Querencia~Olivia Black

Oleh regina_potter_

27.5K 1.7K 1.3K

Olivia Black'in, Slytherin'e seçilmesiyle babası Sirius ile aralarında bir gerginlik oluşur. Ayrıca babasının... Lebih Banyak

Tanıtım Bölümü
1. Bölüm: Hogwarts Mektubu
2. Bölüm:Sarışın Çocuk
3. Bölüm:Kan Statüsü
4. Bölüm:Slytherin mi?
5. Bölüm:Ağlama Lütfen
6. Bölüm: Kalbin Varmış...
7.Bölüm:Hipogrif ve Draco Malfoy
8.Bölüm:Animagus
9. Bölüm: Oselo
10. Bölüm: Beklenmedik Aşk İtirafı
11.Bölüm:Şans
12.Bölüm: İlk deneme
13. Bölüm: Kabusa Dönüş
14. Bölüm: Karanlık Oda
15. Bölüm: Özür Dilerim?
16. Bölüm: AY VE GÜNEŞ
17.Bölüm: Slytherin Partisi (part 1)
18.Bölüm: Slytherin Partisi (part 2)
19.Bölüm: Yin ve Yang
21. Bölüm: Mektup
22. Bölüm: Ortak Salonda Gerginlik
23. Bölüm: Bayan Malfoy
24. Bölüm: İlk Dans

20.Bölüm: Kutsal 29

793 56 69
Oleh regina_potter_



Gece 2.09'du. Ben Pansy'nin odasındaydım, uyku tutmuyordu. Calista ve Draco'nun ne yaptığını merak ediyordum. Ben Radoslav'a geleceğimi söyledikten sonra Pansy'nin odasına gitmiştim ve Calista Draco ile kalmıştı. Bir baykuşa dönüştüm, o odada ne olduğunu öğrenebilmemin tek yolu buydu. Pencereden çıkıp balkonuma uçtum.

Görebiliyordum içeriyi ama Calista yoktu. Draco kendi yatağında uyuyordu ve ellerinin ucunda bir kitap duruyordu. İçeri girip tekrar insana dönüştüm. Ses çıkarmadan Draco'nun yatağına oturdum. Ellerinin ucundaki Querencia'yı aldım, sayfaları karıştırırken ismimin yazılı olduğu bir sayfaya denk geldim. Tam okumaya başlamıştım ki Draco elimden kitabı aldı.

"Ne yapıyorsun?" diye sordu.

"Kitabı verir misin okuyordum."

"Bu saatte mi?"

"Hangi saatte ne okuyacağımı sana mı soracağım?"

Yataktan doğruldu, ellerini iki yanımdan çevreleyip  yatak başlığına yasladı. Üzerime eğilip, "Eşyalarımı karıştırma Black." dedi.

"O sayfada neden ismim yazılı?"

"İsmin yazılı değil."

"Gördüklerime mi sana mı inanayım?"

"Neye inanıyorsan inan."

"Bakıyorum gitmiş sevgilin."

"O benim sevgilim değil."

"İyi ,güzel ne yapayım yani? Sevgilin ya da değil ne fark eder. Birkaç gün sonra olursunuz üzülme."

"Böyle bir şey asla olmayacak. Ben onunla sevgili olmayacağım."

"Bana neden bunu açıklıyorsun? Ben senin hiçbir şeyin değilim."

"Hiçbir şeyim değilsin, her şey... boş versene."

Kenara oturduğunda yatağından kalkıp kendi yatağıma uzandım. Duvara doğru döndüm, artık onu görmek zorunda değildim.

"Ben." diye başladı, "onunla sevgili değilim. Aramızda hiçbir şey yok. Sadece Radoslav'ı kıskandırmak için benden yardım istedi. Her şey bundan ibaret. Odada bir süre kaldı evet ama sonra hemen gitti. "

Gülümsedim, "Onunla baloya gidecek misin?" dedim.

"Gitmemi ister miydin?"

"Ben, hayır istemezdim."

"Peki sen gidecek misin?"

"Ben de aynı soruyu soruyorum , peki sen gitmemi ister miydin?"

"Benimle geleceksen neden olmasın?"

Ona dönüp, "Bu bir davet mi?" dedim.

"Evet mi hayır mı?" diye sordu.

"Başkasına söz verdim."

"Gözlerimin önünde sordu, biliyorum."

