Crazy Lover // KookMin ✔

By Mirrrii

23.4K 2.6K 1.6K

| TAMANLANDI | Jimin, Jungkook'un kendisine aşık olduğunu savunan hatta onunla sevgili olduklarını iddia eden... More

•1•
•2•
•3•
•4•
•5•
•6•
•7•
•8•
•9•
•10•
•11•
•12•
•13•
•14•
•15•
•16•
•17•
•18•
•19•
•20•
•22•
•23•
•24•
•25•
•26•
•27• [M]
•28•
•29•
•30• [M] [E]

•21•

658 74 39
By Mirrrii

Sinirden titrettiği bacağı arada masaya çarpıp üzerindeki kahvelerin sıçramasına neden olurken Namjoon, Jungkook'a tuhaf bakışlar atıyordu.

"Burada kıskançlıktan kuduracağına yanına çağırabilirsin."

"Niye kıskanayaım?" Demişti kaşları gözleriyle birleşmeye ramak kala. "Sadece arkadaşı ile konuşuyor."

Bu daha çok kendini inandırmaya çalışıyor gibiydi. Çünkü Jimin'in gülme sesleri bazen kulağına ulaşıyordu ve bunun ne kadar katlanılamaz bir şey olduğundan kimsenin haberi yoktu. Jimin'i bir başkasının güldürmesine katlanamıyordu Jungkook.

Karşısındaki hareketlenme ile dikkatini tamamen onlara verdi. Tabi daha ne kadar verebilirse işte.

Jimin'in karşısında oturan çocuk elini Jimin'in saçlarını götürmüş, birkaç tutamını parmakları arasına almıştı. Bu Jungkook için bardağı taşıran son damlaydı. Asla müsade edemezdi sarışınına birinin dokunmasına.

Sinirle sırıtarak kalktı yerinden. Adımlarını öyle sert atıyordu ki dışarıdan gören biri ondan korkardı. Birkaç adımda gideceği yere vardığında çocuğun hala Jimin'in saçında olan elini tutup kıvırdı. Bir diğer eli ise omzunu sıkıyordu. Sırıtışını yüzünden silmeden eğildi çocuğun yüzüne doğru.

"Canına mı susadın?"

Ne olduğunu anlamayan Jimin bir sevgilisine bir de canının yandığı her halinden belli olan çocuğa bakıyordu. Araya girmek için konuşacağı sırada Jungkook'un sert bakışları onu bulmuştu. Dudaklarını birbirine bastırıp yerine sindi.

"Şimdi buradan kalkıp gidiyorsun ve bir daha Jimin'in yürüdüğü yoldan dahi geçmiyorsun. Anlaştık mı?"

Her ne kadar soru gibi görünse de öyle olmadığının herkes farkındaydı. Çocuk acıyla kafasını sallarken Jungkook elini sertçe bıraktı ve ardından gidişini izledi. Sinirli gözleri Jimin'e baktığı an yumuşasa da buna izin vermeyerek sinirli tutmaya çalıştı.

"Sen beni mi kıskandın?" Dedi keyifle sırıtırken. "Birtanecik kocam beni mi kıskandı?"

Gülmek istedi ancak yapmadı. Şimdi gülerse Jimin'in yüz bulacağını ve konunun dağılacağını biliyordu. Önce ondan hesap sormalıydı.

"Sana dokunmasına nasıl izin verirsin?"

"Saçımda bir şey olduğunu söyledi."

Az önceki yaramaz bakışlarının yerini mahçup çıkan sesi ve bakışları aldığında gözlerini kapattı birkaç saniye. Bu çocuğa hiç kızamıyordu.

"Başkasının her ne olursa olsun sana dokunmasına izin verme. Saçında toz mu kalmış, ben alırım. İnsanların bahanesine güvenip kimsenin seninle temas etmesine izin verme."

"Tamam kocam, özür dilerim."

"Özür dilemene gerek yok şu an." Kollarını açıp gülümsedi. "Gel de sarılayım biraz sana."

Jimin heyecanla sevgilisinin yanına otururup ona sıkıca sarılırken kokusunu bol bol içine çekti. Çok seviyordu bu kokuyu.

"Jimin," diye seslendi yanlarına gelen Taehyung. "Saçının birkaç teli havaya kalkmış."

Taehyung, onları düzeltmek için hamle yapacakken Jimin aniden geri çekilip sevgilisinin göğsüne sindi yeniden.

"Jungkook'um halleder."

Jimin'in ne yaptığını anlayan Jungkook gülümseyerek kocaman kokulu bir öpücük bıraktı sevgilisinin yanağına.

"En yakın arkadaşlarına böyle söylemene gerek yok."

Omuzlarını silkti ve olduğu yere daha da sindi. Bu adamın geniş göğsü sert olmasına rağmen kuş tüyü yastık gibiydi.

"Bu arada o çocuk seninle ne konuştu?"

"Aşk itirafı yaptı."

"Ne?" Demişti sinirle kalkmak için hamle yapan Jungkook.

