Element Avcıları

By HayalPeResT0244

15K 3.7K 4.2K

Oyunculuk kariyeri peşinde olan Açelya bir gün doğa üstü güçlere sahip olur ve sonradan aslında bu güce sahip... More

GİRİŞ
İLK KARŞILAŞMA
TUZAK
ONİ MASKESİ
RÜYA
YILIN İLK HATASI
MASKELERİN GÜCÜ VE HAİN
ZEHİR
SESSİZ ÇIĞLIKLAR
ÖZGÜRLÜK
KIZIL ONİ
TEKRAR EDİLEN ANILAR
TEKRAR BAŞLAMAK
GEÇMİŞE ÖZLEM
OYUN
ÇETE
BENİM İÇİN ÖLÜRMÜSÜN?
ÖZGÜRLÜĞÜM OL
BENİM SEVGİLİM
ABİ KARDEŞİN GAZABI
SEÇİM
BÜYÜK KATLİAM
DOĞANIN HÜKÜMDARI
ÖLENE KADAR
AŞIĞIM
YÜZLEŞİLEN GERÇEKLER
YENİ ELEMENT KULLANICISI
GÖRÜNMEZLER

SON ÇARE VE YENİ KIZ

679 203 68
By HayalPeResT0244

Destek vermek için (oy verip,yorum yaparsanız) sevinirim canlarım.

♥️♥️♥️İYİ OKUMALAR ♥️ ❤️ ♥️

Doruk arabayı park ettiğinde bizde hemen onun arkasına park ettik.Ormanlık bir alana gelmiştik.Etrafta hiç ev yoktu ve telefonlar çekmiyordu.Kendimi,kendi ayaklarıyla kafese giren hayvanlar gibi hissediyordum.

Arabadan inip hızlı adımlarla Doruk'un yanına gittim.Öfkesinden gözü dönmüş bir haldeydi.
Doruk'un önüne geçerek "Doruk lütfen dur,bir plan yapmamız gerekiyor.Asena buradamı onu dahi bilmiyoruz" dedim.Doruk kenardan geçerek "Eve git Açelya,bu onlarla benim aramda" dedi.Arkasından "Doruk mantıksız davranıyorsun" diye bağırdım.İlerlemeye devam ederek "S*ker*m mantığı.O itler benim kardeşime dokunmuş.Hiçbirini sağ bırakmıyacam" dedi.

Doruk hâlâ hızla ormanın içine doğru yürümeye devam ediyordu.Ben Doruk'un yanındaydım,diğerleri ise birkaç adım arkamızda geliyorlardı.Herkes sessizdi,muhtemelen ani bir duruma karşı ne yapmaları gerektiğini planlıyorlardı.

Doruk'u durduramazdım.Zaten durdursamda artık çok geçti.Neredeyse varmıştık,üstelemenin bir anlamı yoktu.Doruk'un yanına geçerek "Yanında fazladan çakmak varmı" dedim.
Doruk cebinden kırmızı renkte bir çakmak çıkarıp bana verdi.Çakmağı neden istediğimi sormamıştı.Aklı sadece kardeşindeydi.

Ateş gücümü kullanmayı bilmiyordum.Şimşek gücümü dahi elimde olsa asla kullanmazdım.Sadece şimşek gücü dahi bedenimde ki bütün enerjiyi emmeye yetiyordu.Bu yüzden sadece zorda kalırsam kullanacaktım.

Umarım bu seçenek asla gerçekleşmezdi.

Bir süre daha yürüdükten sonra kendimizi geniş yuvarlak bir alanın ortasında bulmuştuk.Asena birkaç metre ilerde baygın bir halde ağaca bağlıydı.Boynundaki kana bakarsak kafasından darbe almış olmalıydı.

Her şey gayet normaldi,yani olması gerekenin tam tersiydi.Etrafımızda kimse yoktu fakat bu dahada çok strese girmeme sebep oluyordu.

Doruk koşar adımlarla Asena'ya doğru ilerledi.Biz ise hala etrafa bakınıyorduk.Doruk Asena'nın yanına vardığı zaman Batur hızla yere bir yumruk attı ve yer hafiften sarsıldı.
Bunu yaptığı zaman aniden Doruk'un yanına yere düşmüş halde birisi belirdi.Bstur bağırarak 'Görünmez olmanız sizi hissedemiyeceğim anlamına gelmez aptallar" dedi.

Batur'un bu hareketi üzerine etrafımızda birçok kişi belirmişti.Alper daha önceden bahsetmişti,görünmezlik gücü çok fazla zihin yoran bir güçtü.Sadece birkaç saniye dahi dikkatinin dağılması bu gücü etkisiz hale getirmeye yeterdi.

Batur toprak elementine sahip olduğu için onların adımlarını hissedebilmişti.

Ceren gücünü kullanarak adamları sarmaşıklarla doladı.Fakat adamların hepsi bu kadarla sınırlı değildi.Aniden heryerden adamlar gelmeye başladı,dört bir yanımızı sarmışlardı.Ceren daha yeni sarmaşıkla sardığı adamların kaçmaması için hareket edemiyordu.Aynı andada dokuz kişiyi yakalamıştı ve tek hareketinde gücü etkisiz hale gelirdi.

Bu demek oluyordu ki dövüşecek durumda olan sadece dört kişi kalmıştık.

Doruk çakmağını yaktı ve yanında olan ağaç yanmaya başladı.Bunu daha fazla ateş elde edebilmek için yapmıştı.Doruk Asena'yı ağaca bağlayan zincirleri eriterek çözmüştü.Asena hala baygındı,şuan en çok ihtiyaç duyduğum kişi Asena'ydı.O etrafı tamamen suyla kaplar bende suya elektrik vererek herkesi aynı annda şoklardım.Fakat bu planım altüst olmuştu.

Düşüncelere öyle bir dalmıştımki arkamda beliren kişiyi fark etmemiştim.Batur eğilmem için bağırdığında hızla yere çömeldim ve Batur kendine topraktan bir sopa yaparak arkamdaki adamın kafasına vurdu.Bir kaya kadar sertlenmiş olan toprak arkamdaki adamın bilincini kaybetmesine sebep olmuştu.Az daha geberiyordum,sağol obur.

Elimdeki elektro şok cihazını çalıştırıp bedenimi elektriğin sarmasına izin verdim.Böylece kimse bana dokunamazdı.

Doruk birçok kişiyi ateşle yakmıştı fakat Asena'yı korumak için olduğu yerden hareket edemiyordu.Zaten gücünü etrafta bizde olduğumuz için tamamen kullanamazdı.

Alper neredeydi bilmiyordum fakat birçok kişi boynu kırılarak yere düşüyordu,bunu yapan kişi Alper'di.

Sayıları fazlaydı fakat bize fazla yaklaşmıyorlardı.Aniden altımdaki toprak havalandı ve beni fırlattı.Ne olduğunu anlamak için kafamı yerden kaldırdığımda Batur'un sarmaşıklarla kaplı olduğunu fark ettim.

Bir kaç saniye sonra Ceren yere düştü ve sarmaşıklara doladığı herkes serbest kaldı.Gücünün tükendiğini düşünmüştüm fakat boynunda ki iğneyi gördüğüm zaman birinin enjektör atıcıyla onu vurduğunu anladım.Hile var lan burada!

Az ilerimde olan enjektör silahlını tutan kişiyi gördüğümde üstüne doğru koşmaya başladım.O tekrardan silahıyla hedef alamadan metrelerce alanı elektrikle kapladım.Bu hem onu hemde iki kişinin daha bilincini yitirmesini sağlamıştı.

İki adam gelip beni tekrardan tutmaya çalıştıkları zaman ikisinede dokukunup elektrik verdim ama etki etmedi.Beni kolumdan tutup diz çöktürttüler.

Lanet olsun,element hapını kullanmışlardı.Karşıma baktığım zaman Doruk ve Alper'inde yakalandığını fark ettim.Alper'in görünmezlik süresi bitmişti.Doruk beş kişi tarafından tutuluyordu.Element gücü onlara etki etmiyordu.
Element avcısı bizi yakalamak için onlarca adama hap vermeyi göze almıştı.

Gücümüz onlara etki etmiyordu ve sayı olarakta bizden fazlalardı.
Her şeyi düşünerek hareket etmişlerdi.Ceren'i en başta bayıltma sebepleride muhtemelen güç sınırını aşıp element gücünü fazlasıyla kullanmasını engellemekti.

Çok kısa bir sürede kaybetmiştik.

Batur ağzına gelen bütün küfürleri sayıyor,Doruk ise onu tutan beş kişiye rağmen hala kurtulmaya çalışıyordu.

Hepimizi yan yana dizip ellerimizi bağladılar.Doruk'u bağlamadan önce ipleri yakmasın diye başından aşağıya kovalar dolusu su dökmüşlerdi.Sadece bir kova su yeterliydi fakat dalga geçmek için birkaç kova dökmüşlerdi.Asena hala baygındı fakat artık bilincini kapalı olan tek kişi o değildi.Ceren ve Alper'ide bayıltmışlardı.

Batur'un hem ellerini hemde kollarını bağlamışlardı.Toprak gücünü tamamen kullanmasını engellemişlerdi.

Ateş elementimi kullanma fikrim tamamen çöp olmuştu.Etrafımda hem ateş hemde elektrik kullanıcısı adamlar vardı.Benim sadece ellerim bağlıydı,elektro şok cihazımı almışlardı,zaten şimşek elementim hap kullandıkları için onlara zarar vermiyordu.Etrafta kullanabileceğim elektronik bir alet yoktu.Hava yağmurluda değildi,yani Doruk'un bahsettiği gibi şimşeği falanda kontrol edemezdim.Bu tarz olaylar neden şehir merkezinde dev televizyonların içinde yaşanmazki.Hayır doğa aşkınızmı tuttu.

"Sakın hiçbirine zarar vermeyin.Avcı sadece biri için bile bize milyonlar dökeceğini söyledi" dedi aralarından birisi.Hepsi yine maskeliydi,sanki onların boktan yüzlerini görmeye çok meraklıymışız gibi yüzlerini bizden gizliyorlardı.Doruk yüksek bir sesle "S*ker*m sizin avcınıza" dedi.Yav oğlum kaşınmasana.Daha yeni konuşan adam Doruk'a bakarak "Eli bağlı olan biri için fazla cesaretlisin" dedi.Bu sözleri üstüne Batur kahkaha atarak gülmeye başladı.Buda bizim diğer delimiz.Maskeli adamlardan birisi Batur'a doğru bir adım atarak "Neye gülüyorsun sen böyle,
delirdin mi yoksa korkudan" dedi.Yok abi,onların doğuştan birkaç parçası eksik.Kesin bu ikisi yüzünde öleceğiz.

Batur adama bakarak "Sizin gibi bir avuç genci yakalamak için çakma element ve enjektör silahına güvenen birinin ağzından cesaret kelimesini duymak komik geldi.Sadece altı kişiyi yenmek için otuz kişi gelmişsiniz ve buna rağmen şuan ondört kişi sadece ayakta" dedi.Batur'un söylediklerinim üstüne Doruk gülerek "Dalga geçme Batur,sonuçta s*k*k olarak doğmayı onlarda istemezdi" dedi.Bunlar kesin bizi öldürtecek.Bir tutam yaşam ümidim vardı,artık oda yok.

"Söylesenize kendi yaşıtlarınızı yakalamak içinde ordumu çağırıyorsunuz" dedi Batur gülmeye devam ederek.

Doruk Batur'a bakarak "Biraz mantıklı ol Batur,sence bunlar bu göt korkusuyla kendi yaşıtlarını yakalamaya yeltenirmi.İsteseler dahi kimse bunlara güvenip iş vermez" dedi.

Doruk bu sözleri söylediği anda daha yeni konuşan adam hızla Doruk'un karnına tekme attı.Hıncını alamamış olacakki saniyeler sonra bir kez daha tekme attı.İkinci tekmenin ardından Doruk'un ağzından kan gelmişti.Doruk ağzındaki kanı tükürdüğünde "Doruk iyimisin" diye bağırdım.Yani iki dakika uslu dursanız ölürmüydünüz.Doruk ona tekme atan adamın gözlerine sinirle bakarak "Bir parça cesaretin olsaydı bu tekmeyi ellerim açıkken atardın bana" dedi.Bu çocuk hala dersini almadımı?

Bunun üstüne adam bu seferde yüzüne yumruk attı.Bağırarak "Bir kez daha ona dokunursan gebertirim seni.Yemin ederim seni sağ bırakmam" dedimBu sözlerimin üstüne bütün gözler bana dönmüştü.Sözler aniden ağzımdan dökülü vermişti.Doruk'la vakit geçire geçire bende delirmiş olmalıydım.Bunca adamın ortasında elllerim bağlıyken bunları söylememin başka bir açıklaması olamazdı.İşte şimdi boku yedin Açelya,bu adam seni çiğ çif yer.

Adam Doruk'un yanından ayrılıp bana doğru birkaç adım atarak "Sen pembeli,tekrar söylesene dediklerini" dedi bağırarak.

Adam bana doğru her adım attığında bedenimi dahada büyük bir korku kaplıyordu.Hayır şuan korkmanın sırası değildi,ben onlara canlı olarak lazıdım.Bana zarar veremezler.
Adam saniyeler sonra önümde durdu ve yüzüme baktı."Dilini kedimi yuttu,sana tekrardan söylesene diyorum" dedi.Acaba özür dilersem beni rahat bırakırmı,şuan gururum umurumda dahi değil.Doruk bağırarak "Karışma lan kıza" dedi.
Batur adama bakarak "Olmayan cesaretini kızları korkutarak elde etmeye çalışıyor zavallı.Nede olsa gücü sadece eli bağlı kızlara yetiyor" dedi.

Adam gözlerini benden çekti ve tekrardan yanımdan ayrılıp Batur ve Doruk'un yanına gitti.Bu seferde Batur'a hızla tekme attı.Ardından belinde olan silahını çıkardı ve Doruk'un tam kafasına doğrulttu.Bu sefer onu öldürecekti,gözlerinden bunu anlamak mümkündü.

O bunu yaptığı anda cebimden çakmağı çıkardım.Yapmak istemiyordum.Korkuyordum,
ölmekten korkuyordum.İki elemente sahip tek kişiydim,tek açığım hayatımı karartırdı.Kafamı Doruk'a bakmak için çevirdiğimde silaha korkuyla değilde gülümseyerek bakan Doruk'u gördüm.
Derin bir nefes aldım ve gülümsedim.
Yüksek bir sesle "Doruk,özür dilerim.Ben tam bir aptalım" dedim.
Bu sözlerimin üstüne adam şaşkın gözlerle bana baktı.Fakat silahı hala Doruk'un üzerindeydi.

"Hayır aptal olan benim,bu işe benim yüzümden bılaştınız" dedi Doruk.

"Bu işe kendi kararımla girdim ve buradaki tek aptal benim.Sen beni korumak için uğraşırken ben sana güvenmedim.Aslında kimseye güvenmedim.Şuna belki sana gerçekleri söylemiş olsaydım belki olsylar çok daha farklı ilerlerdi" dedim.

Doruk dediklerime anlam veremiyerek bana bakıyordu.Sonradan bir ihtimal yaşarsam başıma kalkma diye konuşuyorum gerizekalı.

Derin bir nefes alarak "Kısaca diyorumki,size güvenmediğim için özür dilerim.Ayrıca bana inandığınız için teşekkürler.Sanırım bu bir veda" dedim.

Elimde ki çakmağı yaktığım anda elimdeki iplerle beraber bütün bedenim alev aldı.Hızla ayağa kalktım ve Doruk'a silah uzatan adamın boynuna yapıştım.Bunu yaptığım anda boynunda elimin izi yanık olarak çıkmıştı.Kıyafetleri tamamen alev aldı ve olayın şokunda olan herkes birkaç saniye boyunca onun yanışını izledi.

"Sana birkez daha ona dokunursan seni gebertirim demiştim" diye bağırdım.Sıçtın oğlum sen,sırrımı senin yüzünden açığa çıkarmak zorunda kaldım.Artık yalvarsam affetmem seni.

Olayların şokunu atlatan adamlardan bazıları doğrudan üzerime doğru beni yakalamak için geldiler.Benden korkmadıklarına göre ateş elementi hapını içmişlerdi.

Yanarak yere düşen adamın cebinden elektro şok cihazımı alıp bedenimi ateşle beraber elektriğinde kaplamasına izin verdim.Metrecelerce alana elektrik vererek bana yaklaşan herkesi saniyeler içinde yere dizdim.Tabi bunu yaparken arkamda kalan bizim ekibe zarar vermemek için oldukça büyük bir çaba sarf ettim.

Şuan tam dokuz kişi kalmışlardı ve hepsi bana korku dolu gözlerle bakıyordu.

Onlara doğru bir adım daha atarak "Eğer yakınıma gelirseniz bedeninize onlarca volt elektrik veririm,eğer başka bir element kullanıp uzaktan saldırmaya kalkarsanızda bedeninizden geriye sadece bir avuç kül kalır.Sizde iyi biliyorsunuzki iki elemente sahip olan birini yenemezsiniz.Eğer yenerseniz dahi yarınız ölmüş olur.Şimdi size iki seçenek veriyorum.Ya benimle savaşır ve hayatta kalma şansınızı yüzde elliye indirirsiniz.Yada buradan gider ve bir daha asla karşımıza çıkmazsınız,karar sizin" dedim.

Adamlar bir süre bana baktıktan sonra ikinci seçeneği seçerek olabildiğince hızlı bir şekilde yanımızdan ayrıldırlar.Onlar gittiği anda yere çömeldim ve ağzıma kadar gelen kanın yere akmasına izin verdim.Organlarım sanki parçalanmış gibi bedenime acı veriyordu.Nefes almak her geçen saniye dahada zorlaşıyordu.Doruk bağırarak "Açelya sen iyimisin,Açelya bana cevap ver" dedi.Oğlum bağırmasana,bari ölürken huzur ver.

Doruk'un sesi giderek duyulmaz hale geliyordu.Zorluklarla hareket ederek bir kez daha ateş elementimi kullanıp Batur'un iplerini yaktım ve o anda Doruk ile göz göze geldim.Doruk'a gülümseyerek "Üzgünüm Doruk,sanırım ben ölüyorum" dedim.

Sesim çok kısık çıkmıştı,duyup duymadığını dahi bilmiyordum.Zaten bu sözleri söyler söylemez daha fazla bedenimi ayakta tutamayıp yere yığıldım.Göz kapaklarımı dahi açacak enerjim yoktu.Öleceğimi zaten gücümü kullanmadan önce biliyordum.Bedenim bir elementi dahi kullanmamı zar zor kaldırıyordu.Ben ise iki elementi aynı anda kullanmıştım.

