moonborn | taekook

By hopesjin

586K 68.1K 26.3K

"eğer yapabilseydim kendimi senin ceplerine sığdırabilmek isterdim" texting + düzyazı 22.11.2022 More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53

final

4K 618 185
By hopesjin

[5 yıl sonra]

jungkook : 34
taehyung 28

-

taehyung ve jungkook, uçaktan indikten sonra havalimanından taksiye binmişti. yorgun bir yolculuktu, fazla uyuyamamışlatdı ve şimdi şehri geçerken dışarıdaki ışıkların parıltısıyla rahatlamışlardı. taksi camından geçen manzaraya odaklanarak evlerine doğru yol aldılar. taehyung yorgunlukla jungkook'un elinş tutmuş ve sevgilisinin boynuna yaslanmıştı.

"zamanında yetiştik bak." dedi jungkook esneyerek. taehyung aylardır planlarının aksaklığa uğrayacağını ve annesinin düğünü için zamanında gelemeyeceklerinden korkuyordu ama yanılmıştı.

"her şeyi dikkatlice defalarca planlamam sayesinde."  taehyung güldüğünde jungkook eğilmiş ve taehyung'un saçlarına öpücük bırakmıştı.

"öyle."

jungkook, ilk turnesine çıkmıştı. büyük bir turne düzenlemişlerdi ve bunu taehyung'un beş yıl önce kurduğu şirkete borçlulardı.

işleri yolunda gitmişti, şirket de grup da zamanla büyümüştü ve jungkook nihayet emeklerinin karşılığını almıştı.

taehyung ise bundan kazandığı parayla kendi dans akademisini kurmuştu. öğretmenliğin yanı sıra önemli sahnelerde yer almaya devam etse de çoğunlukla zamanını öğretmenlik ile geçiriyordu. sürekli olark sahne almanın stresinden uzaklaşsa da sahneyi tamamen terk etmemişti.

"annemin yeniden evlenecek olmasına inanamıyorum." dedi taehyung gülerek "48 yaşında evlilik. adam da annemden genç biraz. kaçtı 42 mi?"

"öyle bir şeydi. önemli olan mutlu olmaları değil mi ama?" dedi jungkook bu sefer sevgilisinin yanağını öperek "ben 48 yaşına geldiğimde sen de 42 olacaksın."

"öyle olacak değil mi?" taehyung gözlerini büyüttü "kendimi o yaşlarımda düşünemiyorum hiç. bir zamanlar hep 22 yaşında olacağımı düşünürdüm, şimdi 30 yaşına yaklaştım. yaşlandık artık."

jungkook kahkaha attı ve taehyung'un dudaklarına taksiciyi umursamadan sert bir öpücük bıraktı.

"gözümde hala küçücüksün." alnını öptü "küçük taehyung'um."

"adama şirket kurduk hala küçük görüyor."

"küçük görme değil." taehyung'u tekrar öptü "bebeğim gibisin."

taehyung güldü ve elini jungkook'un beline sarıp göğsüne uzandı. yorgunlukla gözlerini kırpıştırdı ve sevgilisinin inip kalkan göğsünü öptü.

"yuta uçakfa yeni albüm çalışmasına başlayacağınızı söylüyordu?" dedi esneyerek "kızdım ben de ona. annemin düğününden sonra tatil yapacağız yorma sevgilimi dedim."

"iyi demişsin. turneden doğru düzgün görüşememişken hemen albüm için çalışırsak iyice özlerim seni."

"ben de." taehyung gözlerini kapatarak konuştu "çok özledim seni."

turneleri altı ay sürdüğü için jungkook, taehyung'u işinden etmek ve peşinde sürüklemek istememişti. altı ayda sadece birkaç kere görüşmüşlerdi, son konserlerine taehyung da katılmış ve eve beraber dönmüşlerdi.

"nereye gitmek istersin?" diye sordu jungkook. taehyung uyumaya başlıyordu ve uyanık kalması lazımdı. eve gidip duş alıp direkt olarak düğüne gitmeleri gerekiyordu.

"bilmem ki. kayak yapmaya gidebiliriz."

"kafamı kırayım istiyorsun sanırım." dedi jungkook gülerek. taehyung'un dört yaşından beri bale yapıyor oluşu vücut kontrolü gerektiren diğer konularda da avantajlı olmasını sağlasa da aynı şey jungkook için geçerli değildi.

"ben öğretirim sana."

"buz pateninde de böyle dedin, bıraktın sonra beni pistin ortasında."

"ama sen de bir türlü kaymıyordun ki. köşede tutunmuş duruyordun."

