~WELCOME TO KOLEJ~

By ZeynepYlmaz439942

316K 17.7K 7.7K

Hadi ama nerden bilebilirdim ki okulun ilk gününden müdürün oğluna tekme atıcağımı! More

~İLK TANIŞMA~
~2.Bölüm~
~3.Bölüm~
~4.Bölüm~
~5.Bölüm~
~6. Bölüm~
~7.Bölüm~
~8.Bölüm~
~9.Bölüm~
~10.Bölüm~
~11.Bölüm~
UYARI
~12.Bölüm~
~13.Bölüm~
~14.Bölüm~
~15.Bölüm~
~16.Bölüm~
~17.Bölüm~
~18.Bölüm~
~19.Bölüm~
~20.Bölüm~
~21.Bölüm
~22.Bölüm~
~23.Bölüm~
~24.Bölüm~
~25.Bölüm~
~26.Bölüm~
~27.Bölüm~
~28.Bölüm~
~29.Bölüm~
~30.Bölüm~
~31.Bölüm~
~32.Bölüm~
~33.Bölüm~
~34.Bölüm~
~35.Bölüm~
~36.Bölüm~
~37.Bölüm~
~39.Bölüm~
~40.Bölüm~
~41.Bölüm~
~42.Bölüm~
~43.Bölüm~
~44.Bölüm~
~45.Bölüm~
~46.Bölüm~
~47.Bölüm~
~48.Bölüm~
~49.Bölüm~
~50.Bölüm~
~51.Bölüm~
~52.Bölüm~
~53.Bölüm~
~54.Bölüm~
~55.Bölüm~
~56.Bölüm~
~57.Bölüm~
~58.Bölüm~
~59.Bölüm~
~60.Bölüm~
~61.Bölüm~

~38.Bölüm~

4K 240 129
By ZeynepYlmaz439942

Oha Kaya bu ne biçim teklif lan! Bade sinirle Kaya'ya bakıyordu. Eee sonuçta sevdiği çocuktan fırlatılma teklifi aldı.

:Kaya seni bir fırlatırım! Yeter be! Sanırsın askerlik arkadaşınım biraz düzgün konuş dana!

Evet bende diyorum ne zaman patlayacak.

:Ne var bacım diyoruz işte.

:Bacın batsın emi Kaya!

Bade sinirle ayağa kalkıp çıkışa doğru ilerledi. Cidden Kaya'da baya öküz ama.

Kuzeyin boynundan ayrılıp Kaya'ya döndüm.

:Kaya öküz müsün?

:Ya abicim beni bir salın!

Oda aynı Bade gibi yanımdan ayrılıp gitti. Ne bu tripler be!

:Anlaşılan birilerimizin kafası fena karışmış.

Kuzey'e döndüm. Bencede haklıydı. Kaya'nın kafası karışmış gibi duruyordu.

:Bencede baya karışmış.

Tekrar kuzeyin koluna girdim.

:Kuzey.

:Efendim yavrum?

:Temmuzun ortasında okulda ne işimiz var boz ayım?

Boz ayım dediğim için gözlerini devirdiğini gördüm. Ne var bence boz ayım gayette güzel bir iltifattı.

:Farkındaysan ders işlemiyoruz. Okul her zaman açık. Buraya spor ve benzeri şeyler için geliyoruz istemeyen gelmez ama sen antrenman için hergün gelmelisin.

:Baya güzel bir antrenmandı doğrusu. Çuval fırlatır gibi fırlattı dana Kaya!

:Merak etme bende fırlatıcam onu.

Elinin hafiften belime kaydığını hissettim. Her dokunuşu karnımdaki kelebekleri harekete geçiriyordu.

:Fırlat lütfen.

:İstersen senide fırlatabilirim.

:Nereye?

:Yatağa.

~Sıla~

Çantamdan aynamı çıkarıp glossumu sürmeye başladım. Dürüst olmak gerekirse dudaklarımı çok seviyordum. Doğuştan kalem geçilmiş gibiydi ve bu çok hoş bir görüntü oluşturuyordu.

Glossumu sürmeye devam ederken hemen yanımda olan Batu'ya kaydı bakışlarım. Hayran dolu bakışlarını üzerimde hissetmemle hafiften sırıtmıştım.

:Dudağın zaten yeterince pempe niye bunu sürüyorsun güzelim?

Yiaaa güzelin miyim gerçekten!

:Seviyorum sana mı süreyi-

Aklıma gelen fikirle sinsice sırıtıp Batu'ya döndüm. O ise ne yapacağımı anlamış gibi korku dolu bakış atıp kafasını hayır anlamında iki yana salladı. Ben ise sinsice sırıtmaya devam edip kafamı evet anlamında salladım.