Bilincimi daha fazla açık tutamıyordum.Onca yıl boyunca sırf ölmekten korktuğum için herkesten saklayıp hiç kullanmadığım elementimi,öleceğimi bilerek sonuna kadar kullanmıştım.

★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★

Daha fazla saklayamayız,eninde sonunda oda gerçekleri öğrenecek.

"Benim kızım asla bu saçmalığa dahil olmuyacak.O normal insanlar gibi normal bir hayat sürecek.Aklından o saçma fikirlerini çıkar ve bir daha bu konuyu açma"

"Onu gerçeklerden kaçıp saklayarak koruyamazsın."

"Evet korurum,ben onun yanındayım ve asla ondan ayrılmayacağım."

Garip ve anlamsız bir rüyanın ardından göz kapaklarımı hafiften aralayıp tavanla bir süre bakıştım.Neler olmuştu ve ben şuan neredeydim?

Ölmüşmüydüm yoksa,hayır ölmüş olsaydım bu kadar baş ağrısı çekmezdim.

Hayattaydım ve ölmekten bir şekilde paçayı sıyırmıştım.Gözümü tekrardan kapatarak birkaç dakika boyunca öylece uzanmaya devam ettim.
Bir süre daha uzandım ve başıma neler geldiğini hatırlamaya çalıştım.
Çok kısa bir süre sonra aklıma başıma gelen olaylar geldi.Kolumda bir serum vardı,ne halta yaradığı bilmiyordum ama ağrı kesici olmadığı kesindi.İğneyi kolumdan çıkarıp yataktan indim.

Etrafa iyice bakındığım zaman bir hastane odasında olduğumu fark ettim.Yatağımım biraz ilerisinde olan koltuktaki çiçekler kısa bir süreliğinede olsa ağrımı unutup
gülümsememi sağlamıştı.

Çıplak ayaklarla kapıya doğru ilerledim ve odanın kapısını açtım.O anda asla beklemediğim biriyle yüz yüze geldim.Kerim, elinde bir demet çiçekle bana bakıyordu."Uyanmışsın Açelya" dedi sevinçle.Bir süre ona bakındıktan sonra "Senin burada ne işin var" dedim.Gülümseyerek "Seni görmeye gelmiştim ama uyandığından haberim yoktu" dedi.Etrafıma bakınarak "Zaten yeni uyandım,bu arada muhtemelen bu haftaki film çekimlerini kaçıracağım.Fakat rapor çıkarırım.Sen müdüre haber ver olurmu" dedim.Gözlerimin içine bakınarak "Merak etme bir haftalık rapor çıkarıp çoktan müdüre verdim.Hatta şimdi ise yenisini çıkarmak içinde uğramıştım" dedi.

"Neden yenisini çıkarıyorsun ki,bir haftalık yeterde artar bile" dedim.Kendimi o kadarda yorgun hissetmiyordum,bir hafta yeterde artardı.Kerim şaşkın bir şekilde bana baktıktan sonra "Açelya sen ne zamandır baygın olduğunu biliyormusun" dedi.

"Tam saatini bilmiyorum ama hava hala hafif aydınlık olduğuna göre bir gün falan yatmış olmalıyım.Nede olsa ben ikindi saatlerinde bayılmıştım" dedim.

Kerim "Bunu sana söylüyen kişi ben olmak istemezdim ama tam bir haftadır aralıksız uyuyorsun.Ama endişelenme artık uyanık olduğuna göre sorun yok" dedi.

Koca bir hafta boyunca uyumuşmuydum.Yok artık biraz daha gücümü kullansam ayılar gibi bütün kışı uyuyarak geçirecekmişim.Acaba bizim ekip nasıldı ve şuan neredeydi.Bir haftada başlarına her şey gelmiş olabilirdi.

Telaşla Kerim'e "Kerim beni ziyarete gelen birileri oldumu" dedim.Buraya beni getiren onlardı,muhtemelen görmüş olmalıydı.

"Burada yanında değildim bu yüzden bilmiyorum.Banada işe gelemiyeceğini şu çekimlerde yanında olan çocuk söyledi" dedi.Doruk Kerim'lemi konuşmuş,işte bu gerçekten bir mucize.

"O şuan nerede" diye sordum.

"Bilmiyorum" diye cevap verdi.

"Tamam,yaptıkların için teşekkürler.Gitmem gerekiyor" diyerek odadan çıktım.Kerim'i orada bırakıp çıplak ayaklarla hastanenin asansörüne gittim.Lanet olsunki içi tamamen doluydu.Asansör uzaklaşıp merdivenlerinden aşağıya indim.Tam bir kat daha inecekken bir hemşire beni durdurdu.

"Açelya hanımdı değilmi" dedi yorgun gözlerle gülümseyerek.Elinde kahvesi vardı,saçını dağınıl topuz yapmıştı.Haline bakarsak günlerdir uyumamıştı."Evet" dedim hemşireye bakarak.

"Uyanmanıza gerçekten çok sevindim ama böyle koşmanız sizin için hiç iyi değil.Lütfen hemen odanıza dönün" dedi.Beni hemen tanıdığına göre benimle ilgilenen kişi o olmalıydı.

"Bana bakan hemşire sizmiydiniz" dedim."Evet" dedi kahvesinden bir yudum daha alarak.

"Benimle beraber birkaç kişinin daha buraya gelmiş olmalı,hastaneye gelen kişiler şuan nerede biliyormusunuz" dedim.Lütfen görmüş olsun.

Hemşire kahvesinde ki son yudumuda içtikten sonra "Bu sabah sizi kontrole geldiğimde yanınızdalardı ama şuan nerede oldukları bilmiyorum.Muhtemelen bahçeye falan çıkmışlardır çünkü bir haftadır yanınızdan hiç ayrılmadılar" dedi.

Teşekkür ederek arkama bakmadan koşmaya başladım,hemşire arkamdan bağırmıştı ama umurumda dahi değildi.İyi olduklarını görmek istiyordum.Onlara güvenmediğim için benden nefret ediyor dahi olabilirlerdi.Yinede onları bir kez dahi olsa görüp iyi olduklarına emin olmak istiyordum.

Hastanenin en alt katına indiğim zaman nefes nefese kalmıştım.Normalde bu kadarcık mesefade yorulmazdım fakat hala enerjim tamamen yerine gelmemişti.

