~17.Bölüm~

6.6K 351 87
                                    

Öpmek mi? Lan ne öpmesi! Pardon ama bu iki seçenekte onun işine gelir. Yani aslında 2. Seçenekte benim işime geli-

:Oldu paşam var mı başka isteğiniz? Ver şu anahtarı!

Çekilmedi ve anahtarı arka cebine koydu. Heh bok alırsın Işıl.

:Sana iki seçenek sundum. Hangisini istersin?

Bunu sırıtarak keyifle söyledi pislik! Ya neden bütün manyaklar beni bulur!

:Bana istemediğim bir şeyi yaptıramazsın!

Kaşları çatıldı.

:O piçin yanında mı oturcaksın!

:Evet!

:Peki sen kaşındın!

Bir anda anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Kulpu sertçe kavrayıp dışarı çıktı. E bende mecburen hemen çıktım. Kantine doğru gidiyordu. Lan bu manyak öpçekmi beni harbi! Hızlıca peşinden koştum.

:Kuzey sakın bir manyaklık yapma!

Offff ne yapıcam ben şimdi!

:Ya tamam dur! Oturucam senin yanına dursanaa!

Durdu. Gülerek bana döndü.

:Tüh oysaki 2. Seçenek daha cazipti.

Yanaklarım yine ateş aldı. Bana doğru gelmeye başladı. En sonunda iyice dibime girdi.

:Işıl sana bir tavsiyede bulunıcam.

Yutkundum fazla yakındı.

:Şu yanaklarına kapatıcı kullan. Beni her gördüklerinde kıpkırmızı oluyorlar.

Dedi ve göz kırpıp yanımdan geçti.

Rezillik! Yemin ediyorum şu yanaklarımı kesip atıcam yakında! Ellerimi yanaklarıma götürdüm. Sıcacıklardı. Şuan çığlık atmak istiyorum! Zilin çalmasıyla sıkıntıyla sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Aptal Kuzey ne var sanki otursam Burağın yanında. Ama durrr o katil kadınlar beni keserr!

Sınıfın önüne gelince derin bir nefes alıp içeri girdim. Harika! Herkes gelmişti! İçeriye doğru korkak adımlar attım. Kuzey sırasına kafasını koymuş uyuyordu. Yatar tabi! Rezil olan benim.

Burak beni görünce gülümsedi. Korkuyla kafamı yana çevirdim. Derin Sıla bana bakıyordu. Ellerine birde bıçak verseler kesecek bunlar beni! Burağa yalandan bir tebessüm edip sıranın yanında dikildim.

:Işıl otursana.

:B-burak ben eski yerime geçeyim.

Bir anda gülüşü soldu.

:Neden canım gel otur hem kaynaşırız.

:Yok ben geçeyim artık yerime.

Tam arkamı dönmüş giriyordum ama beni bileğimden tuttu.

:Ya olmaz ama böyle gel bu günlük bari yanımda otur.

Kuzey kafasını sıradan kaldırdı. Keyifle konuşmaya başladı.

:Bırak kızı belliki istemiyor.

Piç intikamını nerde ne zaman alacağını iyi biliyor. Elini yavaşça bıraktı. Kuzey'in ise Burağa öpücük atıp geri önüne döndüğünü gördüm.
Lan bu benimi kıskanıyor Burağımı!

Sinirle Kuzey'in yanına oturdum.

:Sen beni kıskandığına emin misin? Daha çok Burağı kıskanıyor gibisin öpücük atmalar falan?

Güldü bana dönüp gözlerimin içine baktı.

:İstersen sana öpücük atarım Işıl.

Hemen bakışlarımı başka bir tarafa çevirdim. Yanaklarım yine kıpkırmızı olmuştu çünkü. Hayır neden bu yanaklar sadece Kuzey'e kızarıyor?

:N-ne alaka Kuzey ben onumu demeye çalıştım!

Sesli bir şekilde güldü bu sefer ben ise ya sabır dercesine kafamı salladım.

:Sonunda! Herkes olması gerektiği yerde!

Derin'in bağıran sesini duydum. Ardından Sıla hemen bağırdı.

:Dimi ama beyin geldi birden!

Dedi bana bakarak. Allah'ım ya sabır ya selamettt!

:Aslında bazılarımız hala tam olması gereken yerde değiller!

Dedi kaya Derin'e bakıp. Kaya valla ben bu sefer kimsenin arasına girmiycem boku yedin.

:Lan sana kaç gere diyicem çek o gözlerini!

Heh Berkte araya girdi!

:Kaya'ya katılıyorum. Bazılarımız hala yalnış yerde.

Dedi Efe'de Sıla'ya bakıp.

:Lan siktirgit!

Bu seferde Batu araya girdi. Harika ortalık kan gölü olucak birazdan.

:Boşuna bağırmayın kayalar haklı.

Dedi Burak'ta bana bakıp.

Kuzey bana döndü. Derin bir nefes verdi.

:Bak güzelim günlerdir şu ite katlanıyorum ağzımı açmıyorum. Diyorum sakin ol Kuzey daha çok genç ölmesin diyorum. Ama benimde sabrım mağlum bir yere kadar. İzninle ben şunu bir sikip gelicem!

Lan Kuzey dur!

Devam edicek...
(Oy vermeyi unutmayınn)

~WELCOME TO KOLEJ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin