Bu bölümü henüz tamamlamadan yanlışlıkla paylaştım ve farkedene kadar bir çok kişi gördü o yüzden okuduğunuzu düşünmeyin. Yeni tamamladım.
Bu ara kendimi fic yazacak kadar iyi hissetmedim bu yüzden sizi beklettiğim için üzgünüm.
İyi okumalar... 💜
...
Don Juan
Bebeğim
Manolya
Bebeğim mii
Don Juan
Evet bebeğimsin
Manolya
Başka neyinim peki ☺️
Don Juan
Güzelimm
Manolya
😍😍|
Güzelin miyim gerçekten
Don Juan
Güzeller güzelimsin
Okulda mısın yanına geleyim
Manolya
Gelme|
Okulda değilim ki😊
Hem neden geleceksin
Don Juan
Nerdesin peki
Seni görmek istiyorum
Manolya
Bir işim var onunla uğraşıyorum
Müsait değilim
Don Juan
Nasıl bir iş bu güzelim?
Manolya
Şimdi şöyle ki👉👈
Bir arkadaşıma yardım ediyorum
Don Juan
Bir arkadaş?
Şu yerden bitme olan mı
Manolya
Onun adı Jimin 😠
Don Juan
Soruma cevap alamadım?
Manolya
Jimin değil
Minho'ya yardım ediyorum
Don Juan
Minho omega mı?
Manolya
Hayır?
Don Juan
Alfa mı?
Manolya
Ne fark eder
Don Juan
Ben kıskanç bir adamım Jeon
Eğer yanında bir alfa varsa epey fark eder
Manolya
Taehyung işim var senin yersiz kıskançlıklarınla uğraşamam
Don Juan
Nerdesin yanına gelmek istiyorum
Bende yardım ederim şu arkadaşına
Manolya
Sana göre bir yer değil burası
Don Juan
Ne demek o
Sikeyim adam akıllı bana ne yaptığını söyler misin artık
Manolya
Hesap vermeye de başladık oh ne güzel ya
AGP düzenliyoruz oldu mu
Don Juan
AGP de ne demek
Manolya
AGP=Aptal Gençler Partisi 🥴
Don Juan
Aptal gençler partisi🤨
Bu aptal gençler o partide aptalca şeyler yapmıyorlardır umarım
Manolya
Tam olarak aptalca şeyler yapıyoruz desem🤏
Don Juan
Peki neden bana göre değil
Sen varsan bende varım
Beraber aptalca şeyler yapabiliriz
Manolya
Bir aptal gibi alfanı kontrol edemeyip beni mühürlediğin gibi mi?
Bu seferde aptalca bir şey yapıp beni hamile mi bırakacaksın?
Don Juan
Aptalca değildi.
Her neyse istemiyorsan gelmem.
Sana iyi eğlenceler.
Manolya
Alfalara trip atmak hiç yakışmıyor 😐
Gel buraya kızdın mı
Don Juan
Beni yanında istemiyorsun oysa birbirimize karşı güzel bir adım attık diye düşünmüştüm
Manolya
Seni yanımda istemediğim için değil de şeyy
Don Juan
Ney güzelim açık ol bana
Manolya
Bu parti senin partilerine benzemez
Yani kıytırık bir mekanda ucuz içkileri cızırtılı bir ses sistemi olan bir yerde yapıyoruz
Don Juan
Seni daha güzel bir yere götürebilirim biliyorsun
Manolya
Ama o güzel yerlerde kendim gibi olamam
Eğlencenin dibine vuramam
Ve aptalca şeyler yapamam
Şey gibi düşün Titanic filmini izlemişsindir mutlaka
Don Juan
Evet izlemiştim bebeğim
Manolya
Bebeğim😍|
Şimdi sen oradaki Rose'sun
Bende Jack
Don Juan
Pardon ama neden ben Rose oluyorum Jack benim
Manolya
Ya Bi susar mısın lütfen
Rose sensin çünkü zenginsin
Ben Jack'im çünkü fuckirim
Ve Jack'in Rose'u fakir kısmın olduğu yere götürüp eğlendikleri bir yer var ya
Don Juan
Şu deli gibi dans ettikleri
Manolya
Öyle bir ortam düşün
Benim için gelir misin?
Don Juan
Gelirim
Manolya
Gerçekten mi
Don Juan
Gerçekten güzelim
Beraber aptal gençler gibi eğlenelim hadi
Manolya
Seni seviyorum|
Motorun var mı?
Don Juan
Yok ama kiralarım istiyorsan
Manolya
İstiyorum 🥰
Don Juan
İsteğin benim için bir emir güzelim
Bana konumu at bir saate oradayım
Manolya
🙂|
Bekliyorum.
...
