moonborn | taekook

By hopesjin

586K 68.1K 26.3K

"eğer yapabilseydim kendimi senin ceplerine sığdırabilmek isterdim" texting + düzyazı 22.11.2022 More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
47
48
49
50
51
52
53
final

46

5.8K 1K 194
By hopesjin

loş ışıklar, arkada çalan hafif müzik ve yerinde duramayan taehyung.

saat akşamın on birine geliyordu. jungkook birazdan ilk sahnesine çıkacaktı ve taehyung saatlerdir onun pratiğini izlemiyormuş gibi yerinde duramıyordu.

"tanrım! kaç dakika kaldı?"

"çıkarlar birazdan. sakin ol." seulgi güldü. jungkook, taehyung tek kalmasın diye seulgi'nin gelmesini teklif ettiğinde taehyung zaman kaybetmeden seulgi'yi davet etmiş, seulgi ise memnuniyetle kabul etmişti.

"jungkook'u hiç sahnede görmedim. nasıl sakin olabilirim?"

"saatlerdir izledin, nasıl görmedin?"

"aynı şey değil." dedi taehyung "bebeğim sahneye çok yakışacak."

seulgi, taehyung'un heyecanlı haline daha çok güldü. arkadaşının koluna sarıldı ve yanağını yasladı.

"büyük konuşmak için erken biliyorum ama her şey o kadar yolunda gidiyor ki." taehyung iç çekti. "ev de bakmaya başladık. yakında kendi evimize çıkacağız. yolun daha başındayız ama annemin haksız çıkacağını biliyorum."

"umarım bunu annen de fark eder."

"seninle hiç iletişime geçmeye çalışmadı mı?"

"gerek yok ki." taehyung bir anda güldüğünde seulgi kaşlarını çattı. "zaten her adımımı biliyor."

"o ne demek?" 

"şu adamı görüyor musun?" taehyung, biraz ileride duran ve kendilerine bakan adamı işaret etti. daha sonra sırıtarak adama el sallaması ise adamı panikletmiş ve bakışlarını kaçırarak saklanacak daha iyi bir köşe aramaya çalışmasına sebep olmuştu. "annemin çalışanı o. evden gittiğimden beri her yerde beni izliyor ve fark etmeyeceğimi düşünüyor."

"bu korkunç."

"hep yaptığı bir şey. jungkook'u kovduğum zaman onu nasıl bulup eve getirdi sanıyorsun?"

"jungkook'un haberi var mı?"

"tabi ki de yok."

"bilmesi gerekmez mi?"

"gidip kavga eder adamla. boş yere huzursuz hissetmesine gerek yok."

"bilmeli bence yine de."

"boş-" taehyung, bir anda hoparlörden çalan müziğin kesilmesiyle bakışlarını sahneye çevirdi. garsonlardan birini sahnede gördüğünde ise heyecanla nefesini tuttu. birazdan jungkook çıkacaktı. 

tahmin ettiği gibi garson büyük bir coşkuyla grubu tanıttığında taehyung'un başlattığı yüksek sesli tezahürat eşliğinde sahneye çıktı grup. taehyung, jungkook'u gördüğünde heyecanla yerinde sıçradı, jungkook da aynı şekilde gözleriyle taehyung'u aramış, sevgilisini gördüğünde ise rahatlamış bir nefes vermişti. onu görmek jungkook'u rahatlatıyordu.

grup üyeleri sahnedeki yerlerini aldığında jungkook gergin bir şekilde önündeki mikrofon standını tuttu. gitar ve baterinin şarkıya girdiğini duyduğunda gerginlikten bayılacak gibi hissediyordu. bu yüzden anında bakışlarını tekrar taehyung'a çevirdi. kendisine ne kadar gururlu baktığını görmek bir nebze de olsa iyi hissetmesini sağlıyordu.

şarkıya girmesi gerektiğini fark ettiğinde de gözlerini taehyung'dan çekmedi. grubun kendi yazdığı şarkılardan biri olan little lies isimli parçayı söylerken pratik boyunca yanlarından ayrılmayarak sözleri ezberlediği için taehyung'un da eşlik ettiğini görmek ise özgüvenini arttırıyordu. 

"sesi çok güzel değil mi?" taehyung sırıtarak konuştuğunda seulgi de başını salladı. taehyung'un öve öve bitiremediği sesi gerçekten dediği kadar güzeldi. üstelik sahnede ne kadar gergin olduğu dışardan kesinlikle anlaşılmıyordu çünkü sahnede olmak jungkook'un henüz farkına varamadığı doğal bir yeteneğiydi ve bu yüzden sahnede de oldukça doğal duruyordu.

