Kiss Thief ~ Taekook

By mytaebeauty

240K 23.2K 20.3K

Jungkook Seni pis hırsız Sen benim first kiss'imi çaldın! Semetae! Ukekook! More

"hey!"
"ilk öpücük"
"pamuk şeker ve ırz düşmanı"
"Yoonmin sorunsalı"
"kookjin?"
"kafe"
"kamp"
"beyaz t-shirt"
"aşık olmak"
"bir daha gülsene?"
"iki kız bir erkek torun"
"sarı kuşak"
"kalp kırığı"
"ikinci öpücük"
"utangaçlık"
"kabul"
"lana del rey"
"konser ve dudaklar"
"bazı itiraflar"
"yılbaşı"
"kucak meselesi"
"sigara"
"grup sorunsalı"
"dünyalar benim olur"
"huzurun kolları"
"Yardı(m)"
"son tur"
Final
Özel bölüm
Özel Bölüm

"bazı pişmanlıklar"

7.5K 817 760
By mytaebeauty

Selamm uzun bir aradan sonra benn
Şimdiden söylüyorum bol yorum gelirse daha hızlı bölüm atabilirimmm

Haydii başlayalımm

+++++

Pembe kafa'm
Jae geldi
Benimle kalmak istiyormuş

Hırsız'ım
Siktigimin evladı
Yeterince benzetmedim mi o herifi
Amacı ne bunun

Pembe kafa'm
Ne
Nasıl yani benzetmek derken
Neyden bahsediyorsun

Hırsız'ım
Tanrım
Şimdi o herifi yanından gönder
Yoksa cangar kopacak

Pembe kafa'm
Taehyung
Ne oluyor

Hırsız'ım
Nasıl bu kadar saf olabilirsin Jungkook
O insan müsveddesi seninle dalga geçmeye çalıştı
Ne bu rahatlık

Pembw kafa'm
İşte
Hem özür diliyor
Telafi etmek için de eğer biriyle kalmayacaksan ben seninle kalırım diyor

Hırsız'ım
Jungkook
Tek bir şey
Kabul etmedin değil mi
Daha fazla dayak lazım bu sikiğe|

Pembe kafa'm
|Ah şimdi ne diyeceğim
|Hem niye bu kadar sinirlendi ki
|İlk defa birisi benden özür diliyor
|Ve benimle kalmak istiyor
Şey
Yani
Şey dedim

Hırsız'ım
Jungkook
Lafı dolandırma
Söyle
Kabul ettin mi?
Korkuyorum|

Pembe kafa'm
Şey
Kabul ettim
Ama şöyle
Şimdi o benden özür dileyince ben de
Yazıyor...

Hırsız'ım
Kahretsin|
Çevrimdışı

Pembe kafa'm
Hey
Hey Taehyung
Bakar mısın
Nereye gittin sen????
Tanrım
Mesajlarım mı gitmiyor

Seni de göremiyorum ki
Herkes çok uzun

Taehyung
|Niye sinirlendi bu kadar
|Offf

Bir saniye o gelen sen misin?
Niye buraya geliyorsun
|Dişlerini sıktığını burdan görebiliyorum.

-

Jungkook

Bizim olduğumuz tarafa hızla ve sinirli bir şekilde gelen Taehyung'a baktığımda Jae hala bir şeyler söylemeye devam ediyordu.

Onunla kalmayı kabul etmiştim evet. Ama dedikleri aklımdaydı. O gün benim hakkımda söyledikleri çok kırıcıydı. Alışık olduğum bir durumdu. Fakat bugün gelip yanıma özür dilemesi ve benimle aynı çadırda kalmak istemesi beni mutlu etmişti.

İlk defa beni kırdığının farkına varıp bunun için uğraşan biriydi. Sadece belki ilk defa bir arkadaş edinebilme heyecanıyla kabul etmiştim. Saftım. Kabul ediyorum saf biriydim. Ama insanların en ufak merhameti benim mutluluğum oluyordu.

Taehyung adımları hızlı bir şekilde yanımıza geldiğinde Jae bana bakıyordu ve Taehyung'a karşı sırtı dönüktü.

"Ne sikim dönüyor burda?!" Sesi diğerlerinin duyamayacağı kadar olsa da dişlerinin arasından bile duyuluyordu.

Ben sadece yutkunmak ve dudaklarımı ıslatmakla meşgulken masum gözlerle Taehyung'a bakıyordum.

Jae duyduğu sesle arkasındaki bedene döndüğünde aralarındaki kötü enerjiyi hissetmiştim. Taehyung'un gözü bir kere bile bana kaymazken sadece Jae'in gözlerine kilitlenmişti.