Koşmayı bırakıp yavaş adımlar atarak ilerledim.Hastanenin dışına çıkıp bir süre etrafı gezdim ama hiçbirini bulamadım.

Bir süre daha bakındıktan sonra pes edip tekrardan odama çıkmaya karar verdim.Hastaneye tekrardan girdiğim zaman yukarıda asılı olan tabelada kafeterya yazısını gördüm.Belkide yemek yemek için oraya gitmişlerdi.

Tabelanın gösterdiği yöne ilerleyip birkaç kişiyede yol sorduktan sonra, sonunda kafetaryaya vardım.Beklediğimden çok daha büyük bir yerdi.Yinede biraz etrafa bakındıktan sonra onları gördüm.Hepsi oradaydı ve hepsi gayet iyiydi.

Yanlarına doğru ilerlediğimde onlarda beni fark etti ve oturdukları koltuktan ayağa kalktı.
Ceren hızla yanıma doğru koştu ve olabildiğince sıkı bir şekilde sarıldı.

Ceren mutluluktan gözleri dolmuş bir şekilde "Senin için çok endişelendim,şükürler olsunki uyandın.Ağrın falan yok değilmi" dedi

Gülerek "Merak etme turp gibiyim" dedim.Birkaç saniye sonra herkes etrafıma dizilmişti.

Asena yanıma gelerek "Nasılsın Açelya" dedi.Asena'ya bakarak "Gayet iyiyim.Peki sen nasılsın" dedim.Son gördüğüm kanlar içinde bilinci kapalı bir haldeydi.Gülümseyerek "Merak etme,bende sayende gayet iyiyim" dedi.Olanları şuan hepsi biliyor olmalıydı.

Batur yanıma gelerek "Uzun zamandır yemek yemedin,aç olmalısın" dedi.Bu durumda sahidende aklına yemeğe gitmekmi gelmişti.Aslında sahidende açtım."Hemde aşırı açım" dedim ona bakarak.Batur diğerlerine bakıp "Sen odana git,bizde oraya yemeğini getiririz" dedi.

"Eve gidip evde yiyelim lütfen.Hastanede kalmayı sevmiyorum.Hatta hastanelerden nefret ederim" dedim.Cidden burası igrenç kokuyordu.İlaç kokusu midenin bılanmasına sebep oluyordu.

"Uzun bir süredir baygınsın,biraz daha hastanede kalsan iyi olur" dedi Batur.Oğlum izin ve çıkayım işte.

"Evet biliyorum,Kerim bana söyledi" dedim.Doruk kısık bir sesle "Sussa şaşardım" dedi.Bunun Kerim'le alıp veremediği ne var?

"Hadi ama nolur gidelim.Gerçekten hastanelerden nefret ediyorum.Burada olmak beni boğuyor" dedim yalvarır bir sesle.
Batur pes ederek "Tamam o zaman,ben gidip çıkışını yapayım.Zaten konuşmamız gereken konular var" dedi.

Erkeklerin hepsi yukarı çıktığında bizde kızlarla beraber hastanenin bahçesinde çimlere oturup onları bekledik.Element konusunu açmıyorlardı,muhtemelen beni daha fazla yormak istemedikleri için sessizlerdi.Akıllarında onlarca soru olduğuna eminim.Asena'ya bakarak "Doruk bana çokmu sinirli" dedim.Benimle hiç konuşmamıştı,hatta bana hiç bılaşmamıştı.Normalde şimdiye bin tane laf sokma derdine girmişti.
Asena "Bakma sen abime,o hep böyledir" dedi.

Bir süre olan sessizliğin ardından Alper,Batur ve Doruk yanımıza gelip artık arabaya geçebileceğimizi söylediler.Asena çıplak olan ayaklarıma baktıktan sonra hiç beklemediğim anda beni kucağına alarak "Vay be,beklediğimden çok daha hafifmişsin" dedi.Telaşla "Asena belini ağrıtacaksın" dedim.Kilolu birisi değildim ama elli kiloyu taşımakta kolay değildi.

"Spor salonunda senin iki katın kadar ağırlık taşıyorum.Bana bir şey olmaz" dedi.Bu kızdan her geçen gün dahada korkuyorum.

Ceren bize bakarak gülüyordu,o gülünce bende gülmeye başladım.Şuan gerçekten çok komik bir durumun içerisindeydik.
Arabaya binip birkaç saat yolculuk yaptık.Bu yolculuk süresi boyunca tekrardan uyumuştum.

Öncelikle odama gidip duş alarak kötü kokumdan kurtuldum.Rahat kıyafetler giyerek aşağıya indim.
Yemek hazırdı ve herkes masada beni bekliyordu.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra masaya oturdum.Hepsi bana bakarak soru sormak için fırsat kolluyordu.Onları daha fazla merakta bırakmamak için "sorularınızı bekliyorum" dedim.Batur herkesten önce davranarak "Ne zamandan beri iki elemente sahipsin" dedi."Şimşek elementine iki sene önce sahip oldum.Ateş elementine ise sadece dört aydır sahibim" dedim.En iyisi artık doğruları söylemekti.Asena bana bakark "Peki ya başka bir elemente daha sahipmisin" dedi.
Allah korusun."Hayır değilim, sadece bu iki elementi kontrol edebiliyorum" dedim.Bu iki element yetiyorda artıyor zaten.Alper somurtarak "Peki bizden niye sakladın" dedi.Tripmi atıyor oğlum bu."Hepinizin sadece tek bir tane elementi vardı.Yeni tanışmıştık, bu yüzden bunu kendime sakladım" dedim.Onlara öylece güvenecek değildim,bunu bilmeleri gerekirdi.Ceren diğerlerinin aksine gülümseyerek "Peki şimdi bize güveniyormusun" dedi."Evet güveniyorum,artık sır yok" dedim.Dersimi almıştım,bundan sonra hayatta yalan söylemem.

Doruk sınırlı bir şekilde "Herkesin sorusu bittiyse sıra soru hakkı bende" dedi ve kaşlarını çatarak sinirle bana baktı.Acaba lavabo bahanesiyle kaçsammı?

Doruk "Daha önce hiç iki elementi aynı anda kullanmadın değilmi Açelya?
O anda kendini değil,sadece bizi kurtarmaya çalışıyordun" dedi.İtiraz etme moduna geçerek "Başka seçeneğim yoktu" dedim.

