Malfoy kıyafetlerini giyindiğinde tekrar içeri girdim. Yatağında uzanıyordu ve yüzü asıktı. Yatağının kenarına oturduğumda sırtını bana çevirdi.
"Ne oldu yine?" Dediğimde cevap vermedi.
"Kıyafetlerini ben giydirmedim diye mi küstün?Malfoy hasta olunca hiç çekilmiyorsun."
Draco:"Kendin söylüyorsun ben hastayım. Yardım edebilirdin."
"Giyindin ama değil mi?"
"Ben odama gidiyorum. Yarın geleceğim."
Draco:"Hayır gitme." Dedi bana dönerek.
"Neden?"
Draco :"Ya bana bir şey olursa."
"Olmaz olmaz. Ben gidiyorum." Dedikten sonra ayağa kalktım.
Draco:"Ah, sanırım ölüyorum. Kolum çok acıyor." Dedi küçük iniltiler çıkararak. Bu böyle bağırmaya devam ederse birazdan Madam Pomfrey geleceği için tekrar yerime oturdum.
"Malfoy dünyadaki en garip insan sensin, biliyorsun değil mi?"
Draco:"Biliyorum ayrıca en yakışıklı da benim."
"Egonuzdan yüzünüz gözükmüyor Bay Malfoy." dedim gülerek.
Draco:"O zaman egom çok yakışıklı." Dedi o da gülüyordu.
"Tamam kabul ediyorum. Cidden yakışıklısın."
Draco:"Sizden böyle iltifatlar duymak hiç alışılmadık şeyler Bayan Black." dedi yüzündeki şaşırmış ve gayet memnun bir ifadeyle.
"Yalan söyleyecek değilim. Harry de yakışıklı." dediğim anda yüzünü buruşturdu.
"Biz erkekler gibi değiliz. Birine yakışıklı dememiz ona aşık olduğumuz anlamına gelmez ama erkekler için durum tam tersi. Siz güzel bulduğunuz kızlara aşık oluyorsunuz."
Draco:"Ben güzel bulduğum kızlara aşık olsaydım, ilk sana aşık olurdum." demesiyle yüzümün kızarması bir oldu.
"Sen beni güzel mi buluyorsun?" Dedim sırıtarak.
Draco :"Sen kendini güzel bulmuyor musun?"
"Bana nefretini kusuyorsun. Böyle bir itiraf beklemiyordum."
Draco:"Bu güzel olduğun gerçeğini değiştirmiyor."
İkimizde sustuk, onun söylediklerinden dolayı pişman gibi bir hali vardı. Bir süre sonra uyudu. Yüzünde her zaman olan soğuk ifade ,uyuduğunda yok oluyordu. Benim gibi bir sürü kıza bunları söylediğine eminim ama söylediklerini aklımdan çıkaramıyorum. Kafamı yatağının başlığına yasladım, elimi hala tutuyordu.
Yazarın Anlatımıyla
Draco uyandığında yanı başında yatan genç kızın uyanmaması için sessizce yatağından doğruldu.Genç kız yatağın başlığına yaslanmış ,oturur vaziyette uyuyordu. Draco elini çektiğinde Olivia'nın gözleri yavaş yavaş aralandı.
Olivia:"Kolun acıyor mu?"dedi uykulu bir sesle. Gece sürekli kalkıp Draco'yu kontrol ettiğinden pek uyuyamamıştı.
Draco:"Evet, iyiyim."
İçeri Madam Pomfrey girdi. Draco'nun sarılı kolunu inceledikten sonra odasına gidebileceğini söyledi. Olivia ,Draco'yu odasına götürüp,yatağına yatırdı. Genç kız yorgunluktan kendini yatağına attı.
Draco:"Çok yorgunsun galiba."
Olivia:"Biraz,dün akşam pek uyuyamadım." Dedi gözlerini kapatırken. Bedenini yavaş yavaş uykuya teslim ediyordu. Genç adam yatağından kalktı, Olivia'nın yanına gidip kulağına fısıldayarak"her şey için teşekkür ederim" dedi . Kız gözlerini açmadan, gülümseyerek"rica ederim " dedi.
****
Olivia'nın anlatımıyla
Bugün biçim değiştirme dersimiz vardı ve Malfoy günler sonra ilk defa bizimle derslere katılacaktı.Kahvaltımızı yaparken Slytherin kızları başımıza toplanmış Malfoy'a kolunun iyi olup olmadığını soruyordu. Malfoy'un fanlarıyla çok mükemmel bir kahvaltı yaptıktan sonra biçim değiştirme dersi için sınıfa gittik. Malfoy ile ilgilendiğim için Pansy'i dersler dışında pek göremiyordum. Ben en ön sırada oturan Pansy'nın yanına geçtim.
