Gönlüm Sana Yakın

De Evim_kitaplar2

6.3K 299 112

Gönüllü olarak İran savaş bölgesine gelen hemşire,bir gün yaralı bir Türk askeriyle karşılaşır Mais

(Gönül)lü Hemşire
Komutan Değil YÜZBAŞI
Eski Bir Hatıra
ESKİMİŞ KOLYE
GÖZLERİN YALANLARI
AÇIK YARALAR
AY IŞIĞI
KOLYE SAHİBİNDE
İLK KARŞILAŞMA
YENİ BİR KOLYE
İLK KURŞUN
KELİME KITLIĞI
AŞIK PAPATYA
BİR KORKAĞIN AŞKI
İÇİMDEKİ FIRTINA
..... AŞIK OLMUŞ
BALO
Koparılan Çiçekler
YENİ BİR AŞK
ACI MUTLULUK
BİR KERECİK
ACI GEÇMİŞ
KAÇIŞ
HİÇLİK
İKİ ÖLÜ BEDEN
ZARAR
Karşılık
Açık

(ACEMİ) HEMŞİRE

210 8 1
De Evim_kitaplar2

İçeriye girince gözlerim Simay ile Çiçek'i aradı.Canım arkadaşımı Simay'ı askerlerin yanında silahlarını incelerken buldum ama daha çok başka birşeyle ilgileniyormuş gibi görünüyordu.

Ne tarafa bakıyordu bu salak.Simay'ın baktığı yere kafamı çevirdiğimde Matkap'a baktığını gördüm.

Yani Simay normalde birinden hoşlanırsa utanmadan gider, konuşur ve flörtleşirdi ama sadece uzaktan izlemesinin nedenini merak ediyordum.

Çiçekle göz göze gelince bana göz ucuyla  Simay'ı işaret etti.Durumu o da anlamış olacaktı.Vakit kaybetmeden Çiçek'in yanına gittim.

"Buna ne olmuş"dedim çenemin ucuyla Simay'ı işaret ederek.

"Bu kız feci aşık olmuş bana kalırsa ama neden konuşmuyorlar anlamadım."Yani dediklerinde haklıydı çünkü dediğim gibi Simay biriyle konuşmaktan çekinmezdi.

"İkisi de bu durumdan memnun gozükmüyorlar." "Birşeyler mi yapsak"

Çiçek bana meraklı gözlerle baktı."Ne yapıcaz ki"diye sordu.

"Bilmem yani ikisini yalnız felan bıraksak"diye düşündüm ama bu biraz mantıksız gelmişti.

"Kızım ortada fol yok yumurta yok(çok bildiğim bir tabir değil yanlış yazdıysam sorry)

Çiçek'in dedikleri doğruydu."Ama bir insan durduk yere böyle bakmaz ki"dedim.

"Yanına gidip konuşsak mı acaba,ayy yok ben hiç yapamam yani elim ayağım birbirine dolanır."suratını gülecen bir tavırla bana döndüğünde ne demek istediğini az çok anlamıştım."Ya sen gidip konuşsan diyorum.Şöyle bir ağzını arasan he"

"Öff tamam tamam ben ağzını ararım.Sen de git Simay'ın ağzını ara ama baktık öyle birşey yok salağa yatarız,okey"dediğimde başını onaylar şekilde hızla yukarı aşağı salladı.

İkimizde bir yana ayrıldık.O Simay'ın yanına bende Matkap'ın yanına gittim.

Yanında birkaç asker arkadaşıyla üçlü bir koltukta oturuyordu.Ona doğru geldiğimi görünce ayağa kalktı.Acaba bir haber mi bekliyordu ki anlamadım.

"Ee naber Matkap"dedim sevecen bir tavırla.

"İyi senden"

"İyi benden de gel şöyle bir sohbet edelim mi canım sıkılıyor da"oh güzel giriş yapmıştım.Buraya kadar herşey güzeldi.Olmadı zaten salağa yatıcaktım.Kızım sen bir dahisin ya neyse.

"Neden,birşey mi oldu"vay bu çocukta acaba benim mi ağzımı arıyordu.Simay'dan bir haber felan mı almak istiyordu acaba.

