Kısa bir not geçeceğim. Aryanın Babamısının ismi: Harun Bozdağ.
Olay akışı değiştiği için kötü hissetmeyin.. Sizi güzel sürpizler bekliyor. Hadi ama beni az çok tanıdınız! Kitabı evlilikle bitirecek değilim ya? Yeni başlıyoruzzzz..
Adam oturduğu yerden etrafını izlemeye koyuldu. Saatine baktı. Sonra tekrar etrafına bakındı. Gabriel kendisini belli ettiği noktada kaşlarını çattı. Biraz daha gelmeseydi ensesinden tutup çıkartacaktı hangi delikteyse.
"Getirdim." Flaş belleği uzattı.
"Kendine gelmen gerek Cosimo. İşler harika ama gittikçe eriyor gibi geliyorsun gözüme."
Diavolo yavaşça gülümsedi.
"Arielin üçüncü yaşını kaçırdığı için üzgünüm diyemeyeceğim. Hediyesini umarım beğenmiştir."
Gabriel esnedi.
İki yılı aşkın bir zamanın böylesine yavaş geçmesi akıl alır gibi değildi. İşleri hızlandırmak adına flaşı cebine atarak Gabrielin yanından geçecekti ki kolunu tuttu Gabriel.
"Kendini çok yoruyorsun Cosimo. Sigaraya başlamışsın. Ben bırakmışken sen başlamışsın. İçkilerin haddi hesabı yok. "
Diavolo ensesinden tuttuğu gibi kulağına eğildi.
"Ben kimim gabriel?"
Gabriel sustu.
"Kimim Gabriel!" Tıslarcasına söylediği şeye karşın Gabriel
"Diavolo." Diyerek fısıldadı.
"Bazı gerçekleri unutmadan hayatına devam et. İkinci kez uyarmayacağım."
Adam öfkesini yutarak uzaklaştı ordan.
Gabriel derin bir nefes alıp eğlenen insanların arasından çıkıp gitti.
...
3 Yıl önce.
Üzerimdeki gelinliğin güzelliğine baktım. Ama mutlu olamadım..
Balık model bir elbise. Straplez ve kuyruğu oldukça uzun. uçları ve kuyruğu dantelli tülden.. Uzunca bir duvak. Saçlarım kıvrımlı dalgalar halinde iki yanımdan sarkıyor. Aralarda örgüler var.Duvak çiçekli ters bir taçla aşağı iniyor.. Makyajım hafif.. Yalnızca gözlerimde yeşillerimi patlatmak adına siyah dokunuşlar var. Küpelerim oldukça zarif.
Auroranın bakışlarına karşın gülümsedim. Kapı tıklatıldığında o tarafa yöneldi bakışlarım.
Diavolo boyu posuyla içeri girdi. Aurora sırıtarak çıktı Diavolonun arkasından.
"Yakışıklım?" Dedim süzerek.
"Dikkat et laf atmasınlar bu boy pos tütütü maşallah." Son kısmı türkçe söylemiştim. O sırada bir adım uzağıma kadar geldi.
"Böyle olmamalıydı biliyorsun.."
"Evlenmeden gideyimde üzerime gül kokla değil mi. Yok öyle yama!"
Hafifçe gülümsedi.
"Bu gerçek bir düğün Cara mia. Yalnızca son beş dakikasında öleceğim." Gülümsedim.
"BU kadar iyi olmaman gerekir.."
"Hala 30 yaşımda kesin kararlı mıyız?" Dediğimde elimle saçımı kulağımın arkasına attı.
"Net bir şey diyemiyorum ama 30 u geçmeyeceğine söz veriyorum."
"On yıl senden uzak-" Dediğinde durdu.
"Beni sevmeyi bırakacak olursan karşına ilk çıktığımda söyle cara mia." Dediğinde anlamayarak kaşlarımı çattım.
"Kocamı ne diye sevmeyi bırakayım! Yalnızca aklımda bir soru var."