Masaya vurarak "Ölmekmiydi tek seçeneğin?
Ağzından kan kusarken veda etmekmiydi planın" diye bağırdı.O bağırınca bende bağırarak "Bende ölmek için can atmıyordum fakat senelerce hapis hayatı yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim" dedim.

"Ya o adamlar kaçmayı değilde savaşmayı seçseydi,o zaman ne yapacaktın?
Bir hiç uğruna ölmüş olacaktın Açelya" dedi.Haklıydı,büyük bir kumar oynamıştım.Fakat sonuç olarak kazanmıştım.

"Sonuç olarak kurtuldum,niye bu kadar abartıyorsun anlamıyorum" dedim.Görende beni kız kardeşi sanır.Hayır eğer ölürsem üzüleceğini bilsem anlarım ama iki gündür tanıdığı bir kız için üzüleceğini düşünmüyordum.Hatta gelip mezar taşımla dalga geçer bu öküz.

Doruk masadan kalkarak "Sadece kendini düşünüyorsun,sende aynı onlar gibi bencilsin" dedi.Onlar gibimi?

Doruk masadan hızla kalkıp merdivenlerden yukarı çıkıp odasına gitti.Asena ise onun peşinden koştu.Ölecek olan kişi bendim,bu kadar abartması saçmalıktı.

Yemeğimi yedikten sonra özür dilemenin en iyi seçenek olduğuna karar verdim.Olayı Doruk abartmıştı ama elementimden bahsetmemek benim hatamdı.Üst kata çıkıp Doruk'un odasının kapısını çaldım.
Doruk "Git başımdan Asena" dediğinde "Asena değil benim" dedim.
"Git başımdan" dediğinde "giriyorum" diyerek odaya girdim.

İçeriye girdiğimde elinde gitarla bana bakan Doruk'la göz göze geldik.Beni görünce gitarı yatağının üzerine bırakıp bana baktı.Asena'nın gitar çalmayı kimden öğrendiği belli olmuştu.Bana bakarak "Sana girme demiştim" dedi.Gülümseyerek "Bende giriyorum dedim" diye cevap verdim.
Tekrardan yatağa oturdu ve derin bir nefes alarak yüzüme baktı.

"Ne istiyorsun"

"En başında elementsel gücümü saklamamalıydı,özür dilerim" dedim.
Bana bakarak "Fazladan elementinin olması umurumda dahi değil Açelya.Asıl sorun kendini öldürmeye çalışman" dedi.Ölen benim,üzülen bu.Oğlum cehenneme sen değil ben gideceğim.

Yanına oturarak "Ölmekten bende korkuyorum ama beni gaza getiren sendin" dedim.Şaşırarak "Ne saçmalıyorsun sen,sesimi dahi çıkarmadan seni nasıl gaza getirebilirim" dedi.

"Kurtulmak için hiçbir planın olmamasına rağmen uzatılan silaha gülerek bakıyordun.Benim ise hepimizi oradan kurtarmak için bir şansım vardı.Sen o kadar cesurken, ben köşeden korkuyla olanları izleyemezdim" dedim.Hepsi senin suçun oğlum.Gurursuz hissettim kendimi.

Doruk sözlerimin üstüme donup kalmıştı.Dürüst davranmayı seçmiştim.Eğer Doruk'u görmeseydim korkudan değil ateş elementimi kullanmak,sesimi dahi yükseltemezdim.Gülümseyerek "seni affederim ama bir şartla"  dedi.Lütfen çikolata falan istesin."Neymiş o" dedim korkuyla.

"Bir daha asla iki elementi aynı anda kullanmıyacaksın.Her durumun bir çaresini buluruz ama ölümün çaresi yoktur Açelya.Bu yüzden asla ucunda ne olursa olsun ölmeyi seçme" dedi.İşte bunu beklemiyordum.Bazen öküz olmayı bir kenara bırakabiliyor.

"Tamam,söz veriyorum" dedim.
Doruk'un odasından çıkarak kendi odama gittim.Bunca zaman uyuduğum için hiç uykum yoktu.Bu sebeple elime repliklerimi alıp ezberlemeye başladım.

★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★

Olayların üstünden tam iki gün geçmişti.Kendimi çok daha iyi hissettiğim için arabayla çekimlere gidiyorduk.Tabi yine yanımda Doruk'ta vardı

Çekim yerine,yani liseye vardığımız zaman arabadan indik.Lisenin içine girdiğim zaman Kerim yanıma geldi.İyiki Doruk bahçede kalmayı tercih etmişti.Kerim bana bakarak "Gayet iyi gözüküyorsun pamuk şeker" dedi.Gülümseyerek "Evet gayet iyiyim ama bana pamuk şeker deme" dedim.Gülerek "Üzgünüm ama bir kere lakap taktım artık.İnsanlara adlarıyla değilde lakaplarıyla seslenirim.Yani kurtuluşun yok" dedi.

"O zaman bende sana bir tane lakap takayım" dedim Kerim'e bakarak."Bunu kabül ederim işte" dedi.Bir süre düşündükten sonra "Tamam buldum,bundan sonra senin adın "katil civciv".Gayet masum bir yüz yapısına sahipsin ama filmde serseri birisin ve aynı zamanda sarışınsın.Bu yüzden sana katil civciv diyeceğim" dedi.Kerim dediklerimin ardından kahkaha atarak gülmeye başladı.Gözünden gelen yaşı silerek "Evimde elinde bıçak tutan civcivli yastığım var" dedi.

Kahkaha atarak "ciddimisin" dedim.Evet dediğinde daha fazla gülmeye başladım.
İkimizde birbirimize bakarak gülmeye başladık.Ardından beni kıyafetlerimi giyinmem için çağırdıkları zaman Kerim'in yanından ayrıldım.

Öncelikle sınıfta repliklerimin olmadığı sahne çekimleri yapıldı.Gelmediğim çekimler için dizide beni sanki yurt dışına tatile çıkmış gibi göstermişlerdi.
Uzun süre diğer çekimlerin bitmesini bekledim.Birkaç dakikalık sadece yurt dışı anılarımı anlattığım sahneler çekildikten sonra sonunda uzun olan sahneme sıra gelmişti.

Kıyafetlerimi düzenledikten ve herkes yerlerini aldıktan sonra sahnem başladı.

Sınıfa kapıyı hızla kapatarak girdim ve sınıfta yalnız olan Aleyna'nın(Ece) yanına gittim.

