Gümüş yüzük

By _Yuri_Kawasaki_

1.3K 182 129

Ya All for One'ın her kesten sakladığı bir kızı olsaydı ? Onun için kızı o kadar değerliydi ki , hayatına gi... More

Giriş
2. bölüm
3.bölüm
4.bölüm
5. bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm

1. bölüm

201 25 4
By _Yuri_Kawasaki_


Gözlerimi açtığımda her yerim ağrıyordu . Etraf karanlıktı ve nerde olduğumu bilmiyordum . En son ne olmuştu ?

Oh, hatırladım . Okuldan çıkmış eve gidiyordum . Sonra ne oldu ? Hatırlayamıyorum .

Yerimde doğrulup etrafıma bakındım . Karanlık bir odaydı . Odayı aydınlatan tek şey sönmek üzere olan bir mumdu . Mumun aydınlattığı yerlere baktığımda buranın bana tamamen yabancı bir yer olduğunu gördüm . Kaçırılmış mıydım ?

Olamaz ! Annem şimdi benim için çok endişelenmiştir . Hele babam , zavallı yaşlı babacığım kalp krizi geçire bilir . Endişeyle ayağa kalkmaya çalıştığımda sendeleyerek yere düştüm . Dizlerim feci şekilde acırken odanın kapısı gürültülü bir şekilde açıldı .

Kafamı çevirip baktığımda sarışın bir anime karaktetinin kapının eşiğinde durduğunu gördüm . Bir dakika anime karakteri mi ? 

Bu imkansız . Rüya görüyor olmalıyım değil mi ? Ama benim bu teorimi acıdan sızlayan dizlerim çürütmüştü . Kadın bana iğreniyormuş gibi bakıyordu .

'' Sana sesinçıkmayıcak demedim mi ben ?! '' dedi üzerime doğru gelirken . Yavaşça ayağa kalktım . Boyum çok kısaydı . Ama bu çok mantıksız . vücudum bana ait değilmiş gibi . Çok küçük .

Kadın saçlarımdan sert bir şekilde tutup yüzüme tokat attı . '' HEY NE YAPIYORSUN SEN !? '' diye bağırdım onun üzerine . ''Kimsinki bana vuruyorsun ha pis sürtük !" Dedim onun bacağına tekme atarken .

Kadın bunun üzerine daha da sinirlendi ve karnıma tekme atarak odanın diğer ucuna savrulmama neden oldu . Hem acıdan hem de yaşadığım şeyin şokundan bir süre yerde öylece kala kalmıştım .

Hayatım boyunca kimse bana bu şekilde vurmamıştı . Annem arada terlikle kafama vursa da daha önce kimseden bu şekilde şiddet görmemiştim . Ben daha olayın şokunu atlatamamışken kadın kolumdan tutarak beni ayağa kalkmaya zorladı . 

Daha dengemi bile sağlayamamışken yeniden tokat attı . '' Demek bana küfür edicek cesaretin var ha ? DEMEK KENDİNİ BİR HALT SANIYORSUN HA ?! GÖSTERİRİM BEN SANA !" dedi saçımdan tutup kafamı duvara vurarken  

Tırnaklarımı onun ellerine geçiriyor ve çığlık atıyordum . Kafamdan kanlar akmaya başlafığında beni yere fırlatıp '' ÜÇ GÜN AÇ SUSUZ KAL DA AKLIN BAŞINA GELSİN ! BAKALIM O HAYRAN OLDUĞUN KAHRAMANLAR GELİP SENİ KURTARICAK MI !" Dedi ve kapıyı çarparak odadan çıktı .

Başımı tutarak ayağa kalkmaya çalıştım ama gücüm yetmeyince odanın köşesinde yere sindim . Mumun zayıf ışığı söndüğünde artık oda tamamen karanlığa gömülmüştü . Gözlerimi kapattım ve bunların bir kabus olmasınl diledim .

İki yıl sonra

İki yıl...buraya geldiğimden beri iki yıl geçti . Ancak değişen bir şey olmadı . Bu kadın bedenine girdiğim küçük kızın annesiydi . Ancak ona anne demüye bin şahit ister .