Bir anda ayağa kalkıp kaçmaya yeltendi. Bende hemen peşinden ayağa kalktım.

:Batucum.

Dedim tehditkâr bir sesle. Korku dolu bakışlarını bana çevirdi.

:Efendim kumralım?

:Gel bakim otur şöyle yanıma.

:Yok benim işim var canım gideyim ben.

:Batu.

Dedim daha fazla tehdit içererek.

:Kızım bizimde bir imajımız var.

:Ama sonuç olarak sen benimsin.

Bakışları bir anlığına yumuşar gibi oldu ama hemen eski haline döndü.

:Ya Sıla kurbanın olayım yapma. Hem şu şeyi benim dudağıma sürüp ne yapacaksın?

:Senin dudakların çok güzel ama!

Sesim hafif kıskanır gibi çıkmıştı. Ama çok eğleniyordum.

:Benim dudaklarım başka şeylerdede güzel ama!

Dedi imalı imalı. Valla kaşınıyor!

:Tamam sonra o iyi olduğun şeyide yaparsan şimdi lütfen oturur musun aşkım?

Bir anda gözleri parladı. Biliyordum onu nasıl baştan çıkarıcağımı! Maşallah deyin kız!

:Tamam sür sonra silmesi benden.

Göz kırparak yerine oturdu. Allah'ın fırsatçısı! Küçük bebek gibi neşeyle yanına oturdum. Ona doğru iyice yaklaşıp bir elimde yanağını sıktım. Bu sayede dudağı hafif bükülmüştü. Bu hâline içli bir nefes verdim. Kurban olduğum çok yakışıklıydı.

Dudaklarına doğru yaklaştım. Bu yüzden bedenimde tam olarak onun dibindeydi. Glossu dudağına götürüp sürmeye başladım. Ayyy çok yakıştı!

Sürerken zorlandığım için taşan yerleri elimde silmiştim. Batu bunu fark etmiş olucaktı ki hemen iki eliyle belimi sarıp beni kucağına oturttu. Anın şokuyla mal mal ona bakıyordum.

:Ne oldu güzelim daha rahat yap işte.

Gözlerimi kısıp baktım.

:Fırsatçı.

Tabiki der gibi baktı. Tekrardan dudaklarına sürmeye başladım. Ama bu pozisyonda biraz heyecan yapıyordum. Sürme işlemi bitince kafamı geriye çekip bakmak istedim ama Batu buna engel olup elini boynuma götürdü.

:Ne yapıyorsun?

:Sürdüğün şeyi silicem.

:Bende peçete var.

:Peçeteye gerek mı var senin dudakların varken?

Bismillahirrahmanirrahim.

:Çok ayıp ortalık yerde.

:Derin ve Berk'ten mi utanıyorsun?

Yok ya yan komşumuz Salih amcadan. Harbiden ya o adama ne oldu acaba öldümü ki?

:Batucum bir boynumu sal da şu Şahesere bakayım.

:Tamam ama benim yönteminle silicez.

Hehe tamam der gibi bakıp geriye çekildim. Batu'nun dudaklarına bakıp 32 diş sırıttım. Valla seni yöntemin daha işlevli gibi duruyo-

:Batu kız mısın lan sen sürüyon o şeyi dudağına?

Arkadan Berk'in alaylı gelen sesiyle kaşlarımı çatıp ona döndüm.

:Sanane be! Hanımcılık kazanacak!

Bu çıkışıma Batu'nun güldüğünü gördüm.

:Valla bende silme yöntemi için sürmesine izin verdim kardeşim.

:Ben hayatta sürdürmem o şeyi dudağıma.

Derin'in kaslarının havalandığını görmemle içime büyük bir su serpti. İşte kadınların gücünün büyük bir örneği birazdan karşınızda olucak! Derin Elmas bütün heybetiyle karşınızda!

:Pardon?

Dedi Derin kaşları havada bir şekilde.

Berk'in aha sıçtık bakışını görmüştüm. Batu benim belimi sıkıp kulağıma eğildi.

:Şunların kavgasındansa senin dudaklarını tercih ederim.

~Derin~

:Pardon?

Dedim sinirle. Ben sür diyecektim ve o sürmeyecekti he! Ulan çıkarmayın Karadeniz kadınını! Bir o kaldı zaten içimden çıkmayan!

Berk korkuyla bana döndü.

:E-efendim güzelim.

:Sen ben sür diyicem ve sürmeyecek sin öylemi?

:H-hayır canım o yüzden değil. Ben sadece öyle sevmediğim için.