"boynunu görüyor musun?" taehyung'un sorusuyla seulgi'nin bakışları jungkook'un boynuna kaydı, morlukla dolu olduğunu fark ettiğinde ise bu sefer hayret içinde taehyung'a baktı.

"seyirciler tabi ki de jungkook'a yükselecek." dedi taehyung, yükseleceklerdi ve bunu sorun etmiyordu. o, jeon jungkook'tu ve ona düşmemek imkansızdı. "düşebilirler ama bir şansları olmadığını da bilmelerini sağlamam lazımdı."

"delirmişsin." dedi seulgi gülerek "taze de duruyor, ne ara yaptın ruh hastası?"

"bir saat araları vardı, kucağına oturup sadece boynunu emdim." 

"inanılmazsın."

"biliyorum." taehyung gülerek tekrar sahneye baktı. jungkook rahat gözüküyor olabilirdi ancak değildi ve bunun farkında olan tek kişi ise taehyung'du. bu yüzden sevgilisiyle göz teması kurdu ve 'iyi gidiyorsun' dedi. jungkook duymasa da taehyung'un dudaklarını okuyabilmişti ama aslında ona da gerek yoktu. ne demek istediği gözlerinden okunuyordu. 

şarkının bitmesiyle jay kendi önünde duran mikrofona doğru konuştu ve kısa bir konuşma yaptı, genel olarak herkese güzel bir gece dileyerek seyirciyi tatmin etmeye çalışmıştı. daha sonra ara vermeden şarkılarına devam ettiler. ara sıra chase atlantic, arctic monkeys, linkin park gibi birçok gruptan şarkılarla karışık bir şekilde grubun en popüler parçalarını söylediler. taehyung ise bir saniye bile yorulmadan her bir şarkıya son ses bağırarak eşlik etti, jungkook'un bir saniye bile kendinden şüphe etmesine izin vermedi.

gösteri bittiğinde hepsi birlikte sahneden indi. bar tarafına geçtiklerinde yanlarına birkaç kız doluşmuştu ancak jungkook'un gözü taehyung'daydı. sevgilisi gelene kadar sadece onu izledi. nihayet kalabalığı aşıp yanına geldiğinde ise kolunu taehyung'un omzuna attı ve kendine çekti. taehyung ise ne etrafta kendilerini izleyenleri ne de jungkook'un sahneden henüz indiği için terli olmasını umursadı. onun yerine sevgilisinin dudaklarına sert ve uzun bir öpücük bıraktı. dişleriyle piercingi sertçe çekiştirdi, dilini üstünde gezdirdi. birkaç kişinin hayal kırıklığına uğradığını biliyordu çünkü jungkook zaten dövmeleri, tarzı ve yaydığı güven verici enerjiyle oldukça çekici bir adamken müzik grubunda olması onu olduğundan daha da çekici yapmıştı.

"aşkım." dedi taehyung jungkook'un dudaklarına karşı "harikaydın."

"öyle mi?"

"hmm?" jungkook, taehyung'u tekrar öpmeden önce mırıldandı. sevgilisinin parmaklarının terden ıslanmış saçları arasında gezdiğini hissetti ve dolgun dudaklarını emdi.

"tuvalete gidelim mi?" taehyung, dudaklarını jungkook'un kulağına dokundurarak fısıldadı.

"olmaz."

"hızlı oluruz."

"başka bir yerde içmeye gideceğiz." dedi jungkook taehyung'un saçlarını geriye atarken "sen ve seulgi de geleceksiniz. vaktimiz yok o kadar."

taehyung iç çekti ve etrafına baktı. grup üyelerinden hepsi başka bir kızla konuşuyor ve gülüşüyordu. seulgi bile taeil ile konuşur ve gülüşürken yokluklarının fark edilmeyeceğini biliyordu.

ancak jungkook'u zorlamayacaktı. bu onun gecesiydi ve ne kadar istese de önceliği jungkook'un isteğiydi.

"tamam o zaman, eve gittiğimizde yaparız biz de."

"saat sabah üçe geliyor." dedi jungkook gülerek "eve gidemeden uyuyacağına eminim."

"seni sahnede gördükten sonra mı? saatli bomba gibiyim ve patlamadan da uyuyabileceğimi sanmıyorum."

