ARIN DENİZ (Gerçek ailem)

Od baksanalanizmarit

608K 37.7K 6.9K

GERÇEK AİLE KURGUSU İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve mantık hataları olabilir. *13.11.2023* Více

KARAKTER TANITIMI
BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
BÖLÜM 3
BÖLÜM 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
BÖLÜM 8
BÖLÜM 9
BABA TARAFI
BÖLÜM 10
BÖLÜM 11
BÖLÜM 12
BÖLÜM 13
BÖLÜM 14
BÖLÜM 15
(İNSTAGRAM)
BÖLÜM 16
BÖLÜM 17
BÖLÜM 18
BÖLÜM 19
BÖLÜM 20
BÖLÜM 21
BÖLÜM 22
BÖLÜM 23
BÖLÜM 24
BÖLÜM 25
BÖLÜM 26
BÖLÜM 27
BÖLÜM 28
BÖLÜM 29
BÖLÜM 30
BÖLÜM 31
BÖLÜM 32
BÖLÜM 33
BÖLÜM 34
BÖLÜM 35
BÖLÜM 36
BÖLÜM 37
BÖLÜM 38
BÖLÜM 39
BÖLÜM 40
BÖLÜM 41

BÖLÜM 7

19.8K 1.1K 161
Od baksanalanizmarit

Medya : Ege Karanlık

BÖLÜM 7: ABLA

Saat 00.33'tü ve ben bu saate kadar kitap okumuştum. Yarım saattir şiddetli bir şekilde yağmur yağıyordu. Ve benim en sevdiğim şeylerden biriside yağmurlu havalarda kitap okumaktı.

Saatler önce herkes eve gelmişti ve akşam yemeğini yiyip salona çay içmek için geçmişlerdi. Biraz onlar ile oturup odama çıkmıştım.

Bunları düşünmeyi bırakıp kitabımı kapatıp komidinin üzerine koydum ve ayağa kalktım. Susamıştım ve masanın üstünde duran sürahinin içindeki şu bitmişti, sürahiyi elime alıp odadan çıktım.

Hızlı ama sessizce merdivenleri inmeye başladım. Asansörü kullanırsam ses çıkabilirdi o yüzden merdivenlerden inmiştim.

Yarın okul vardı ve ben bu saate kadar uyumamıştım. Bartu abim uyumadığımı bilseydi beni evin balkonundan aşağı atardı.

Ben bunları düşünürken çoktan mutfağa gelmiştim.

Çok şükür.

İn in bitmiyor ki.

Sürahiyi doldurup tekrardan yukarı çıkmaya başladım. Bir kat çıkmıştım ki önünden geçtiğim odadan ağlama sesi geldi.

Bu odada yanlış hatırlamıyorsam Ege kalıyordu.

Bir anda şiddetli bir şekilde gök gürledi. Bunla birlikte içerideki ağlama sesi dahada şiddetlendi.

Artık dayanamayıp içeri girdim.

Kesinlikle bu görüntüyü beklemiyordum. Ege, yorganı kafasına kadar çekmiş bir halde yatakta uzanıyordu.

Kapı sesini duymuş olacak ki kafsındaki yorganı yavaş bir şekilde indirdi. Beni gördüğünde şaşırmıştı.

Daha fazla beklemeyip yatağa doğru yürüdüm ve elimdeki sürahiyi komidinin üzerine koyup konuşmaya başladım.

"Ege, iyimisin?"

"Sanane?! Çok mu umrunda? Sen de Aylin gibi dalga geçiceksin." Dediğine kaşlarımı çatıp anlamaz şekilde Ege'ye bakmıştım. 

Ne yani, o aptal kız Ege ile dalga mı geçmişti?

Anladığım kadarıyla Ege gök gürültüsünden korkuyordu.

"Saçmalama, neden seninle dalga geçiyim?"

Saç malanmaz, taranır.

Sus mükremin su.

Ege omuzlarını silkip konuştu.

"Sen de Aylin gibi korkularımla dalga geçiceksin işte."

"Bak ergen velet, birdaha sakın beni o aptal kızla karşılaştırma," Dedim ve devam ettim.

"Şimdi anlat neden ağlıyorsun?" Dediğimde daha fazla dayanamamış olmalı ki konuştu.

" Gök gürültüsünden korkuyorum." Demişti kısık bir sesle, ve kafasını önüne eğmişti.

Yavaşça elimi çenesine götürdüm ve kafasını kaldırdım diğer elim ile de yanağındaki göz yaşlarını sildim.