"Şaka." Sinirlenen çocuğun yanağına uzun bir öpücük kondurdu. "İzin ver de biraz tadını çıkarayım göğsünün."

~~~

"Geç bakalım."

Sevgilisinin yönlendirmesiyle kapıdan giren Jimin'in hedefi elbette yataktı. Koştu ve üzerine atladı. Bugün yorgun hissediyordu nedense. Belki de haftanın sonuna yaklaştıkları içindi. Yarın hafta sonuydu. Bol bol dinlenirdi.

"Bebeğim." Dedi yavaşça üzerine uzanan Jungkook. Jimin yüz üstü yatıyordu ve o da tam üzerindeydi.

"Efendim kocam?"

"Kıyafetlerini çıkarmayacak mısın?"

Önündeki ensede burnunu gezdirdi bir süre. Sonra sıkı bir öpücük bıraktı. Altındaki çocuğun sızlanışı kulağına geldiğinde gülümsedi.

"Üşeniyorum."

"Ben çıkarayım ister misin?"

Altındaki bedenin kaskatı kesildiğini fark eden Jungkook kendine kızdı. Fazla mı ileri gitmişti. Ama kötü bir amaç ile söylememişti. Sadece Jimin'in yorgun olduğunu biliyordu. Yardımcı olmak istemişti.

"Olur."

Saniyeler sonra gelen onay ile Jungkook gülümsedi. Demek ki yanlış anlamamıştı. Üzerinden kalktı yavaşça. O an Jimin'in dolgun ve çıkık kalçası gözüne çarpmıştı. Vurmak için elini kaldırdı ama hemen geri indirdi. Belki Jimin bundan hoşlanmayabilirdi. 

İlişkilerinin ikinci haftası çoktan geride kalmıştı. Jungkook'a göre bir sorun yoktu elbette ancak bazı hareketlerine dikkat etmeye çalışıyordu. Belki Jimin sevmezdi. Rahatsız olabilirdi. Ya da çok erken bulabilirdi. Onlar sadece masum bir şekilde öpüşmüşlerdi o kadar. Onun da üzerinden zaman geçmişti zaten. Birbirlerini henüz tanımadıkları için nasıl davranması gerektiğini bilmiyorlardı.

Gözleri yarı kapalı bir şekilde oturur pozisyona geçen Jimin'e yardım etti. Önce tişörtünü çıkardı. Ardından eli pantolonun düğmesine gitti. Fermuarı yavaşça indirip pantolonu da sıyırdı bacakları arasından. Jimin'e bakmamaya çalışıyordu. Ancak zorlanıyordu. Çünkü şu an neredeyse her şeyiyle önündeydi.

Hızlıca dolana ilerleyip tişört ve şort aldı. Kalıpları büyük olacaktı ama yapacak bir şey yoktu. Bu ilk giyişi olacaktı bunları.

"Kaldır bakalım kollarını."

Jimin, sevgilisinin söylediğini yapıp kollarını yukarı kaldırdığında kendisine bakmadığını gördü. Tişörtü kafasından geçirdikten sonra dağılan saçlarını düzeltti hafifçe. Elinde şortla önünde diz çöken Jungkook'a gülümsedi. Masum bir gülümseme değildi. Aklına bir şeyler gelmişti. Ayağa kalktı ve özel bölgesi Jungkook'un yüzüne değecek kadar yakınlaştı. Bilerek yapmıştı. Bunu keyifli sırıtmasından anlayabilirdiniz.

Bir elini Jungkook'un ensesine koyup orayı okşarken tek bacağını kaldırdı şortu giymek için. Jungkook'un odağı ise tamamen burnunun dibindeki ve az önce resmen suratına sürten organdaydı. İç çamaşırı vardı elbette ama Jungkook onu hissetmişti. Zar zor kendine gelip şortu giydirdi ve belinden düşmemesi için hızlıca ipleri de bağladı.

"Ben lavaboya gidiyorum. Yat sen, hemen gelirim."

Arkasını dönmüş giden gencin elini tuttu hızla. Bir adım yaklaşarak dibine girdi. Boşta kalan elini Jungkook'un yanağına çıkardı. Jungkook, onun her hareketini gözleriyle takip ediyordu.

"Gitme. Kaçmana gerek yok. Ne yapmak istiyorsan yapabilirsin."

"Ne?"

"Anlamazlıktan gelme. Beni öpmek istiyorsan öp. Dokunmak istiyorsan dokun."

Bunu dedikten sonra Jungkook'un elini kalçasına koymuştu. Jungkook az önce vuramadığı için bir tık üzülmüştü.

"Rahatsız olmanı istemiyorum."

"Kocam, senden ya da yaptığın hareketlerden rahatsız olmam ki. İstediğin gibi dokunabilirsin, konuşabilirsin."

Jimin'in bu konuşmayı yapması Jungkook'u rahatlatmıştı. Teşekkür etmek için sarıldı sıkıca.

"Teşekkür ederim Jimin. İyi ki girdin hayatıma."

"Ayy kocam ben de seni çok seviyorum ama Jimin kim?"

Sarışının bu hareketine gülerek kucağına aldı ve döndürmeden önce şapırtılı bir öpücük bıraktı dudağına.

________________

Az önce attığım bölüme bakmayı unutmayın.
Çoook uzun bir bölüm oldu bu kitap için. Ama bölmek istemedim. Bunun finaline az kaldı bu arada. 🤭🙄

~Maria

Continue Reading

You'll Also Like

Need By Ariel

Fanfiction

18.6K 1.5K 14
Jimin'in Jungkook'a, Jungkook'un Jimin'e ihtiyacı vardı fakat... Jikook, text-metin.
65.6K 4.6K 23
Hasta olan Jeon Jungkook, psikiyatr olan Park Jimin. "Ben havluyla kurulanmayı daha bitirmedim.." "Ne olmuş yani? Yeniden ıslanacaksın." asıl yazar...
10.3K 879 29
Hwang hyunjin ve Lee felix ünlü solo sanatçılarıydı, birbirlerine ezeli düşmanlardı. Ama felix yavaş yavaş hyunjine bişeyler hissetmeye başlamıştı. K...
16.1K 1.3K 24
Namjoon her kesten gizlediği biricik oğlunu Jungkook ve Taehyung'a emanet etmekle oğlunun hayatını değiştirdiğinden habersizdi. [30.03.2023-...] [ #1...