"düşüp kafamı yarmak istemedim."

"yarmayacaksın." taehyung, jungkook'un göğsünü öpmeye devam ederken konuştu. "öğreteceğim diyorum sana."

"tamam. kayağa gideriz."

"yaşasın." taehyung kıkırdadı, daha sonra yorgunlukla esnedi ve başını göğsüne gömdü.

"düğüne gitmesek anneme ayıp olur mu?"

"evet, olur."

"ama çok yorgunum."

"aylardır düğüne yetişeceğimiz şekilde planladın turneyi, şimdi gitmeyelim mi diyorsun?"

"ne kadar yorgun olacağımı hesaplayamamışım."

"birkaç saat daha dayanabilirsin. annen daha kaç kere evlenecek taehyung?"

"bilmem." dedi taehyung iç çekerek "3-4?"

"ayıp. sus." jungkook gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. kolunu taehyung'un beline sarıp kendine daha çok çekti ve camdan dışarı baktı.

eve yaklaşmışlardı.

yerinden doğruldu ve taehyung'un da doğrulmasını sağladı. evini gördüğü için rahatlamıştı, uzun zamandır uğramadığı için özlemişti çünkü.

"ah nihayet." taehyung heyecanla yerinde sıçradı "ah güzel evim. seni çok özledim."

"iki gün oldu daha." jungkook güldü, park eden taksiye parayı uzattı ve taehyung'un elinden tutarak taksiden indi. bagajdan eşyalarını alıp kısa sürede yukarı çıkmışlardı.

evin içine girdiklerinde jungkook rahatlamış bir nefes aldı.

"turne için çok heyecanlıydım ama bu kadar yorulacağımı beklemezdim." dedi esneyerek.

"ama çok güzel görünüyordun sahnede." diye cevap verdi taehyung gülerek her konserden gelen videolarını izliyordum. çok güzel görünüyordun."

"her konserde mi?"

"evet."

"sen cidden-" jungkook güldü, taehyung'u belinden tutup kendine çekti ve dudaklarını öptü. "sıkılmadın mı hiç?"

"senden mi?" taehyung yavaşça konuştu ve jungkook'u tekrar öptü. "seni özledim.." dedi nefes nefese. dudakları bu kez daha aç ve tutkulu bir şekilde buluştu. aceleleri yokmuş gibi hissettirse de gözleri kenarda duran saate takılmış ve bıkkınlıkla iç çekmişti.

"duşa girmemiz lazım artık."

"birlikte?"

"elbette."

jungkook gülerek taehyung'u elinden tuttu ve banyoya sürükledi.

hızlıca birbirlerinin kıyafetlerini çıkardılar ve suyun altına girdiler. jungkook zaman kaybetmeden eline sıktığı şampuanı taehyung'un saçlarına yedirmeye başlamıştı, çünkü aradan ne kadar zaman geçerse geçsin bazı şeyler onlar için değişmiyordu. ve jungkook biliyordu ki bundan on yıl sonra bile duşta taehyung'u yıkıyor olacak, onu elleriyle besleyecek ve iştahının olmadığı zamanlarda hayvan şekilli yemekler hazırlayacaktı.

taehyung'un yıllardır yemek yemekle ilgili problemi olmasa da, bu ara sıra yapmaya devam ettikleri alışkanlıklarıydı. taehyung tamamen iyileşmişti, yemek konusunda kolay kolay tetiklenmiyordu ve sadece sahneye çıkacağı zamanlar birkaç kilo veriyor, ardından yavaş ve düzenli bir şekilde verdiği kiloyu geri alarak formunu koruyordu.

"iyice mayıştın." jungkook, taehyung'un keyfini bozmak istemediği için fısıldayarak konuştuğunda taehyung başını salladı. jungkook'un onu yıkamasını bu yüzden daha çok seviyordu. onun saçlarında gezen parmakları gün sonunda bütün yorgunluğunu alıyordu.

"sıcak duştan çıkıp uyumak varken düğüne gideceğime inanamıyorum. nasıl gürültülüdür orası şimdi."

"baban geliyor mu düğüne?"

"kaçırır mı hiç? tabi ki geliyor. yine başlayacak benim sayemde şirket kurdunuz diye."

"boşver desin istediğini. parayı o verdi sonuçta."

"yine de her şeyi o yapmış gibi senin başarının üstlenmesine sinir oluyorum. isterse milyon dolarlar yatırsın şirkete, sizin müziğiniz olmasa ne işe yarayacaktı?"

