healer || SunaOsa

By simpforkuroken

3.6K 484 1.5K

Tw! depresyon, tec4vüz, alkolizm More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23

FİNAL

134 14 76
By simpforkuroken

"İstiyorum ama."

"Dayanacaksın."

"Osamu yemin ederim az içeceğim."

"Hayır."

Suna oflarken Osamu'yu neden dinlediğini düşündü bir anlığına. Hem zaten ondan büyüktü, neden söz dinliyordu ki şimdi?

Buna bir cevap veremese de aksini yapmak istemediği için sessiz kalırken masadan kalkıp salona ilerlemişti. Bedenini koltuğa bırakmasıyla aynı anda gözlerini kapattı.

Dün üçüncü kez psikoloğa gitmişti ve kadından bir şeyler dinlemişti bu sefer de. Yalan söyleyemezdi, iyi gelmişti biraz. En azından bu konuyu unutmak istediği için söylenenleri içselleştirmesi zor olmamıştı. Buna inanmak istiyordu.

Osamu'nun büyük rolü olduğunu inkar edemezdi, etmezdi. Çocuk ilk günden beri yanında olup ona desteğini ve şefkatini hissettirdiği için güç bulmuştu Suna. O olmasa kendini öldürürdü, kaçışı olmayan bir şeydi bu o zaman için.

Ama şimdi farklıydı. Osamu'yla sürekli birlikte olmalarının yanı sıra çocuk ona iyi gelecek şeyleri yaptırmaya çalıştığı ve Suna da itiraz edemediği için bir şeyler daha sakin ilerliyordu.

"Kızdın mı?" diye mırıldanan çocuğu üstünde hissederken nefesini tuttu. "Biraz."

"Ama bak, böyle çok daha iyi değil mi?"

"Hâlâ çok zorlanıyorum."

"Biliyorum. Uzun bir bağımlılık yaşadıktan sonra hemen kolayca bitmesini bekleyemeyiz zaten."

"O zaman içmeme izin ver."

"Hayır."

"Gıcıksın."

"Sadece seni düşünüyorum."

"Yer değişelim o zaman, ezdin beni." dediğinde Osamu gülerek çocuğun üstünden kalktı ve onun kalkmasını bekledi yatmak için. Yattığında Suna üstündeki yerini alıp "Şimdi iyi." diye mırıldanmıştı.

"Kilo almışım herhalde."

"Hayır, ben kilo verince ağır geldin üstüme."

"Doğru, sen kilo verdin." derken çocuğun saçını okşadı Osamu. "Sana yemek bırakayım."

"İştahım yok, olduğunda yediğimi biliyorsun zaten."

"Ben yaparsam olur."

"Uğraşma."

"Şşş karışma."

Bir süre daha uzanmalarının ardından Osamu kalkıp mutfağa geçmişti. Hem şimdi için hem sonra için yemek hazırlayacaktı. Onun ardından mutfağa giren çocuğa baktı. "Yatabilirsin sen."

"İstemiyorum. Yardım edeyim."

"Tamam gel o zaman."

Biraz sonra Suna çocuğun dediğini yapıp sebzeleri keserken Osamu'nun mırıltısını duyduğunda başını kaldırdı. Bir şey söylediğini sanmıştı ama söylemiyordu. Şarkı mırıldanıyordu.

Sesinin yumuşak tınısıyla dizlerinin titrediğini hissederken sertçe yutkundu Suna. Çok hoştu, verdiği huzurdan başı dönmüştü. Elini kesmemek için bıçağı eline almamaya karar verdi. Kalçasını da tezgaha yaslarken gözlerini kapattı.

Birkaç saniye sonra Osamu bunu görünce mırıltısına devam etmişti onu dinlediğini anlayıp. Çok güzel göründüğü için kaçırmak istememişti, şarkıyı uzatabilirdi bile.

Ama Suna'nın gözleri kapalı çok durmamasıyla biraz sonra göz göze geldiklerinde ağzından sesi çıkaramamış, Suna da şaşırarak bakmıştı ona.

"Ben şey..çok güzel söylüyordun diye dinleyeyim demiştim."

"En sevdiğin şarkı ne? Eğer söyleyebilirsem onu da söyleyeyim." dediğinde utandığını hissetti Suna. "Sen ne söyleyebilirsen dinlerim."

"Tamam o zaman yemeğe devam ederken söyleyeceğim. Açıp da eşlik etsem olur mu?"

"Hm hm."

Osamu telefonunu alıp söylemeyi sevdiği şarkılardan birini açarken Suna da işine devam etmeye başlamıştı. Oturup dinlerse çok utanırdı, normal davranmak istiyordu.

