~Derin~
:Bırak lan sevgilimin kolunu!
Şimdi mi aklına geldi sevgilin olduğum?
:Sevgilin falan değilim.
:Kusura bakma abi sevgilin olduğunu bilmiyordum. Yere düştüde onu kaldırmaya çalışıyordum.
Berk'in bakışları bana döndü. Beni baştan aşağıya yaram varmı diye kontrol amaçlı süzdü.
:Tamam abicim kusura bakma sert çıkıştım sen gidebilirsin.
:Tamam abi görüşürüz.
Çocuk arkasını dönüp gitti. Ben ise çatık kaşlarla Berk'e baktım.
:Berk biz sevgili falan değiliz.
:Beni dinlemeden etmeden ayrılmaya hakkın yok Derin. Olay ile ilgili hiç bir şey bilmez ve yanlış anlamışken seni öylece bırakamam.
:Nesini yanlış anladım acaba!?
Sesim sonraları doğru yüksek çıkmıştı. Gerçekten neyi yanlış anlamıştım?
:Bak bakayım bana bende seni aldatıcak gözler varmı! Bana gerçekten bu karaktersizliği yakıştırıyor musun!
:Ama duydum Berk! O kıza dönüp benim sevgilim yok dedin.
Berk olayı anlamış gibi baktı bana. Elini burun kemerine götürüp sıktı.
:Derin ben orda kıza "benim sevgilim yok dememi falan bekliyorsun herhalde" dedim. Ama sen sadece cümlenin sevgilim yok kısmını anladın.
:Kanıtla Berk. Sana tekrardan güvenmemi sağla. O zaman tekrar konuşuruz.
~Bade~
:K-kaya?
:Bade?
:Sen her canın sıkılınca milleti kaslı kollarınla kucağına mı alıyorsun?
Güldü. Kurban olduğum ne güzel gülüyor.
:Sen benim kasıma mı bakıyorsun?
:Bakmamak elde deği-. Ne alâka?
:Tabi tabi öyledir.
:Artık indirsen mi beni.
:Sinirin geçtimi?
Beni kucağına aldığı andan itibaren neye sinirlendiğimi unutmuştum. Ama şimdi tekrar hatırlamamla şalterler atmıştı. Tam dibimizde yerde duran ve saçını düzeltmeye çalışan Miraya döndü bakışlarım.
:İşim daha bitmedi indir beni Kaya.
:Az daha geç gelsem kızın kafasını koparırdın heralde Bade. Yürü gidiyoruz.
Aşıksın işte! Kabul ett!
:Nereye?
Dedim hafif sırıtarak.
:Eve Bade akşam oldu. Kaç saattir okuldayız.
Beni eve atıyor anlamadık sanki.
:Beni evemi atıyorsun.
:Hayır fırlatıyorum. Ya Rabbim ya! Bade evine hadi!
:Gıcıksın.
:Biliyorum.
~Sıla~
:Batu bir an Duş kabininde düşüp kafanı yere çarpıp beyin kanaması geçirip öldün sandım.
:Sılam sen bir daha polisiye filmi izleme. Bu komplo teorilerin beni gerçekten derinden etkiliyor.
:Ne yapabilirim? Yarım saat oldu gireli.
:10 dakika oldu Sıla ayrıca kapıyı kırıp girmek ne demek ya! Teröristler bastı sandım!
:Korktum Allah Allah ayrıca kapı hemen kırılıyorsa bu benim sorunum değil.
:Kapı ikiye yarıldı Sıla.
:Of Batu!
:Neyse en azından bu sayede kolay kolay ölmeyeceğimi anladım. Baksana sevgilim kapıları yarıyor.
:Batu biraz daha dalga geçersen yarılan kapı değil sen olacaksın.
:Tamam tamam sustum.
:Aferin.
İyiki bir kapı kırdık he! Ne abarttı. Kafeye doğru gelmemizle durdum.
:Lan!
Batu korkuyla sıçradı.
:Kızım ne bağırıyosun altıma yaptım galiba!
:Batu! Bade ve Kaya mı o!
Elimle kucak kucağa olan iki kişiyi gösterdim. Batu'da bakışlarını o tarafa çevirdiği an ağzı açık kaldı.
:Sıla ben mi körüm yoksa Kaya Bade'yi kucağına mı almış?
:Yok Batuşum sen kör değilsin. Bende aynı şeyi görüyorum.
:Ya ikimizde körsek?
Gözlerimi devirip omzuna geçirdim.
:Bir dakika lan yerde yatan Miray mı?
Batu'nun dediği ile gözlerimi kocaman açtım.
:Lan Bade Miray'ı mı dövmüş!
:İki dakika duş alayım dedim olanlara bak!
:Yarım saat yalnız o.
:Kapıların kırılmasından hesaplıyamadım.
Dedi alaylı bir tavırla.