"bu sözlerini seni eve taşırken hatırlatacağım." dedi jungkook gülerek "sabah erken de kalktın, bu saate kadar uyumamış olman bile mucize."

"sevgilimi sahnede izliyordum ne uyuması?"

jungkook ufak bir kahkaha attı ve ellerini taehyung'un yanaklarına yerleştirdi. elinin altında hissettiği yumuşak yanakları ise sertçe sıktı ve çekiştirdi bu da taehyung'un acıyla sızlanmasına sebep oldu.

"sevimlisin. yanakların kocaman."

taehyung, rahatsız bir şekilde ellerini jungkook'un bileğine sardı ve yanaklarında dinlenen ellerini indirdi.

jungkook ne olduğunu anladığında ise gözlerini büyüttü. bu kadar aptal ve dikkatsiz davrandığına inanamıyordu. "özür dilerim."

"sorun değil-"

"gerçekten özür dilerim." sevgilisinin mutsuz ifadesine karşı iç çekti jungkook. taehyung yeme bozukluğunun büyük bir kısmını yenmişti. artık kusmuyor, yemek yerken zorlanmıyordu ancak bu tarz dış görünüşüne yapılan yorumlar onu hemen tetikleyebiliyordu.

bu yüzden jungkook, taehyung'a iltifat edeceği zaman güzel olduğunu söyler ancak dış görünüşü hakkına bir yorumda bulunmazdı. bir anlık dalgınlıkla söylediği şey ise taehyung'un ellerimin yanağında gezip ne kadar büyük olduklarını anlamaya çalışmasına sebep olmuştu.

kendine kızgındı.

"sevgilim." dedi ve ellerini yavaşça taehyung'un bileklerine sarıp yüzünden indirdi "özür dilerim. kötü bir anlamda söylemedim."

"eskiden elimi yanağıma koyduğumda direkt elmacık kemiklerimi hissederdim."

"yanaklarını seviyorum." elini tekrar taehyung'un yanağına yasladı ve yavaşça okşadı jungkook.

taehyung ne kadar huzursuz hissetse de geri çekilmedi.

"zayıfken mi daha çok seviyorsun böyle mi?"

"en çok sağlıklı ve mutlu olduğun zaman seviyorum.

"jungkook-"

"taehyung." edi jungkook iç çekerek "bir seçim yapmayacağım. seni sen olduğun için seviyorum. dediğim gibi sağlıklı ve mutlu olman benim için en önemlisi."

taehyung başını salladı ve jungkook'u onayladı. yanağına yaslı avuç içine hızlı bir öpücük bıraktı ve gözlerini kapattı. jungkook'un onu her zaman rahatlatacak bir şeyler diyebilmesini seviyordu.

"yemekli bir mekana geçiyoruz, geliyor musunuz?"

yuta bir anda seslendiğinde jungkook elini çekti ve başını olumsuz anlamda salladı "aslında biz eve gitsek daha iyi-"

"hayır gidelim." taehyung itiraz ettiğinee bakışlarını ona çevirdi jungkook. "iyi hissetmiyorsun."

"iyi hissediyorum." dedi taehyung. jungkook için bu kadar önemli bir geceyi çaldığı için kendine kızmıştı. hem de yanakları eskisi gibi zayıf olmadığı için yapmıştı bunu.

ne önemi vardı ki? jungkook ilk kez sahneye çıkmıştı ve buna odaklanmalılardı.

"çok iyi hissediyorum jungkook."

jungkook, inanmayarak taehyung'a baktı.  içinden gelip gelmediğinden emin değildi ve onu kötü hissederken öyle bir ortama sürüklemek istemiyordu. eper taehyung iyi hissetmiyorss eve gidip iyi hissedene kadar onu tutmayı tercih ederdi.

ancak taehyung'un başka planları vardı.

"ben de." dedi taehyung yutkunarak "ben de yanaklarımı seviyorum."

-

♡︎ 216

jeonjungkook : my weakness

-

bölüm sonu

neden bu kadar az yorum geldi anlamadım tainted sevmediniz mi 😭

Continue Reading

You'll Also Like

194K 18.5K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin
5.5K 393 7
Platonik Jungkook, en yakın arkadaşına aşıktı.
100K 10.6K 12
jjk: affedersin, tavşanımı hamile bırakan senin tavşanın mı? semetae / texting+18 (ağırlıklı) / text ~ #1-taekook {020524} #1-vkook {120424} {030524}...
218K 21.2K 24
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...