Suna Osamu'nun attığı adrese geldiğinde çocuğu telefonda konuşurken bulmuştu. Osamu onu motorla beklemediği için önünde durana kadar geldiğini fark etmedi, ettiğindeyse gözleri şokla açıldı. Telefonu aceleyle kapatırken "Oha!" diye mırıldanmıştı yanına yaklaşıp.
"Ne zamandan beri motorun var?"
"Benim değil, ablamın. Kendiminkini mahvettiğim için almamışlardı."
"Kaza mı yaptın?"
"Evet, bana pek bir zarar gelmedi ama. Al tak hadi." Osamu hayran hayran bakarken uzattığı jskı alıp başına geçirdi. Hemen ardından çocuğun arkasına oturup kollarını beline sarmıştı.
Suna bir şey demeden sürmeye başladığında gülümsemesini engelleyemedi Osamu. Motorla bir yerlere gitmeyi severdi, sadece kuzenininkine binmişti şimdiye kadar. Artık Suna'yla binebilirdi daha sık.
Başını yan çevirip sırtına yaslamışken dışarıya bakıyordu doğru düzgün bir şey göremiyor olsa da. Rahatlatıcıydı.
Yavaşladıklarında geldiklerini anladı ve başını kaldırdı çocuk. Tamamen durduklarındaysa inip kaskını çıkarmıştı hızlıca. Suna da aynısını yapınca birbirlerinin karışmış saçlarına baktılar aynı anda. Osamu kıkırdadığında Suna karnının kasıldığını hissetti. Bu kadar tatlı olmamalıydı. Daha doğrusu, yatakta bu kadar seksiyken şu an nasıl bu kadar tatlı olabiliyordu?
Eve çıktıklarında Suna ceketini kapının arkasına asıp aynısını yapan çocuğa baktı. Geçen gün çok spontane geliştiği için daha rahat olmuştu ama şimdi nasıl başlayacağını bilemiyordu.
"Yine kalacak mısın? Bırakırım seni."
"Kalamam bu gece ama giderim kendim."
"Gerek yok, kısa sürer zaten."
Osamu onaylama manasında başka bir şey söylemeden çocuğun karşısında durup yüzüne yaklaştı. Suna bunu öngöremediğinden dolayı şaşırmışken dudakları birleşmişti bile. Kollarını anında çocuğun boynuna dolarken dudağının ısırılmasıyla ağzından kaçan küçük inlemeyi tutamamıştı.
"Benim rolümü çalmışsın gibi." diye mırıldandı dudakları hâlâ birbirine değerken. Osamu dilini çocuğun sıcak dudaklarında gezdirdikten sonra yanıtladı. "Karşında böyle olmam daha çok hoşuna gitmez mi?"
"Gidiyor ama şaşırtıyor da."
"Gitmesi yeterli." Tekrar sertçe birleşirlerken arkaya adımlayarak koltuğa gelmişlerdi. Suna Osamu'yu oturması için itip direkt kucağına çıktığında Osamu'nun elleri de çocuğun kalçalarını bulmuş ve sıkıca tutmuştu. Nefesleri kesiliyor olmasına rağmen sertçe öpüşmeye devam ederlerken Osamu elinin altındaki teni eziyordu bir yandan. Suna geri çekilip hızla tişörtünden kurtulduğunda dizleri üstünde durup vücudunu Osamu'ya tam anlamıyla bahşetmişti. Çocuk dilini beyaz, tatlı tende gezdirirken göğüs ucunun yanını dudakları arasına alıp sertçe emmeye başladı. Suna bunun verdiği tatlı acıyla hafif hafif inlerken çok sızladığı için kendini çaresizce çocuğa sürtmeye çalışmıştı. Bunu yaptığında Osamu dudaklarını teninden ayırmazken kalçasını bıraktı ve elini pantolonuna attı. Zaten sertleşmiş olduğu için direkt yukarı kalkan penisini hiç çekinmeden Osamu'nun karnına sürttüğü anda sırtı gerilmiş, fark etmeden göğsünü Osamu'nun yüzüne bastırmıştı. Çocuk bundan memnun olurken eliyle yardımcı olmak istese de bundan vazgeçti. İstediği başka şeyler vardı.
"Osamu.." Adını inler gibi söylemesiyle çocuğun üst vücuduyla ilgilenmeyi bırakıp belinden tutarak bir anda aşağı bastırdı ve buna eşzamanlı ikisinin ağzından da bir inleme kaçtı.
