My Omega - taekook

By taekookunannesi

294K 26.7K 5.6K

-tamamlandı - Safkan Alfa Taehyung sürüsüyle ormanı kontrol ederken dul ve çocuğu olan güzeller güzeli omega... More

Prologue
Küçük Omegam
Yabancı Alfa
Benim Omegam ...
Seni Tanımak İstiyorum
İlk Mesaj
Kızgınlığa Giren Omega
...
Omeganın Zaferi
Seni Öpebilir Miyim?
Gitmek İstemiyorum
Sevgilim Olur Musun
Baba...
Seni Seviyorum
Evlerindeki İlk Gün
En Yabani Ve Vahşi Şekilde
Kurtların Birleşimi
Eski Bir Tanıdık
Gitmem Gerek
Evlen benimle
Sürpriz
Dikkat
Düğün Olmayacak
Düğün
Mühür
Duyuru
Dört Bebek
Güzel Haber
Manzaraya Karşı
Erkekler En Çok Eşleri Hamileyken Aldatır
İkizler
Boşanmak İstiyorum
Dört Bebekle Başım Belada
Mia Doğdu
Duyuru
Liderin Eşi - Final-
Serinin Devamı

Davetsiz Misafir

7.8K 847 184
By taekookunannesi


Sınır 140 volte 75 yorum...

...

Jungkook kızının odasını toparlamak için odasına girdiğinde komidinin üzerinde duran resimde takılı kalmıştı gözü. Eunwoo, Alice ve kendisinin olduğu resime uzun uzun bakıp kızının doğduğu o ilk gün canlandı hafızasında yeniden. O gün kızını kucağında aldığında bundan daha güzel bir mutluluk olamaz diye düşünmüştü.

Ölmüş eşine bakıp üzülmüştü. Çok genç yaşta hırsları onu ölüme götürmüştü. Kızının babasız büyümesine sebep olmuştu bu. Kendi onun için elinden gelen her şeyi yapıyor olsada kızının bu eksikliği yaşadığını biliyordu içten içe. Eunwoo ile evlenmesi aileler aracılığıyla olmuştu. Ailesine evlenmeyi ne kadar istemediğini söylesede yaşadığı baskı ve psikolojik şiddet sonunda kabullenmesi gerekmişti. Eunwoo da sırf lider olmaya bir adım daha yaklaşabilmek, aile kurup güçlü bağlar oluşturmak için kabul etmişti evliliği. Jungkook'a asla kötü davranmamıştı ama onun sevgisini de hiç hissetmemişti.

Şimdi ise herşey değişmişti. Jungkook sevme ve sevilme duygusunu Taehyung'la yaşamaya başlamıştı. Taehyung'u düşünürken bile içini heyecan, mutluluk kaplıyordu. Elinde tuttuğu resmi aldığı yere geri bıraktı. Ölmüş eşine hala saygı duyuyor ama artık geçmişi düşünmek yerine bundan sonra kendi ve kızı için güzel adımlar atmak istiyordu.

Jungkook evi güzelce toparlayıp temizlemiş ardından duşa girmişti. Güzelce yıkandıktan sonra hazırlanıp kızını kurstan almış dönüş yolunda alışveriş için markete uğramıştı. Akşama güzel yemekler hazırlayıp alfayı yemeğe davet edecekti. Kızı da Taehyung'un geleceğini duyunca çok mutlu olmuş, o gelmeden kurs öğretmeninin verdiği çalışmayı tamamlamak için odasına kapanmıştı.

Mutfak önlüğünü takıp yemek hazırlıklarına başlamadan önce Taehyung'u aramaya karar verip telefonunu eline aldı Jungkook. Tezgaha yaslanırken telefonu kulağına götürüp çalan telefonun açılmasını beklerken kalbi hızlanmaya başlamıştı. Alt tarafı bir telefon konuşması diye geçirdi içinden bu heyecanını abartı bularak.