"Yok öyle canım sıkılıyordu bende sohbet etmek istedim.Eeee ne var ne yok"bir de oldu olacak yaşlı teyzeler gibi 'sen hala evlenmedin mi 'diye sorsaydın bari Irmak.

"İyi ya öyle klasik asker işleri senden"yok anam yok bu sohbet böyle gitmezdi de nereden girecektim konuya.

"Ya ben iyiyim de Simay biraz kötü"

"Neden ne olmuş ki yani ona"heh işte böyle aynı istediğim kıvama geldin.

"Ben bilmem istersen git sen bir sor"dedikten sonra arkamı döndüm giidicektim ki kafam sert birşeye çarptı.

Kafam acırken neye çarptım diye kafamı kaldırdığım anda o siyah gözlerle karşılaştım.Komutan.

Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.Sanki ne olduğunu anlamak ister gibiydi.

Arkamdan Matkap'ın sesleri duyuldu."Buyrun yüzbaşım"diyerek hazır olda bekliyordu.

Bense gözlerimi ondan çekmedim.

Gözlerini benden ayırıp kafasını kaldırdı.E yani afedersiniz ama ayı kadardı ben yanında küçücük kaldığım için bana bakarken başını eğmek zorunda kalıyordu.

"Sana şimdi buyurucam ben,bu ne hal lan ben size sivillerle konuşulmayacak demedim mi oğlum!"diye sert çıkışınca istemsizce irkildim.

"Ama yüzbaşı-"

"Onunla konuşmayı ben istedim."dediğinde karanlık gözleri benimkilerle buluştu.Kaşları halen çatıktı.

"Şimdi izninizle geçebilirmiyim"diyerek yandan kaçmaya çalıştım ama önümü kesti.

"Geçemezsin"dediğinde şaşkınlıkla ona bakıyordum.Gözlerinden sinir şelale gibi akıyordu.

"Anlamadım"kaşlarımı havaya kaldırıp şaşkınlıkla ona bakıyordum.

Tam birşey diyecek gibi ağzı aralandı fakat başını kaldırıp etrafına baktığında geri kapattı.

Bende kafamı kaldırdığımda herkesin bizi izlediğini gördüm.Başımı tekrar ona çevirdiğimde dikkatli bir şekilde bana bakıyordu.Sanki bütün yüz hatlarımı ezberlemek istiyormuş gibiydi.

"Bunu sonra konuşacağız ha bu arada sen ve arkadaşların yarın 5.30'da hazır olun"diyerek yanımdan ayrıldı.

O daha demin ne demişti.5.30 mu oha yani ben yeni uyuyordum o saatte.

Kızlara döndüğümde benim yanıma geliyorlardı.

"Ne zırvaladı yüzbaşı"dedi Simay sessizce.

"Ne diyecek bunu deliler gibi kıskandığı yüzünden belliydi zaten"dedi Çiçek.

"Ne ne kıskançlığı ya adam bildiğin bağırdı çağırdı ve yarın 5.30 'da dışarda hazır olmamızı söyledi."dedim istemsiz ve isyankar bir tavırla.

Çiçek ve Simay şaşkınlığı atlatamadan arkamızdan bir ses yükseldi.

"Şey yapıyım o zaman.....gidiyim ben"dedi Matkap ama gözleri Simay'ın üstündeydi.

Bunların arasında ne oluyordu böyle.

Matkap utançlıkla ensesini kaşıyıp yanımızdan ayrılırken Simay mırıldandı."Git git anca gidersin zaten biz tutmayalım"dediğinde sadece bizim duyabileceğimiz bir ses tonuylaydı.

Kaşlarımı çatarak Simay'a döndüm."Sizin aranızda ne oluyor Simay böyle tripler falan he."

"Bizim bilmediğimiz birşey mi var yoksa"diye atıldı Çiçek.

"Bende bilmiyorum sürekli bana bakıyor yani birşey hissediyor gibi sonra kalabalık ortamda da hiçbir şey olmamış gibi davranıyor."

"Sen merak etme biz onu bir kıvama getiririz hadi gülsün benim kelebeğim."

"Valla mı"dedi Simay.Kız böyle güleceğini bilsem en başından söylerdim.

"Valla"dedim onun gibi sevecenlikle.

"Hadi yatalım yoksa sabah kalkamayacağız."dedi Çiçek.Ya bu kız her zaman mı mantıklı olur ya.İdolümsün aşkısı.