"Yatağa..yatağa gidelim." Suna'nın nefes nefese söylediği şeye hiç itiraz etmeden kucağında onunla ayağa kalkıp ilerlemeye başladı Osamu. Bu olurken penisi sürekli vücuduna değdiği için kesik nefesler alıyordu Suna.
Sırtı yatakla buluştuğunda Osamu'nun soyunmasını izlerken kendisi de pantolonundan kurtulmuştu. Sırtını başlığa yaslarken kendine dokunmadan edememiş, Osamu kondomu açarken elini hareket ettirmeye başlamıştı bile. Çocuk bunu gördüğünde nefesini tuttu, Suna da fark edince "N-ne bakıyorsun?" diye mırıldandı.
"Devam et." Sert bir tınıyla söylediği şeyle Suna karnının kasıldığını hissederken "Ne?" diyebildi ancak. "Devam et Suna. İzleyeceğim."
Kendisine kurduğu baskınlıkla kalbi ağzında atacak gibi olduğunda hızlı hızlı başını salladı ve fark etmeden dudağını dişleyerek yaptığı şeye devam etti. Osamu'nun ona sadece bakması utançtan ölecek gibi hissettirse de bir yandan da sanki mümkünmüş gibi daha da yükselmesine sebep oluyordu.
Osamu'nun bir anda gelip üstüne eğilmesiyle nefesini tutarken çocuğun dudakları boynunu bulmuştu. Utandığı için tuttuğu inlemesini çocuğun sebep olduğu ıslaklıkla daha fazla tutamazken yorulmuş olsa da hızlandırdı elini. Gelmesine yakın inlemeleri arttığında Osamu da dayanamadığını hissetti.
Nefes nefese kalarak durduğunda "Siktir." diye mırıldanmıştı. Cidden utanıyordu, böyle bir şey yapmamıştı daha önce.
"Neden bana bunu yaptırdın?" diye sorduğunda Osamu ellerini çocuğun bedeninde gezdirerek yanıtladı. "Hoşuna gitmedi mi?"
"Gi-gitti ama-"
"Aması yok." Cümlesi bittiği anda yine dudakları birleşmiş, bu sefer çocuğu yataktan kaldırmıştı. "Kontrolü bana vermek ister misin?" Suna yine utanarak gözlerini kaçırdı. "Sende zaten."
Yüzünde memnuniyetini gösteren bir gülümseme belirirken "Arkanı dön o zaman." demesiyle yutkundu çocuk. Cidden, onun sadece bu tavrı bile kıvranmasına yol açabilirdi.
Arkasını dönüp dizleri üzerinde durarak öne eğilirken kendini çocuğun önüne tamamen sermiş olduğu gerçeğiyle yüzü kıpkırmızı olsa da düşünmemeye çalıştı ama Osamu'nun bir şey yapmamasıyla paniklemişti. "Bakmasana!"
"Bakmayayım mı? Güzel kalçanı önüme böyle açtıktan sonra nasıl bakmamamı bekliyorsun Suna?"
Duyduğu cümleyle başını yatağa gömdüğünde Osamu gülüp parmaklarına biraz kayganlaştırıcı döktükten sonra çocuğun deliğine sadece dokunmuştu ve bu Suna'nın inlemesine yetmişti. Bu kadar hassas olmaktan nefret ediyordu.
İlk parmağından biraz sonra ikinciyi de soktuğunda çocuk iyice kıvranmaya başlamıştı. Parmaklarını hareket ettirdi Osamu, hatta genişlemesini sağlamak için yavaşça açıp kapattı birkaç kez.
"Osamu yeter." diye mırıldandı çocuk gücü yettiğince. Dayanamıyordu, yine kendisi yapacaktı bu gidişle.
"Ne yeter? Hoşuna gitmiyor mu?" dediğinde parmağını içine iyice itmesiyle inlemesi yankılanmıştı.
"Böyle mi devam edeceksin!"
"Evet?" dediği anda neden bunu uzun tuttuğunu anlamıştı Suna. Gözleri açılırken kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. "Osamu..içime gir lütfen."
"Dayan biraz daha."
"Dayanamıyorum."
"Yeterince istediğini sanmıyorum." dediğinde dudağını dişledi Suna. "Beni sikmeni istiyorum Osamu. Nolur daha çok kıvrandırma beni. Seni içimde istiyorum."
