-Kül-

By VenusClynte

682 60 231

- Bir Mahalle Hikayesi - Asuman Yalçın;ünlü bir boksör.Ülkesine gümüş madalya kazandırmış,ardından aniden ort... More

- 1 -
- 2 -
- 3 -
- 4 -
- 5 -
- 6 -
- 7 -
- 9 -
- 10 -
- 11 -
- 12 -
- 13 -
- 14 -
- 15 -
- 16 -
- 17 -

- 8 -

20 2 0
By VenusClynte

1 saat 5 dakika süren uçak yolculuğunun ardından sorunsuz bir şekilde Zonguldak-Çaycuma havaalanına inebilmişlerdi.Cihan,buradaki bir firma ile anlaşıp araba kiralamıştı.Kiraladıkları arabanın anahtarını havaalanın içindeki acentadan teslim alıp dışarı çıkmışlardı.Duydukları bağırışlarla sesin geldiği yöne baktılar.

-Sen benden daha ne istiyorsun Sanem?Sen gittin oralara,işin başından aşkındı.Sen beni gör diye ben peşinden geldim.Bana işlerinden dolayı bir gününü bile ayıramadın ulan sen!Zor zamanlarında hep senin yanındaydım ama sen benim zor zamanımda bana sırt çevirdin.Ne demişler;körün gözü açılınca ilk bastonunu kırarmış!

Asuman sonda duyduğu cümleyle buz kesmişti.Bu lafları 4 sene önce Cihan'dan işitmişti.Bitmek bilmez kavgaların birinde Cihan'ın son sözü bu olmuştu.

" -Ben burada gezip eğlenmiyorum Cihan!Ne kadar çok çalışıyorum burada bilmiyor musun?Antrenmanlarda o kadar çok çalışıyorum ki en son uyuyakalmışım salonda.Sana ilgi göstermiyorum evet ama seni bırak ben kendime ilgi gösteremiyorum.

-Annem hasta Asu,Aynur Sultan hasta!Biliyorum her gün arayıp soruyorsun ama benim sana ihtiyacım var!Senin kokuna,gülüşüne,bana olan bakışına ihtiyacım var!Sen gelemiyorsun,bari izin ver ben geleyim. "

-Gelsen de seninle vakit geçirmem çok zor Cihan.Yorgun argın geliyorum,sana bir faydam dokunmaz.

-Baban öldüğünde bütün işimi bıraktım Asu,hatta kendimi sana o kadar adadım ki bazı derslerde devamsızlıktan kaldım.Başına kakmak için söylemiyorum ama görüyorum ki körün gözü açılınca ilk bastonunu kırarmış."

Cihan da hatırlıyordu bu sözleri sarf ettiğini,geçmişi ne kadar da unutmak isteseler de karşılarına bir hayalet gibi çıkıyordu.Yüzünü sıvazlayıp Asuman'a bakmadan konuştu.

-Araba hemen şurada,binelim de gidelim bir an önce.

Asuman Cihan'ın sesiyle geçmiş zamandan sıyırmıştı kendini.Arkasından onu takip edip arabaya bindiğinde az önce gördükleri olaydan dolayı suskundu.Cihan telefondan navigasyonu açıp Amasra'ya sürerken Asuman'ın aklına az önce hatırladığı kavgaların devamı geliyordu.

- Eylül 2018 -

-Yeter artık Cihan!Bunaltıyorsun beni,sıkıldım sürekli kavga etmekten!

-Seninle güzel bir şey mi konuşuluyor Asu!Sürekli kısa kısa cevaplar,neredeyse bütün gün sana ulaşamamaktan bahsetmiyorum bile!Kendine gel artık,bu ilişkiyi nasıl sürdüreceğimizi düşünelim.

-Düşünmeyelim Cihan,sürdürmeye çalışmayalım da.Olmuyor işte,zorladıkça kendimize zarar veriyoruz.En azından birbirimizin yüzüne bakacak seviyede bitsin.Nefret etmeden bitirmek en doğrusu,bu kararımı destekleyeceğini düşünüyorum.