"boşversene." jungkook, duş jelini life döktükten sonra taehyung'un omuzlarında gezdirmeye başladı. "başkalarının ne dediğini, ne düşündüğünü bu kadar umursama. sana gelen yorumları hiç takmıyordun ama bana gelince herkesle kavga etmeye hazırsın."

"kimse sevgilime laf edemez." taehyung tehditkar bir tavırla konuştuğunda jungkook güldü, taehyung'un bütün vücudunu köpürttü ve duruladı. kendisini yıkarken de taehyung kenarda büyüttüğü gözleriyle izledi.

"keşke zamanımız olsaydı." dedi jungkook'un kolunu okşarken, "seni çok özledim."

"döndüğümüzde." dedi jungkook gülerek. "halin olursa tabi, yine uyuya kalmanı istemem."

"asla bırakmayacaksın bu mevzuyu değil mi?"

"sanmam."

taehyung gözlerini devirdi, daha sonra jungkook da durulandı ve beraber duştan çıktılar.

bütün şikayetlerine ve sızlanmalarına rağmen nihayet giyinip hazırlanmışlar ve düğünün yapılacağı yere gitmişlerdi.

düğün birkaç saat sürse de taehyung'a günler gibi gelmişti. annesi ve eşini tebrik etmek, babasının böbürlenmesini dinlemek, umurunda bile olmayan akrabalarıyla havadan sudan konuşmak derken yorgunluktan ayakta duramayacak hale gelmişti.

ama saatlerin sonunda, davetlilerin çoğu gittiği sırada jungkook'un kollarında yavaş bir şarkıya dans ederken bunların bir önemi kalmamıştı.

"ayakta uyuyacak gibisin."

"ayakta uyumak üzereyim." dedi taehyung mırıldanarak.

"o zaman eve gidince direkt uyuyacağız?"

"hayır. sevişmeden uyumam."

"sevişirken uyuyacaksın yani?"

taehyung güldü ve başını jungkook'un boynuna yasladı. birkaç kere gözlerini kırpıştırdı ve esnedi.

"bir dahaki yurt dışına çıkışımızda.." diye mırıldandı jungkook "biz de bir şeyleri resmileştirebiliriz."

"ne?"

taehyung başını kaldırdı ve bir anda uykusu açılmış gibi büyüttüğü gözleriyle sevgilisine baktı.

"ben-" jungkook boğazını temizledi "benimle evlenir misin?"

"ne?"

"biliyorum, normal bir evlilik teklifi değil- yüzük bile almadım ve ani bir şekilde oldu ama-"

"evlenirim." taehyung gülerek jungkook'un sözünü kesti ve dudaklarına sert bir öpücük bıraktı. "seninle tabi ki evlenirim."

aldığı pozitif cevapla rahatlamış bir nefes verdi jungkook, kollarını taehyung'un bedenine doladı ve artık nişanlısı sayılacak sevgilisinin dudaklarını arka arkaya öpmeye başladı.

"yüzüğü de sonra alırım artık." dedi mahcup bir şekilde. evlilik teklifi bir anda aklına geldiği için yapması gereken hiçbir şeyi yapmamıştı. diz bile çökmemişti.

"umrumda değil." diğer yandan taehyung, geleneksel hiçbir şeyi önemsemiyordu. jungkook yanında olduğu sürece bunların hiçbirinin önemi yoktu.

çünkü bundan sonra, zaten evli gibi bir hayat yaşamalarına rağmen yüzük takacak, aynı soyadı paylaşacak ve birbirlerini tanıtırken sevgilim değil eşim diyeceklerdi.

bunlara sahip olmak için de geleneksel bir evlilik teklifi almasına gerek yoktu. ihtiyacı olan tek şey jungkook'tu.

-

son

16.01.2024

bitti bu da 😭😭😭

buraya kadar gelip okuyan herkese çok teşekkür ediyorum sizi seviyorum 💓💓💓💓

burada buluşalım ❤️

Continue Reading

You'll Also Like

100K 10.6K 12
jjk: affedersin, tavşanımı hamile bırakan senin tavşanın mı? semetae / texting+18 (ağırlıklı) / text ~ #1-taekook {020524} #1-vkook {120424} {030524}...
76.8K 6.2K 20
Taehyung, komaya girmiş bir hastaya aşık olur. Forcing Satan As My Boyfriend ficinin devam kitabıdır. Onu okumadan buna başlamayın, bir şey anlamazs...
5.5K 393 7
Platonik Jungkook, en yakın arkadaşına aşıktı.
36.5K 2.9K 24
[ tamamlamdı ] 08.04.18 gözlerimin içine bakarak şarkımızı söyledin jungkook ve bu "seninleyken daha iyiyim" dediğin ilk andı