:Peki Berk bir kaç gün konuşmayalım biz.

:Ya Derin ne alâka?

:Derin? Demek bana adımla sesleniyorsun!

Ben mi çok trip atıyordum yoksa bunlar mı normaldi? Sinirle ayaklandım eğer konuşmaya devam edersek kalbimizi kırabilirdik.

:Nereye?

:Hava alıcam.

:Bekle bende geleyim.

:Bir kaç gün konuşmayalım diyorum sen bende geleyim diyorsun Berk?

Berk'in yüzünde ilk defa hiç görmediğim bir duygu oluştu. Galiba bu bana karşı olan bir sinirdi.

:Neden hep trip atmayı seçiyorsun? Bir kez olsun benimle neden adam akıllı konuşmak yerine trip atıyorsun?

:Çünkü konuşursak kalbini kırarım!

:Hayır! Her seferinde kalp kırmaya bağlama. Bunu bir bahane olarak kullanamazsın! Direk yüzüme baka baka seninle konuşmak istemiyorum diyebilirsin! Ve emin ol eğer konuşurken kalbim kırılsaydı bu kadar canım acımazdı.

Berk ayağa kalkıp sınıftan çıktı. Ben ise öylece kala kalmıştım. İlk defa bana karşı bu kadar sinirli görmüştüm onu. Nerde hata yapmıştım? Sadece konuşursak kalbini kırarım sanmıştım. Belki de haklıydı bunu bahane olarak kullanıyordum.

Ama bu sefer gerçekten bir kaç gün ikimizde sinirlerimizin geçmesini beklemeliydik...

~Işıl~

:Kuzey! Giy şu üstünü çıldırtma beni!

Potaya basketini atıp karın kaslarıyla bana döndü.

:Terliyorum farkındaysan Işıl!

:Bende terliyorum o zaman bende çıkarayım!

Hayır çocukta öyle bir vücut varki uzaktan bile sayarım kaslarını. Birde şu arkamdaki ciyak ciyak bağıran yellozlar! Kuzey'in hemen bakışları değişti.

:Sakın öyle bir şey yapayım deme Işıl!

:Giy o zaman şu üstünü!

Bana doğru gülerek gelmeye başladı. Tam dibimde durmuştu. Yapma oğlum yanarızz!

:Sen benimi kıskanıyorsun?

:Yok ebemi- ama kadın öldü ya! Biliyor musun böyle tombul ve çok tatlıydı.

:Kızım sen eben hakkında niye bu kadar şey biliyorsun!

:Sus laf etme ebeme! Ayrıca ben sana şu üstünü giy demedim mi valla bende çıkartırım he!

Ellerimi tam tişörtüme götürecektim ki Kuzey beni durdurdu.

:Bana Özel bir şeyi herkesin içinde açamazsın.

Allah Allah öylemi olmuş ya!

:Pardonda sen niye açıyorsun acaba! Onlarda bana Özel!

Dedim karın kaslarını gösterip. İnsanın baktıkça bakası geliyordu.

:Tamam giyiyorum ya amma kıskandın.

:Kes sesini Kuzey!

Kuzey tekrar yanımdan ayrılıp tişörtünü almak için sahaya döndü. O sırada bize doğru gelen sarışın bir kız gördüm ama bu kızı daha önce hiç görmemiştim. İçimde ki hisle ayağa kalkıp Kuzey'in yanına gittim. O ise çoktan giymişti üstünü.

:Kuzey şu gelen kızı tanıyor musun?

Kuzey'in bakışları oraya kaydı. Sonra bir anda yutkunduğunu gördüm. Elleri yumruk olmuştu. Kimdi bu kız?
Kız bize doğru iyice gelip tam karşımda durup beni baştan aşağıya süzdü. Beni süzmesinden rahatsız olmuştum.

Alayla kıkırdadı.

:Benim yerime gerçekten bunumu seçtin Kuzey?

Devam edicek...
(Oy lütfen herkes versinn)
Yeni bölüm çok yakında yayında olucakk 💗💗

Continue Reading

You'll Also Like

453K 8.2K 20
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
423 58 16
"Aşığım sana, anlasana." "Özledim." 💌 260623
28.8K 1.4K 30
Bilinmeyen numara:Seni hak etmiyor. Bilinmeyen numara:Yemin ederim hak etmiyor. Bilinmeyen numara:Onu çok seviyorsun. Bilinmeyen numara:Onun gibi bir...
2.9M 137K 56
Uykusunu her şeyden önde tutan bir kızın evinin yanında yeni bina çalışması yapılır ve kızı uykusundan alıkoyarsa ne olur? 𖥸𖥸 Siz: şu inşaatı durdu...