"Sevgilim?" Alfanın ona sevgilim diye hitap etmesine henüz alışamadığından kalbi tekler gibi oldu yeniden. "Müsait misin?" diye sordu onu bekletmeden. "Müsaitim, nasılsın?". Dudaklarını ıslatıp derin bir nefes aldı. "İyiyim, yemek yapıyordum. Taehyung akşam bize gelir misin beraber yemek yeriz." dediğinde Taehyung hiç beklemeden "Gelirim sevgilim." dedi. "Akşam 7 gibi orada olurum." dedikten sonra telefonu kapattılar.

Jungkook yüzündeki gülümseme ile neşeli bir şekilde yemekleri yaparken, Alfanın beğeneceği türden et yemekleri hazırlıyordu. Lezzetli olması için büyük çaba sarf ederken bir yandan da masayı kuruyor alfa gelmeden her şeyin en güzel şekilde tamamlanmasını istiyordu. Sonunda yemekler pişmiş, masa kurulmuştu. Yediye yirmi dakika kaldığını gören Jungkook koşarak odasına çıkıp üzerini değiştirip kızının odasına gitti.

"Bebeğim, hadi ellerini yıka birazdan Taehyung burada olur." dediğinde Alice koşarak banyoya gitmiş ardından ellerini yıkayarak babasının yanına dönmüştü. Beraber alt kata indikleri sırada çalan zil ile Alice Jungkook'dan önce kapıya koşarak açmıştı. Ama gelen alfa değil, başkasıydı.

" Babaanne? "

" Bayan Kang?" dedi Jungkook şaşkınlıkla. Eunwoo'nun annesinin bu evi nereden öğrendiğini anlayamamış uzun zamandır görmediği kadın ile afallamıştı.

"Torunumu görmeye geldim Jungkook beni içeri almayacak mısın?" diye soran kadın Jungkook'a sert bakışlar atıp torununu kendine çekerek sarılmıştı. "İçeri buyrun lütfen." dedi Jungkook şaşkınlığın yerini meraka bırakırken. Alice ara sıra babaannesiyle görüşürdü ama üzerinden altı ay geçmişti. Zaten senede bir yada iki kez dışarıda buluşurlardı babaanne torun. Jungkook pek fazla onlarla muhatap olmazdı zaten orta yaşlı kadın da pek Jungkook'u sevmezdi.

Bayan Kang içeri girip salona geçerken etrafı inceledi. Oğlundan kalanlarla Jungkook kendine iyi bir hayat kurmuştu, bu durum onun canını sıksada torunu için sessiz kalıyordu. Hazırlanan masayı gören kadın fazladan bir servisi farkedip Jungkook'a döndü. "Misafiriniz mi var?" diye sorduğunda Jungkook sertçe yutkundu. "Arkadaşım gelecekti." dedi.

O sırada çalan kapı ise gelen misafirin habercisiydi. Jungkook ne yapacağını bilemeyerek kapıya koştu. Bu akşamı böyle hayal etmemişti. Çok gerilmişti bu yüzden. "Hoş geldin" dedi elinde çiçeklerle kapıda duran alfaya. "Hoş buldum geç kalmadım değil mi?" diye sorduğu sırada alfa içeride yabancı bir Alfanın daha olduğunu anladı kokusundan. "İçeride yabancı bir alfa kokusu alıyorum." dediğinde Jungkook Alfanın sinirlenmemesi için direkt açıkladı. "Alice'in babaannesi burada. Üzgünüm habersiz geldi." demişti.

Jungkook'un canının sıkkın olduğu yüzünden okunurken alfa içeri girdi ve elindeki çiçeği sevgilisine uzattı. Ardından yanağını eliyle okşarken Jungkook'a yanında olduğunu göstermek istedi. Jungkook çiçeği mutfağa bırakırken alfayla beraber salona geçtiler. Bayan Kang içeri giren alfayı görür görmez tek kaşını kaldırıp sorgular bir şekilde yüzüne baktı. "Bayan Kang, arkadaşım Taehyung" diyerek birbirine tanıttığında Taehyung arkadaşı olarak tanıttığı için biraz öfkelensede sonradan Alice'in henüz bilmediği gerçeği aklına gelmiş, kadına kısaca selam vermişti.