Çocuğun sesini yükseltişiyle kirpikleri titrerken derin bir nefes aldı. Huzurlu şeylere alışık değilken Osamu'yla bunları tatması ona çok duygusal hissettiriyordu. Dudağının büzülmesine engel olamazken bıçağı yine bıraktı ve olduğu yere çöktü bir anda. Gözyaşları yanaklarını ıslattığında Osamu'nun sesinin yumuşaklığı gitmiş, yerini endişeli bir ton almıştı.

"Suna ne oldu elini mi kestin iyi misin?" Telaşla hızlıca konuşurken yere eğilip çocuğu yanaklarından yavaşça tutup başını kaldırmasını sağlamıştı. "Neden ağlıyorsun?"

Suna başta cevap veremedi, birkaç kez hıçkırdıktan sonra ancak tutabildi kendini. "Çok..çok huzurluydu." demesiyle Osamu'nun gözleri kocaman açıldı. "Huzurlu olması mı ağlattı seni? Tanrım..gel kucağıma." 

Çocuğu kucağına alıp koltuğa geçtiğinde onu bebek gibi tutmaya devam etmişti indirmeyerek. "Alışık olmadığın için mi böyle oldu?"

Suna başını sallayarak yanıt verdikten sonra yüzünü çocuğun omzuna gömdü. "Özür dilerim..çok garip biriyim değil mi?"

"Hayır. Hayır öyle düşünmedim."

"Cidden mi?"

"Evet. Bunun olması senin düzeninde çok normal. Açıkçası, sesimi huzurlu bulmana da çok sevindim."

Suna bunun üzerine sessiz kalırken bacaklarını çevirerek kalçasını çocuğun kucağına denk getirdiğinde Osamu'nun ağzından aniden bir inleme kaçmıştı hafifçe. "Ö-özür dilerim, sen bir anda öyle oturunca-"

"Bilerek yaptım."

"Ha?"

Suna sigarasını almak için öne doğru eğilirken kalçasını bilerek biraz daha fazla dışarı çıkardığında Osamu sertçe yutkunup başını çevirdi, kızarmak istemiyordu.

"Suna..yapma şöyle."

"Neden?" derken ağzına koyduğu sigarasını yakarak ayağa kalktı ve Osamu'ya önünü dönerek kucağına öyle oturdu. "Neden yapmayayım?"

"Zor durumda bırakıyorsun beni."

"Bir şey yapmaman gerekmiyor."

"Ama-" Konuşmasına izin vermeyen dudaklarla sesi  içine kaçar gibi olurken çocuğa karşılık verdi direkt. Ağzındaki sigara kokusu bile kendi kokusunu bastıramazken dillerinin birbirine değmesiyle sıcak bastığını hissetti Osamu. Şu an böyle bir şey beklemediği için heyecanlanmıştı birden.

Suna kendini geri çekerken kenarda tuttuğu sigarasını tekrardan ağzına götürüp hafifçe sırıttı. "Bir şey yapacağın yok senin."

"Ama öyle ani yaparsan-"

"Hm? Ani yaparsam ayak uyduramayacak mısın?" derken arkaya dönüp sigarasınn söndürdükten sonra kalçasını olduğu yerde iyice bastırdı. "Belki de bazen benden küçük oluşun etkiliyordur."

"Fark etmiyorum bile bunu."

"Öyle mi?" Dudaklarını kulağına sürttü. "Ama öylesin."

"Doğru, üzgünüm senpai." Bunu demesiyle karşılıı alabileceğini anlayan çocuk gülümsedi. "Aferin. Uslu olmalısın."

Cümlesinin bitişiyle bacakları koltuktan ayrılırken Osamu direkt odaya yönelmişti. "Canın sıkılıyor değil mi?"

"Hayır. Seni istiyorum."

"Çok mu açsın bana?" dediğinde Suna dilini çocuğun boynunda gezdirdi sertçe. "Ne kadar olduğumu bilemezsin."

"Sikeyim seni ya." diye mırıldanırken çocuğu yatağa bırakıp üstüne çıktı Osamu. Dudakları tişörtünün açık bıraktığı boynuna doğru olan kısımda gezerken Suna kıkırdayıp "Bence de sik." dediğinde çocuk sızladığını hissetti.

Dudaklarını tekrar birleştirdiğinde penislerini birbirine sürtmüş ve çocuğun inlemesini ağzından içeri almıştı. Üstlerindeki ince kıyafetlerden dolayı birbirlerini hissetmeleri gayet kolay olurken bu her şeyi dayanılmaz hâle getiriyordu.

Ön sevişmeleri Suna'nın acelesiyle kısa sürmüştü. İkisi de kıyafetlerinden kurtulmuş hâldeyken Osamu çekmeceye uzanınca bir şeyin eksik olduğunu görüp kaşlarını çattı.

