Forget The Past | Hyunjin

By byLatte_BNE

1.2K 325 958

"Şimdi sadece elimi tut ve geçmişi unut..." Hyunjin fanfiction (bxg) İLK HİKAYEM @Gizstaa kapak için teşekkür... More

Kötü Bir Başlangıç
Korkutamadın
Geçmiş
Tanışma&Barışma
Proje Ödevi
İntahar
Cevapsız Sorular
Karanlık Gerçekler
Seni Anlıyorum
Ondan Hoşlanıyorum
Senin Suçun Değildi
Koş
Bodrum
İftira
Happy Hyunjin Day
1K
Kanıt
Söz

Aşk

43 7 51
By byLatte_BNE

Sabah uyandığımda yaptığım ilk iş telaşla saate bakmak olmuştu.İlk defa uykumu bu kadar iyi almıştım,bu da uzun süredir uyuduğumu düşünmeme sebep olmuştu.Ancak saate baktığımda henüz erken olduğunu görmüştüm.

Yerimden doğrulup banyoya ilerledim.Hızlı bir duş alıp çıkmamın ardından saçlarımı kurutmadan ıslak bir topuz yapıp üzerime formalarımı geçirdim.

Oturma odamda Hyunjin'in uyuyor olması nedeniyle odamdan çıkmak istemiyordum.Akşam burda kalmasını isteyen bendim ama şimdi utanıyordum.

Sonunda odamdan çıkıp oturma odasına geldiğimde Hyunjin'in hala uyuduğunu görmüştüm.O...çok tatlıydı.Uyurken yorgana sarılmıştı ve sanki gel de beni ısır diye bağırıyordu.

Onu izlemeye öyle dalmıştım ki saatin ilerlediğini yeni fark etmiştim.Hyunjin'i uyandırmayı erteleyip mutfağıma adımladım.Kahvaltılıkları masaya hızlıca dizdim daha sonra ikimize tost yapmaya başladım.Söylemesi oldukça utanç vericiydi ama böyle kendimi evli çiftler gibi hissetmiştim.Düşündüklerimle istemsiz tebessüm etmiştim.Sonra arkadan tanıdık sesi işittim.

"Neye gülüyorsun bakalım?"

Arkamı döndüğümde üstünü giyinmiş bir Hyunjin ile karşılaştım.

"Öylesine işte.Hadi kahvaltımızı yapalım."

Sandalyeyi çekip oturdum o da karşıma oturdu.

Sessiz geçen bir kahvaltının ardından şimdi birlikte evden çıkıyorduk.Çıkmadan önce ıslak saçlarımı kurutmak istedim ama zamanım kalmadığı için bu dağınık topuzla okula gidiyordum.

Sanırım Hyunjin'i izlerken fazla zaman kaybetmiştim.Ama benim suçum yoktu ki.Hoşlandığın çocuğu uyurken seyretme fırsatı kolay ele geçmezdi.

Hoşlandığım çocuk...Yanımdaki bedene döndüğümde elinde gri bir hırka tek kolunda çanta üstün bir karizmayla yürüyordu.Taş taş...

Bir dakika!Elindeki hırka benimdi.

"Şey,bir ihtimal yanlışlıkla benim hırkamı almış olabilir misin?"

Omuz silkti."Saçlarını kurutmadan çıktın üşüyebileceği  düşündüm."

Bu düşünceli tavrına düşmedim desem yalandı.Onu mıncırmak istiyordum."Sağol."Hırkayı elinden aldım."Çok düşüncelisin."

Okula birlikte gittiğimizde bir kaç göz bize dönsede umursamadım.Bizimkiler kantinde oturuyordu.Yanlarına gittik.Bizi ilk fark eden Jisung oldu.

"İnanamıyorum!Bize söylemeden çıkmaya mı başladınız."

Minho yumruğunu sıkıp havaya kaldırdı."Biliyordum."

Hyunjin olayı toparladı."Çocuklar saçmalamayı kesin sadece bugün Sojin'de kaldım."

"Sojin'de mi kaldın?Ne?"

Olayın konuştukça batmasıyla elimi alnıma geçirdim.

Bizimkilerin yanına geçip dün sabahtan itibaren olanları bir bir anlattık.Duyduklarıyla şaşkına dönmüş,hepsinin ağzı beş karış açılmıştı.

Minho bir ağabey edasıyla kolunu omzuma atıp sıvazladı.Chan Oppa herkes adına konuştu."Merak etme Sojin bu süreçte sana iftira atanları bulana kadar hep yanında olacağız."

