın gireyim o şimdi çok korkar!

Hıçkırarak yere düştüm. Elimden hiç bir şey gelmiyordu. Acının en büyüğünü tekrar yaşıyordum. Berk hemen yanıma çöküp bana sarıldı.

:Tamam iyileşicek Işıl güçlü ol nolur be kardeşim yapma böyle.

:Benim yüzümden Berk.

:Hayır neden senin yüzünden olsun?

:Benim doğduğum günüm lanetli! Annemin ölümü şimdi ise Işıl!

:Annen mi?

:Evet annem! Annem doğum günümde vefat etti!

:Bize niye daha önce söylemedin.

:Söylesem ne değişecekti? Annem gerimi gelicekti!

:Tamam kardeşim sakin ol sonra konuşuruz bu konuyu-

:Işıl! Kızım!

Kafamı yana çevirdim. Sevgi anneyi görmemle bitişim bir oldu. Kalbim daha çok acıyordu. Belkide benim yüzümden evlat acısı çekicekti.

:Kızım! Nolur açın kapıyı nolur!

Ağlamaktan gözleri kızarmıştı aynı benim gibi. Bana bakıyordu. Vicdan azabı çekiyordum...

:Oğlum...

Hemen yanıma çöküp kollarını bana sardı. Anne sıcaklığı vermek ister gibi sardı kollarını bedenime. Bende hemen ona sarıldım. Yıllar sonra ilk defa annemin kokusu gibiydi...

:Özür dilerim anne...

Devam edicek...
(Lütfen herkes yıldıza bassınn)

~WELCOME TO KOLEJ~Where stories live. Discover now