Kafa salladı.
"Şimdi sen döndüğün zaman arya olarak devam mı edeceğim yoksa o kimlikte mi kalacağım?"
Gülümsedi.
"Tabii ki döneceksin güzelim. Kayıtlara geçmeyecek." Gülümsedim.
"E hadi gidelim o zaman.Ne bekliyoruz?"
"Düğün hediyeni vermeliyim." Cebinden kutu çıkarttı.
"Her yıl doğum gününde sana evlenme teklifi edeceğim.. Çünkü ilk defa odunluğumu kabul ediyorum. Sana evlenme teklifi edemedim." Masum masum baktığımda gelinliğime sürtünen romeo dolaştı ve kuyruğumun üzerine yattı. Sırıttım.
"Şu kedi Gabriel gibi her anı bozuyor." Boğazını temizledi.
"Hayatım boyunca kimsenin karşısında diz çökmedim." Yavaşça eğildi. Tek dizinin üzerine çökerek kutuyu açarak kaldırdı.
"Benimle evlenir misin Cara mia.."
Arkadan bir "Evet!" Sesi geldiğinde baktım ve kapıdan izleyen Gabrieli gördüm. Kafamı gülerek iki yana salladım ve Diavoloya baktım.
"Evet." Dedim fısıldayarak. Zaten evlenecek olmamız yetmiyor gibi gözlerinin içi tekrar parladı. Ayağa kalkıp kutuyu kapattı.
"Takmayacak mıyım?"
"Bunu takacağın zamanı biliyorsun." Jeton düştü. Aynı yüzüğü kullanmayıp bunu takacaktım uzun süreç boyunca..
Eğilip yavaşça dudaklarımdan öptü.
"Rujumu bozacaksın!" Dediğimde eliyle dudağını sildiğinde hafifçe sırıttı.
"Yeter zaten hep beraber olacaksınız sır vereyim.."
"Bazen Auroradan kaçıyorum.." Güldüm.
"Seni şikayet edeceğim.
"Hayır koltukta uyuyamam! Kardeş bozuntusu!" Döndü ve dışarı gitti.
"Hazır kan atacaklar canın yanmayacak Cara mia.."
"Yok bide vursalardı!" Güldüm.
"Hazır mısın ?"
Kafa salladım.
Koluna girdim ve merdivenlere yöneldik.
...
Yüksek bir alkış, üst düzey koruma duvarları.
Ve en uçta bekleyen babam.. Ona kısa süreli bu şoku yaşatmak hiç istemezdim fakat gerçekçi olması gerek..
...
"Eş olarak kabul ediyor musun?"
Diavolo bana baktı.
"Evet." Dediğinde büyük bir alkış koptu. İki evetle sizi uğurluyoruz demek geldi içimden. Babamı yok sayan diavolo. Yapıştı dudağıma. Aç mı kaldı acaba az daha yiyecek.
...
Yaklaşık bir buçuk saat olmuştu ve Diavolo saatini kontrol etmeye başlamıştı.
"Az sonra son dansı edeceğiz."
Gülümsedim.
"Rolünü gerçekçi oynaman gerekecek." Sırıttım.
Tek kaşı kalktı.
"Sen bayıldığında uyanma da."
Risk alıyorduk. Ufak bir hata büyüyü bozabilirdi.
Kalbim peşimden bir suvari kovalıyormuş gibi atmaya başladı.. Diavolo ayağa kalktı ve bana elini uzattı.Sanki zamana ağır çekim konuşmuş gibiydi.
Ufak adımlarla otelin şaşaalı alanına doğru ilerledik. Diavolo belimden sımsıkı tuttu. Müziğin ritmiyle bedenlerimiz hareket ederken beni etrafımfa tam tur döndürdüğü esnada ufak bir silah sesiyle çığlıklar koptu. Acımaz demişti. Kulaklarımdaki çınlamayla aniden kendime geldim. Dizlerim rol icabı titremeliydi değil mi? Gözümden bir damla yaş süzülürken elimdeki ıslaklıkla bedenim kaydı. Emindim ki bu sahte kan değildi.