-Şu saatten sonra değil senin yüzüne bakmak,sesini bile duymak istemiyorum.Nefret bile bir duygu ama sen onu bile hak etmiyorsun.Umarım bize tercih ettiğin hayatında başarılı olursun zira başarısız olursan bunu keyifle izleyeceğimden emin olabilirsin.

Asuman suratına kapanan telefonla olduğu yere çökmüştü.Sıcak bir sonbahar gününde sevdiğinin tek bir lafı ile üşümüştü.Her şeyin bittiği noktadaydı,bağıra bağıra ağladı sokaklarda.İçindeki acıyı yumruklarına yöneltti,artık uğruna savaşacağı kimse yoktu.

Asuman içindeki sesi susturamayıp konuştu.

-O gün...keyifle izleyeceğim demiştin.Federasyon açıklama yaptığında hep bu laf geldi aklıma.Senin de aklına geldi mi Cihan?

Cihan acıyla dudağını ısırdı.Eski defterleri açmak,kabuk bağlamış yarayı kanatmak gibiydi.Gerçi o yara Asuman döndüğünden beri açıktı,ince ince kanıyordu.Daha fazla deşerse yarası büyüyecekti.Bu yüzden susmakla yetindi,vereceği cevap ya kendisini ya Asuman'ı üzecekti.Buna gerek olmadığını düşündü.

Asuman suskunluğunu bir cevap olarak kabul etti,bu cevap karşısında ona kızamazdı.Benzemekten korktuğu kadına dönüşmüştü;yani annesine.O da bencilce davranmış,ailesini bırakıp sevdiği adama gitmişti.Ünlü bir iş adamıydı kaçtığı adam,babasıyla evlenmeden önce sevmişlerdi birbirlerini.Annesi alelade bir aileden geldiği için kabul etmemişler,annesi de bir çocuk yapıp yerini sağlamlaştırmayı düşünmüştü.

Bir ablası vardı onun,ismi Helen.Hastalığının duyulduğu zamanlarda kalkıp yanına gelmişti,tepkisinden hiç çekinmeden yapmıştı bunu.Zor zamanlarında yanında olmuştu,ablalığını hep hissettirmişti.İstanbul'a döndüğünden beri görüşmemişlerdi,o kadınla karşılaşacağı korkusu ile evine gidememişti.Helen bunu anlayışla karşılamış,en kısa zamanda onun evine geleceğini söylemişti.

Helen'in ailesi annesi doğum yapınca Helen'i kendi nüfusuna geçirmiş,yine de annesini gelin diye almamışlardı.Annesi de tek çare olarak hala onu delice seven babasına gelmişti.Babasının sevdiği bir çocuktu Asuman,annesi tarafından sevilmeye layık görülmemişti.O kadar layık görülmemişti sütünü bile vermemişti annesi.Annesi gibi başka bir adam için terk etmese de Cihan'ı,kariyer diye ikisini bitirmişti.

Düşüncelerinde kaybolurken olduğu yerde uyuyakalmıştı.Cihan bunu fark edince arabayı sağa çekip arka taraftan montunu almıştı.Asuman'ın üstüne serip yola devam etti.Amasra tabelasını gördüğünde saat'in 22.30 olduğunu gördü.Vakitlice gelebilmişlerdi.Arabayı otele doğru sürerken Asuman oturduğu yerde kıpırdandı.Gözlerini hafifçe açtığında nerede olduklarını anlamaya çalıştı.Cihan uyandığını anlayınca konuştu.

-Amasra'ya geldik,bir kaç dakika içinde otelde olacağız.

Asuman kafasını sallayıp yolu izlemeye başladı.Dediği gibi bir kaç dakika içinde otelin önüne gelmişlerdi.Asuman üstüne serilmiş olan Cihan'ın ceketini ona uzattı.Kendi ceketini de arka koltuktan alıp arabadan indi.Cihan Bagajdaki bavulları alıp otelin içine girerken Asuman etrafı inceliyordu.Güzel bir yere benziyordu burası,sabah daha iyi anlaşılırdı.Cihan'a baktığında resepsiyondaki beyefendi ile kavga ediyor gibi duruyordu.Yanına gidip ne olduğunu öğrenmek istedi.