-Bu ders burada ben oturacağım.

-Aleyna(Ece):İyide burası benim sıram.

-Kimin umurunda,ben oturacağım diyorum.

-Aleyna(Ece):Gidip kendi sıranda otur.

Aleyna'nın saçını çekerek onu yere attım.Ben bunu yaparken koluma tutunan Aleyna(Ece) kıyafetimin yırtılmasına sebep olmuştu.

Aleyna yerden kalktığı zaman içeri Kerim girdi ve ağlayarak yanına gittim ve onun kolunu tuttum.

-Kerim(Baran):Neler oluyor burada?

-Gözlerimin bugün pek iyi görmediğini için bugün Aleyna'nın(Ece) yerinde oturdum.Oda yerine oturduğum için birden bana saldırdı ve kıyafetimi yırttı.

-Aleyna(Ece):Hayır yalan söylüyor.

-Ne yani kıyafetimi benmi yırttım.

-Aleyna(Ece):Hayır ben yırttım ama.

-Bak görüyormusun birde utanmadan itiraf ediyor.

Sahne bitti.

Elimi Kerim'in kolundan hızla çektim.Sahne gereğide olsa Kerim'in kolunu tutmak garip hissetmeme sebep olnuştu.

"Güzel oyundu,sahte ağlama konusunda epey yeteneklisin.Nasıl saniyeler içinde ağlıyorsun cidden anlamıyorum" dedi Kerim.Gülerek "Her oyuncunun sırları vardır diyelim" dedim.

Aleyna yanıma gelerek "güzel oyundu Açelya ama keşke saçıma biraz daha kibar davransaydın" dedi.Elimi başıma götürerek "Özür dilerim,acıtmamak için elimden geleni yaptım ama pek beceremedim sanırım" dedim.

"Şaka yapıyorum zaten,hiç acıtmadın" dedi Aleyna.O zaman niye seni bıçaklamışım gibi bakıyorsun kızım.
Kerim Aleyna'nın yanına geçerek "Bizim hala çekinlerimiz devam edecek.Biraz daha burada kalacakmısın pamuk şeker" dedi.

"Üzgünüm ama eve gitmem gerek katil civciv" dedim.Gülerek "Hadi ama sahnelerin bittiği anda eve gidiyordun.Yoksa şu bahçedeki çocuk sana baskımı yapıyor" diye sordu.

"Merek etme kendisi gayet iyi birisi,sadece başka işlerimizde var" dedim.O kadar iyi birisiki öve öve bitmez.Bana bılaşmadan güne başlayamıyor.Sabah haşlanmış yumurtayı kafamda kırdı.O derece mükemmel bir insan.

Kerim teklifini reddettiğim için üzülerek "Madem sen öyle diyorsun,sonraki çekimlerde görüşürüz" dedi.Kerim ve Aleyna'nın yanından ayrılıp kıyafetlerimi giyinmeye gittim.Kıyafetlerimi giyinip saçımı düzelttikten sonra Doruk'un yanına gittim.Doruk bana bakarak "işlerin bittimi?" dedi.Başımı onaylar şekilde sallayarak "evet bitti" dedim.Sesini yükselterek "çok şükür ağaç oldum burada" dedi.Görende onu sürüyerek getirdim sanır.

"Hiç şikayet etme,gelmek isteyen kişi sensin.Sana habire toplu ortamda başıma bir şey gelmiyeceğini söylüyorum ama sen dinlemiyorsun." diyerek kendimi savundum.Sanki onu buraya yalvararak getirmişim gibi davranması sinirimi bozuyordu.

Doruk teslim olur gibi ellerini kaldırarak "Tamam kızım sus,bir şey demedim farzet.Dil papuç kadar mübarek" dedi.Elimi sinirle ona doğru kaldırarak "Normalde çok az konuşurum,senin yanında kala kala huyum değişti" dedim.

"Asıl sen benim huyumu bozdun.Normalde şuan benim arabayla kız tavlıyor olmam gerekirdi.Sayende bodyguard oldum."

"Tutanmı var,zaten bu jöleli saçlarla hayatta kız tavlıyamazsın"

"Saçıma laf yok."

"Umarım kel kalırsın"

Arabaya vardığımız zaman konuşmayı bıraktık.Bir süre yol aldıktan sonra eve varmıştık.
İkimizde arabadan inip kapıya doğru ilerledik.Ben tam zili çalacakken Doruk benden önce davranıp zili çaldı.Sanki büyük bir şey başarmış gibi bana bakıp sırıtıyordu.Sırfonu kızdırmak için karnına dirseğimle vurduğumda hala sırıtıyordu pislik.
Kapıyı birkaç dakika sonra Alper açtı.

Alper bize bakarak "Sonunda geldiniz demek,gelin içeri anlatacaklarımız var." dedi.Yüksek bir sesle "Niye noldu ki?" dedim.Bu evde olaysız bir günümüz olamıyacakmı?
Doruk Alper'e bakarak "Bir gün olaysız geçse dişimi kıracam zaten.Hergün ayrı
kargaşa a*k." dedi.İlk defa öküze katılıyordum.

İkimizde ayakkabılarımızı çıkarıp Alper'i izleyerek oturma odasına girdik.İçeri girdiğimizde herkes oradaydı fakat fazladan bir kişi daha vardı.
Bembayaz uzun saçlı ve mavi gözlü bir kız bize bakıyordu.Beyaz teninden olsa gerek boğazında olan morluk çok dikkat çekiyordu.

Doruk Asena'ya bakarak "Bu kız kim?" dedi.

"Siz yokken usta bizi bir hap satışını önlemek için bir fabrikaya yolladı."

"Bize niye haber verilmedi." dedi Doruk sinirle.Peşimde kuyruk gibi gezinmeseydin giderdin.

Asena sakin bir ses tonuyla "Sadece birkaç kişilerdi,bu yüzden gelmenize gerek yoktu." dedi.
Doruk'un daha fazla olayı büyütmemesi için "Peki sonra ne oldu" dedim.

Ceren elindeki kahveden bir yudum alarak "Ustanın dediği gibi hap satışı gerçekleşti fakat aynı zamanda bu kızıda element avcısına vermelerini istediklerini duyduk.Elleriyle ayakları bağlıydı ve aynı zamanda da baygındı." dedi.Bu adamın kaçırma fobisi var anlaşılan.
Doruk merakla "Peki neden bu kızı element avcısı istiyor öğrendinizmi?" diye sordu.Bu sorunun cevabını bende merak ediyordum.

