glow in the dark | taekook

By mesuckanyway

148K 13.1K 1.9K

eğer düşersem bin defa geri geleceğim, bir milyon kez texting, düzyazı More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6 ^final^

2.0

4K 399 145
By mesuckanyway

" Formülleri ezberlemessen zorlanabilirsin o yüzden ezberlemeni tavsiye ederim. " kalemi kitabın üstüne bırakıp Taehyung'a döndüğümde bakışları masanın üstündeki su bardağındaydı. Dudaklarımı birbirine bastırıp derin bir nefes aldım.

" Taehyung neden dinlemediğini anlayamıyorum. " hafif irkilip kısa bir süre göz göze geldiğimizde kafasını indirdi.

" Özür dilerim dalmışım. " bunu bir türlü aşamamamızı anlayamıyordum.

" Sürekli dalıyorsun zaten boşa anlatıyormuş gibi hissediyorum. " gerçekten bugün ekstra özenli davranmaya çalışmıştım. Aramız kötüydü, ikimizde gergindik bu yüzden sakin olmaya çalışmıştım. Ama o böyle beni dinlemedikçe sinirleniyordum.

" Anlık daldım zaten ne dediğini dinliyordum. "
kafamı sallayıp kitabı kapattım.

" Ne dedim en son? " yerinde rahatsızca kıpırdandı.

" Soruları anlayarak oku falan diyordun işte. "
yaklaşık yirmi dakika önce söylediğim cümleydi.

" Bugün ayrı bir dalgınsın. Bir saattir ders anlatmama rağmen elli beş dakikasında farklı şeyler düşündüğüne eminim. Böyle mi devam edeceğiz? Yoksa sen bir şeylere odaklanmak ister misin? " onu bu şekilde uyarmak, üzüldüğünü görmek istemiyordum ama gerçekten onu uyarmam gerekiyordu.

" Dersi sonra yapsak olur mu dedim. Kabul etmedin. " bunu neden yapmadığımı bende bilmiyordum. İstememiştim işte sonra yapmak falan.

" Sorun ne? " tamamen ona döndüğümde kafasını bana dönmüş çekingen bir şekilde bana bakıyordu. İçimde saçma sapan bir sızı, ellerimdeki karıncalanma hissiyle kaşlarımı çatarken ne olduğunu bilmiyordum.

" Bir şeyleri çözebildin mi? " yutkunup bir süre etrafı taradım. Bunu sormasını beklemiyordum.

" Bunun sırası değil bence. " sırtımı sandalyaye yaslayıp kollarımı birleştirdim. Bu saçma sapan hallerim sadece bir yere çıkıyordu ve bu kesinlikle olmaması gereken bir şeydi. Birkaç gündür her şeyden kaçmış, düşünmemek için elimden geleni yapmıştım.

" Ne zaman sırası o zaman? Seninle böyleyken anlattıklarına odaklanamıyorum. " sinirle güldüğümde tekrar ona döndüm.

" Bahanen bu mu yani? Sen sadece istemiyorsun, bilerek dinlemiyorsun. Çünkü hayatını düzeltmek umrunda değil. " gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

" Böyle mi düşünüyorsun gerçekten? " olumlu
anlamda kafamı salladım.

" Böyle düşünüyorum. " o da kafasını salladıktan sonra bir hışımla sandalyeden kalkıp odadan dışarı çıktı. Gözlerimi sıkıca yumup bir süre olanları idrak etmeye çalıştım.

Kendimi anlamıyordum, açıklayamıyordum ve bu beni sinirlendirdiği için garip tepkiler veriyordum. Gerçek düşüncelerimi değil, aradan sıyrılmak için bir şeyler söylüyordum sanki.

Bende sertçe sandalyeden kalktığımda Taehyung'un odasından çıkmış ve gelen sesler yüzünden mutfağa doğru ilerlemiştim.

" Salak... Manyak işte. " kesme tahtasının üzerinde muz kesen Taehyung'u görmeyi beklemiyordum. Bir de söyleniyordu, kafayı yedirtecekti bana.

" Taehyung napıyorsun? " bana kısa bir bakış atıp gözlerini sildi hemen.

" Sana ne! " ilk defa bana bağırması beni şok ederken bir süre daha yaptığı şeye anlam vermeye çalıştım. Ağlayarak muz doğraması beni istemsizce gülümsetmişti işte.

" Neden ağlayarak bunu yapıyorsun şimdi? "
burnunu çekip başka bir muz soymaya başladı.

" Acıktım çünkü. " ona biraz daha yaklaşıp suratına eğildiğimde tekrar gözlerini sildi.

" Neden böyle yapıyorsun
anlamıyorum. " sinirli bir bakış atıp bıçağı sert kullanmaya başlamıştı.

" Sen zaten hiçbir şey anlamıyorsun. Kendini de anlamıyorsun. Anladığın tek şey ders, ders, ders. "

" Ne bekliyorsun Taehyung? Ne açıklama bekliyorsun benden? Gerçekten kendimi suçlamaktan kafayı yiyeceğim artık. Üstüme gelip durma! " yine istemsizce sesimi yükselttiğimde anlık irkildi ve sonra elindeki bıçağı atıp parmağına baktı. Siktir benim yüzümden elini kesmişti.

Hızlıca ona daha da yaklaşıp elini tutmaya çalıştığımda elimi itti.

" Korkak! " diye suratıma bağırdıktan sonra çekmeceyi açıp peçete çıkardı.

" Bekle ben bakayım. " tekrar ona doğru yürüdüğümde diğer eliyle beni itti.

" İstemiyorum. " sesinin titremesi beni daha da bitirirken yanımdan geçip gitmişti. Kısa bir süre sonra da odasının sertçe kapanma sesini duydum.