32 diş sırıttım.Böyle arkadaşları hakedecek ne yapmıştım ben.

Bugün öğle arasına kadar hep birlikte bana bunu yapabilecek kişileri düşünmüştüm.Hatta okuldan bir kaç çocuğu sıkıştırdıkları bile olmuştu.

Öğlen hep birlikte yemek yerken de sadece bunu düşünüyorduk.

Aslında başından beri aklıma gelen isim Kai'ydi.Sonuçta sevgilisi yüzünde bana fazlaca kinliydi.Ama bir yandan da emin olamıyordum işte.Aslında emin olamamamın nedeni belliydi.Hyunjin'in babasından şüpheleniyordum ne var ki Bay Hwang'ın şu ana kadar sürekli lise değiştirmeme ve asla güzel bir okul hayatı yaşayamama nedenim olduğunu öğrenmiştim.

Her zaman olduğu gibi sırf sevdiğim üzülmesin diye gerçekleri kendime saklamayacaktım tabii ki.Biraz k-drama izlediyseniz bu yolu seçenlerin her seferinde yanlış yaptığını bilirsiniz.Gerçi bu olay hep başrol erkek ve kızı birbirine yakınlaştırırdı ama bizim Hyunjin'imle yakınlaşmamız için bunlara gerek yoktu.

Bu yüzden düşüncelerimi ortaya koydum.

"Çocuklar!"Hepsi bana döndü.Lafı dolandırmadan konuya girdim."Kai'den şüpheleniyorum."

Dediğimle herkes yeniden derin düşüncelere daldı.Sessizliği Seungmin bozdu.

"Sojin çok haklı.Zaten daha ilk karşılaşmamızdan Kai ve aptal sürüsünün peşimizi bırakmayacağını anlamalıydık."
diğerleride Seung'u destekledi.

"Ama bir seçeneğimiz daha var."dedim.

Yine 8 çift göz bana döndü.Hyunjin'in gözlerinin içine bakarak konuştum.

"Hwang Jaeum'dan yani Hyunjin'in babasından da şüpheleniyorum."

Yine ortalığı derin bir sessizlik kapladı.Ancak bu sefer hepimiz tepkisini ölçmek istercesine Hyunjin'e bakıyorduk.O da bana bakarak konuştu."İhtimal var.Babamdan her şeyi beklerim."
ve son sözlerini söyleyip masadan kalkıp gitti.

Üzgündük.Bir insanın kendi babasına güvenememesi babanızın  bile isteye size ve sevdiklerinize zarar vermeye çalışması çok kötüydü.Hyunjin'i anlıyordum.Hayatı boyunca annesi yanında değildi ve şimdi yanında baba diyip güvenebileceği biri de yoktu.

Hepimiz kendi dertlerimizin en kötüsü olduğunu düşünürdük bir başkasının daha büyük dertlerini görene kadar.

Yanına gitmek istesemde grubun diğer 7 üyesi tarafından 'biraz yalnız kalmalı' bahanesi adı altında gidememiştim.Bana kalırsa gitmeliydim.Mesela ben mutsuzken hep yanımda birinin olmasını istemişimdir.Belkide çok küçük yaşımdan beri tek kaldığım içindi bu duygu.Kim bilebilirdi?

Gün boyu ya sınıfta ya da kantinde çocukların yanındaydım.Diğer öğrencilerle karşılaşmamak için tuvalete bile gitmemiş derste de kafamı sıradan kaldırmamıştım.Artık bu sorunu çözmeliydik.Bizde bu yüzden
Hyunjin olmadan yarın için bir plan yaptık.Okul çıkışı eski okulumu ziyaret edecektik Kai ve sürüsüne yaptıklarına emin olamasak da bir ayar vermeliydik.
Her ne kadar kavgacı yanım 'köşede dövelim işlerini bitirelim' desede bu çocukların yanında kendimi yaramaz çocuklara sahip bir anne gibi hissediyordum.Çocuklarımı korumak için kavgadan uzak kalmalıydım.

...

Okul çıkışı yine tek başıma evime yürürken ağzımda bir şarkı mırıldanıyordum.Evime yaklaştıkça kapımın önünde birini gördüm.Arkası dönük kim olduğunu anlayamadığım beden yaklaştıkça netleşiyordu.Artık evimin kapısına geldiğimde karşımdakinin kim olduğunu anlamıştım.

Yüzümde oluşan tebessümle sevdiğim adama bakıyordum.

O an ona doya doya sarılmayı,öpmeyi,koklamayı ne kadar istediğimi tarif edemezdim.