Prof. Mcgonagall'ın derse gelmesi pek uzun sürmedi. Derste animaguslardan bahsediyordu. Sınıftaki diğer öğrencilerin aksine bu konuyu çok iyi biliyordum. Çünkü annem ve babam bir animagiydi ve babam siyah bir köpeğe, annemse siyah bir kediye dönüşürdü.
Öğle yemeği için büyük salona indiğimizde ,her zaman oturduğumuz yerde Draco Malfoy Fan Club oturuyordu. Slytherin 'den bazı kızlar ,Malfoy'a aşırı derecede hayran oldukları için onlara Draco Malfoy Fan Club diyordum. Kızların bu tavırları Malfoy'un fazlasıyla hoşuna gidiyordu. Eh, kimin hoşuna gitmezdi ki ?
Pansy:"Seninkiler gelmiş." Dedi Malfoy'un kulağına eğilerek.
-"Malfoy iyi misin? Kolun acıyor mu" dedi sağ tarafımda oturan kız. Malfoy karşımda oturuyordu , iki yanında da kızlar olduğu için bu kızda benim yanıma oturmuştu.
Draco:"Kolum çok acıyor ." Dedi kendini acındırıyordu.
-"İstersen ben sana yemek yedirebilirim." Dedi Malfoy'un yanında oturan kız. Şaşkınlıkla kızın yüzüne bakıyordum çünkü bir insan ancak bu kadar düşebilirdi. Arkadaşı değil ,sevgilisi hiç değil. Hangi sıfatla böyle bir şey söylüyordu.
Draco:"Bu teklifi geri çeviremeyeceğim."
İnanamıyorum , ben nasıl bir saçmalığın ortasındayım? Bu seviyesiz ortamda kalmaya daha fazla dayanamadığımdan odama gittim. Renkli ışıklarla süslediğim, birkaç minder ve en sevdiğim kitaplarımı koyduğum balkonumda oturacaktım. Hızla balkona geçip elime bir kitap aldım.
Yıldızlar yavaş yavaş gökte belirmeye başlamıştı, bu sefer dolunayda onlara eşlik ediyordu. Kitabımı okurken nasıl akşam olduğunu anlayamadım. Elimdeki kitabı yere bırakıp gökyüzünü izlemeye başladım. Kitap okurken sadece kitaba odaklanmış olan zihnim, şimdi saçma sapan anılarımı hatırlatıyordu. Draco Malfoy'un bana Ben güzel bulduğum kızlara aşık olsaydım,ilk önce sana aşık olurdum demesini aklımdan çıkaramıyordum. Merlin aşkına ne oluyor bana? Neden bu cümle beni bu kadar etkiledi?
Draco:" Ooo yıldızları izliyoruz bu akşam. " dedi minderlerden birine otururken.
Draco:"Her şeyimiz tamam ama bir kişi eksik. Kim acaba ? Tabi ki Draco Malfoy."
"Bu gece kızlardan birinin yanında olman gerekirdi. Malum tek başına yemek yiyemiyorsun, belki tek başına da uyuyamazsın." Dedim yüzüne bakmadan.
Draco:"Yoo... Sen varsın , seninle uyurum." Dedi sırıtarak.
"Defol git Draco Malfoy." elimdeki yastığı ona vuruyordum.
Draco:"Kolum acıyor ,vurma!" Dedi elimdeki yastığı aldı.
Draco:"Küstün mü bana?"
"Arkadaş değildik ki."
Draco:"Gelir gelmez on kere laf soktun. Öldüm artık."
"Hayır bu konuda ciddiyim. Daha birbirimize ismimizle seslenmiyorken nasıl arkadaş olabiliriz?"
"Bence böyle iyiyiz, arkadaş olmayalım." Dedikten sonra gökyüzünü izlemeye devam ettim.
Draco:"Bugün..." dedi duraksadı, sonra cümlesine devam etti." Bugün biçim değiştirme dersinde çok durgundun."
"Biliyorum."
Draco:"Neden?"
"Ne, Neden?"
Draco:"Neden durgundun diyorum."
"Malfoy sana bir şey söyleyeceğim."
Draco:"Bana aşıksın onu söyleceksin değil mi?" Dedi sırıtarak.