Kadın çalışmak için sabahları kapıyı kilitleyerek evden çıkıyordu . Akşamları ise körkütük sarhoş bir şekilde eve geliyor ve günün sinirini benden çıkıyordu .  Bunun dışında televizyonda gördüğüm kadarıyla burası My hero academia evreni . All might ve diğer kahramanlar sürekli televizyonda haberlerde yayınlanıyorlar .

Ancak ben bu evrene nasıl geldiğimi hatırlanıyorum bile . Bildiğim tek şey bu şartlar altında hayatta kalamıyıcağım . Fırsatını bulduğum an kaçmam gerek .

Bir kaç gün sabahları evin her tarafını talan edip çıkış yolu bulmaya çalışmıştım . Ancak nafile pencerelerde demir korkuluklar var . Eve giriş ve çıkışı sağlayan bir tek kapı var o da kilitli oluyor .

Gecenin bir yarısıydı şimdi . Kadın mutfaktaydı ve sevgilisiyle konuşuyordu . Bana dikkat edemiyicek kadar keyfi yerinde gözüküyordu .  Oturma odasındaki pencerenin önünde durmuştum . Korkuluklardan geçebilecek kadar zayıftım . Yani ben öyle düşünüyorum . Bedenim 4 yaşındaki bir kız çocuğunun normalde olması gerektiğinden daha küçük .

Pencereyi ses çıkarmamaya çalışarak yavaşça açtım . Korkulukların arasındaki boşluktan geçmeye çalıştığım sırada birisi  arkamdan saçımı sertçe kavrayıp beni geri çekti .

Çığlık atarak yerimde debelenmeye başladım . '' BU NE CÜRRET ! SENİ BESLİYORUM AMA SEN KAÇMAYA MI ÇALIŞIYORSUN ? '' diye bağıran kadına baktım . '' Bırak beni ben senin kızın değilim ! Beni sevmiyorsun bile bırak gideyim !" Dedim ağlarken .

'' Hah ! Seni ben doğurdum ! Seni ben büyüttüm ama sen nankörlük ediyorsun ! CEZANI ÇEKİCEKSİN O ZAMAN !" Dedi yüzüme tokat atarken . Bu sefer öyle sert vurmuştu ki, burnum kanamıştı .

Son günlerde yeni biriyle tanışmamışmıydı bu kadın . Sevgilinin evine gitsene ! Saçlarımdan tutup beni mutfağa doru sürükledi . Tırnaklarımla saçımdaki ellerini çizdiğimde anlık olarak elleri gevşemişti . Bunu fırsat bilerek saçlarımı ondan kurtarmış ve kaçmaya çalışmıştım . Ancak sol kolumu tutup beni geri sürüklediğinde kolumda korkunç bir acı hissettim .

Çığlık çığlığa kolumu tutarken beni sonunda bırakmıştı . Ancak canımın acıaından ayakta duracak halim kalmadığı için  dizlerimin üzerine çökmüştüm .

Elinde boş çay fincanını tutarken iğrenç sırıtmasıyla bana baktı . Eğilip dizlerinin üzerine çöktü ve saçlarımdan tutup beni kendisine bakmaya zorladı . '' Bitti buraya kadar . Yarın bu iğrenç evden gidiyorum . Al senin olsun burası . Seni yanımda götürmüyüceğim . Kurtuldum senden . Hahahaha'' diyerek delirmiş gibi gülmeye başladı .

Sonra ayağa kalkıp bana tepeden bakarak '' Kapıyı filan kilitlemiyiceğim . İstediğin kadar dışarda sürtersin . Sana yeterince katlandım . '' dedi . Daha sonra kendi odasına gitti . Ordayken içeri doğru yüksek sesle '' Yara izin benden sana hediye olsun . Yalnız yerinde olsam o yarayı sarardım . '' dedi .

Ayağa kalkıcak takatim kalmamıştı . Kolumsa deli gibi acıyordu . Zarzor da olsa ayağa kalkmayı başardım . Duvarlardan destek alarak odama gittim . Daha yatağıma bile varamamışken bilincimi kaybedip yere düştüm .