"Şşhh tamam. Bak, ben burdayım. Yalnız değilsin." Dedim ve onu kendime çekip sarıldım.

Tekrar gök gürlediğinde irkildi ve o da bana sarıldı.

Şu anda Ege'nin kafası göğsüme yaslıydı. Ege'nin ağlaması yavaşça iç çekişlerine döndüğünde sakinleştiğini anladım.

"Özür dilerim. Aptallık edip, önyargılı davrandım." Ege bunu dediğinde şaşırmıştım. Açıkçası şu anda Ege'nin özür dilemesini beklemiyordum.

"Eg-" Dediğimde sözümü kesti ve devam etti konuşmaya.

"Senin de Aylin gibi olacağını düşündüm, benimle dalga geçiceğini düşündüm. Ve beni sevmemenden korktum. Ama sen hiç ona benzemiyorsun. Tekrardan özür dilerim, keşke hiç karışmamış olsaydınız, keşke en başından beri benim ablam sen olsaydın." Ege bunları dediğinde benimde gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

Ege kafasını göğsümden kaldırıp bana baktı ve ellerini kaldırıp gözyaşlarımı sildi.

"Beni affedebilir misin abla?"

Abla.

Bana abla dedi.

Ege'nin dediğine gülümsedim ve yanağını öptüm.

"Sen az önce bana abla mı dedin? "

"Demeyeyim mi?"

"De! Herzaman de." Bunu dediğimde güldü ve kafasını boynuma gömdü.

Hani süründürecektin?

Aaa kim demiş onu? Hem demişsem bile o amip beyinliler için demişimdir.

"Tamam yeter artık, yarın okul var uyumamız gerekiyor."

"Benimle birlikte uyusan olmaz mı?" Demişti masum bir şekilde.

Ama bu velet böyle yaparsa ben dayanamam erirdim.

Gülüp kafamı olumlu bir şekilde salladım.

Ege mutlulukla yorganın içine girdiğinde bende yanına uzandım.

Uzandıktan hemen sonra bir şey oldu.

Bu hormonlu velet benden uzun olduğu için beni kollarının arasına alıp kendi göğsüne yasladı kafamı.

Şimdi birşey derdimde neysse.

***

"Şu velete bak, kıza ahtapot gibi sarılmış." Yanlış anlamadıysam amip beyinli Kuzey söylemişti bunu.

"Şşhh konuşmayın, uyandırıcaksınız." Dedi Melek hanım.

"Anne yeter, sabahtan beri fotoğraf çekiyorsun." Bunu Nemrut suratlı söylemişti.

"Anne yeter, ablamı uyandırıcaksınız."

"Abla mı?" Dediler hep birlikte.

"Sen bu kıza ablamı dedin Ege." Kuzey bunu dediğinde artık dayanamadım ve çaktırmadan yanımdaki yastığı aldım ve bir an da Kuzey'e fırlattım.

"Tam on ikiden!" Hafif bağırarak söylemişti bunu Ege.

"Ablan star bebeğim." Yanağından makas alarak konuştuğumda gülmüştü.

"Tamam. Yeter bu kadar çocuklar. Deniz, Ege hadi okula geç kalıcaksınız." Melek hanım bunu dediğinde bütün morelim bozulmuştu.

Herkes odadan çıktığında ben de Ege'nin göğsünden kalktım. Ben yataktan kaltıktan sonra Ege'de kalmış ve yanağımdan öpüp odasındaki banyoya girmişti. Ben de odadan çıkıp asansöre bindim ve kat numarasına bastım.

Asansör durunca direkt koşar adımlarla odama girdim ve hazırlanmaya başladım. Önce banyoya girip işlerimi hallettim ve hemen sonrada kıyafet odasına girdim.

Melek hanım dün okul formasını getirmişti buraya. O yüzden okul formamı giyip, masanın yanındaki çantamıda alıp aşağı inmeye başladım.

Yemek odasına girdiğimde herkes burdaydı, hemen yerime geçtim ve,"Günaydın." dedim.

Azat bey, "Afiyet olsun." dediğinde başlamıştık kahvaltı yapmaya.

***

"Dikkat edin, ve her ne olursa olsun beni arayın." Dedi Barkın.

"Yav biz küçük çocuk muyuz?" Dediğimde Barkın direkt 'evet ' dedi.

"Ege, hadi in yoksa ben buna dalıcam." Sinirle konuştuğumda Barkın ve Ege gülmüştü.