Ellerimle yüzümü kapayıp, "Onu ekemem." dedim. Draco ile gitmeyi o kadar çok istiyordum ki ama Radoslav'a haksızlıktı bu. Dışarıdan biri bu yaptığımı aptallık olarak görebilirdi. Benim kalbim kırıldı diye başkasınınkini de kırmaya gerek yoktu.

"Peki, öyleyse iyi eğlenceler" dedi.

****

Üstümü değiştirip formalarımı giyindim. Günler sonra kahvaltıya büyük salona inecektim, dersler dışında odamdan çıkmıyordum. O salak Calista'nın yüzünü görmektense odamda kalmayı yeğlerdim. 

Saçlarımı sıkıca toplayıp odadan çıktım. Hala aklımı kemiren bir şey vardı: Calista,Radoslav'a gerçekten aşık mıydı? Belki de Draco ile yakınlaşabilmek için bunu öne sürmüştü. Fakat o gece Radoslav Calista'nın odasına gidiyordu. Büyük salona vardığımda Calista ve Draco'yu gördüm, bir de Pansy ve Blaise vardı. 

Bir anda biri kolunu omzuma attı. Mattheo'da benim gibi biraz gecikmişti.

"N'aber prenses." dedi Mattheo.

"Prenses demesek, o yaşları biraz geçtim çünkü."

Önüme geçip eğildi, "Öyle olsun Kraliçem." dedi.

Gülerek, "Olivia demen yeterli ama kraliçe de hoşuma gitti." dedim.

Yeniden yanıma geçip kolunu omzuma attı, "Matt ne oluyor orada?" diye sordum.

Büyük salonda biraz gürültü vardı. Slytherin masasından, Gryffindor'lulara laf atıyorlardı.

"Sanırım tartışma var." dedi.

Adımlarımızı hızlandırıp masaya geçip oturduk. Yine bir safkan muhabbetti vardı.

Draco, Hermione'ye dönüp, "Bu pis bulanıkları neden buraya aldıklarını anlamıyorum." dedi.

"Kapa o çeneni Malfoy." dedi Harry.

Hermione yemeğini yemeğe devam ediyordu. Kavga çıkmasını istemiyordu belki de, Harry'e seslenip önüne dönmesini söyledi.

Bu sefer Calista konuşmaya başlayıp, "Bırak buraya almayı, yaşamalarına bile izin verilmemesi lazım. Amcama söyleyeceğim ve onların sürgün edilmesini isteyeceğim." dedi.

Artık dayanılacak gibi değildi. Saf kanlığı bir üstünlük olarak görmem fakat bu bazen kendini bir şey sanan insanları susturmak için harika bir yöntemdi.

Pudingimi masanın üzerine sertçe koyduğumda çevremizde oturalar bana baktı, "Calista Barlow değil mi? Kutsal 29'un, kutsal olmayan kısımları." diyerek güldüğümde Mattheo'da bana katıldı. "Sen safkan değilsin ki ne konuşuyorsun? Ailende melezler var ve biz hala senin yaşama izin veriyoruz, ne ironik değil mi." dedim.

"Sen ne diyorsun be? Senin ailen asıl safkan değil." dedi ayağa kalkarak.

"Otursana daha bitmedi. Evet benimde  safkanlarla evlenmeyenler oldu fakat biz onları bağrımıza basmadık. Ailemizin üyeleri olarak görmüyoruz onları, siz gururlanarak onlardan bahsediyorsunuz. Neydi dayın? Bakanlıkta üst düzey bir pozisyonda ama kendisi bir melez." dedim üzerine bastırarak. "Annen de melez, ben de sizin 29 safkan aileden biri olmamanız için bakanlığa bir mektup yazacağım. Eminim ki bu konuyla ilgileneceklerdir, bilirsin Black ailesi çok köklüdür. Beni asla kırmaya tenezzül etmeyeceklerinden eminim." dediğimde gözünden bir damla yaş aktığını gördüm. Amacıma çoktan ulaşmıştım.

"Ve sana gelince Malfoy. Senin ailende de Melezler var, sürekli safkan evlilikler yapıldığı için zayıf büyücüler doğdu. Çözüm olarak melezlerle evlilikler yapıldı." dedim.

Çenesinin kasıldı, "Bu doğru fakat çok eskiden yapılmıştı." dedi.