Jungkook masaya bir servis daha hazırladı ve yemekleri tabaklara koyarken kadın ve Taehyung arasında  gergin bakışmalar devam ediyordu. Kadınla ilgilenmek yerine Alice'e döndü Taehyung. "Nasılsın bakalım prenses?"

"İyiyim sen nasılsın Teyung?" dediğinde Taehyung kıza göz kırpıp saçını okşadı. "Ellerine sağlık Jungkook" dedi servisi tamamlayıp karşısındaki sandalyeye oturan sevgilisine bakarken. Yemekler çok lezzetli görünüyordu ve Taehyung ilk kez Jungkook'un elinden bir şeyler yiyeceği için mutluydu. Gerçi baş köşede oturan kadın ona gerici bakışlar atmasa daha da mutlu olacaktı.

Herkes yemeğe başladığı sırada Bayan Kang bir şey farketti. Jungkook'un bileğinin içindeki çiçek gözüne çarptığı sırada elindeki çubukları bırakıp sertçe Jungkook'un kolunu tuttu. "Bayan Kang ne yapıyorsunuz?" dedi şaşkınlıkla. Jungkook kaşığındaki çorbayı neredeyse üzerine dökecekti. "Jungkook bu ne?!" diye bağıran kadın çiçeklerin üzerine bastırdığın da Taehyung ve Jungkook aynı anda acı çeker gibi tısladı. Taehyung başka bir Alfanın Jungkook'un çiçeklerine dokunmasıyla boynuna kızgın bir demir saplanır gibi olduğundan elini boynuna koydu.

Kadın o an bakışlarını yanındaki alfaya çevirdiğinde şüphelerinde haklı olduğunu anlayıp Jungkook'un kolunu bıraktı. "Konuşmamız lazım hemen!" dediğinde alfa o kadına bir şey dememek için zor tutuyordu kendini. Üstelik Jungkook'un gözlerinin dolması da bunu zorlaştırıyordu. "Üst kata çıkalım" diyerek ayağa kalktığında Taehyung'a baktı. Biraz sonra yapılacak konuşmanın ikisi içinde iyi olmayacağını biliyordu.

Jungkook önden ilerlerken Bayan Kang onu takip ederek Üst kata küçük salona geçtiler. Kadın sinirden köpürmüş bir ifadeyle Jungkook'un tam karşısında durarak hala bileğini tutan omegaya baktı. "Ne demek oluyor bu?" diye sordu sert bir şekilde. Alfa olan kadın, omeganın üstünde kolayca baskınlık kurabiliyordu. Jungkook zar zor bakışlarını kadına çıkardı. "Taehyung benim ruh eşim" dediğinde kadının yüzünde alaycı bir gülüş belirdi.

"Arkadaşın olarak tanıttığına göre sanırım henüz mühürlenmediniz?"

"Mühürlenmedik evet. Önce Alice'in ona alışmasını bekliyoruz."

"Böyle bir şey olmayacak!"dedi kadın net bir ifadeyle." Alfayla mühürlenmeyi unut. Ruh eşi bağı saçmalığı da umrumda değil"dediğinde Jungkook dolu gözleriyle kadına baktı.

"Ama Bayan Kang o benim ruh eşim, ondan ayrı kalamam. Bu beni öldürür." dediğinde kadın kollarını birbirine dolayarak omegaya doğru yaklaştı.

"Ruh eşin olmazsa mı ölürsün yoksa Alice olmazsa mı?"

"Ne?"