-Bakın beyefendi,tek kişilik odaya rezervasyon yaptırmışsınız.Boş odam olsa size yardımcı olmak isterim ama hiç boş odam yok.Lütfen zorluk çıkarmayın.

Asuman rezervasyonu Cihan'ın yapmadığını anlamıştı.Bu iş ya Sare'nin ya da Mert abisinin başının altından çıkmış olmalıydı.Cihan sıkıntı içinde sakalını kaşırken Asuman konuştu.

-Benim için sıkıntı yok Cihan,alt tarafı bir kaç gün.Gel çıkalım odamıza,yarın erken kalkacağız.

Cihan sıkıntıyla nefes verdi.

-Tamam o zaman,anahtarı alayım ben.

Resepsiyonist anahtarı uzatıp gülümsedi.

-Bavullarınızı arkanızdan getirecekler.Şimdidenİyi tatiller dileriz.

Asuman ve Cihan yukarı çıkarken gerginlerdi. Odanın kapısını açıp içeriye girdiklerinde yatağın karşısında kanepe olduğunu gördüler.Cihan Asuman'dan önce davranıp konuştu.

-Kanepede ben yatarım,sen yatakta yat.Sabah erkenden de elimizdeki adrese gideriz.

Cihan yataktaki yastıkların birini alıp yatağın üstündeki pikeyi aldı.O sırada kapının çalınmasıyla Asuman kapıyı açtı.Bavulları getiren adama teşekkür edip bahşişini verdi.Kendi bavulunu açıp pijamalarını aldı.Giyinmek için lavaboya giden Asuman işini hemen halletmişti.İçeri döndüğünde Cihan'ın yattığını gördü.Kendi de yatağın içine girip uyumaya çalıştı.Saatlerce bir sağa sola döndü,içi geçer gibi olsa da doğru dürüst uyuyamamıştı.Yerinden doğrulup Cihan'a baktı.Sokak lambasının ışığı odaya yansıyordu,bu yüzden görüşü netleşmişti.Cihan üstüne bir şey giymeden yatmıştı,pike de üstünde değildi.Ayağa kalkıp yerden pikeyi aldı.Üstünü örtecekken kalbinin üstünde gördüğü dövme ile yutkundu.Bu dövmeyi lisede beraber tasarlamışlardı,dünya'nın içinde bulutlar ve yıldızlar vardı.İsimlerinin anlamlarına uyumlu dövme tasarmışlardı,Asuman gidince yaptırmayı unutmuşlardı.

Asuman kendini tutamayıp dövmeye dokunmuştu.Ne yaptığının farkına varınca elini hızlıca çekmişti.Bunu yapmamalıydı,kafasına her istediğini yaparsa Cihan ile yaşayacağı tartışmaların haddi hesabı olmazdı.Yatağına geri dönüp sosyal mecralara baktı.Orada haliyle fazla bir çevre edinmişti ama arkadaş olarak görüşeceği çok az kişi olmuştu.Geldiğinden beri arkadaşları ile görüşmeye vakit bulamamıştı.İlk Sarah'a mesaj attı.

-Pişt,güzellik!Görüşmeyeli neler yapıyorsun?

-Nihayet mesaj attın Asu!İlk bir kaç gün yazamam demiştin ama gene de merak ediyoruz seni.

-Merak edilecek bir şey yok tatlım,burada her şey yolunda.Şuan burada saat gece yarısı,o yüzden seni arayamıyorum.Yarın antreman çıkışı beni ararsan konuşuruz.

-Tamam canım,ben seni arayacağım.Herkes seni çok özledi,Daniel seni sorup duruyor.Seni yakın bir zamanda arayacakmış,tatil bahanesi ile yanına gelecek büyük ihtimalle.

-Şu çocuğun saplantısından bıktım,kalbini kırmamak için arkadaşız dedim ama o hala bir his besliyor bana.Mümkün olduğunca onu bu fikirden vazgeçir Sarah,seni dinleyeceğini umarım.

-Ben onunla konuşacağım,umarım vazgeçiririm.Birazdan koşuya çıkacağım,antreman çıkışı tekrar konuşuruz.