Sigara dumanı, kulak zarı patlatacak türden çalan müziğe eşlik eden insanlar ve kumar... Jungkook'un hiç bilmediğim dünyasına giriş yapmıştım.
"Ortam nasıl ama?" diye bağırarak konuşurken beni bir yandan da içkilerin olduğu bölüme, kalabalığın içine sürüklüyordu.
"Ortam şahane gerçekten." dedim etrafta göz gezdirirken. Yüz ifadem aksini söylüyor olacak ki bana bakarak gülümsedi.
"Bize iki bira versene Minho." dediğinde sonunda şu arkadaş bozuntusunun kim olduğunu görmüştüm.
"Arkadaşının omega olduğunu bilerek söylemedin. Seni kıskanmam hoşuna gitti mi güzelim?"
"Beni kıskanman egomu tatmin etti alfa." dedi sırıtarak. Elime tutuşturduğu birayı dudaklarıma götürdüm tıpkı onun gibi. Ağzımda bıraktığı tatla yüzümü ekşittim. Sanırım merdiven altı üretiliyordu çünkü daha kötüsü olamazdı.
"Demek egon tatmin oldu. Seni başka şekillerde de tatmin etmemi ister misin omega?"
Tek kaşını kaldırıp alt dudağını ısırdı. Ardından bir şey söylemek için dudaklarını aralamıştı ki bakışları arkamda kalan bir yere döndü ve birden bağırarak, "Dans zamanı!" dedi.
Birasını kafasına dikip kolumdan tuttu ve beni piste doğru çekiştirdi. Ortam kesinlikle benlik olmamasına rağmen ona ayak uydurmaya çalışıyordum. Hareketli Latin tarzı bir şarkı çalmaya başladığında ellerini beline koyup ayaklarını tuhaf bir ritimde yere vurmaya başladı. "Bana ayak uydur Kim Taehyung!"
Ona ayak uydurmam çok zordu bu yüzden sadece olduğum yerde alkış yaparak onun çevremde dönerek dans etmesini izledim. Oradaki tüm insanlar bir anda bizim dansımızı izlemeye başladı. Herkes aynı an da tezahürat yapıyordu. "Bana ellerini ver." dediğinde ellerimi ona doğru uzattım.
Bu çok çılgıncaydı. Otuz yaşında bir adam için fazla gibiydi ama onun enerjisi, attığı kahkahaları bana bulaşmıştır. Etrafımızdaki insanlarda dansımıza ortak olduğunda pist bizim gibi olan çiftlerle doldu. Sanırım aptal gençler partisine özel bir danstı bu. Jungkook koluma girdi ve beni yeniden etrafımızda döndürmeye başladı.
"Güzelim?"
"Taehyung beni takip et."
Durmak bilmiyordu. Ter içinde kalmıştı bedenim ve şimdi yeniden başka bir maceraya atlıyorduk sanki.
"Kumar mı?" dedim beni masaların olduğu yere çektiğinde.
"Hadi ama Hwasa, sıra bizde." dedi masada iskambil kağıtlarıyla oynayan kadına eğilerek. Sanırım buradaki herkesi tanıyordu.
"Jungkook yenilmeye doymuyorsun. Berbat olduğunu kabullen."
"Hayır ben değil sevgilim oynayacak. Kalk artık şu masadan."
Sevgilim..
Farkında olmadan mı demişti yoksa bilerek mi sevgilim diye bahsetmişti benden bilmiyordum ama bu hoşuma gitmişti fazlasıyla.
Kendimi bir an da masada buldum ve dağıtılan iskambil kağıtlarından kendi payıma düşeni aldım. Jungkook arka tarafımdan üzerime doğru eğilerek kollarını boynuma sardı ve kulağıma yaklaşıp, "Şans öpücüğü ister misin sevgilim?" diye sorduğunda olduğumuz yeri boşverip onu kucağıma çekmek istedim.
Başımı ona doğru çevirdiğimde dudakları hemen önümdeydi ve kırmızı dudakları fazla öpülesi duruyordu.
"Öpsene."
"Şans için." dedi.
"Şans için. "dedim ve bakışlarımı dudaklarından çekmeden beni öpmesini bekledim.
Küçük bir öpücük dudaklarımın üzerine bırakırken geri çekilmesine izin vermeyip alt dudağını dişlerim arasına alarak kendime çektim. Boynumdaki kolları sıklaştı ve dudaklarını daha fazla emerek onu öpmeye devm ettim. Ta ki masada oynanan el bana gelene dek.
"Hadi ama sıra sende. Ya oynayın ya da arka odaya geçin." diye bağırdı masadaki dörtlüden birisi.