"Hayır Malfoy ,konuyu hep o tarafa çekmeyi bırak. "
Draco:"Tamam tamam , anlat hadi." Dedi ,bana döndü.
"Bana animagus olmamda yardım etmen lazım."
Draco:"Ben böyle bir şey yapmam. Bunun cezası Azkaban Hapishanesi, yakalanırsak mahvoluruz." Dedi omuz silkerek.
"Hadi ama gerçek Draco Malfoy nerede? Ne yaptın ona? Nerede kural tanımamazlık, nerede heyecan?"
Draco:"Yardım edeceğim ama sen de benim istediğim bir şeyi yapacaksın."
"Karşılıksız bir şey yapmaz mısın sen? Ne istiyorsun?"
Draco:"Zamanı geldiğinde söylerim."
Draco:"Araştırdın mı? Yani nasıl yapacaksın?"
"Kitapta:Bu işlemin bir parçası olarak adam otu yaprağını bir aya yakın ağzınızda tutmanız gerekir, ayrıca bu yaprağı geri iksir yapımında kullanacaksınız .Süreç son derece zordur ve yanlış yapılırsa kalıcı yarı insan, yarı hayvan mutasyonları gibi kalıcı felaketlere neden olabilir. Bir cadı veya büyücü, bir ay boyunca (dolunaydan dolunaya kadar) tek bir ağzında tutmak zorunda kalır. Yaprak çıkarılırsa veya yutulursa, cadı veya büyücünün bu ritüele yeniden başlaması gerekir. Bir sonraki görünür dolunayda, eğer gece bulutlu olursa, ayın saf ışınlarının menzili içinde bir şişeye tükürmek zorundadır. Büyücü yada cadı ayın çarptığı şişeye kendi saçlarından birini, yedi gündür güneş ışığı görmemiş ya da insan ayakları tarafından dokunulmamış bir gümüş çay kaşığı çiy ve Ölüm Başı Şahin Güvesinin kozasını eklemelidir. Karışım daha sonra sessiz, karanlık bir yere konmalı ve hiçbir şekilde rahatsız edilmemelidir.
Yapılması gereken bir sonraki şey, sihirbazın ne zaman olursa olsun bir elektrik fırtınasını beklemesiydi. Bu bekleme süresi boyunca sihirbaz, gün doğumu ve gün batımı sırasında, , asasının ucunu kalbin üzerine koyarak söylemesi gerekecekti . Nihayet bir şimşek fırtınası olduğunda, sihirbaz hemen büyük ve güvenli bir yere gitmek, büyülü sözü son bir kez okumak ve sonra iksiri içmek zorundadır. Böyle yazıyor."
"Yardım ediyor musun?"
Draco:"Teşekkür ederim ben almayayım. "
"Hadi, lütfen. Ne istersen yapacağım."
Draco:"Ne istiyorsam öyle mi?" Dedi gülümseyerek.Aklından neler geçiriyor bilmiyordum ama çok kötü bir şey olduğundan emindim. Yardım istemekte iyi mi yaptım, kötü mü yaptım bilemiyorum. Yüce Malfoy Hazretlerinin insafına kaldık.
"Sen yarın gidip adam otu yaprağı bulacaksın."
Draco:"Neden ben? Sen git bul."
"Malfoy senin- Neyse , bana yardım edecektin ama."
Draco:"Sen ne yapacaksın?"
"Ben yaprağı ağzımda tutacağım."
"Sonra da Ölüm Başı Şahin Güvesinin Kozası'nın alacağız."
Draco:"Peki ya dokunulmamış çiy? Onu nasıl bulacağız?"
"O kolay ,hallederiz ."
***
Draco:"Aldım adam otu yaprağını." Dedi odaya bir sevinçle girerken. Adam otu yaprağını havaya kaldırmış gururla bakıyordu. Sanki dünyayı kurtarmış gibi davranması komikti.
"Prof. Sprout gördü mü seni?"
Draco:" Bitkilerle konuşuyordu, nereden görecek."
"İyi ,iyi" dedim yaprağa bakarken.
"Bir kaç saat sonra dolunay çıkacak. Eğer kaçırırsak 1 ay beklememiz gerekir."
Draco:"Balkonda oturalım ." Dedi elimden tutup beni balkona götürüyordu.
Minderlere oturup gökyüzünü izlemeye başladık . Ay yavaş yavaş çıkıyordu, tam görünür hâle geldiğinde adam otu yaprağını ağzıma koyacaktım.
Draco :"Korkuyorum."
"Neyden?"