-Konuşuruz :)

Telefonu komodinin üstüne koyup ofladı.Uykusu gelmediği için balkona çıktı.Gecenin serinliği kendini belli ediyordu.Şalına sarılıp sandalyeye oturdu.Manzarayı izlerken içinin geçtiğini fark etmemişti.Cihan sabah kalkınca Asuman'ı yatakta görememişti.Kafasını yana çevirdiğinde balkonda uyuyakaldığını gördü.Kafasını hafif yana eğip sıkıntılı bir şekilde nefes verdi.

-Eh be kızım...Her tarafın tutulacak sandalye tepesinde.

Üstündeki tişörtü çıkardığını fark etti.Gece sıcaklayınca çıkarmış olmalıydı.Yerdeki tişörtü kafasından geçirdi.Balkona çıkıp Asuman'ı hafifçe dürtükledi.

-Asuman...hadi kalk da kahvaltıya inelim.

Asuman hafifçe gözlerini açarken gece burada uyuyakaldığını hatırladı.Boynunu yavaşça sağa sola kırarken bacağının uyuştuğunu fark etti.

-Bacağım uyuşmuş benim ya,sen geç içeri.Gelirim ben de şimdi.

Cihan Asuman'a doğru eğilip bir elini bacağının arkasından geçirdi.Diğer elini sırtına koyarken konuştu.

-Bacağını zorlama,bugün biraz yürüyeceğiz.Seni içeri taşıyınca masaj yaparsın,ben de o sıra arabayı park ettiğimiz yerden almaya giderim.

Asuman kafasını sallayınca Cihan tek hamlede kucağına almıştı.İçeri götürüp yatağın üstüne usulca bıraktı.Cihan bavulundan eşyalarını alırken Asuman kokusunun etkisinde kalkmıştı.Hala aynıydı kokusu,14 yaşındaki doğum gününde ona hediye olarak aldığı parfümü kullanmaya devam ediyordu.Kendisinden kalan şeylere çok güzel sahip çıkmıştı Asuman'ın aksine.Kendine daha çok kızmasına sebep oluyordu böyle detaylar.Bencilliğinin bedelini böyle ödüyordu.

Bavulunu açıp ne giyeceğine baktı;hava da hafif esinti olsa da güneşliydi.Bu yüzden çiçekli elbisesini giydi.Üstüne beyaz hırkasını alıp topuklu ayakkabılarını giydi.Topuğu fazla yüksek değildi,bu yüzden hareket etmesi kolay oluyordu.Kirpiklerine rimel sürüp ardından kırmızı rujunu sürdü.Saçlarını salık bırakmıştı,yapmaya vakti yoktu.Çantasını da alıp dışarıya çıktığında Cihan'ın gelmiş olduğunu gördü.Arabanın kapısını açıp içeri girdiğinde Cihan'ın dikkatlice ona baktığını gördü.Asuman neye baktığını anlamadığı için ilk elbisesini kontrol etti.Cihan onun bu telaşına son vermek için gözünü üstünden ayırıp konuştu.

-Saçında bir şey gördüm gibi geldi,yanlış görmüşüm.Gidiyoruz o zaman?

Asuman hevesle kafasını salladı.

-Gidiyoruz. 

Continue Reading

You'll Also Like

235K 18K 33
"Bu bir emirdir binbaşı! Sen ve Şüheda yarın akşam eve geliyorsunuz!" Eğer samimiyetimiz olsaydı şurada kahkaha atmaktan bayılırdım. Ama samimiyetimi...
798K 35.7K 24
Eşini yeni kaybetmiş bir adamla evlenmek mi? Hemde daha birkaç aylık bebeği olan bir adamla? Kendi halimde yaşayıp giderken nerden çıkmıştı bu evlili...
44K 2.7K 42
Hayat onunla dalga geçti, o da hayatla. Her defasında uzatılan çelmeye takıldı ve yere düşüp dizlerini kanattı. Yine de yılmadı. Kalktı ayağa. Bazen...
240K 19.2K 40
"Sen hep böyle cevap olarak başını mı sallarsın?!" Başımı salladım. Kaşları çatıldı, o güzel mavi gözlerini gözlerime dikti. "Gıcık mısın Aras?!" Bil...