Tam o an sadece bir saniyeliğine gözleri bana kaydı ve anından geri çekti. Niye bu kadar gergin olduğunu anlayamazken sıktığı dişleri kırılacak gibiydi.

"Ne var Taehyung?" Jae ona karşı buz gibi konuşurken tek kaşı havalanmıştı. Şaşırmış gibi duruyordu. Birbirine yakın olan boylarına rağmen Jae biraz daha kaldırıyordu kafasını. Yüzünü incelediğimde ise

"Ne mi var? Bu seni ne ilgilendirir? Asıl senin Jungkook'la ne işin var? Neden burdasın? Kapıya çarpamaların yetmedi heralde."

Şüpheli cümleleri arasından düşüncelere daldığımda kaşlarım çatılmıştı. Bugün yazdıkları da bir tuhaftı.

Aralarında benim bilmediğim bir şey geçmiş olmalıydı.

"Jungkook'un yanına gelmek istedim ve geldim. Var mı diyeceğin?"

Jae bir adım daha Taehyung'a attığında hemen etrafıma bakındım. Öğretmenler yoktu. Ama şimdiden birçok öğrencinin gözü bize dönmüştü. Fısır fısır konuşmalar kulağımı dolduruyordu.

Jae'in soğuk tavırlarına karşın bir şey diyemiyordum. Şu an onların tam arasının gerisinde duruyordum. Bir Taehyung'a bir de Jae'e bakıyordum.

"Sen nasibini almadın değil mi? Bilerek kaşınıyorsun." Kıstığı gözleri oldukça duygusuzdu. Bu gereksiz gerginliğe asla anlam veremiyordum.

"Senin vurduğun iki yumruk işlemez hemen. Anca da bunu yaparsın zaten. Noldu, Jungkook'la birlikte kalacağımız, yanyana uyuyacağımız için falan mı kıskand-" cümlesini tamamlamadan Taehyung'un yumruğunu Jae'in suratına sertçe indirmesi bir oldu.

"NE DİYORSUN LAN SEN! YANYANA MI YATACAKSIN BİR DE! SİKİK HERİF!"

Gözlerim korkuyla açılırken geriye sendeleyen Jae'e doğru uzandım refleks olarak. Arkamda hissettiğim elle belimden geri çekildiğimde beni kendine çeken Taehyung'tu

"Jungkook, şimdi hemen burdan uzaklaş-"

"Ne yaptın sen! Niye vurdun ona Taehyung? Niye hiçbir şey söylemiyorsunuz!" Bağırarak konuştuğumda belimi elinden kurtardım. Geriye sendeleyen Jae'e baktığımda burnu kanıyordu. Sızlanarak burnunu tuttuğunda elindeki kanı görebiliyordum.

"Tanrım, Jae iyi misin?" Hemen ona doğru adım attığımda burnu gerçekten ciddi bir şekilde kanıyordu. Çok sert vurmuştu.

Etraftaki gözleri görmezden geldiğimde

Bana yukardan bakarken söylediklerini etraftakilerin sesli konuşmalarından ve aklımda olan Jae'den duymuyordum.

Belimi elinden kurtardığımda ister istemez hızlanan kalbime hakim olamadım. Korkuyla yutkunduğumda bunların hepsinin nedeninin benim olmasından korkuyordum.

"J-jae ben gerçekten üzgünüm. Ne oldu anlamı-"

"Senin bir suçun yok Jungkook, Taehyung'un yapmadığı şey değil." Dedikleriyle küçük bir şoka girmiştim.

Attığı mesajlar, kapıya çarpması... ah safsın Jungkook! O kapıya çarpmadı ki bile!

Şaşkınlıktan büyüyen gözlerim ve açılan ağzımla tekrar arkamdaki bedene döndüm. Taehyung çene kaslarını zedelemek istiyormuşcasına sıkıyordu. Yumruk attığı elinde kan izi varken o korkunçtu.

"Taehyung, s-sadece bir şey soracağım." Cümlemin sonunda yutkundunduğumda alacağım cevaptan korkmuyor değildim. Jae'in yüzü en son dağılmış gibiydi. Bunu Taehyung yapmış olamazdı.

"Jae geçen kapıya çarpmadı öyle değil mi? O-onu sen dövdün, değil mi?" Söylediklerim ağzımdan zar zor çıkarken dudakları aralanmış bir şey demiyordu. Bu gerçekten çok kötü hissettiriyordu.

"Y-yaptın değil mi?" Hala suskunluğunu korurken gözüm arkada buraya doğru gelen müdür yardımcısına kaydı. Her şey çok karışacaktı. Bir anda ne olmuştu anlamadan her şey sarpa sarmıştı.

