İYİ GECELER AŞKLAR WOAAAA
70BİN TIKLANMA OLMUŞUZZ
Bence bir 100bin oluruz bee ASLANLARIM BENİM 😽😽
Nasılsınız efendim iyi misiniz?
Bu bölümü biraz her zamanki saatten geç attım. Dershanede ağlamakla meşguldüm kdbejdbsjdb
EN UZUN BÖLÜM OLDU (1600 kelime kdbsjdb)
Neyse neyse çok konusmayalım iyi okumalarrr <3
Siz: KUZEY SEN NERELERDESİN YA?
Siz: Emir bile eve kız attı. Sen kendini evimize atamadın.
Kuzey Tekinoğlu: Evimize dedin di mi? Doğru okudum.
Siz: Evett.
Kuzey Tekinoğlu: Özledin mi? 😼
Siz: Çoookk.
Kuzey Tekinoğlu: Gelsem öper misin?
Gelen mesajla yanaklarım doğramakta olduğum domateslerle aynı renge evrildi. Bir dizimi kırarak yılışırcasına mesajı tuşladım.
Siz: Belkiii
Kuzey Tekinoğlu: Yanak, dudak?
Siz: Kuzey!
Kuzey Tekinoğlu: Tamam tamam kdbsjdk.
Kuzey Tekinoğlu: Bana fark etmez. Ama dudak olsa sanki daha iyi olurdu.
Siz: Bakarız.
Kuzey Tekinoğlu: Hmm. Bakalım o halde.
Kuzey Tekinoğlu: Napıyorsun güzelim?
Siz: Kahvaltı hazırlıyorum çocuklara.
Kuzey Tekinoğlu: Görüntülü arayabilir miyim?
Kuzey'i beklemeden ben onu arayıp telefonu tezgaha yaslayarak önüme patatesleri aldım. Üzerinde siyah bir tişörtle bahçede oturmuş kahvesini yudumluyordu.
"Günaydın prenses." dedi gülümseyerek. Gözlerim saçlarının gizlediği kaşındaki yaraya kayınca, sert bir sesle "Dün gece noldu Kuzey?" diye sordum.
Kuzey bir süre duraksadıktan sonra, "Bir şey olmadı güzelim. Şirket işleriyle falan uğraştım gün boyu. Gece de seninle konuştum." dedi.
"Benden sonra bir şeyler olmuş belli." dedim kaşını göstererek.
"Önemli bir şey değil." dedi bakışlarını kaçırarak.
"Kuzey." dedim bıkkınlıkla.
"Gençler uyanmış bu arada. Emir post atmış. Gönderiyorum sana da."
"Konudan nasıl da tüyüyorsun ama?" dedim yalandan gülerek.
"Beni nasıl da önemsiyorsun ama?" diyip göz kırptı.
"Ah Kuzey." Kuzey'in gülüşünü işitirken Emir'in postuna girdim.
İnstagram
EmirAkar: Dikkatli bakarsanız biraz agresif olduğunu anlayabilirsiniz 😾
Yorumlar:
YarenÇelik: Çok dikkatli bakmalısınız ama kdbskdbs.
SerkanCuma: Emir beni de bir gün yatağına alır mısın kardeşim.
EmirAkar'ın SerkanCuma'ya yanıtı: SİKTİR GİT RIDVAAAN SİKTİR GİT RIDVAAAN.
SerkanCuma: Amacımız o zaten yavrum 😉
BurakÖztürk: Of yakışıklıya bak be.
UmutDoğan: ŞU GÖTE BÜLBÜL ÖTE.
Kuzeykrt: Agresif olan sadece kedi değil. Abiciğim ablan ağzına sıçmak üzere. Hazır ol.
EylülAkar: KAHVALTIYA YARDIMA GEL LAN ŞUURSUZ KÖPEK.
EmirAkar'ın Kuzeykrt'a yanıtı: Çok geç abi. Gazamız mübarek olsun. ALLAH ALLAH ALLAH.
Kuzeykrt, UmutDoğan ve 175 diğer kişi beğendi
Merdivenlerden gelen Hücum Marşı ile gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım. "Geliyor seninki." diyip gülen Kuzey'e bakıp iç çektim. "Tam karşımda benimki." dedim. Kuzey'in gülümsemesi büyürken bende güldüm.
"Neye kırıtıyorsun sen abla?" Emir'in gülerek boynuna attığı kediyle mutfağa dalışını izledim. Yaren ise utangaç gözlerle gizlice ona bakıyordu.