...
Adam girdiği şokun etkisinden saniyeler içinde çıkarken çığlıklar ve koşuşturan insanları göremedi bile. Arya kollarına sakince düştüğünde gelinlik kırmızıya bürünmeye başlamıştı.
"AMBULANS!" Gabriel bağırdı koşarken. Aryanın babası koşarak gelmiş şokun etkisinden çıkamıyordu.
"BİR ŞEY YAP!" Dedi gabriel bağırarak.
"CERRAHSIN ULAN BİR ŞEY YAP!"
Diavolo gerçekliğe şu an dönmüştü. Elbiseyi yırtıp geçen bir delik vardı ve bu kesinlikle sahte olamazdı.
"Arya" Dedi baygın olan kadına.
"ARYA!" Babası bağırdı.
Gelen ilk yardım çantasındaki her şeyle tampon yaptı yaşlanmaya yüz tütmüş adam.
"Karın boşluğu. Yalnızca kan kaybetmemesi gerek." Zar zor konuşuyordu.
"Uyumaması gerek."
"Bastır şunu." Diavolo titreyen ellerine anlam veremeyerek bastırdı adamın boş bıraktığı yaraya. Daha önce çok fazla kan görmüştü fakat ilk defa midesi bulanıyordu.
Çantanın içerisinden neşter çıkartan adam Pakedini hemen yırtarak kızının kolunu tuttu.
"Ne yapıyorsun!" Diyen diavoloyu dinlemeden koluna derin bir çizik atarken kucağındaki beden refleksle hareketlendi.
"Arya!" Dedi babası uyanan kızına.
"Uyumaman gerek!" Aryanın Etrafındaki üç kişinin de elleri titriyordu. Üç koca adam şuracıkta bebek gibi ağlayacaktı.
"NEREDE BU AMBULANS!"
"İki dakika." Diyebildi Gabriel. Kitlenmiş Aryaya bakıyordu.
"Benimle kal." Dedi Diavolo tek eliyle yüzünü tutarak. Arya aralı dudaklarıyla bir şey demek istedi ama kan tadı buna izin vermedi. Gözleri doluyordu.
"Özür dilerim." Dedi Diavolo fısıldayarak. Ve kadın tekrar karanlığa gömüldü.
...
Aurora yavaş adımlarla duvarın önüne çökmüş olan Gabrielin yanına gitti.
"Eve git. Hamilesin. Korumalar bıraksın." Dedi Gabriel beşinci kez.
Aurora kızarmış gözleriyle kafasını iki yana salladı.
"O benim hayatımı kurtardığında gitmemişti."
Gabriel kızarık gözleriyle kafasıı eğdi.
"Dört saattir haber yok."
Diavolo koridorun ucunda göründüğünde perişan haldeydi. Beyaz gömleğinin her yeri kandı. Saçları dağınık,kıyafetleri buruş buruştu.. Arkasından sayısız adam koridora yayıldı. Diavolo gelirken gabriel hızla ayağa kalktı.
"NASIL BÖYLE APTAL BİR OLAYA İZİN VERDİN!"
"NASIL!" Gabriel belindeki silahı Diavoloya doğrulttuğunda bütün korumalardan silah hazırlama sesi duyuldu.
"ONA BİR ŞEY OLURSA SENİ YAŞATMAM!" Gabriel öfkeyle gürlüyordu. Diavolo yaklaştı ve silahın ucunu tuttu.
Yavaşça aşağı indirdi.
Gabrieli ensesinden çektiği gibi sarıldığında Aurora hıçkırıklarına mani olamadı. Aryanın babası tansiyonu düştüğü için bir odada uyutuluyordu.
"Yapanı buldun mu?" Dedi çaresizce gabriel.