"Jungkook, o piç seninle dalga geçti. Ne yapmamı bekliyordu-"

"Onu yüzüne dağıtacak kadar dövmek zorunda mıydın!?" Seslice bağırdığımda artık herkesin gözü bizim üzerimizdeydi. Gözlerim ister istemez doluyordu insanların alaycı bakışlarına karşın.

"Jungkook! Bu kadar iyi kalpi olmao zorunda mısın sen? İnsanların amacından hiç mi haberin yok." Bana daha da yaklaştığında öğretmneler kargaşa sesine aldırış etmeden konuştum sesszice.

"Ben bunlara alışkınım Taehyung. İnsaların beni hor görmesine alışkınım." Kupkuru olan dudaklarına kaydı gözlerim. Bir an niyeyse beni öptüğü o an geldi aklıma.

Kalbimi yerinden çıkaran o an, tanışmamızın sebebi...

"Bunlara. alışmayacaksın. demiştim" duraklayarak tane tane söylediği kelimeler dişlerinin arasından sertçe çıkmıştı. Dolan gözlerimden yaşlar akmak üzereyken dudaklarım istemsizce büzüldü.

"Ben alıştım Taehyung, bırak öyle kalsın." Daha çok bir şey diyemeden arkamı döndüğümde yaşlar birer birer düşmüştü. Her şey mahvolmuştu.

Oysaki tek istediğim sessiz sakin bir kamp yapmaktı.

Bir anda bileğindem tutup beni kendine çevirmesi bir olduğunda hiç fırsat tanımadan konuştu.

"Tanrı aşkına, o herif seninle dalga geçti. Ne yapmamı bekliyorsun Jungook?" Pembe kafa? Demiyordu Garip bir şekilde buna alışmıştım.

"Taehyung dur, lütfen dur. Olur mu?" Söylemek istediklerimin tam tersi dudaklarımdan dökülürken ikiye bölünmüştüm. Birkaç gün öncesinde sinir olduğum kişiye kötü konuşmaktan korkuyordum.

"Oğlum ne oldu burda! Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Hep birlikte sosyalleşin diye kampa getiriyoruz şu hergelelere bak sen."

Müdür yardımcısının sesi kulağımdayken kendimi hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyordum. Keşke yine her zaman olduğu gibi yalnız takılsaydım, bunların hiçbiri olmayacaktı.

Yine insanların merhametine kalmıştım.
Hep böyle oluyordu.

Düşen omzumla birlikte bir Jae'e bir de etraftaki insanlara baktım. Sadece birkaç dakika içinde tüm insanların dikkatindeydik.

Ve bundan nefret ediyordum. Alışmıştım insanların beni görmezden gelip umursamamasına.

"J-jae-"

"Önemli değil Jungkook, bir şeyim yok." Ona uzatılan peçeteyle burnunu silerken ne yapmam gerektiğini şaşırmıştım. Gözlerim etraftaydı, aklım arkamda kalan bedendeydi.

"Kim Taehyung! Bu yaptığın karşılıksız olmayacak. Sadece okulda olmadığımıza şükret. En yakın zamanda cezan kesilecek." Duyduğumla gözlerimi belerterek arkamı döndüğümde Taehyung yanında ona hitap eden Bay Oh' a aldırış etmeden dümdüz bana bakıyordu.

Olayları aklımda toparlamaya çalıştım. Jae o gün benimle dalga geçmişti. Diğer gün yüzü yara bere içinde geldiğinde bir şüphem vardı. Taehyung'un bir yere çarptığını söylemişti. Ama değildi. Benim için onu dövmüştü. Bu hoş değildi. Ama benim için yapmış olması tuhaf hissettiriyordu.

Ve bugün de Jae'in benim yanıma gelmesi onu sinirlendirmiş ve dedikleri yüzünden ona yumruk atmıştı.

Hepsi benim yüzümdendi. Ceza alacak olması da.

Sıktığı yumruklarıyla duygusuzca bakıyordu.

Tanrım, ben abartmıştım. Kesinlikle abartmıştım. O sadece beni korumak istemişti. Ben ise Jae'in tarafında durmuştum. Böyle konularda olsa bile şiddete karşıydım. Ama benim için endişeleniyor olması bile çok özeldi ki.

Ne yapacağımı bilemez bir şekilde benimkilere odaklanan gözlerine pişmanlıkla baktım. Ona durmasını söylemiştim. Yaptığı şeyi haklı bulmasam da bir nevi benim için azar yemişti.

Ve ben onun yanında durmam gerekirken Jae'in yanında olmuştum. Bu tam bir saçmalıktı. Aptal birinin tekiydim.