Mutfaktaki sandalyeye oturup kafamı ellerimin arasına aldım.

Neden odasına gitmişti şimdi? Ben onun için buraya gelmiştim, erteleyelim demesine rağmen onu görme isteğimi bastıramamış ve kendimi burda bulmuştum işte.

Korkak demişti bana. Bağırmıştı bir de. Kafayı yedirtecekti bana. Bu halleri o kadar tatlı geliyordu ki hislerimi bastıramaz hale gelmiştim.

Kalktım bir bardak soğuk su içtim ama kesmedi sanki. Dayanamıyordum artık.

Bardağı sertçe tazgaha koyup hızlı adımlarla odasına geldiğimde hiç düşünmeden kapısını açtım. Düşünseydim açmayıp, saatlerce odasının önünde bekleyeceğimi biliyordum.

Taehyung ayakta, eline yarabandı yapıştırmaya çalışıyordu.

Hızlıca bir-iki adımda yanına ulaşıp, kafasını kaldırdığı o kısa anda da yanaklarından sıkıca tutup dudaklarına yapıştım.

Siktir.

Bir eli hızlıca omzuma tutunurken, az önce benim yüzümden kestiği eli havada kalmıştı.
Alt dudağını sıkıca kavrayıp, ona korkak olmadığımı göstermek ister gibi öpüyordum.
O kadar sabırsız ve heyecanlıydım ki öpücüklerim sık sık çenesine kayıyor, toparlamaya çalışıyordum.

En sonunda diğer eli de omzuma tutunduğunda düşmemek için omuzlarımı sıkmaya başlamıştı. Yanaklarındaki elimi beline indirdiğim anda hissettiğim karşılık beni mahvetmişti. Dudaklarımın arasına aldığım dilini emerken bir yandan da belini okşuyordum. O ise bana yetişmeye çalışıyor, ara sıra dudaklarıma dişlerini geçiriyordu. Bunu yanlışıkla yaptığının farkındaydım ama hoşuma gidiyordu.

Yine tek eli saç diplerimde dolaşmaya başladığında biraz daha sakinleşip dudaklarımızı ayırmasına izin verdim.

Nefes nefese bir şekilde bana baktığında ben gözlerimi dudaklarından ayıramıyor, gözlerine bakmaya korkuyordum.

Bir şey söylememesi ve benden uzaklaşmaması beni cesaretlendirirken uzanıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum ve sonunda gözlerine baktım. Dolu gözleri ve şiş dudaklarıyla Taehyung benim şüphesiz bebeğimdi.

Küçük öpücüğümden sonra dudaklarında oluşan gülümseye dayanamayıp tekrar onu öpmeye başladığımda ıslak seslerimizi yeni fark edebiliyorum. Biraz daha üstüne yürüdüğümde geri geri adım atmış, en son yatağına oturup onu kucağıma çektiğimde bacaklarını katlayarak kucağıma yerleşmişti.

Tekrar dudaklarımızı birleştirip tek elimle tişörtünün içinden okşayarak öpmeye devam ettim. Artık karşılık vermekte zorlandığında belini daha sıkı kavrayıp yatağa yatırdım. Bende yanına uzanırken yatağa dağılmış saçlarına baktım bir süre. Tek kolumu büküp kafamı destekleyerek ona baktım. Gözlerini sıkıca yumup söylenmeye başladı.

" Bakma bana. " arkasını dönüp dizlerini kendine çekti.

" Utandın mı? " diye saçma bir soru sorduğumda omuzlarını silkip cevap vermedi.

Ona biraz daha yanaşıp yanağını öptükten sonra kafasını resmen yastığa gömmüştü.

" Böyle aniden öpülür mü... " yine kendi kendine mırıldandığında ufak bir kahkaha atıp omzundan öptüm bu sefer.

" Sen bana korkak diye bağırırsan bende korkak olmadığımı ispatlarım. " yavaşça bana döndüğünde bakışlarım tekrar dudaklarını bulmuştu.

" Uykum var. " esneyip gözlerini yumduğunda, utanmamak için uyuyacağını biliyordum işte.
Omzunu okşamaya başladığımda ona doyamadığımı hissediyordum.

" Uyu bebeğim. " gözlerini şokla açıp bana baktığında sırıttım sadece. O da tekrar gözlerini yumdu ve kedi gibi göğsüme yanaşmaya başladı.

" Benimle uyuyabilir misin? " uzun kirpiklerinin ardından bana bakarken reddetmem mümkün görünmüyordu. Yatakta biraz daha kayıp yanına tamamen uzandım.

" Jihoon Hyunglar ne zaman gelir? " tekrar esnedi ve bir süre düşündü.

" Beş gibi. " kolumdaki saate baktığımda yaklaşık üç saatimiz vardı.

" Uyu bakalım. " saçlarını okşamaya başlamamın üzerine kısa bir süre de dalmıştı bile. Bende öpüşmemiz dolayısıyla eline tam yapıştıramadığı yarabandını çıkarıp yenisini takmış, parmağını öpmüştüm.

Gerçekten en sonunda kafayı sıyırdığıma inanamıyordum.


***

BEN BU BOLUMU COK SEVDİM

hemen manita falan olmayacaklar bu arada arkadaslar haberiniz olsun (hemen manita yapti

Continue Reading

You'll Also Like

25.5M 908K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
181K 11K 25
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
160K 20.1K 44
• mini hikaye • jeon jeongguk'un minik sırrı alfa kim taehyung tarafından fark edilir.
140K 14.5K 24
"lanet.." dedi jungkook karşısındaki bedenle birleşmiş ellerine bakarken. "benim lanetime yakalandın kim taehyung." ⊹ taekook ⊹ texting/düzyazı✍️🏻 ⊹...