Bana kalsa hiç ayrılmazdım çünkü oyun falan umrumda değildi. Ama Jungkook geri çekildiğinde masanın ortasındaki iskambil kağıdına baktım. Sinek üçtü ve elimde vardı. Jungkook'un öpücüğü gerçekten bana şans getirmiş olmalıydı.
"Sevgilin amma şanslıymış Jungkook. Tüm kağıtları topladı."
"Onun şansı benim dimi sevgilim?" dedi.
"öylesin sevgilim."
Ona bakarak tıpkı onun gibi sevgilim diyerek karşılık vermem hoşuna gitmişti. Birden burnuma dolan o aşina olduğum bebeksi kokusu ile alfamı uyandırıp beni etkilemeye başladı. Jungkook feroman salgılıyordu. Gözlerindeki kahverengi yavaşça yeşile çalarken masaya döndüm ve elimdeki kağıtları bırakarak, "Oyun bitti." dedim.
Oyunun ortasında bırakıp Jungkook'u elinden tuttuğum gibi çıkışa ilerleme sebebim onun kızgınlığa girdiğini farketmiş olmamdı. Sonunda o boğuk ve kalabalık ortamdan kurtulup dışarıya çıktığımızda alfamı dizginlemek için derin bir nefes çektim ciğerlerime.
"Taehyung" diyerek sızlandığında bakışlarımı ona çevirdim. Gözleri dolu doluydu ve onunla ilgilenmemi ister gibi bana bakıyordu.
"Seni evine bırakayım."dedim. Motorum yolun kenarındaydı. Kaskın birini alıp dikkatli bir şekilde ona taktıktan sonra kendiminkini takıp motora bindim.
" Atla bakalım bebek. "
" Ne kadar hızlı sürebilirsin? "diye sorduğunda gülümsedim. Arkama oturup kollarını belime sardı.
" Nefesini kesecek kadar hızlı olacağım güzelim. "
" Bana ne kadar iyi sürdüğünü göster o halde. "
Ona güzel bir sürüş yaşatmak benim için bir zevkti. Ona istediğini verdim ve gece yarısı boş olan caddede motorumun çıkardığı yüksek ses yankılanırken yapabileceğim en yüksek hıza ulaştım. Attığı keyifli çığlıkları duyuyordum. Jungkook beni her an giderek daha fazla etkiliyor, büyüsüne kapılıp gidiyordum.
Kısa bir zamanda Jungkook'un evine gelmiştik. Dairesinin önündeydik ve o kapıyı açıp içeri girdiğinde elimi tutarak beni içeri çekti. Kızgınlığı başlamıştı, gözleri yeşilin en açık tonundaydı. Feromanları giderek yoğunlaşıyor ve beni kendine çekiyordu.
"Burada kal, sana ihtiyacım var alfa."
"Bunu istediğine emin misin güzelim?"
Kapıyı kapattığı gibi ellerini boynuma doladı. "Taehyung sen benim eşimsin." diye fısıldadı. Bir kere başlarsak duramayacağımızı biliyordum. Alfa çoktan kontrolü eline almıştı. Mühürlü eşimdi o. Beni istiyordu, bana ihtiyacı vardı. Ve ben de deli gibi onu istiyordum.
Onu kucağıma aldığımda memnun bir şekilde gülümseyerek bacaklarını belime sardı. Dudakları dudaklarıma kapanırken ıslak ve tutkulu bir şekilde öpüşüyor ve yavaş yavaş odasına doğru ilerliyordum. Odanın kapısını ayağımla açarken nefes nefese dudaklarını çekip hala kucağımdayken üzerindeki ceketi ve tişörtü çıkardı. Bembeyaz teni karanlık odada iştahımı kabartacak şekilde parlıyordu.
Onu yatağına yatırıp bacaklarının arasına yerleştim. Hafif belirgin göğüslerine kapandığım gibi tiz bir çığlıkla saçlarıma asıldı. Dikleşen pembe göğüs uçlarını emerken fermuarını indirmeye uğraşıyordum aynı zamanda .
"Taehyung-g.."
"Söyle güzelim."
"Çabuk ol lütfen." diye sızlandığında geri çekilip pantalonunu ve iç çamaşırını indirdim. Aleti çoktan sızdırmaya başlamıştı. Kendi pantalonumu ve bokserımı da gözlerinin içine bakarak indirdikten sonra üzerine eğildim. "Güzelim prezervatif var mı?"
"Buna gerek yok seni hissetmek istiyorum."
"Bebeğim hamile kalabilirsin ama."
"Bu sorun mu? Biz mühürlendik alfa."