"Sanane Emir." Emir kafasını tezgaha uzatıp Kuzey'i görünce;
"Naber Kuzey abi?" demesiyle telefonu önümden çekip mutfak kapısından çıkması bir oldu. Yaren'e tam günaydın demek için ağzımı açacaktım ki;
"Özür dilerim Eylül abla. Emir'e inelim dedim ama dinlemedi beni. Ablam halleder ne takıyorsun onu dedi."
"Ben sana diyorum bak. Salak bu çocuk kızım. Gel ben sana yenisini bulayım."
"Ya Eylül abla, arkadaşız diyorum niye anlamıyorsun?"
"Eylül ablanın dediği dediktir biraz." Kuzey'in sesini duyduğumda kapı eşiğinde ayakta duran Emir kaşlarını çatıp kamerayı bize doğrultmuş bana ters ters bakıyordu.
"Küstüm abla."
"Küsersen küs. Haklıyım."
"Al Kuzey'ini de başına çal." diyip telefonu elime tutuşturdu. "Gel Yaren, biz dışarıda kahvaltı yaparız. Çingenelerle uğraşmaya gerek yok."
Kuzey oradan gülerken Yaren, "Emir ablanla düzgün konuş lütfen. Bak senin için kahvaltı hazırlamış. Hadi oturalım." dedi.
Emir'e kaş göz yaparak dudaklarımı oynattım. "Gör de örnek al."
Kuzey, "Şu telefonu alttan tutma lütfen. Yanaklarını ısırasım geliyor."
Kuzey'e sırıtarak baktığımda Emir;
"Sanki kahvaltıyı benim için mi hazırladı? Sen geldin diye yaptı. Bir saatcik konuştunuz seni benden çok sevmiştir." dedi dudak büzerek.
Yaren, "Ablalar öyle şeyler yapmaz Emir. Sevselerde belli etmezler. Her şey senin için. Değil mi Eylül abla?" derken;
Gülümseyerek, "Gelince sahile falan çıkalım, olmuyor hep evde hep evde."
"Sinemaya gidelim güzelim." Kuzey göz kırpınca mevzuyu çaktım.
"Tamam tamam, bakma öyle. Evde film izleriz. Daha rahat bir ortamda."
"Kuzey!"
Kuzey gülerken bana olan bakışları hissederek başımı kaldırıp gençlere baktım.
"Hı?"
"Bir şey yok ya. Bakın siz rahatınıza." diyen Emir'e göz devirdim.
"Ben kapatıyorum o zaman, sonra görüşürüz meleğim." diyen Kuzey'e gülümseyerek, "Görüşürüz." dedim harfleri uzatırcasına.
"Patatesler kızarmış abla." Yaren patateslere uzandığında, "Sen yorma kendini aşkım, ben hallederim." diyip öpücük attıktan sonra Emir'in koluna vurarak," Emir patatesleri hazırla." dedim ve kendimi sandalyeye atarak Yaren'i de yanıma çektim.
"Her şeyi Emir yapsın zaten."
"Bir şey mi dedin?" dedim Emir'e sırıtarak.
"Yok ne münasabet." diyip mırıldanan Emir'le Yaren'e döndüm.
"Ee anlat bakalım. Nasıl düştün İstanbul sokaklarına prenses?"
...
Çocuklar kahvaltılarını, pardon camış gibi yattıkları için akşam yemeklerini yaptıktan sonra beni evde tek bırakarak dışarı çıkmışlardı.
Ben ise alışverişe çıkmış ancak akşam gelebilmiştim.
Şimdiyse Kuzey'i rahatsız etmekle meşguldüm. Daha doğrusu ona mesaj yığmakla. Çünkü İnterneti kapalıydı ve açtığında telefonunun çökeceğinden emindim. O da şimdi baksındı canım. Benden önemli ne işi vardı? Aaa.
Siz: Bir gün Nasrettin Hoca gölü şalgama çevirmeye gitmiş.
Siz: Göle şalgamı döke döke tüm gölü şalgam yapmaya çalışıyormuş.
Siz: Sonra bir adam gelmiş demiş ki;
Siz: Ey man, what are you doing here?
Siz: Nasrettin Hoca'da demişki "Ananı sikiyorum."
Siz: Şaka şaka.
Siz: Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorsun demiş.
Siz: Bence Nasrettin Hoca kazanseksüel.
Siz: Of Kuzey neredesin ya?
Sude'den gelen bir mesajla Kuzey'in sohbetinden çıktım.
Açma yemek isteyecek: Alayım mı seni bu gece?
Açma yemek isteyecek: İçelim biraları, saçalım paraları bir daha mı geleceğiz Dünya'ya..
Siz: Yapamam.
Belki Kuzey gelirdi.
Açma yemek isteyecek: Neden?
Siz: Çunku...
Açma yemek isteyecek: Çunku nee?