Ertesi sabah

Bayıldığım yerde uyanmıştım . Kolum hala çok acıyordu ancak yapabileceğim bir şey yok . Acıyla inleyerek ayağa kalktım . Yani en azından denedim . Duvarladan tutarak içeriye doğru gittim . Ancak ev sessizdi . Duvardaki saate baktığımda saatin sabahın dördü olduğunu gördüm .

Kadının odasının önüne gittiğimde onun çoktan uyanmış olduğunu gördüm . Odasının kapısı açıktı bu yüzden ne yaptığını görüyorsum . Kocaman bir valize eşyalarını koyuyordu . Beni fark ettiğinde yüzünde genişçe bir gülümseme oluştu .

'' Ha ha sen de mi erken kalktın . Anneciğini uğurlamaya mı geldin ?"

Dedi . Siktir git lan . Bunu her ne kadar yüzüne söylemek istesem de yapmadım . Valizinin fermuarını kapatmayı bitirdikten sonra valizi yere koydu . Yanıma yaklaştığında geri geri gitmeye başladım .
'' Korkma canım . Sadece veda öpücüğü vericeğim sana '' dedi iğrenç gülümsemesiyle . '' Her ne kadar iğrenç bir mikrop olsan da seni ben doğurdum . Her neyse gel buraya . '' dedi ve kolumdan tutup yanına çekti . Kollarını sıska vücuduma dolarken yanağımdan öptü . '' Oww, iğrenç küçük mikrobum . Umarım yalnız başına kalıp bu evde ölürsün . Senden kurtulduğum için ne kadar mutluyum bir bilsen . '' dedi ve sarılmayı bıraktı .

Daha sonra beni iterek yolundan çekilmemi sağladı . Şarkı mırıldanarak valiziyle beraber kapıya gitti . Onun arkasından gittim ben de . Anahtarları benim olduğum tarafa fırlattı . '' Al bak sana demiştim . Bu ev senin olsun . '' dedi ve kapıyı çarparak evden çıkıp gitti .

Bu gerçekten oldu mu ? İki yıl süren kabus sonunda bitti mi ? Ağlayarak dizlerimin üstüne çöktüm . Sonunda artık dayak yemiyicektim . Sonunda...

O gittikten sonra yaptığım ilk şey çekmecelere doğru gitmek oldu . Yanıklara iyi gelicek bir krem ya da en azından bir sargı bezi bulmayı umut ediyordum . Çekmeceleri talan etsem de bir şey bulamamıştım . Pes edip mutfağa gittiğimde masanın üzerinde duran yanık kremi ve sargı bezini gördüm .

Önce şaşırsam da yavaşça oraya doğru gidip gerekenleri aldım . Yerimden ayrılmadan mutfak masasının üzerine oturarak , kolumu sarmaya çalıştım . Ancak bu minik ellerle pek kolay olmamıştı . Yarayı güç bela sardıktan sonra karnımın gruldamasıyla ellerimi karnımın üzerine koydum . İki gündür yemek yemiyordum . Daha doğrusu yemek verilmiyordu .

Masanın üzerinden aşağı indim ve buz dolabının önünde durdum . Boyunun üç katı kadar olan kapağını iki elimle tutup açtım . İçinde fazla bir şey yoktu . Bir kabın içinde dilimlenmiş peynir ve biraz da ekmek buldum . Ama ekmek bayattı .

Yapıcak bir şey yok . Eğer bir şeyler yemezssem ölüceğim diyerek ekmeğin arasına peyniri koydum ve onu yedim .

Sanarım bundan sonra bu şekilde yaşamak zorundayım .

Devam edicek....

Continue Reading

You'll Also Like

55K 6K 21
Taehyung bir katildir ve hapishaneden kurtulmak için taklit yaparak akıl hastanesine girer. O sırada orada hasta yatan Jungkook ile karşılaşır ve Jun...
64K 4.8K 28
İlkin geçmişte yaşanan tatsız durumları bir daha yaşamayacaktı. Gelecek sefer Barış Alper'in yanından dahi geçmeyecekti.
10.5K 755 15
"Çocuklar ikinizi de üzmek istemem ama ev sahibi sadece evli çift arıyor üzgünüm."
24.2K 2.2K 47
Eğlenmek için yazıyorum, eğlenmek isteyenleri hikâyeme bekliyorum🖤