"Beni duymazdan mı geliyorsun!? Gözüm görmesin seni Kim Taehyung. Bir süre ortalarda gözükmessen sevinirim." Bağıran hocanın sesi tüm sessizliği doldururken Taehyung sanki daha yeni duymaya başlamıştı.

Taehyung son bir kez bana baktığında arkasını dönüp arkadaşlarının yanına adım adım ilerledi. Ne yapacağımı bilmez halde öylece durdum. Gözlerim sırtında takılı kaldı.

Etraftaki fısıldaşmaların ardı kesilmezken gözlerim buraya doğru gelen Hoseok hyungumu buldu. Ahh, ona ne diyecektim şimdi?

Hızlı adımlarla kalabalıktan gelirken yutkundun.

"Jungkook! Noldu burada? İyi misin? Niye ağlıyorsun?" Sorularını teker teker sıraladı. Hemen iki omzuma elini koyduğunda o yüzüme bakarken ben de yere bakıyordum. Ne ara ne oldu sindirmeye çalışıyordum.

"Bir şey yok hyung. B-ben sadece bir aptalım. Saf biriyim." Gözyaşlarımı silmeye çalışırken hyungumun hiçbir şey anlamadığının farkındaydım. Sonuçta olanlardan bile haberdar değildi.

"Jungkook ne olduğunu- Ah, şimdi sakinleş, ağlama tavşanım. Daha sonra konuşalım bu konuyu." Bana sarıldığında kafamı sallayıp kollarımı ona sarmakla yetinmiştim. Kendimi güvende hissettiğin kolların arasındaydım.

"Dağılın hepiniz! Buraya getirdiğimize pişman etmeyin. Herkes çadırlarını kurmaya başlasın. Hadi marş marş." Ellerini birbirine vurup seslice bağıran Bay Oh ile birlikte kalabalık hala bitmeyen fısıldaşmaların ardından dağıldı.

Taehyung zaten gitmişti. Kalbim acıyordu. Çok fazla tepki vermiş olmalıydım. Herkes senden bu yüzden bıkıyor Jungkook.

Hoseok hyungumdan ayrıldığımda arkamdan bana seslenen kişiyle geri döndüm.

"Jungkook, ben bu olanlar için üzgünüm. Ama bu akşam birlikte kalırsa-"

"Jae, yanlış anlamanı istemem. Ama birlikte kalmamalıyız. Özürünü kabul ettim. Endişen olmasın." Bir şey demesine fırsat vermeden cesurca konuştuğumda Hoseok'a yalnız kalmak istediğimi söyledim.

Temiz ve taze havayı içime çektiğimde elimi tulumumun cebime koyup kalabalıktan ilerlemeye başlamıştım.

-

Hırsız'ım
Jungkook
Saçlarına bağladığın kurdele
Düşmüştü, vermeyi unutmuştum.
Hocaya verdim
Ondan alırsın

Jungkook
|Jungkook?
|Pembe kafa?
|Tanrım çok kötü hissediyorum
|Kalbim
Taehyung
Boşver kurdeleyi ben
yazıyor...

Hırsız'ım
Jae ile iyi eğlenceler Jungkook
Çevrimdışı



___________________________________________

Selammmmm

Abi Jaei de çok seviyorum ama biraz piç yaptım.

Bu arada o kadarrr dolu bi kafayla serviste şurda burda yazdım ki kötü olmuştur büyük ihtimal. Ama diğer bölüme toparlıcam.

Bu arada yorumlarınızı eksik etmeyinnn. Az yorum gelince moodum düşüyooi bir şeyler yazın fikirlerinizi söyleyin. Gerçekten çok gülüyorum çoğu yoruma

Herneyse sizleri de daha çok sıkmadan ben gidiyommm

Oy vermeyi unutmayınn

Sizleri seviyoreeeeee
😺

~yazar hanımcığınızzz

Continue Reading

You'll Also Like

3.5K 404 12
jungkook: olm bok bogazlinin biri odevimi yemis amk hanginiz yapti amciklar jimin: hangi hoca verdi odevi jungkook: ismi seydi herhalde kim taeyang j...
1.9K 230 12
Yang🌞: benim nickim yang senin nickin de yin, acaba biz gerçek ruh eşleri olabilir miyiz sayın ruh eşim bey? Yin❄️: polisi arıyorum. [texting] [min...
1K 148 8
Fotoğraflar bizlik değil, son bir resim çizmeye ne dersin? rivals to lovers. taekook, by jerome.
4K 242 13
Jungkook ve aşık olduğu matematik öğretmeni taehyung. Semetae! Ukekook! (Texting+düz yazı) Cinsellik içerir! +18