"Öldü." Demekle yetindi.
"ONU ÖLÜMLE KURTARDIN MI!"
"Yandı" Dediğinde gabriel bir adım geri attı.
"Kendine söz vermiştin."
Olaya anlam veremedi Aurora.
Diavolo birisini yakmayacağına söz vermişti. Yaktıkça eriyip alevlere boğulduğunu hissetsede o piç yanarken bir sigara yakıp izlemişti. İçi sızlamadı bile.
Fırsat bilerek işi yapacak kişiyi bayıltarak silahları değiştirip kendisi yapmıştı. Nasıl böyle basit bir olay gerçekleşmişti öyle. Diavolo kendisinden hiç olmadığı kadar nefret ediyordu. Korumak için yaptığı planda onu koruyamadığı için... Sözünü tutamadığı için...
Bu esnada ameliyathanenin kapısı açıldı. Gabriel hızla döndü. Diavolo koca cüssesini taşıyamamaktan korktu bir an..
"Elimizden geleni yaptık."
"Hayır." Dedi Gabriel.
Aurora koşar adım gabriele sarıldı.
Doktor Diavoloya bir kez kafa salladığını Diavolo beş saattir nefes almıyormuş gibi nefes aldı. Bu yaşıyor demekti.
"KORİDORU BOŞALTIN!" Diye gürledi.
"KİMSE GİRMEYECEK!"
Dakikalar sürmeden içerisi boşaldı.
Diavolo hızla çıktı içeriden.
...
Plan yerli yerinde devam edecek. Aryanın uyarması üzerine italyada bir müslüman mezarlık bulmuştu Diavolo.
Bir gün içerisinde İki kez görebilmişti Aryayı ve kendisine sayısız lanet etmişti. Ten rengi nasılda solmuştu öyle..
Gabriele, Harun Beye ve Auroraya mezarlıktan sonra söyleyecektti. Gerçekçi olması gerektiğine hemfikirlerdi.
Şu an derin bir yas edasıyla mezarlıkta üç yüze yakın siyah takım elbiseli adamlar, bazı önemli devlet başkanları ve diğer önemli kişiler vardı. Hepsinin amacı Diavoloya yaranmaktı. Mezar kazılmıştı. Bir imam yaklaştı adamın yanına...
...
Toprak tepeleme olduğunda babası avucuyla sıktırdı toprağı. Diavolo eğildi ve toprağın üzerinde elini gezdirerek siyah güneş gözlüklerinin ardından Harun'a baktı. Yavaşça ayağa kalktılar.
"Kalabalığı gönder." Demekle yetindi Harun.
Yarım saat içerisinde mezarlık gün batımında kendisini kasvetiyle gözler önüne seriyordu. Gabriel kalabalığın ardından dik tuttuğu omuzlarını saldı. Bir kaç adımda eşinin yanından ayrılarak toprağa eğildi.
Hepsi Diavoloya suç atmak için an kolluyor gibiydi..
...
Dört kişi evin önüne geldiler ve yavaş adımlarla içeri girdiklerinde
"Anne!" Ariel peltek bir şekilde bakıcısının kucağından bağırdı. yedi sekiz aylıktı ve ilk kelimelerini söylemeye başlamıştı çoktan.. Bu bebeğe IQ testi yapılmalı.
"Yukarı çıkmamız gerek." Dedi Diavolo. Merdivenlere ilerledi ve çıktı.
Katta koruma yoktu. Kapıyı beklemeden açtı. Ve derin bir nefes verdi.
Aryadan:
"Uyanmışsın." Dedi Diavolo. Hızlı adımlarla başımın ucuna geldi.
"Arya. Güzelim. benim yüzümden-"
"Saçmalama Diavolo. Nereden bilebilirdin? Senin bir suçun yok. Hem inandırıcı oldu fena mı?" Gülümsemeye çalıştığım sırada kapının önünden
"Bismillahirrahmanirrahim" Sesi duydum.