"Suna, başka kondom var mı?"

"Oradaki bitmiş mi?"

"Evet."

"Başka yok."

"Önemli değil."

"Olmaz, yapamayız böyle."

"Osamu umrumda değil. İkimizin de bir hastalığı yok, sorun olmaz."

"Ama-"

"Aması yok. Senin için böyle sertleşmişken böyle bırakacak mısın beni?" Parmaklarını penisinde gezdirirken Osamu yutkundu. "Tamam.."

"Arkamı döneceğim."

Dizleri üstünde durup kalçasını Osamu'ya sunarken çocuk yutkunup kayganlaştırıcıyı parmaklarına döküp çocuğun deliğine dokundu. Suna normalde böyle ara vermediği için şimdi ara verip yapınca çok hassas hissetmişti. Dizleri titrese de belli etmedi, biraz daha eğildi öne doğru. Bir parmağını içinde hissettiğinde boğuk inlemesini tutamamıştı.

"Çok..güzel."

"Özlemişsin."

"Evet cidden."

Osamu ilk parmağını biraz hareket ettirip ardından ikinciyi de soktuktan sonra deliğini genişletmek için parmaklarını yavaşça açmaya başlamıştı. Bu Suna'nın inlemelerini artırırken zorla mırıldandı. "İçime gir, hazırım."

"Biraz daha."

"Osamu-" Parmakların sertçe içine itilmesiyle ağzı açılırken gözleri de kaymış, Osamu'nun "Biraz daha dedim." deyişini anca duymuştu kulaklarının uğultusundan.

Birkaç saniye sonra içi boşalırken başını çevirip çocuğa baktı. "Oynama benimle."

"Oynamıyorum, iyice hazırlamam lazımdı. Canının acımasını istemiyorum."

Suna bir şey demeden önüne dönerken Osamu kendini yerleştirip çocuğu belinden tuttu sıkıca. "Nefes al."

"Hm hm."

İçine yavaşça girerken Suna çığlık atmamak için zor tuttu kendini. Çocuk onu dinleseydi şu an acıdan ölürdü belki de.

"İyi misin?"

"Evet. Devam et." Sesinin titremesini gizleyemese de Osamu dediğini yaptı. Kendini içine tamamen ittiğinde bu sefer bağırışı odada yankılanmış ama çocuğun hareketleriyle sesi zevk dolu inlemelere dönüşmüştü.

"Belin incelmiş." diye mırıldandı Osamu hareketini yavaşlatırken. Zaten eline tam oturan bedeni şimdi daha küçük hissettirmişti, hiç hoşuna gitmemişti bu.

"İyi mi kötü mü?"

"Sevmedim."

"İnce bel işte, neyini sevmedin?"

"Güzel olman için belinin ince olması gerekmiyor. Sağlıksız bir şekilde olmasını sevmedim."

Suna cevap vermeyip kendini arkaya itti biraz. Devam etmesini istediğini göstermişti böyle. Osamu da başka bir şey söylemeyip kendini daha sert itti ona.

İkisi de ter içinde kalmıştı çünkü Osamu bu sefer fazla uzun dayanmıştı. Kendini sıkmıştı aslında bilerek, birkaç kez yapmaları Suna'yı fazla zorlardı. Sonra çok ağrı çekmesini istemiyordu.

Osamu'nun geri çekildiğini hissederken elinden tutup kendine çekti. "Çıkma içimden."

"Geleceğim."

"İçime istiyorum."

"Olmaz Suna-"

"Osamu dediğimi yap!" İnlercesine bağırışıyla Osamu sesli bir nefes verip kendini içine birkaç kere daha ittikten sonra sesli bir inlemeyle boşaldı. Çocuk içini dolduran sıcak sıvıyla kendinden geçtiğini hissediyordu şimdi.

"Siktir..çok güzel. Çok sıcak."

Osamu kendini içinden çektiği an kendi sıvısının çocuğun deliğinden aktığını görmesiyle sertçe yutkundu ve parmağını üzerinde gezdirdi. "Bu manzarayı görmek kötü olmadı."

"Tadını çıkar."

"Temizlememiz lazım."

"Parmaklarınla temizle." derken bedenini yatağa bırakıp yan yatar hâle geldi. "Ben yatarken temizler misin?"

Osamu dudağını dişledi çocuğun bu tatlı sorusuna. Önce öne eğilip dudaklarını birleştirdi, sonra gülümseyerek "Yaparım." diye mırıldanarak arkasına doğru geçti. "Bacağını aç biraz."