Omegası kızgınlıkta olduğu için ve eşim olduğu için bebek istiyor olabilirdi ama Jungkook'un bunu istemediğini biliyordum. Bir kez daha onun istemediği bir şey yapmayacaktım. Bu yüzden yeniden sordum. "Omegam bir gün bebeklerimiz olacak ama şimdi sadece seninle ilgilenmek istiyorum. Bana prezervatifin yerini söyle. "
"Çekmece." dedi. Yatağın yanındaki çekmeceye ulaştığımda kutunun içindeki paketten birini alıp dişlerimle yırtarak içinden çıkarttığım paketi sertleşen aletime geçirdim. Ben tüm bunları yaparken Jungkook bacaklarım arasında uzanmış sabırsızca gözlerime bakıyordu.
"Çok ateşli göründüğünün farkında mısın alfa?" diye sorduğunda yan bir şekilde gülümseyip üzerine eğildim.
"Hm demek ateşliyim?"
"Eminim bunu çok kez söylemişlerdir sana?"
"Ama senden duymak farklı." dedim parmağımı sırılsıklam olan deliğinde gezdirirken.
"Ben farklı mıyım ki?"
"Hmm farklısın. Eşimsin omega."
"Ahh!" aletimi yavaşça içine ittiğimde ikimizde aynı an da inlemiştik. Aletimi sıkıca kavrayıp içine çekiyordu. Onu sertçe becermek istiyordum. Zevkle açılan ağzına dilimi sokup onu en ıslak şekilde öpüyordum. Ellerim teninde gezinirken kasıklarımız birbirine çarpıyordu. En derinlerine kendimi itiyordum. Süt beyazı teninde mor izlerimi bırakacak şekilde emiyor, ısırıyor ve benim için kıvranışını izliyordum.
"Kuca-k.."
"Kucağıma mı çıkmak istiyorsun güzelim?"
"Evett istiyorum. Beni kucağına al."
Üzerinden kalkıp yatağa oturdum ve sırtımı yatağın başlığına yasladım. Kasıklarım üzerine çıktığında kalçalarını avuçlayıp deliğini ortaya çıkarırken aletimin üzerine oturmaya başladı. Omuzlarımdan tutup üzerimde zıplamaya başladı. Orgazm onu ele geçirdikçe inlemeleri sıklaştı. Onun kendinden geçmiş hali aklımı başımdan alıyordu.
"Çok güzelsin Jungkook."
Muhtemelen dediğimi duymamıştı bile. Kasılıyordu boşalacağını anlamıştım. Yorulmuştu bu yüzden belini kavrayıp onu üzerimde hareket ettirdim. Zayıftı, incecikti beli. Ellerim arasında kaybolacak gibiydi. Zarif bedenine tezat hırçın bir omegaydı. Onu yavaşça keşfediyor ve öğreniyordum. Boynuna parmaklarımı sardım. Mühür yerine baskı uyguladığım da gözlerini kapatarak çığlık attı. Aletinden meniler fışkırarak göğsüme ve karnıma yayıldı. Bedeni ellerim arasında titrerken ona son kez kendimi ittim. Öyle yoğun boşaldım ki tüm bedenim aynı anda kasıldı.
Üzerimden kalkıp kendini sırt üstü yatağa bıraktı. Prezervatifi çıkarıp ayağa kalktım. Odanın köşesinde duran çöp kovasına attıktan sonra banyoya gidip elimi ve göbeğime bulaşan menileri temizleyip geri döndüm. Jungkook hala yatakta öylece uzanıyor ve normale dönen gözleriyle hareketlerimi takip ediyordu.
Yatağın boşta kalan tarafına oturup pantalonumdan sigara paketimi çıkardım. İçinden bir dal alıp dudaklarım arasına koydum ve çakmağı çakıp sigaramı yaktım. Dumanı içime derince çekip Jungkook'a doğru üfledim.
Yerinde doğrulup dudaklarım arasındaki sigarayı aldı ve kendi dudaklarına yerleştirip içine çekti. Ona yaptığım gibi dumanını yüzüme doğru üfledikten sonra gülümsedi.
"Güven testinden geçtin."
"Anlamadım ne güven testi?" diye sordum. Kafam karışmıştı birden. Sigaradan bir duman daha alıp kucağıma çıktı yeniden. Dudaklarıma kapanıp zehirli dumanı ağzımın içine doğru üfledi. Saçlarıma asıldı ve burnunu burnuma sürterek konuştu.
"İçime boşalma konusunda seni denedim. Tabi ki bebek istemiyordum."
"Sen gerçekten de çok fenasın güzelim."
"Öyleyim."
"Benden hoşlanıyorsun?"
"Bir aptal gibi.."
"Bende senden bir aptal gibi hoşlanıyorum o halde Jeon Jungkook."
....
Bölüm sonu 💜
Aptal aşıklar...
Aklımda kaos yazma fikri var ne yapsak ki 👉👈
Smut güzel miydi pek içime sinmedi ama...
Neyse görüşmek üzere aşkolar.