Üç kişi hayalet görmüş gibi bakıyordu.
"Bir dakika-" Diyen Gabriel oldu.
"Biz seni üç saat önce filan gömdük!"
Diavolo kapıyı işaret ettiğinde Gabriel kapattı. Sonra hızla gidip Aryanın suratına baktı.
"Sen-"
"Ölmedin-"
Arya kafa salladı.
"Sikeyim"
Harun bey takılmış pilak gibi dualar okuyordu.
Aurora eli ağızında bekliyordu.
"Tepki versenize. Kokrmaya başlıyorum." Dediğimde Gabriel kemiklerimi kracak kadar sıkıca sarıldı. Yaram öylesine acıdı ki ama ses çıkarmadım.
"LAN SEN ÖLEMDİN!" Tekrar sarıldı.
"Kızım?" Dedi babam.
"Ben seni gömdüm." Dediğinde Arya gülümsedi.
"Diavolo size açıklasın."
"Aryanın canını korumak için..
...
"Ne demek on yıl Arya yok!" Aurora çatık kaşlarla konuştu.
"En fazla on dedim." Dedi Diavolo.
"Ayrıca siz gidip öylesine biriymiş gibi selam verebilirsiniz."
"Harun bey ve benim yapmam abez kalacak. Fakat Harun bey Aryanın okuduğu üniversitede seminerlere gidecek. Görüşecekler."
"Ne zaman olacak bu?"
"Arya tamamen iyileştikten sonra."
"Gülümsemeyeceksiniz. Yastasınız. Arya istediği için erken söyledim. Planı riske atmanız Aryanın canını riske atmanız demek."
"Cosimo." Dedi babam.
Bir kaç adımda Diavoloya sarıldığında öylece kalakaldı kocacım. Boğazını temizledi. Babam geri çekilerek omuzlarını pış pışladı.
Gülümseyerek bana baktı.
Derin bir sessizlik olduğunda gabriel konuştu.
"Senin yüzünden karizmam çizildi cadı! OTUZ SEKİZ KORUMANIN ÖNÜNDE AĞLADIM!"
Kahkaha attığımda yaram sızladı fazlasıyla. Henüz çok taze ve çok avıyordu. Kırmamak için konuşuyordum.
"Bırakalım dinlensinler. yeni evli onlar!" Aurora bizim yerimize kovdu.
"Dediklerimi unutmayın" dedi Diavolo. Odanın kapısı artlarından kapandığında Diavolo bana baktı.
"Bir şeytana cehennemi yaşatmayı başardın Cara mia.."
Gülümsedim. çarşafı zoraki itekledim ve gelmesini işaret ettiğimde temkinli bir şekilde yanıma yatarak sırtını başlığa yasladı.
"Çok mu korktun?" Dediğimde saçlarımı düzeltti.
"Çok demek az kalır Cara mia.."
"Dinlen yine konuşuruz." Diyerek ekledi.
...
Üç yıl sonradan kesit:
"LUCİA!" Seslenilen tarafa baktım. Stajda ilk günümdü ve oldukça gergin olmam yetmiyormuş gibi birisi beni bağırarak çağırıyordu.
"NE OLDU?" Dedim seri adımlarla acile ulaştığımda.
"DOKTORLAR NEREDE!" Dedi benimle birlikte staja başlayan kız ve elleri kanlıydı. Perdenin ucundan ayakkabılarını görebildiğim bir adama müdahale mi ediyordu? Yasaktı! Biz müdahale edemezdik ki-
"ÖLECEK! MÜDAHALE ETMEZSEK ÖLECEK!" etrafıma bakındım.
"YEMEK MOLASI BİTMİŞ OLMALIYDI!" Dediğimde Stajer çaresizce baktı. Panikle yanına koştum. Diplomamın yanmasına göz yumarak perdenin arkasına ulaştığımda bedenim kaskatı kesildi.
Gabriel?