Draco:"Eğer yanlış yaparsan yarı insan,yarı hayvan olarak kalabileceğini unutma." Dedi gökyüzüne bakıyordu. Yüzünden endişesi anlaşılıyordu.
"Biliyorum çok tehlikeli ama bunu yapmayı çok istiyorum."
Draco:"Neden animagus olmakta bu kadar ısrarcısın?"
"Anneme benzemek istiyorum. Onu unutmak istemiyorum."
Draco:"Anneni çok seviyorsun."
"Evet ,o da beni çok severdi. O benim her şeyimdi . " gözlerimden yaşlar süzülüyordu.
Draco:"Peki ya baban?"
"Babam... çok seviyorum onu da." Dedim gözlerimdeki yaşları siliyordum. Ben babamı çok seviyordum sevmesine ama o beni sevmiyordu.
Draco:"Bak , ay tamamen gökyüzüne çıktı."
Adam otu yaprağını hemen ağzıma koydum. 1 ay boyunca ağzımda kalacak olması çok sinir bozucuydu ama katlanmak zorundayım.
Draco:"Sonrasında ne yapmamız gerekiyor."
"1 ay dolduktan sonra dolunayın tekrar çıktığı bulutlu bir gecede ,yaprağı bi şişeye tükürmem gerekiyor." Konuşmak cidden zordu ama alışacağım. Konuşmaya devam ettim.
" İçine ; saçımı, yedi gün dokunulmamış çiy ve Ölüm Başı Şahin Güvesinin kozasını ekleyeceğim.Sonrasında geriye kalan tek şey elektrik fırtınasını beklemek"
1 Ay Sonra
Draco Ölüm Başı Şahin Güvesinin kozasını almaya gidecekti. Bu sefer ben de onunlaydım.
Draco:"Bu mu ?" Dedi bir kozayı eline alarak.
"Galiba bu, çünkü kitaptakine çok benziyor." Dedim elinden kozayı aldıktan sonra. Çiy'i bulmuştuk ve sadece koza kalmıştı. Akşam oluyordu ve yasak orman cidden tehlikeliydi.
Draco:"Başımıza bir şey gelirse seni öldürürüm."
"E zaten başımıza bir şey gelirse ölmüş oluyoruz. "
Draco: "Kurtulsak bile ben seni öldürürüm diyorum."
"Hadi çabuk gidelim. Korkuyorum."
Draco:"Korkuyor musun? Bana sarılabilirsin." Sırıtıyordu. Bunun bu gevşek halleri çok sinir bozucuydu ama Malfoy işte, değiştiremezsin.
"Sen benden daha çok korkuyorsun."
Draco:"O zaman ben sana sarılayım."
"Sus artık" sinirle bağırdım. Çoktan kapılardan içeri girmiştik. Merdivenlerden sessizce çıkıyorduk fakat Prof. Snape'ye yakalandık.
Prof. Snape:"Gece dışarı çıkmak yasak, bilmiyor musunuz?" Dedi sakindi . Ben donup kaldığım için Draco devreye girdi.
Draco:"Biliyoruz Profesör, hastane kanadında bir arkadaşımız yatıyor. Madam Pomfrey onun iyileşmesi için iksir yapacaktı ama birkaç malzeme eksik olduğundan yapamadı. Bizden rica etti biz de onları bulmaya gittik."
Prof. Snape:"İksirleri ben yapıyorum."
Draco:" Evet ama bu iksir özel. Biz bunları bırakıp hemen yatakhanelerimize çıkacağız"
Prof. Snape:"Peki çabuk olun." Dedi yanımızdan ayrılırken. Draco olayı çok iyi toparlamıştı.
"Malfoy çok güzel yalan söylüyorsun. Hep söylediğin için alışkanlık olmuş galiba."
Draco:"Kapa çeneni, az kalsın yakalanıyorduk. Azkaban'a gitmek istemiyorum hele ki senin yüzünden hiç gitmek istemiyorum."
"Azkaban'a gitmekten korkuyor musun?" Dedim odanın kapısını açarken. İçeri girdiğimiz anda duvarla belimin birleşmesi bir oldu. Malfoy beni sert bir şekilde duvara yaslamıştı. Bana çok yakındı, buz mavisi gözleri öfkeyle bakıyordu.
Draco:"Baskıcı bir babam var. Derslerde en iyi olamadığım için bile kızıyorken , Azkaban'a gidersem ne olur?"
Draco:"Bir Malfoy her zaman en iyisi olmalıdır . Ben bu sözler arasında büyüdüm."