"Hah bur de o vardı ya offff"diye söylenerek odama gittim.Arkama baktığımda onlar da odalarına geçiyordu...

Sabah gözlerimi açtığımda hemen saatin kaç olduğuna baktım.Hassiktir şimdi boku yemiştik.Ayy Allah'ım napıcaz ya geç kalmıştık.

Saat 5.45 'ti.Üzerime giyebileceğim rahat birşeyler bulduktan sonra hızla kızların odalarına gittim.

Ben yanımdaki oda Simay'ın olduğu için direk içeri daldım.Gerizekalı halen uyuyordu.Yav biz bittik.Dünya bile yandı bu halen uyuyor.

Odanın ışığını yaktığımda gözlerini ovuşturuyordu ama açamıyordu.Hızla çantasına kurcalayarak rahat birşeyler bulmaya çalışırken bir yandan da bağırıyordum.

"GERİZEKALI KALK GEÇ KALDIK YA DAVAR GİBİ YATMASANA"

"Ne oluyor yaa"dedi hale uykulu bir şekilde.Bir tane çarpıcam görücekti şimdi öff ya.

Yatağının yanında bir bardak su vardı.Onu elime aldığım gibi üstüne döktüm.

Canım(!)arkadaşım suratına su yediği için nefesler içinde kalmıştı ama ne yapabilirim ki sen de öküz gibi yatmasaydın.

"ÖHÖM....KIZIM SEN NE YAPIYORSUN"diye bana sinirlendiğinde onun için aldığım rahat kıyafetleri kucağına attım.

"Uyan be yoksa haşlancaz kızım saat 6.00'ya geliyor."

Seslerimiz çok yükselmiş olacak ki Çiçek de kapıya kadar gelmişti.Oh bir de onu uyandırmak zorunda kalmayacaktım.

"Sesiniz koridordan duyuluyor ne bu sabah sabah ya"diyerek isyan ettikten sonra nefes nefese kalmış bir şekilde yanına koştum.

"Kızım geç kaldık saat 06.00'a geliyor komutan sıçcak ağzımıza"diyerek onun yanından sıyrılarak dışarı çıktım.

"Hassiktir bir de o vardı dimi"diyerek hemen odasına koştu Çiçek.

İki dakika sonra ikisi de giyinik bir şekilde odalarından çıktı.Biz üç deli koridorda sabahın altısında koştur koştur bir yere yetişmeye çalışıyorduk oh ne güzel.

Simay halen uyukladığı için onu biraz da ben taşıyordum.

"Ya daha karga bokunu yememişken biz nereye gidiyoz"diye isyan etti benim uykulu salak arkadaşım.

"Elinin körüne gidiyoruz gerizekalı dün bize komutan saat beş buçukta dışarıda olun dedi.20 dakika geç kaldık."

Sonunda dışarı vardığımızda komutanla göz göze geldik.Askerleri sıraya dizmişti.
Biz de onlarla beraber mi eğitim alıcaktık yani.

Gizliden Çiçek'in kulağına sokularak"senin şu bayılma taktikleri neydi acaba"diyerek sorduğumda herkesin gözü bize çevrildi.

Komutana döndüğümde bize sert sert bakıyordu.Merdivenlerin basamaklarını hafif hafif iniyorduk.

Üçümüz de komutanın yanına ulaştığımızda masum bir kedi yavrusu gibi bakıyordum ona.

"Şey komutanım aslında yani biz uyanmıştık da şey oldu ya dimi Simay birşeyler söylesene"diyerek yükümü Simay'ın üzerine bıraktım.Şimdi o düşünsün yalanını.

"Hah ne yani evet aynen dediği gibi biz şey ediyorduk"diyerek beni onayladı.

Komutanın gözleri Çicek'e döndü.Kız o kadar rahattı ki sanki bin kere geç kalmış da hiç azar yememiş gibiydi.

"Uyuyakaldık biz"dedi.İkimiz de şok içinde ona bakarken istemsizce onu onaylamış olduk.

Komutana tekrar döndüğümde bana bakıyordu.Halen sinirliydi.Birşey söyliyecekti ağzı aralandı ama sonra tekrar bana bakıp sıkıntılı bir nefes verdi.