Ağzından yalvarırcasına dökülen kelimelerden sonra Osamu da artık dayanamayacağını hissedip kendini çocuğun arkasına yerleştirmişti. Birazı içine girdiğinde bile Suna kalçasını daha da kaldırıp "Devam et." diye mırıldanmıştı acısının geçmesi için. Osamu kendini yavaş yavaş ittirerek kısa süre sonra tamamen içine girdiğinde yaptığı en ufak hareketle Suna'nın sesi bütün odada yankılanıyordu. Belini biraz kaldırmaya çalıştığında Osamu elini tam ortasına koyup bastırdı. "Yapma öyle, acır."
İki eliyle belinden sıkıca tutup aynı zamanda hem kendini itiyor hem onu çekiyordu. Önüne serilmiş ince bel ve duruşundan dolayı büyüyen kalçasına bakmayı kesemezken hızlandığını fark edememişti. Suna aldığı zevk yüzünden gözlerinden yaşlar gelirken Osamu'nun adını inlemeye de başlamıştı açık açık.
Çoktan bir kez daha geldiğinde Osamu yorulduğunu fark edip içinden çıktı ve bitirmek için birkaç saniye kendisi uğraştı. Hemen ardından gözlerini kapatmış olan çocuğa bakmıştı. Kirpikleri ıslanmıştı, eğilip öpmek istedi ama yapmadı.
"Duşa götüreyim mi seni?"
"Hm hm, olur."
Beraber banyoya gittiklerinde Osamu çocuğu yere indirip suyu açtı. Isınmasını bekleyeceklerdi biraz. O sırada Suna gözlerini zar zor açık tutarken duvara yaslanacaktı ki Osamu'nun kolundan çekmesiyle yapamadı. Sırtı sıcak göğsüne yaslandığında yumuşak sesini de duymasıyla mayıştığını hissetti. "Soğuk duvara yaslanma, hasta olursun."
Suna bir şey demeyip elini akan suya uzattı ve sıcaklığını hissedince "Girelim." diye mırıldanarak kendini öne attı. Osamu da peşinden girdiğinde birbirlerine yakın durmuşlardı suyun ikisine de gelmesi için. Yakınlıkları vücutlarının değmesini sağlarken Osamu Suna'nın onu yine öpmeye başlamasıyla şaşırdı ama hemen ayak uydurdu. Sudan uzaklaşmak için bir adım geriye gittiğinde Suna'nın da ağırlığını vermesi sebebiyle sırtı soğuk fayansa yaslanmıştı.
Suna ondan ayrılarak nefeslenirken bayık gözleriyle yüzünü inceledi birkaç saniye. Hemen ardından dizleri üzerine çöktüğünde gözleri kocaman açılmıştı Osamu'nun.
"Suna ne-" Çocuğun sıcak ağzını hissederken lafının devamını getiremedi, tek gözü hafifçe kısılırken boğuk bir inleme kaçmıştı dudaklarından. Çocuğun hareket eden başını saçlarından tutup kendine bastırmamak için zor duruyordu.
.
"Bıraktığın için teşekkür ederim."
"Önemli değil. Görüşürüz sonra."
"Görüşürüz."
Osamu eve ilerlerken kaskını geri takıp sürmeye başlamıştı Suna. Yorgun hissediyordu, eve gidince belki de bir şey içmeden uyuyacaktı. Öyle olacağını umdu.
O sırada Osamu eve sessiz sessiz girmiş ama salonda oturan kardeşiyle karşılaşmasıyla sesli bir küfür etmişti.
"Bağırma gerizekalı."
"Korkuttun."
"Korkmasaydın. Suna'yla mıydın sen?"
"Evet."
"Osamu aranızda ne var?"
"Niye sorguya çekiyor gibi soruyorsun?"
"İkinizin de bana bir şey söylediği yok çünkü. Suna zaten hiçbir şey söylemiyor ona alışığım ama sen de anlatmıyorsun. Benim sayemde tanıştınız ama dışlanıyorum amına koyayım."
"Atsumu ne dışlaması saçmalama ya. Birkaç kez sensiz görüştük, flörtleşiyoruz işte ne yapayım her defasında seni de mi çağırayım?"
"Sadece flörtleşiyor musunuz cidden?"
Osamu gayet inandırıcı söylemiş olsa da inanmamıştı. Zaten aralarında ne olduğu da değildi olay, sadece fazla dışlanmış hissetmişti böyle.
"Evet Atsumu."
"Tamam."
"Trip mi atıyorsun sen?"
"Ne trip atacağım amına koyayım! Benimle konuş istiyorum sadece." dediğinde üzüldüğünü hissetti Osamu biraz ama bunları söyleyemezdi. Suna'yla konuşabilirdi Atsumu'ya bir şey demek konusunda ama şimdi söyleyemezdi.
Tm diğer bölüm sevişmesinler yeto