Tek parmağını çocuğun içine yavaşça sokup sıvıyı çıkarmaya çalışırken Suna'dan küçük bir inleme duymuştu. "Hoşuna mı gitti?"

"Hm hm."

"Çok tatlısın."

"Öpersin beni o zaman."

"Öpeceğim zaten."

Çıkarabildiğini çıkardıktan sonra çocuğun yanına yatıp dudaklarını birleştirdi ama öpüşmeleri uzun sürmemişti çünkü Suna yorgun hissediyordu. Yine kıvrılarak yüzünü çocuğun göğsüne sakladı ve sarılmasına izin verdi.

"Üşüyor musun?"

"Hayır. Çok sıcaksın."

Bunu dediğinde Osamu daha çok çekti bedenini kendine. "Uyuyacaksan uyuyabilirsin."

"Uyumayacağım. Ama mayıştırdın beni, çok güzel kokuyorsun."

"Hmm. Senden bugün çok iltifat alıyorum."

"Hak etmesen söylemem."

"Yalan olmadığını bilmek güzel." dediğinde Suna geri çekilip kaşlarını çattı. "Ne zaman yalan söyledim ben sana be?"

"Söyledin diye değil."

"Aferin. Yalan söylemem ben." Osamu kıkırtısını tutamazken Suna onun yüzündeki bu tatlı ifadeyle kalbinin ağzına geldiğini hissetti. Çok heyecanlanıyordu en ufak şeyde, heyecanının yanı sıra sanki içine bir sıcaklık yayılıyordu.

"Osamu." diye mırıldanırken çocuğun göğsünün yukarısını öptü. "Teşekkür ederim."

"Mutluysan teşekküre gerek yok."

"Mutluluğu tam anlayamıyorum ama..iyi hissediyorum sanırım."

"Onu da fazlasıyla hissedeceğinde anlayacaksın. Anlamanı sağlayacağım."

"Hm hm."

Bir süre sessiz kalmalarının ardından Suna kıpırdandı. Bir şey söylemek istiyordu ama cesaret edememişti, birkaç dakikadır bunun için bekliyordu.

"Osamu."

"Efendim?"

"Seni seviyorum."

Hızla söylediği cümleyle Osamu'nun kalbi Suna'nın fark edebileceği şekilde hızlanırken karnının kasıldığını hissetti çocuk. Bunu beklememişti, yani duymak istiyordu ve bekliyordu ama bu kadar çabuk olacağını hiç tahmin etmemişti.

Suna çocuğun sessiz kalması ve kalbinin hızlanmasıyla hazırlıksız yakaladığını anlarken gülümsedi. "Hoşuna gitti mi? Bunu duymak.."

Osamu bir anda aşağı kayarak çocukla yüz yüze geldi ve tek elini yanağına koyarak dudağını birleştirdi. Sıcak dudaklarını birkaç saniye dudaklarında tuttuktan sonra geri çekildiğinde gözlerinin dolduğunu görmüştü Suna.

"Çok mutlu oldum."

"Ağlıyo-"

"Ben de seni seviyorum bebeğim. Çok seviyorum hem de."

Cümlenin bitişiyle sıkıca sarıldıklarında Suna gözlerini kapatıp huzurla gülümsedi. Belki de uzun sürenin sonunda hissettiği ve sadece garip diye adlandırabildiği bu şey mutluluktu. İmkansız gelse de gerçekten mutluydu.

BİTTİ
Biliyorum final biraz erken geldi ama sanırım artık bir yerden sonra tükenip devam edemiyorum. Önemli kısım geçince devam etmek zorlaşıyor, şimdi bitirmesem bölümler çok yavaş gelir belki de bir yerden sonra gelmezdi o yüzden lütfen bitti diye üzülmeyin.

Okuduğunuz için teşekkür ederim, umarım bir şekilde içinizdeki bir şeye dokunmuşumdur ya da sadece eğlenmeniz veya beğenmeniz bile yeterli. Sonraki kurgularımda görüşmek üzere, sizi seviyorumm❤️

Continue Reading

You'll Also Like

2.2K 370 12
"Gidenlere üzülme aslanım. Yak bi sigara gelenleri bekle." "Bu günlük bu kadar isagi yeterli." Üniversite au Smut, Küfür, argo Seme Rin Uke Isagi
5.9K 815 24
Başınızdan geçen bir olay sonucu komaya girdiğinizi ve hafızanızı kaybetmiş bir şekilde uyandığınızı düşünün. Hiçbir şey bilmiyorsunuz, bu hale nasıl...
3.7K 388 7
sanemi x giyuu Tebrikler, beni kendine aşık etmeyi başardın.
8.2K 1K 20
isagi acil durum benimki yine kalktı amk