Siz: Çunku Drak dedem buna çok üzülür 🥺🥺
Açma yemek isteyecek: Fazla bosh yaptık.
Siz: Vestel yapmadık, üzülmesin onu da yapalım.
Açma yemek isteyecek: Konuşmak istemiyorum. Uzatma gel, kapıdayım.
Siz: Kapıdayım demek yerine kapıyı çalabilirsin.
Açma yemek isteyecek: Hayır, böyle daha heyecanlı. 4 dakikan var hazırlan uç.
Siz: Neden 5 değil?
görüldü.
Yediğim görüyle dudağımı büzerek odama ilerledim. Kapıya kadar geldiyse eğer onunla gitmezsem Sude ağzıma sıçabilirdi...
...
(ÇOK GÜZEL DEĞİL Mİ CHAT OF MAŞALLAH)
Üzerime hızlıca bir takım geçirdikten sonra saçlarımı salarak hafif bir makyaj yaptım.
Sude'nin bağırması ta buraya gelirken bahçedeki güvenlikleri düşünemiyordum.
"Eylül! Ağaç oldum." Ne güzel dünyaya bir faydan dokundu sis.
"Geldim!"
...
Kuzey;
Eylül'e sürpriz olsun diye hiçbir şey söylemeden eve gelmiştim ama o Sude ile dışarıya çıkmıştı.
Saat on ikiye yaklaşırken iyice meraklanarak adamlara konumdan yerlerini saplamasını söyledim. Biraz sonra ise mekanın girişindeydim.
Arabadan indiğimde girişteki bir banka oturmuş gözleri sımsıkı kapalı bir Eylül'le karşılaştım. O kadar güzeldi ki. Üzerindeki takım ona çok yakışmıştı. Bir günde nasıl bu kadar özlemiştim onu aklım almıyordu.
Korkutmamak adına sakince yanaşarak önünde diz çöküp ellerini avuçlarımın arasına aldım. Gözlerini açarak bana baktığında hiç bir şey demeden sarıldı sadece.
İkimizde yavaşça ayağa kalktığımızda kollarını belime dolayarak başını göğsüme yasladı. "Sude beni unutup eve gitmiş. Başım dönüyor Kuzey."
"Tamam sorun yok, ben buradayım." dedim saçlarından öperek. Bu kokuyu sonsuza kadar içime çekmeye razıydım.
"Allah! Geliyor." Eylül geri çekildiğinde, "Ne?" diyebildim sadece ardından ise yere eğilerek tüm midesini boşalttı.
Eylül'ün saçlarını tutarak yüzüne gelmesini engellerken o öksürmeye devam ediyordu.
"Bitti mi?"
"Bitti." ıslak mendil çıkartarak Eylül'ün yüzünü silmeye başladığımda gülmeye başladı.
"Çocuk gibisin Eylül." dedim gülümseyerek.
"Ben gayet de yaşıma olgunum, sen yaşlıysan ben ne yapayım."
"Yaşlıyım demek?"
"Hı hı." diyip kıkırdamasıyla Eylül'ü kucakladım.
"Yaşlı birisi bunu yapabilir miydi? Ya da yaşlı birisi seni öperken bu kadar inlete-" elini kızararak ağzımın üzerine koymasıyla avcunun içinden öptüm.
"Sana kızamıyorum bile Kuzey. İğrenç bir insansın."
"Bunu bir iltifat olarak alıyorum güzelim." Eylül hiçbir şey demedi sadece yanağımdan bir öpücük alarak başını omzuma yasladı.
...
Eylül;
"Filmin devamını izlemeye var mısın?"
"Aklından sadece film izlemek geçiyordur umarım Kuzey." dedim yandan bir bakış atarak.
"Biraz." diyip gülümsedi.
"Tamam, aç hadii."
Kuzey'le koltuğa uzanmış, üzerimize örtümüzü çekip bilgisayarımızı almış vaziyette filmin devamını izlemeye başladık.
Başımı göğsüne yaslamış vaziyetteydim, kalp atışlarının sesi kulağıma bir melodi gibi doluyordu.
"Bebeğim hani diyorum ki; biraz böyle bilim kurgu ne bileyim savaş filmi falan mı izlesek. Bu biraz-"
"Bu da savaş Kuzey." dedim ona bakmayarak.
"Evet ama. Gerçekçi bir savaş değil. Baksana adamlar bir iskelete dönüşüyor bir insana." filmin son sahnelerine yaklaşmıştık. Jack Sparrow'un da lanetli olduğunu farkettiği o yere.
"Lanetli çünkü."
"Lanet denen şey gerçek değildir ama. Biraz gerçek tarihle ilgili şeyler izle-"
"Kuzey!"