"Oğlum öldüğünde senle yaptığımız anlaşmayı unuttun sanırım" dedi kadın. Jungkook geçmişi hatırladığında ağlamaya başladı. "Unutmuşsun ama hatırlatayım. Alice'in sende kalmasına yalnızca tek bir şartla izin vermiştim. Bir daha evlenmeyecektin. Sende bunu kabul etmiştin. Üstelik oğlumun tüm malvarlığınıda sana bırakmamızın sebebi buydu Jungkook. Hepsini bir anda kaybetmek mi istiyorsun omega? ".

Jungkook bundan beş yıl öncesinde eşi öldüğünde dünyası bir anda alt üst olmuştu. Kızı henüz üç aylıktı ve ne yapacağını bilemez bir haldeydi. Kendi ailesi çok uzaktaydı ve Jungkook evlendiğinde onlardan manen uzaklaşmıştı. Yapayalnızdı ve çok gençti. Eunwoo öldükten üç gün sonra Bayan Kang ve Bay Kang yanına gelmiş kızını ondan alacaklarını söylediklerinde dünyası başına yıkılmıştı. Güçlü bir aileydi Eunwoo'nun ailesi kolayca kızını ondan alabilirlerdi. Onların ayaklarına kapanıp kızı için yalvardığım anlar dün gibi aklındaydı. Tek bir şart sunmuştu Kang ailesi ona. O da bir daha evlenmeyeceği, kızını yalnız büyüteceğine dair bir söz vermesiydi.

Aslında Jungkook Taehyung hayatına girene kadar böyle bir şey hiç düşünmemişti. Üstelik Alfanın onun ruh eşi çıkması ondan uzaklaşmasını imkansız kılıyordu. "Ruh eşi bağı kopamaz..." dedi, sesi zar zor çıkıyordu. "Bayan Kang şirketi herşeyi alın benden umrumda değil. Ama kızımı kimseye vermem. Onu hiç kimse benden alamaz." dediğinde kadın Jungkook'un kollarını tuttu.

"Ruh eşi bağını koparmanın bir yolunu buluruz. Sen bir alfaya ihtiyaç duyuyorsun diye torunumu harcamana izin vermeyeceğim anladın mı beni? Şimdi gidiyorum. Kızını düşün ve yanlış bir şey yapayım deme omega."

Kadın yanından çıkıp gittiğinde Jungkook hıçkıra hıçkıra ağlamak istese de yapamazdı. Bunun yerine banyoya ilerleyip yüzünü yıkadı. Omegası o kadar acı çekiyordu ki bedeni bu acıyla iki büklüm olduğunda gözleri yeniden yaşardı." Jungkook aç kapıyı! " Taehyung banyonun kapısına vuruyordu. Çektiği acının onu da etkilediğini biliyordu Jungkook. Kapıyı açtı yavaşça ve Alfanın korku dolu gözlerine baktı.

"Ne yaptı o kadın sana Jungkook? Ne söyledi de ikimiz bu kadar acı çekiyoruz?"

"Önemli bir şey değil" dedi Jungkook. Taehyung tabiki önemli bir şey olduğunu biliyordu. Omegayı kendine çekip kollarını ona sardığında feromonlarını salgılayıp Jungkook'un rahatlamasını, acısının azalmasını sağlamaya çalışan alfa ile Jungkook kollarını ona doladı. Kokusunu içine çekerken düşündüğü tek şey ondan nasıl ayrılacağıydı. Kızı onun herşeyiydi ve onu kaybetmeyi göze almazdı. Alfanın göğsüne daha fazla sokuldu. Herşey bir anda bu kadar mükemmel giderken bir anda yere çakılmıştı omega. Şimdi ne yapacaktı, kısa sürede bağlandığı alfayı nasıl terkedecekti?...

...

Bölüm sonu 💜

Kaos hoştur :)

Bye


Continue Reading

You'll Also Like

41.9K 2.1K 33
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
12.1M 588K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
652K 61.8K 37
omega taehyung para için deltanın çocuğunu taşıyordu. 060124