Nasıl ona bu kadar bağlandığımı düşündüm sadece.

Duygularımın ne ara bu kadar büyüdüğünü.

Sadece onu görmemle yüzümde oluşan tebessümü.

Basit bir hoşlantı sandığım duygularımın ne zaman aşka dönüştüğünü.

Geldiğimi hissetmiş olacak ki oda bana döndü yüzünü.Bu sefer diğerlerinden çok daha farklı inceledi yüzümü.

Konuşmadık sustuk ikimizde.Çok şey ifade eden bakışlarımızla baktık birbirimize.

Elimi tuttu usulca.Kendine çekti beni.Sarıldık sıkıca birbirimize.

Yanaklarımı tutup beni kendinden uzaklaştırdı.Heyecanla beklediğim sözleri söylemek için dudaklarını araladı.

"Sojin ben bilmiyorum.Bunları söylemek ne kadar hakkım bilmiyorum.Beni benim seni gördüğüm gibi görüp bana sana baktığım gibi bakma ihtimalin var mı onuda bilmiyorum..."Güçsüz bir nefes verip tekrar konuştu."Ama artık duygularımı saklayamayacağımı,içime atıp tutanayacağımı biliyorum.Beni ister sana zorbalık yapan biri,ister babası yüzünden hayatının karardığı biri,ister bir katilin oğlu,ister senden af dileyen bir yabancı olarak gör..."koyu harelerini gözlerime kenetledi o an."Ben seni seviyorum."

Bayılacak gibi hissediyordum.Kalp atışlarım vücudumu sarmış gözlerim dolmuştu.Duyduklarımın gerçekliğini kavrayamıyordum.
Titrek,güçsüz bir sesle konuştum.
"Ne?"

"Sojin..."gözlerime her şeyden daha güzel bir şekilde,bu bakışı için tüm ömrümü harcayabileceğim şekilde bakıyordu."...benimle çıkar mısın?"

Gözyaşlarım şimdi hafiften çiselemeye başlayan yağmura karışıp kayboluyordu.Kendimi bir rüyadaymış gibi hissetmekten alıkoyamıyordum.Sonra mantığımı bıraktım dışarıda olan her şeye gözlerimi kapatıp sadece onun bakışları için açtım.O an kontrolü sadece duygularıma bıraktım ve içimden geleni yaptım.

Dudaklarımı dudaklarına bastırdım.Ellerim yüzünde ve saç diplerinde yerini bulurken çok geçmeden bana karşılık vermeye 
başladı.Şimdi çoktan hızlanan yağmurla sadece biz vardık.Biz ve duygularımız...

Dudaklarından ayrılıp odağımı tekrar güzel gözleri yapınca oda bana bakmaya başladı.Süzülüp giden göz yaşlarımla sırılsıklam olmayı umursamadan sıkıca sarıldım sevdiğim adama.Bir daha bırakmamak üzere...





Bölüm Sonu:

X_X...

Ne yazdım ben az önce-

Kiss mi yazdım ben?Sevgili mi oldular şimdi bunlar?

Nasıl lan?

O değilde okurları 18 gün bekletip pazar saat 1 buçukta bölüm yazmayanda ne bilim

Yalnız kabul edin sonları çok kafiyeli yazdım xhxpyxypdyp

Valla rahatlıkla söylüyorum ben bu bölümü beğendim.Siz??

@mentosd  sen istersin de ben yazmaz mıyım kız? Dupdpudüufupdypdypd.

Neyse çok boş yapıyom yine

Hesabımı takip etmeyi ve bölümü oylamayı untmayın!!

Hikayemi okuyan oy veren yorum yapan herkese teşekkürler :))))

Bye bye♡♡

Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 46.2K 52
Being a single dad is difficult. Being a Formula 1 driver is also tricky. Charles Leclerc is living both situations and it's hard, especially since h...
2M 82.1K 36
" He is just a sick boy " I don't want to admit but I care for him. He is so innocent. 𝘁𝗿𝗮𝗻𝘀𝗹𝗮𝘁𝗶𝗼𝗻𝘀 𝗮𝗿𝗲 𝗻𝗼𝘁 𝗮𝗹𝗹𝗼𝘄𝗲𝗱 !
315K 7K 35
"That better not be a sticky fingers poster." "And if it is ." "I think I'm the luckiest bloke at Hartley." Heartbreak High season 1-2 Spider x oc
1.6M 57.2K 29
"how have you never held a gun before?" - DISCLAIMER: profanity, homicide, organized crime - #1 in chan | january 8, 2020 #1 in felix | september 11...