Batur sinirle "Tam adamı konuşturacakken intihar etti oç." dedi.

Kızın yanına giderek elimi uzattım.

"Adım Açelya,senin adın ne?"

"Adım Aylin,tanıştığıma memnun oldum."

"Bende memnun oldum,söylesene Aylin elementsel gücün varmı?"

"Hayır yok,aslında o adamlardan görene kadar varlığından dahi haberim yoktu."

"Peki seni kaçırmaları için aklına herhangi bir sebep geliyormu?"

"Sadece bir üniversite öğrencisiyim,beni kaçırmaları için hiçbir sebep yok."

Batur olaylara bir açıklık getirmeye çalışarak "Belkide daha elementsel gücünü keşfetmemiştir." dedi.Asena eline kahve bardağını alarak "Eğer öyleyse element avcısı nasıl anladı?" dedi.
Öküz lafa girerek "Adam bizi nasıl bulduysa Aylin'ide öyle bulmuştur." dedi.
Söze girerek "Batur dediklerinde haklı olabilir,daha önce element gücümü sadece birkez kullandım ve ondada etrafta herhangi bir kamera falan yoktu." dedim.

Alper bitmiş olan kahvesinin demiyle oynayarak "Ya element kullacılarının kim olduğunu gösteren bir güçte mevcutsa." dedi.Her şey o kadar anlamsızki her seçenek bana mantıklı geliyordu.

Ceren ayağa kalkarak "Neyse hadi konuyu kapatalım,ben Aylin ile zaten tanıştım.Ben hepimize yeni kahve yaparken sizde tanışın.Ortalıktaki gerginlik kalksın artık."

Ceren'e katılıyordum,Aylin çok korkmuş gözüküyordu.Boynunda ve her ne kadar belli etmemeye çalışsada hareketleri sayesinde anlaşılan başka yaralarıda vardı.Kaçmak için çok fazla çabalamış olmalıydı.

Herkes bunu fark etmiş olacakki Aylin ile tanışıp sohbet etmeye başladık.Ceren kahveleri getirdikten sonra çekirdek eşliğinde sohbete devam ettik.Sonunda Murat abi odaya girdi ve Ceren'le bir süre yalnız kalmak istediğini söyleyip onu odasına çağırdı.

Alper ayağa kalkarak "Bakın ne diyeceğim,acaba Aylin korktuğu için elementini bizden saklıyor olabilirmi?" dedi

Batur bir süre düşündükten sonra "Aynı şeyi bende düşünüyordum." dediğinde Alper heyecanla
"Çabuk bana tarihi söyleyin." dedi.Doruk merakla "Ne yapacaksın lan tarihi?" dediğinde Alper gülerek "Şuan resmen Batur ile aynı şeyleri düşündüm.Kendimi aşırı zeki hissediyorum." dedi.

Doruk gülerek "Batur'un seninle kala kala zeka seviyesi düşmüştür.Senin zekanın yükselmesine imkan yok." dedi.Alper "Sen düşünemediğin için kıskanıyorsun beni?" diyerek tekrardan sandalyesine oturdu.Doruk alaycı bir ses tonuyla "Ne demezsin, kıskançlıktan çatlıyacam.O kıskandım derece yani" dedi.Batur Alper'in koluna hafiften vurup gülümseyerek "Bence Alper bu joleli kesin seni kıskanıyor,bence git nazar duası falan oku.Bu kem gözlü sabaha sağlam bırakmaz seni." dedi.

Doruk Batur'a bakarak "Bana kem gözlü diyene bak.Geçen giydiğim sweatshirtü beğendin,daha bir gün olmadan üç yerden yırtıldı." dedi.Doruk'a bakarak "Oha cidden oldumu bu?" dedim.
Asena gülerek "Ben şahidim,oldu." dedi.Bundan sonra Batur'dan uzak duracağım.
Alper Batur'um omzuna elini koyarak "Abi sendede ne göz varmış öyle.Bundan sonra bir eşyamı beğenirsen al senin olsun." dedi.

Batur savunma yapma gereği duyarak "Abartmayın lan,sadece bir denk gelmeydi o kadar.Ben beğendiğim için yırtılmadı yani." dedi.

Doruk sırıtarak "Eminim öyledir." dedi
Bir süre sohbet bu şekilde devam ettikten sonra hepimiz odalarımıza geçtik.Aylin'ede yatmadan önce bir oda hazırlamıştık.Dolabınada hepimiz kendi kıyafetlerimizden birkaç parça kıyafet koymayı unutmamıştık tabiki.

Kendimi yatağıma atıp duvarla bir süre bakıştım.Günler çok hızlı geçiyordu.Her geçen gün kendimi ölüme dahada yakın hissediyordum.Aylin'in haline baktığım zaman aklıma kendim geldi.

Eğer Doruk ve Asena o gün gelmiş olmasaydı bende aynı onun gibi yakalanmış olacaktım.

Bir süre yatakta döndükten sonra derin bir nefes alarak kendimi birkaç sözle rahatlattım.

Her şey birgün çok güzel olacak.
Sadece biraz zaman gerekli...

Umarım bölümü beğenmişsinizdir canlarım.Bölümleri şuanlık rastgele günlerde atıyorum haberiniz olsun.

❤️İyi Akşamlar❤️



















Continue Reading

You'll Also Like

1K 218 20
@polaristar: Neden Gözyaşı Ssarayı? @gozyasisarayi: Çünkü bu profilde sadece gözyaşına yer var. @polaristar: Sadece profilde mi? @polaristar: Bence b...
115K 14.3K 32
"Çok yakınımdasın kedicik. Dikkat et, ısırabilirim." "O halde sana yeni bir bilgi daha çıngıraklı." Öfkesi birden çekilmişti. "Bir Aslanın dişleri de...
215K 19.2K 57
Eleanor için kurt adam, vampir ve büyücülere inanmak kolaydı. Sonuçta o, anne ve babasının kurt adamlar ve vampirler tarafında öldürüldüğünü savunan...
12.4K 1.2K 9
Ölüm Meleği olduğunu söyleyen adam, yaşaman için sana tek bir teklif sunar. O da 7 gün içerisinde en çok kalp alan Periscope yayını yapmaktır. ...