"Ama bu seni üstün yapmaz değil mi?  Malfoy'lar güçten bir haberler, tek bildikleri şey para, para ve daha çok para. Yapabildiğiniz tek şey güçlü olanın tarafında durup onlara boyun eğmek, güçlü olmayı seçemeyecek kadar korkaksınız." dedim.

Sözlerim ağır gelmiş olacak ki Malfoy masadan kalkıp gitti. Onu kırmayı istemiyordum ama zorbalığa da sessiz kalmamı beklememeliydi.

Pansy bana dönüp "Ne yaptın öyle kızım? Calista'yı ağlattın, üstüne Draco'yu da ağlatmana ramak kalmıştı." dedi.

Kulağıma eğilip, "Aşık mısın düşman mısın belli değil." dedi.

"Hak edene hakkettiği gibi davranmak lazım. Birilerinin büyümesi lazım artık." dedim.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra Gryffindor ile ortak Aritmansi dersi için sınıfa doğru yürümeye başladık. Uzun zamandır büyük salona gitmediğim için insanlar bana bakıyordu. Nihayet az kişinin olduğu bir koridora girmiştik. 

Yanımda Mattheo ve Pansy vardı. Normalde Draco ile giderdik hatta heyecanla gittiği tek derstir. 

"Draco bu dersi çok sever hiçbir zaman kaçırmaz. Hatta kolunu kırdığında bile sadece bu ders için odasından çıkmıştı." dedi.

"Acaba gelir mi?" dedi Pansy.

"Sanmam." dedi Mattheo

"Çok mu ileri gittim acaba." diye mırıldandım.

"Yani biraz. Haklıydın ama biraz ağır konuştun, bir erkeğe söyleyebileceğin son laf korkaksındır. Gerçekten korkak olanlar için bu geçerli değil tabi." dedi Mattheo.

"Özür mü dilesem? Ama haklıyım." diyerek yüzümü kapadım.

Mattheo elini sırtıma koyup, "Biraz fazla gururlusun. Şey diyebilirsin 'Üslubum için özür dilerim.' sonuçta söylediklerin için değil ifade biçimin için diliyorsun." dedi.

"Görebilirsem yüzünü deneyeceğim. Suratıma bile bakmayacağına yemin edebilirim." dedim. Moralim çok bozuktu.

"Onu bunu boş verelim de, çok havalıydın ya." dedi Pansy sarılarak.

Çoğu kişi sınıftaydı, hemen bir yer bulup oturduk. Bu dersten nefret ediyordum, kafamı koyup uyumak istiyordum ama ne mümkün.

"Merhaba Olivia." dedi Hermione. Önümde oturuyordu.

Gülümseyerek, "Merhaba Hermione." dedim.

"Bugün için teşekkür ederim." dedi.

"Ne demek!"

"Sen gerçekten iyi bir insansın ama benim yüzümden Draco ile aranızın bozulmasına üzüldüm. " dedi.

"Bazen çok ileri gidebiliyor onun adına özür dilerim." 

"Kırılmıyorum artık, alıştım." dedi.

Ders  başladı ve Hermione önüne döndü. O da bu dersi çok seviyordu. Draco gelmemişti derse, onu gerçekten üzmüştüm."

Gerçekten o kadar sıkılmıştım ki, bu dersi neden aldığımı bile bilmiyordum. Gidip Snape ile konuşup ders programımdan bu dersi kaldırmam gerekiyordu.

Sonunda bitti ve Muggle Araştırmaları dersine gittik. Bu ders en azından daha eğlenceliydi.

"Bugün ki konumuz Muggle silahları." dedi Profesör.

Bunlar epeyce dikkat çekiyordu. Bizim asalarımızdan farklıydılar ve hoşuma gitmişlerdi.

****

Büyük salonda akşam yemeğimi yedikten sonra Slytherin ortak salonuna gittim. Draco'yu bulmayı umuyordum fakat  yoktu. Çekinerek de olsa odamıza doğru yürümeye başladım. Kızgınlığı geçmiş miydi ? Özür dilersem affeder miydi?

Kapının önüne geldim ve kapıyı açtım. Odaya göz gezdirdim içeri de yoktu. Balkona doğru yürüdüm, evet oradaydı. Kapının eşiğinde durdum.

"Gelebilir miyim Draco?" diye sordum.

Kafasını kaldırmadı, hiçbir şey söylemedi. Derin nefes alıp yanına oturdum. 