:Şunlar Işıl ve Kuzey mi?
:Evet onlarda bizim gibi izliyor.
:Gel yanlarına gidelim ama bekle biz Işıl'la bir Derin'i alalım geliriz yanınıza.
:Tamam güzelim.
:Işıl!
Işıl'a doğru bağırmam ile bana doğru döndü. Beni görmesiyle koşar adım yanıma geldi.
:Kanka! Olanları gördün mü?!
:Evet! Olum bunlar ne ara oldu lan!
:Dimiiii!
:Neyse bunları bir kenara bırakalımda Derin'i de alıp evlere dağılalım.
:Aynen çok uykum geldi zaten uyucam ben.
:Sen ne zaman uyumuyon ki zaten Işıl.
:Abartma alt tarafı günde 7 saat.
:En son bir gün boyunca mesajlarıma cevap vermedin ve gece saat 4'de kanka uyuyordum kusura bakma yazdın.
Sırıtıp koluma girdi.
:Uyumak güzeldir Sılacım.
:Ne demezsin.
~Işıl~
Sıla'nın koluna girip sınıfa doğru ilerledik. Derin'i dinlenmesi için yalnız bırakmıştık. Üstüne gitmek istemiyordum. Daha falza üzülmesi benide üzerdi. Koridorda ilerlerken bize doğru yere bakarak yürüyen Berk'i görmemle sinirlendiğimi hissettim.
:Berk geliyor.
Dedim Sıla'nın kolunu dürtüp.
:Gördüm.
Sıla normalde çok neşeli biriydi ama arkadaşlarına olan tek bir yanlışta sert tarafını görmek istemezdiniz. Bir kaç ay içerisinde iyice bellemiştim bunu.
:Gidip konuşsak mı-
Berk'in yanına gelen kızla durdum. Cidden başka biriyle çıkmaya başlamış mıydı? Sıla'nın kolunu sıkıca kavrayıp onları duyabilmek için bir duvarın arkasına sürükledim.
:Noluyo-
Elimle Sıla'nın ağzını kapadım.
:Sessiz ol gerizekalı şunları dinlemem lazım.
Sıla gözlerini devirip elimi ağzından çekti. Duvarın arkasına iyice girip dinlemeye başladı.
:Ne var yine! Senin yüzünden başıma gelmeyen kalmadı defol git hayatımdan!
Sıla ile aynı anda baktık bir birimize. Berk sevgili yapmamıştı o zaman? Eyvah...
:Noldu o çok sevdiğin sevgilin seninle barışmadı mı?
Sıla tam saklandığımız yerden çıkıyordu ki kolundan tutup durdurdum. Olayı iyice dinlememiz lazımdı.
:Defol başımdan! Benim hayatım zerre ilgilendirmez seni! Ve bunu şu küçük aklına şok seninle asla ve asla çıkmıycam!
Hassiktir... Biz olayı çok yalnış anlamışız-
:Görücez Berk. Sevgiline selam söyle.
Berk'in sinirle yumruklarını sıktığını gördüm. Kafam allak bullak oldu ya!
Sıla'ya gel işareti yaptım ve saklandığımız yerden çıkıp Berk'in tam karşısına geçtik. Berk bizi görünce afalladı.
:Yine mi kafama top atıcaksınız?
:Hayır ama sen bize olan biten herşeyi anlatıcaksın.
~20 dakika sonra~
:Berk! Niye bize anlatmadın gerizekalı!
:Dinlemediniz ki.
Doğru direk topları soktuk kafasına. Hay ben kafamın...
:Olum o değilde sizi nasıl barıştırıcaz biz?
Sıla'nın sorusuyla kafamı salladım.
:Bilmiyorum ama barışıcak gibi değiliz.
:Of! Valla kafayı yememek elde değil. Neyse Derin'i de alıp evlere dağılalım.
:Tamam Kuzey'lerin yanına geçiyorum ben.
~1 saat sonra~
:Anne! Ben geldim!
:Işıl geç salona seninle konuşmam gereken bir konu var.
Bismillahirrahmanirrahim. Ne yaptım lan yine? Allah'ım sen bu güzel kuluna yardım et. Hadi bismillah.
Salona geçip kendimi koltuğa attım. Hayır yani birinide dövmedim çok şükür niye şimdi birden konuşmak istiyor ki? Annem salona girince duruşumu dikleştirdim.
:Bak Işıl.
:Bakıyorum anne.
Side eye bakışı atıp konuşmaya devam etti.
:Seninle artık bu konuyu konuşmam gerekiyor. Lütfen anlayışla karşıla olur mu annem?
Annemin masum sorusuyla rahatladım. Demek ki ben bir boklar yememiştim. Ama annem?
:Anne söyle artık meraktan ölücem.
:Işıl ben evleniyorum.
Devam edicek...
(Oy vermeyi unutmayınn)