Nihayet arabadan indiğimizde herkes bize bakıyordu.

"Velet, bunlar niye bize bakıyor?" Dediğimde hemen cevap vermişti.

"Babamız buranın sahibi ya hani."

"Beni nerden biliyorlar?"

"Seni daha tanımıyorlar ama  beni tanıdıkları için bakıyorlar." Dedi havayla.

Ensesine bir tane vurduğumda elini ensesine koydu ve konuştu.

"Ya abla, bütün havamı mahvettin." Dedi sitemle.

"Başlatma lan havana. Nerde benim sınıfım?" Bunu dediğim an da bir şer üstüme uçtu âdeta.

"Sonunda bir an hiç gelmeyeceksin sandım."

Evet, üzerine uçan şey Buğra'ydı.

"Lan mal, niye üzerime atlıyorsun?"

"Abla bu kim?" Ege Buğra'ya dik dik bakarak.

"Ege, Buğra benim en yakın arkadaşım. Buğra, bu da Ege. Yani sana bahsettiğim kardeşim." Dediğimde Ege'nin gözlerinden nerdeyse kalp çıkacaktı.

***

Şu anda Buğra ile gideceğimiz sınıfın biraz ilerisinde kavga ediyorduk. Kavganın sebebi ise kapıyı kim çalıcak meselesiydi.

"Tamam ben çalıcam, gel." Dediğimde 'sonunda' diyip peşimden geldi. Kapını önünde durduğumuzda, derin bir nefes alıp kapıyı çaldım ve hemen yan tarafa kaçtım.

Buğra şu anda kapının önündeydi ve ne olduğunu anlamamıştı. İçerisinden 'gel' sesi duyduğumuzda Buğra küfür edip kapıyı açtı.

Onun bu haline gülüp bende peşinden içeriye girdim.

"Merhaba hocam, biz yeni öğrencileriz." Dediğinde erkek öğretmen güldü ve konuşmaya başladı.

"Bizde sizi bekliyorduk. Müdür bey söylemişti geleceğinizi."

"Neyse kendinizi tanıtın ve boş bulduğunuz sıralara oturun." Dediğinde aklıma dan diye bir şey geldi.

Ben kendimi tanıtırken ne diycem?

Ebubekir sıddık.

Ne.

Ne ne? Adını söyleyeceksin.

"Ben, Buğra Sert." Diyip en arkadaki sıraya oturmuştu Buğra.

Öylece durduğumu fark ettiğimde hemen konuşmaya başladım.

"Arın Deniz Karanlık." Dediğimde sınıftan konuşma sesleri gelmeye başladı.

"Tamam kızım, sen de yerine geç." Hoca bunu dediğinde derin bir nefes alıp Buğra'nın yanına oturdum.

Üstümde bakışlar hissediyordum ama umursamadım. Çantamdan defter ve kalem çıkartıp hocayı dinlemeye başladım.

Ders malesef ki matematikti.

***
Şu anda Buğra ile okul çıkışındaydık.

Ege'nin son dersi boş olduğu için gitmişti o. Beni Tugay alıcağı için az önce onu arayıp izin istemiştim Buğra ile kafeye gitmek için.

Yalvar yakar Tugay'dan izin aldığımda nerdeyse Buğra şükür namazı kılıcaktı.

Okulun çıkış kapısından çıktığımızda bir şey gördüm.

Tugay'ın bana garajda gösterdiği araba.

Evet. Şu en büyük abinin olan. Arabanın camları flimliydi o yüzden içerisi görünmüyordu.

Koskoca İstanbul'da başka o aradan mı yok diye içimden söylenip yürümeye başldım.

Ve o an aklıma plakaya bakmak geldi.

'KRL'

Evet bu plaka Tugay ve Barkın'ın arabasında da vardı...

*01.08.2024*

🖤🖤

Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

1M 47.9K 59
(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile kalan Hira, hayatında bir çocuğa yer ver...
560K 27.5K 26
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. Kına yakmak kendini adamaktır ; Bir gelinlerle damatlara yakarlar ; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. B...
2.1M 36.9K 46
(+18bölümler vardır) Dedesinin isteği üzerine yıllar sonra dönmüştü gökçe mardin e nerden bilebilirdi ki aşkı burda bulucağını
792K 49.1K 41
klasik olmayan bir abi-kardeş kurgusu. Hayır hayır klasik bir gerçek ailem kurgusuda diyebiliriz. Niye buna sen karar vermiyorsun ?