"Eğer devam etmek istemiyorsan seni anlarım. Şimdiye kadar ki yardımların için çok teşekkür ederim." Dediğimde çekildi,yüzüme bakmıyordu.
Draco:"Öyleyse ben yokum , zaten bundan sonra bana ihtiyacın olmayacak. Çünkü büyülü sözleri sen okuyacaksın ,ben değil."
"Ben iksiri yapacağım , dolunay çıktı." Deyip balkona gittim. Gerekli olan malzemelerin hepsini koyup iksiri yaptım. İksiri çantama koyduktan sonra balkona geçtim. Malfoy gelip yanımdaki minderlerden birine oturdu.
Draco:"Özür dilerim."
"Niçin"
Draco:"Sana bağırdığım için."
"Haklıydın ve söz verdiğim gibi ne istersen yapacağım."
Draco:"Ama ben sözümü tutmadım."
"Senden istediğim malzemeleri getirdin ve kimseye bundan bahsetmedin. Yani sonrasını da ben yapacaktım."
Draco:"Pekâlâ" dedi sırıtarak. Cümlesine devam etti." Bu animagus olayları bittikten sonra ne istediğimi düşüneceğim."
"Lütfen kötü bir şey isteme ."
Draco:"Ne gibi mesela?"
"Ne bileyim işte. Senden her şey beklenir."
Draco:"Merak etme canım sana kötü bir şey yaptırmam."
1 Hafta Sonra
Malfoy ile bahçede oturuyorduk, Gün batımında asamı kalbimin üzerine koyup büyüyü tekrarladım.
"Amato Animo Animato Animagus" Her gün doğumunda ve gün batımında bu büyüyü söylüyordum.
Draco:" Dikkatli ol , şimşek fırtınası sana zarar verebilir."
"Biliyorum elimden geleni yapacağım."
" Merak etme zaten şimşek fırtınası olduğunda:büyülü sözleri tekrarlayıp iksiri içeceğim.Sadece bu"
Elektrik fırtınası başlamıştı, şimşekler geceyi aydınlatıyordu. Bugün olacağını tahmin edememiştim. Bir sığınak bulmak için etrafa bakıyorduk ama her yer açıktı. Şansıma çantam yanımdaydı ve iksirde içindeydi. Eğer bunu şimdi yapmazsam bir daha asla yapamam.
Draco:" Hadi gitmemiz gerek." Dedi elimden tutmuştu ve koşuyorduk.
"Hayır" dedim. Şimdi durmuştu , yüzüme anlamsız bir ifadeyle bakıyordu.
Draco:" Delirdin mi sen? Öleceğiz şimdi." Vücudumu sarsıyor, beni götürmeye çalışıyordu.
"Gitsekte ölebiliriz , Hogwarts bize çok uzakta. "Yasak Orman'ın yakınlarındaki bir göletin yanında oturuyorduk ve eğer gitmek istersek ormanın içinden geçmeliydik.
"Ritüeli tamamlayacağım." Dedim çantamdaki iksiri çıkarıp bir taşın üstüne koydum. Deli gibi korkuyordum ama başka şansım yoktu.
"Amato Animo Animato Animagus" dedim yüksek sesle. Sonrasında yere koyduğum iksir şişesini alıp içtim.
Yazarın Anlatımıyla
Genç kız iksiri içtikten sonra ritüel tamamlanmıştı ama bir şeyler ters gidiyordu. Elektrik fırtınası daha da şiddetlenmiş, Olivia'yı çevrelemişti. Draco'nun aklında tek bir sey vardı buradan sağ çıkamayacaklarıydı. Olivia resmen fırtınanın ortasında kalmıştı.
"Korkuyorum. N'olur yardım et." Diye haykırmıştı Olivia.
"Sakin ol , söz veriyorum sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim." Dedi Draco. Olivia'ya böyle demişti ama kendisi sakinliğini koruyamıyordu. Bir felaketin ortasında kalmışlardı ve kimse yoktu.
Olivia pek gözükmüyordu çünkü etrafında bir hortum vardı. Draco'nun görebildiği tek şey , fırtınanın ortasında Olivia'nın birden fazla hayvana dönüşüyor olmasıydı.
_____
1949 kelime oldu, en uzun bölüm bu oldu. Ayrıca bugün benim doğum günüm.Happy Birthday To Me🥳 İyi ki doğmuş muyum? jfsadgjk
Doğum günü hediyesi olarak 10 Vote gelir mi? 💋
Merak edenler için Olivia ve Draco'nun balkonu bu ikisinin karışımı gibi bir şey