"Tamam." dedi saçlarıma bir öpücük bırakarak. "Bir şey demiyorum prenses."
"İşte böyle adam ederler aslanım." Başımı kaldırıp Kuzey'e baktığımda dudaklarım dudaklarına sürtündü.
Tam kafamı geri çekecektim ki; Kuzey belimden kavrayarak beni altına aldı. Üzerimizdeki bilgisayar yere düşerken hayretle, "Kuzey naptın? Bilgisayar!" diyecektim ki sözlerim öpücüğüyle bölündü.
Kuzey bir bacağını bacaklarımın arasına koydu ve bacağımı sıkıştırdı.
Dudakları benden ayrılırken, "Beni öpeceğini söylememiş miydin?" dedi.
"Şuan bunu mu konuşacağız?" dedim bakışlarımı kaçırarak. Dudakları hemen dibimdeydi. O tatlı, güzel dudakları hemen dibimdeydi. Nefesi nefesime çarpıyor, ikimizinde heyecanla atan kalpleri birbirine çarpıyordu.
Kuzey beni duymazdan gelerek gözlerime odaklandı. "Seni çok özledim."
Kuzey;
Dudaklarımız birbirine değerken altımda sertleşen erkekliğime engel olamadım.
Yaklaşıp kendimi ona hissettirince ani bir refleksle dudaklarını ısırdı.
"Sabrımın sonunu sınıyorum bir tanem." belinden huylandığı noktaya elimi değdirdiğimde kalçasını kaldırıp bana sürtünerek;
"Kuzey." diye mırıldandı.
Alt dudağını dişlerimin arasına alıp ısırmamla inleyerek kendi bana bastırdı.
Bacağını tutarak kendimi sıcaklığına iyice bastırdım ve onu öpmeye başladım.
Eylül sadece bana uyuyordu, ne itiyordu ne de kaçmak için bir hamle yapıyordu. Kendini bana bırakmıştı. Belki alkolün etkisiydi belki de o da beni özlemişti. Belki...
Elleri usulca kollarıma oradan göğsüme ve en sonda karnımın alt kısmına geldiğinde duraksadı. Göğsüm hızla inip kalkarken o bana bende ona baktım. İkimizinde gözleri parlıyordu.
Aşık olduğum kadın şuan buradaydı, şuan bana dokunuyordu. Bu ne demek biliyor musunuz? Aşık olduğunuz insanın size dokunması...
Eli usulca eşortmanımın üzerinden aletimi kavrayıp okşadığında zevkle gözlerimi kapadım.
"Eylül, lütfen. Şuan bunu yapma. Duramam."
"Hep sen mi bana bunu yaşatacaksın Kuzey?" dedi kıkırdayarak.
Yavaşça eşortmanımın içine girerken inleyerekten göğsünü tutup sıktım.
"Beni delirtmek mi istiyorsun?" elini oradan çekerek çenemi kavradığı gibi dudaklarımdan öptü. Dudakları yavaş yavaş boynumdan aşağıya inerken Eylül'ü kucaklayarak yeniden üzerime aldım.
"Yalvarırım uyuyalım. Yoksa bu gece fena bitecek." bana kıkırdayarak baktığında derin bir iç çektim.
"Nasıl bitecek mesela Kuzey?" ellerini göğsümde gezdirirken kalp atışlarım hızlandı.
"Eylül uyuyalım mı lütfen?"
"Sen kimsin ve Kuzey'e naptın?" dedi Eylül hayretle bana bakarak. Bu sefer gülen taraf ben oldum.
"Uyu güzelim uyu." Sırtımdaki yaraları görmeni istemiyorum diyemezdim. Senin yanında üzerimi çıkaramazdım Eylül. Başka bir zaman olsaydı...
"İyi geceler." kollarını bana dolayarak başını omzuma gömdüğünde boynuma bir öpücük kondurmayı da ihmal etmedi.
Gerisi ise kollarımda sevdiğim kadınla mışıl mışıl uyuduğum en rahat geceydi...
İnstagram
EmirAkar's story:
VATANIMIZ ELDEN GİTMİŞ HABERİMİZ YOK @Kuzeykrt @EylülAkar eve bir geldim ablam elden gitmiş 😫
HEM ATEŞLİ HEM TATLI OLMAYI NASIL BAŞARABİLİYORSUNUZ YA?
Sizce ilişkileri nasıl aşklar?
En sevdiğiniz karakter?
Kitabın gidişatı nasıl sizce?
Okul sebebi ile pek ilgilenemiyorum yaklaşık bir saat içerisinde bölüm yazıp atmaya çalışıyorum, bazı hatalarım varsa affola.
Eklememi istediğiniz sahnelerrr --->
Sohbet muhabbett hadiii 🤭😼