18

160 23 58
                                    

Duş almalarının üstünden saatler geçmişti, hatta bir süre sonra hava da kararmaya başlayacaktı. Duştan sonra bir saat gibi bir süre uyumuşlardı, sonrasında kalkıp yemek yapmış ve televizyon izlemişlerdi. Bu kadardı, Suna'nın çocuğa yanaşmalarını saymazsak.

Önce yatakta yapmıştı ama Osamu çocuğun canı acıyacak diye izin vermemişti. Sonraki kahvaltı hazırlarken olmuştu ve sadece öpüşmekle kalmıştı. En sonki de televizyon izlerlerkendi. Suna çocuğun üstüne çıkıp dudaklarını birleştirdikten sonra birlikte mastürbasyon yapmak zorunda kalmışlardı Suna canının yandığını söylediği için.

Şimdi balkonda oturmuş bira içiyorlardı. Bu bittikten sonra gidecekti Osamu. Gitmeden önce aklında dolaşan şeyi konuşmak istediği için cesaretlendirdi kendini. Sigarasının dumanını üflerken "Nasılsın?" diye mırıldandı. "Aklın bu sıralar çok mu dolu?"

Bunu sormasının nedeni şuydu: Suna aklını dağıtmak, düşünmemek için seviştiğini söylemişti. Osamu'yla sabahkini sayılmadığında sonrakilerde böyle yapması için aklında bir şeyler olması gerekirdi. Eğer yoktuysa, biraz garip olacaktı çünkü en başından sevişme nedeninin bu olduğunu söylemişti.

"Hayır, garip şekilde değil. Neden?"

"Hiç. Sordum öyle."

Aldığı cevapla kalbi hızlandı Osamu'nun. Durum böyleyken tek açıklaması Suna'nın ondan hoşlanmasıydı. Bunu zaten biliyordu ama çocuğun bu hisle hareket etmeyeceğini düşünüyordu. Gerçi, hâlâ öyle yapıyor gibi değildi.

"Sevindim." diye devam etti konuşmasına. "Belki içmeyi de azaltabilirsin böyle."

"Belki."

"Suna."

"Efendim?" derken yanağını koluna yaslayıp masumca bakmıştı ona.

"Benimle neden sevişiyorsun?"

"Ne? Osamu bugün öyle seviştikten sonra niye böyle bir soru soruyorsun şu an?"

"Anlamaya çalışıyorum. Bana insanlarla sevişme sebebinin aklını dağıtmak olduğunu söyledin ama aklında pek bir şey olmadığını söylüyorsun."

"Yalan mı söylediğimi düşünüyorsun yani? Sadece zevkine sürekli birileriyle yattığımı mı düşünüyorsun?"

"Aklıma gelen bu değildi."

"Neydi?"

"Benden hoşlandığın için.." diye mırıldandı Osamu suçluymuşcasına.

"Bu yüzden mi seninle seviştiğimi düşünüyorsun?"

"Başka bir şey bulamadım."

Suna arkasına yaslanıp gözlerini kapattı dumanı havaya üflerken. "Bilmiyorum. Özür dilerim, bir cevabım yok."

"Dediğim gibi olması ihtimali seni ürkütüyor mu?"

"Yanlış geliyor."

"Sonrasında benimle sevgili olmayacağın için mi? Olduğumuz konumda hislerin olmaması gerektiği için mi?"

"İkisi de."

"Suna, eğer benden hoşlandığın için böyleyse bu kötü bir şey değil. Çünkü birbirimize olan hislerimiz ister istemez büyüyecek, sonrasında senin de benimle beraber olmaman için bir sebep kalmayacak ki. Yine aklını dağıtmak için sevişmek istersen bile ben olacağım, başka kimseye ihtiyaç duymayacaksın."

"Ya böyle olmazsa? Belki hislerimiz büyümeyecek, belki benimle yapamayacaksın."

"Eğer olmazsa bir şeye başlamayız. Ben şimdi benimle sevgili ol demiyorum, sadece benden hoşlandığın gerçeğini itip durma diyorum."

healer || SunaOsaWhere stories live. Discover now