"Ben bugün için özür dilerim. Amacım seni kırmak değildi sadece siz çok ağır konuştunuz ve bu çok-" cümlemi yarıda kesip konuşmaya başladı.

"Ben çok korkak bir insanım, ailemde öyle. Biz sadece güçlülere boyun eğen , onların köpeği olan insanlarız bu mu Olivia?" dedi.

Onu ilk defa böyle görüyordum, sinirlenirdi, bağırırdı, sürekli kavga ederdik fakat o ilk defa böyleydi. Onu bile bile kırmıştım. 

"Hayır Draco yemin ederim ailene öyle demek istemedim. Seni kırmayı istemedim sadece bazen ağzımdan çıkanları kontrol edemiyorum. Sevdiğim insanları istemeden kırıyorum."

"Sorun ailem mi sence? Sorun bana bunları söylemen, beni korkak olarak görmen." dedi ve ayağa kalktı. "Senin bu zamana kadar yanında durup destek olan tek kişiydim. Animagus olmana yardım ettim, sürekli seni korudum, o gün seni o nehirden ben çıkardım. Babamın beni öldüreceğini bile bile seni evime götürdüm. Bu muydu karşılığı, bu muydu senin sevgin?" içeri geçti ve ben de ayağa kalktım.

Gidiyordu, onu da kaybediyordum. Asasını aldı ve dolabından ceket çıkarıp giyindi. Arkasına bakmadan kapıya doğru yöneldi. Ya şimdi onu durduracaktım ya da aramıza buzlar girecekti. Göz yaşımı silip koşarak ona sarıldım. Öyle sıkı sarılmıştım ki durmuştu fakat elleri kenardaydı, o sarılmıyordu.

"Gitme Draco Malfoy, seni de kaybedemem." 

______

Olivia çakıyor doksanaaaaaa

Ama biraz Draco'nun üzerine fazla gitti, barışacaklar mı acaba?

Gitme be Draco ,kızın başka kimsesi yok lan. Bir Mattheo ve Pansy var bir de sen varsın, kimsesi yok

Olivia bu bölümde biraz sinirliydi fark etmişsinizdir belki ama biraz🤏🏻

Zorbalığa zorbalıkla cevap verilir çünkü karşındaki salak ancak böyle anlar.

Olivia bırak Draco'yu ,benle evlen. Nasıl yönelim değiştirdim ama 

İleriki bölümlerde Regina diye bir karakter eklenecek ve Olivia onunla evlenecek KJKLJQLJQLHQWGWŞKWJ 

Şaka şaka gülün diye

Çokta mükemmel bir insanımdır 3 günde 2 bölüm attım. Benden başka bir şey beklemeyin

Açık renkle yazılanlar aileden dışlananlar ve muggle'lar ile evlenenler

Iola BLACK bir muggle ile evlendiği için BLACK ailesinden silindi

Phineas muggle hakları savunucusu olduğu için aileden silindi.

Marıus BLACK bir kofti olduğu için dışlandı(üzüldüm lan buna )

Cedrella kanı bozuk septimus weasley ile evlendiği için BLACK ailesinden silindi

Alphard BLACK, kaçan yeğeni Sirius'a mirasını bıraktığı için dışlanmış.

Andromeda zaten muggle ile evlendiği için silindi.

Sirius'u biliyorsunuz zaten.

Buradan da anlayacağınız gibi Olivia'nın soyuna baktığımız zaman hiçbir melez ya da bulanık olmadığını görebiliyoruz. O yüzden yorumlara yok Black ailesinde şu melez yok şu muggle yazmayın

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

16.8K 976 23
'Hey ben Elena, Elena Sarah Slytherin! Size hayatımı anlatacağım, daha doğrusu hayatımı neden bir kasetin içinde geçirdiğimi.. Eğer bu kaseti dinliyo...
11.4K 674 42
Hazel McCall, 16 yaşında, ortalama bir öğrenci, başarılı bir dans grubu lideri ve takımda birinci sıraya seçilmek için çabalayan bir lakros oyuncusuy...
26.6K 2.5K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !
4.1K 209 4
[ARA VERİLDİ] Cenk;en başından beri gizlice zamanın çocuğunu yenmek için eğitilmişti."Küçük hanım"ından ayrı düşmüştü tabi. Bir adım ötesinde ama çok...