~WELCOME TO KOLEJ~

~30.Bölüm~

Öp. Yani öpme demek isterdim öyle hemen yumuşamak istemezdim amaaa hangi kız şuan ki bu duruma karşı koyabilir kiii. Tekrar konuşmaya başladı.

:Hadi Allah rızası için cevap ver daha fazla tutamamam kendimi-

Bu sefer ben onu öptüm. Karma yine girdimi Işıl hanım. Şaşırarak bana bakıyordu bunu beklemiyordu sanırım. Gülüşünü gözlerinin kısılışından anlamıştım. Dudaklarına derin bir öpücük bırakıp kendimi çektim. Hemen kafamı başka bir tarafa çevirdim. Yanaklarımı şuan düşünemiyordum bile...

:Yapma kızım şöyle dayanamıyorum sanaa!

:Bende sana dayanamıyorum. Giriyorsun burnumun dibine kadar.

:Sen utandın mı?

Dedi hafif gülen bir sesle.

Yani birazcık utandım ne yapayım Allah Allah!

:Yok ya ne utanmasıı! Kuzey Allah aşkına yanaklarımı görmüyor musun.?

Bunları söylerken kafam başka tarafa dönüktü. Elini çeneme götürüp kendisine çevirdi.

:Bir suratıma baksanda görsem şu yanaklarını...

Al işte sonra niye domatese dönüyorsun oluyorr!

:Tamam ya bakıcam azıcık uzaklaşsana sen.

Büyük bir kahkaha attı.

:Tamam tamam daha fazla kızarmaa.

Dedi ve yanımda ki koltuğa kendini attı. Hey maşallah öyle bir cüsse varki bütün koltuğu kaplıyor boz ayım. Kapının tıklanmasıyla " Gel!' dedim. İçeri doktorum gelmişti.

:Geçmis olsun Işıl.

Siyah saçlıydı. Koyu kahverengi gözleri ve sakalları vardı. Boyu uzundu ama yüzü cüssesine göre daha tatlı duruyordu.

:Sağolun.

:Şimdi seni taburcu edicez evine gidebileceksin. Ancak tekerlekli sandalyeler şuan daha acil hastalar yüzünden kalmadı. O yüzden seni arabaya veya her hangi bir yere taşımak için güvenlikler yardım edicek.

Taşımak mı? Güvenlikler mi?

:Yok gerek yok ben taşırım onu götürürüm ben.

Kuzey'e döndüm korunmalara pis pis bakıyordu.

:Bak delikanlı bir sakatlık çıksın istemeyiz bırak taşısın güvenlikler.

Kuzey onları dinlemedi. Kararında gayet netti. Salak çocuk belin ağrıycak. Doktorlar son işlemleri yaptıktan sonra hemşirenin yardımıyla üstümü giydim.

:Beni taşımak istediğine emin misin belin ağrır.

:Ağrısın taşıttırmam seni başkasına.

:Sonra belin ağrır ama.

:Sende masaj yaparsın o zaman.

Yaparım yani taşıyor o kadar. Ona baktığımda yüzünde sıcacık bir gülümseme hissettim.

:Yaparım.

Bana doğru gelip bir kolunu bacağımın altın diğer kolunuda sırtıma koydu.

:Yavaş kalk Kuzey acıyor sonra.

:Tamam şu kollarını boynuma dola artık.

Hemen kollarımı boynuna doladım. Yavaşça eğildiği yerden doğruldu. Ellerini sıkıca sardı bedenime.

:Hayır yani ne diye bir insan kapıya tekme atar ki Işıl?

Hastene odasından çıkmış koridorda ilerliyorduk.