"İyi tamam geçin yerlerinize"dedikten sonra hepimiz adeta bir kedi gibi sıraya sokulduk.

Komutan birşeyler zırvalıyordu ama ben pek dinlemiyorum.Hayır yani özel eğitim bu mu olacaktı.İki saattir bağırıyordu.Yok şunu şöyle yapacakmışız yok gözümüzü dört acıçakmışız bla bla.

Komutanın gözleri bana döndüğünde üzerime doğru gelmeye başladı.Bu adam insanı kalpten götürür he.

İlerleyerek tam karşımda durdu.Aramızda birkaç adımlık mesafe vardı.Ona dikkatli bakıyordum ama mimikleri belli olmuyordu.

"Siz üçünüz de sağlık odasında çalışacaksınız,eğer olaki bir saldırı düzenlenirse ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz"diyerek ciddi konuştu.Bu asma salaktı.Hayır yani biz evet eğitimliydik de madem sağlık bölümünde olacağız a be salak adam bizi niye buraya çağırdın.

Başımı anladım anlamında salladım.

"Peki komutanım"dedim kendimden emin bir şekilde.
 
Gözlerini kaçırarak geri doğru gitti.Ne olmuştu bu adama ya neyse.

"Biz gidebilir miyiz artık komutanım"dedim.

"Ee tabi ki siz Ayşe ablanın yanına gidin koridorda ilerde solda"diyerek bize kapıyı işaret etti.

Hızlı adımlarla oradan ayrıldıktan sonra kızlara döndüm."Şükür mesleğimize dönüceğiz"dedim sevinçle.

"Ya bu adam madem birşey öğretmeyecekti neden bizi çağırdı ki"sinirli bir şekilde dedi canım arkadaşım Simay.

"Öff aynen ya"diyerek onu destekledi Çiçek.

"Neyse hadi gelin oyalanmayalım da işimize koyulalım."Dedikten sonra koridorda ilerledim.

Sağlık odasına vardığımızda Ayşe abla bizi görmesiyle yüzüne büyük bir gülümseme yerleşmişti.

"Aaaa çocuklar gelin bende sizi bekliyordum aslında Aras komutan bahsetmişti durun önlüklerinizi veriyim."diyerek bir dolaba yöneldi ve üç tane hemşire önlüğü verdi bize.

"Teşekkürler"diyerek önlüğü alıp üzerime geçirdim.

Simay daha uyanamamış olacak ki mal gibi bir kadına bir de uzattığı önlüğe bakıyordu.Onu kolumla dürttükten sonra kendine geldi.

"Aa Simaycığım alsana önlüğünü"diye dişlerimin arasından mırıldandım çünkü sinirliydim.

Simay kolunu ovuşturarak önlüğü aldı ve başını teşekkürler babında salladı.

Çiçek anlaşılan işini çok özlemişti ki hemen Ayşe ablanın yanına gitti.

"Eeee ne yapıyoruz"diyerek ellerini birbirine çarptı.

"Daha hasta yok gelin ben size bir çay koyayım"dedi Ayşe abla.Allah gönderdi valla seni bize Ayşe ablam.

"Şuan hiç hayır diyemeyeceğim valla saol Ayşe abla"dedim sevecen bir tavırla.

Ayşe abla gülümseyerek yanımızdan ayrılırken Çiçek de yardım amaçlı peşinden gitti.

Simay da bir koltuk bulup sızmıştı.

Hah kaldın tek başına Irmak.

Sırtımı duvara yaslayarak birşeylerle oyalanırken bir anda kapı açıldı.

Siktir...Olamaz hayır.

Gelen komutandı.Sırtından kanlar akıyordu...

Continue lendo

Você também vai gostar

GELECEK De VeraHare

Ficção Geral

111K 5.5K 16
Tüp bebek merkezinde tüplerin karışması sonucu kocası yerine hiç tanımadığı bir adamdan hamile kalmıştı Mahru. #1İhanet/24.5.2024 #1Mahru/24.5.2024 #...
Atlantis • bxb De ✍

Ficção Geral

667K 58.2K 43
Tunahan, okul birincisi Anıl'dan nefret ediyordu ya da duygularını kendi içinde biraz yanlış yorumlamıştı.
169K 15.7K 44
Kerem Aktürkoğlu & Kumsal Yıldız
21.7M 1.1M 53
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle...