Selamm ballarımm✨✨
İşte beklenen bölüm geldiiii.
İlk olarak bir uyarıda bulunmak istiyorum bazılarınız bölümü beğenmeyebilir. Çifterimiz arasınsa yakınlaşmaların yoğunluklu olduğu bir bölüm oldu. Beğenmeyen ballarım kötü yorum atmak yerine bölümü direkt atlayabilirler.
Beğenen ballarımdan da bol bol yorum bekliyorum çünkü ilk kez böyle bir bölüm yazdım. Umarım hayalinizde kurduğunuz Kaan Hilal ilişkisine uymuştur.
Bol bol yorum lütfennn. Oy vermeyi de unutmayalım. Sizleri çok çok seviyorumm♥️♥️
🌙🖤
Kaan üzerini değiştirmek için Hilal ile kalacakları odaya girdi. Ege yüzünden üstü sırılsıklam olmuştu. Üzerindeki tişörtü çıkardığı sırada odanın kapısı açıldı. Kaan kapıya sırtı dönük durduğundan kimin geldiğini görememiş ama Ege olduğunu düşünmüştü.
-Ege siktir git şuradan. (Kaan)
Kapı kapandığında Kaan Ege'nin gittiğini düşünüp tişörtü yere attı.
-Küfür ağzına hiç yakışmıyor. (Hilal)
Hilal'in dediği üzerine Kaan tek kaşını kaldırıp omzunun üzerinden Hilale baktı.
-Öyle mi? (Kaan)
Hilal kollarını önünde birleştirip Kaan'ın yüzüne odaklandı. Bakışlarını yüzünden ayırmamak için kendiyle savaş veriyordu. Görüş alanının büyük bir kısmı Kaan'ın geniş omzuları ve şekili vücudu ile kaplıydı.
-Öyle. (Hilal)
Kaan tamamen Hilale dönüp bir adım ona yaklaştı. Hilal gözlerini Kaan'ın vücudunda gezdirip hızla tekrar gözlerine sabitledi. Kaan Hilal'in kaçamak bakışlarını fark etmişti ve bu hoşuna girmişti. Ses tonu kısık ama bir o kadar anlaşılır bir şekilde çıktı.
-Yakışan ne peki? (Kaan)
Hilal üzerine gelen Kaan'a bakarken bakışlarını indirmemek için çabaladı. Kaan git gide ona yaklaştığında Hilal küçük adımlarla geriye kaçıyor Kaan daha da keyiflenip yüzündeki sırıtışla ona yaklaşıyordu. Kaan sabırsız şekilde eğlenen ses tonuyla konuştu.
-Cevap alamadım yavrum. Yakışan ne? (Kaan)
Hilal'in sırtı duvara çarptığında hissettiği heyecan daha da artmıştı. Artık kaçacak yeri yoktu. Kaan'ın cevap bekleyen bakışlarına sessiz mırıltısı ile karşılık verdi.
-Ne? (Hilal)
Kaan'ın sesini duymuş ama ne dediğini algılayamamıştı. Basit bir yakınlaşma bile ikisinin de dengesini bozmaya yetiyordu. Hilal ellerini kalbinin üzerine götürüp hızını kontrol etmek ister gibi göğüsüne bastırdı. Kaan bunu fark edince ellerinin üzerine ellerini koyup gülümsedi. Hilal'in kalp atışlarının hızını hissedince bakışları Hilal'in parıldayan ela harelerine kenetleyip Hilal'in elini tutup kendi göğüsüne yerleştirdi. Hilal Kaan'ın kalp atışlarının kendi kalp atışlarıyla eş olduğunu hissedince dudaklarına tatlı bir gülümseme yerleşti. Kaan'ın bakışları Hilal'in kıvrılan kırmızı dudaklarına kaydı.
-Yakışıyor, çok yakışıyor. (Kaan)
Hilal Kaan'ın dudakların da olan gözlerine baktı. Kaan'ın ne hakkında konuştuğunu anlayamamıştı.
-Ne yakışıyor? (Hilal)
Kaan Hilal'in masum bakışlarına karşılık güldü ve bakışlarını Hilal'in dudaklarından ayırmadı. İçindeki kıvılcımı söndürmek için derin nefes alıp mırıldandı.
-Dudakların. (Kaan)
Hilal'in gözleri irileşirken Kaan gülümseyerek onun tepkilerini izliyordu. Hilal'in yanakları kızarmaya başladığında kekeleyerek konuştu.
-Du dudaklarım. (Hilal)
Kekelediğini ve Kaan'ın şuan onu yönettiğini fark edince tepkisi değişti. Kızaran yanakları ve irileşen gözleri saniyesinde yok oldu ve kaşlarını çattı.
-Dudaklarım ne alaka ya? (Hilal)
Kaan'ın etkisinden çıkmak için elinden geleni yapıyordu. Kendi içinden sakinleşmesini sayıklayıp dururken Kaan'ın ıslak saçları, çıplak bedeni, koyulaşan bakışları ve yakınlığı bunu engelliyordu. Hilal kendisi ile savaşırken Kaan Hilale tekrar aşık olmakla meşguldü.
Kaan Hilal'in yüzünü incelerken gözleri parıldadı. Bakışları Hilal'in yüzünde her bir noktaya değdi. Her bir noktayı tek tek öpmek istedi. Her bakışında daha çok bağlanıyor daha çok aşık oluyor gibiydi. Hissettiği yoğun duygularla tekrar derin bir nefes alıp Hilal'in kokusunu içine çekti ve mırıldandı.
-Çok güzelsin. (Kaan)
Hilal tam etkiden kurtulduğunu düşünürken Kaan'ın sözleri üzerine içine çektiği nefesi geri veremden içine hapseti ve duygu yoğunluğundan ne tepki vereceğini şaşırdı. Hafif bir baş dönmesi ve karnındaki kıpırtıları hissedince Kaan'ın kollarına tutundu.
-Tut beni. Bayılıcam galiba. (Hilal)
Hilal baş dönmesinin geçip geçmediğini anlamak için sabit bir yere bakarken Kaan sesli bir şekilde Hilale gülüyordu. Hilal tırnağını Kaan'ın koluna batırıp konuştu.
-Sussana çocuk. (Hilal)
Kaan daha da keyiflenirken Hilal'i belinden tutup kendine yasladı ve çenesini Hilal'in başına yasladı. Hilal Kaan'ın göğüsüne yaslanırken gözlerini kapatıp Kaan'ın kalp atışlarını dinledi. Ritmik hızlı kalp atışları.
İkiside gözleri kapalı, ortamdan soyutlanmış birbirlerine odaklanmıştı. Farkında değillerdi ama dakikalardır birbirlerine sarılıyorlardı.
-LAN ÖLDÜNÜZ MÜÜÜ? ALLOOOĞĞ. (Ege)
Hilal irkilerek kapıya döndüğünde Kaan da kapıya baktı. Ege bir çok kez onlara seslenmiş ama onlar duymamışlardı. Hilal kapıyı kırmak üzere olan Ege'yi durdurma kararı alıp konuştu.
-Egeee kapı açık. (Hilal)
Odaya en son Hilal girmişti ve o da kapıyı kitlememişti.
-Nasıl açık? (Ege)
Ege kapı kolunu aşağı indirip açmayı denedi ama açılmadı.
-YA MAL MISIN CEMİLE? kitli işte. Bir an kendimi mal gibi hissettim ve açık kapıyı açamadım sandım. Neyseki mal olan Hilalişkoymuş. (Ege)
Hilal onu takmayıp kapıya yönelecekken Kaan'ın eli görüş alanına girdi. Kaan yüzündeki sırıtışla parmakları arasındaki anahtarı Hilal'e gösterdi. Hilal şaşkınca ona baktı.
-Ne zaman kitledin? (Hilal)
Kaan yüzünden silemediği gülümsemesi ile Hilal'in aşık olduğu harelerine baktı.
-Sen etkime dayanamayıp kollarımda bayılırken. (Kaan)
Ege kapının ardından onları dinlemeye devam ederken bağırdı.
-LAN HİLALİŞKO BAYILDI MI? (Ege)
Kaan Ege'ye göz devirirken Hilal gülmeye başladı. Ege hala kapıyı açmaya çalışırken konuştu.
-Hilalişkocum bekle, seni Kaan'ın ellerinden kurtarıcam. Ama ilk kapıyı açman lazım bide benim Onuru çağırmam lazım. Malum mutant sevgilini tek alt edemem.(Ege)
Kaan gülüp başını iki yana salladı. Ege'nin kapıdan uzak ama bir o kadarda yüksek ve anlaşılır sesi evde yankılandı.
-ONUĞURRRRRR. (Ege)
Hilal anahtarı Kaan'ın elinden aldı ve Kaan'a baktı. İçinden bir ses öp diye bağırırınca onu dinleyip ani kararla parmak uçlarına yükselip Kaan'ın ensesinden tutundu ve dudaklarını Kaan'ın dudakları ile buluşturdu. Kaan ne olduğunu anlamaya çalışırken Hilal geri çekildi.
-Yakışıyormuş. (Hilal)
Kaan dudaklarını yalayıp Hilale baktı.
-Ne? (Kaan)
Roller değiştiğinde Hilal gülüp Kaana baktı ve kısık bir tonda konuştu.
-Kollarıma bayılırsan seni taşıyamam sevgilim. (Hilal)
Hilal keyiften kıkırdayıp Kaan'ın afallamış suratına baktı.
-Hilalişkoo. (Ege)
Hilal kapıya doğru yönelecekken Kaan Hilal'in kolunu tuttu. Hilal Kaana döndüğü an afallamış ifadenin yerini tatlı bir sırıtışın aldığını gördü. Kaan pek nazik olmayan bir şekilde Hilal'i çekti ve dudaklarını birleştirdi.
-Ay galiba ikiside bayıldı bu sefer. (Ege)
Hilal ve Kaan, Ege'yi duyduklarında ikiside istemsiz gülmüşlerdi, dudakları hafif ayrılır gibi olduğunda ayrılmaya izin vermeden tekrar dudaklarını birleştirdiler.
-Öldüler mi acaba? (Ege)
🖤🌙
Sonraki saatlerde eve yerleşmiş ve market alışverişi yapıp mutfağı doldurmuşlardı. Şimdi ise sahilde ateşin etrafında oturuyorlardı. Gecenin karanlığında etraflarını aydınlatan ışık ortadaki ateş ve uzaktan parlayan sokak lamlarıydı. Kiraladıkları ev sakin bir bölgede olduğundan sahil de sakindi.
Aşkım babasının kucağında oturmuş parıldayan ateşi izliyordu. Onur ise Aşkım'ın minik elleri ile oynuyordu.
Kaan gökyüzünü Hilal Kaan'ın izliyor, Ege bacaklarına başını koymuş yatan Ece'nin saçları ile oynuyor. Sarp, Ayaz ve Ahenk kendi aralarında sohbet ediyorlardı.
-Yıldızlara bak bana değil. (Kaan)
Kaan'ın ses tonu sadece Hilal'in duyabileceği bir seviyedeydi. Hilal kısa bi anlık gökyüzüne baktı ardından Kaan'ın daha güzel bir manzara olduğuna karar verip gülümseyerek ona döndü.
-Sana bakmak istiyorum. (Hilal)
Kendi söylediğinden utanmıştı ve yanakları kızarmıştı. Kaan koyu kahvelerini Hilal'in parkayan elalarına kenetledi ve Hilal'e yakınlaştı.
-Hmm. (Kaan)
Hilal'in üzerinde beyaz mini bir elbise vardı kumsalda mini elbiseyle rahat oturamadığından üzerinde Kaan'ın ceketi vardı. Kaan'ın yanına ceket alma sebebi de Hilal'di. Hilal'in üşüyeceğinden emin olduğundan yanına almıştı.
Hilal'in yüzüne düşen bir tutam saçı alıp nazikçe kulağının arkasına doğru taradı. Ardından avucunu Hilal'in yanağına değdirip baş parmağıyla sakince okşadı. Hilal başını yana yatırıp yanağını tamamen Kaan'ın avucuna yaslayıp gözlerini kapattı.
-EGEEEE BIRAK BENİ HEMENNN. (Ece)
Ece'nin çığlıkları ile ikiside o yöne döndü.
-Her anın içine sıçıyorlar. (Kaan)
Hilal kaşlarını çatıp Kaan'ın dudaklarının üzerine elini yerleştirdi.
-Şhh. (Hilal)
Kaan Hilal'in elini öpüp dudaklarının üzerinden çekti.
-Dudakların ile de susturabilirdin. Tercihim dudakların. (Kaan)
Hilal irileşen gözlerle ona bakarken Ece bir kez daha çığlık attı. Ege Ece'yi kucağına almış denize doğru koşmaya başlayınca Ece çığlıkları arasında kahkaha atıyordu.
-EGEEE... (Ece)
Ece'nin çığlığını kesen soğuk sular olmuştu. Ege kendiyle birlikte Ece'yi suyun dibine çekip sarıldı. Ece suyun içinde gözlerini açıp karanlıkta Ege'yi görmeye çalıştı. Bedenine sarılan kollara tutunup Ege'nin belli belirsiz yüzüne baktı. Ege suyun altına Ece'yi daha çok çekip dudaklarının üzerine dudaklarını yerleştirdi.
Diğerleri de onlardan cesaret alıp ayaklandığında oturanlar olarak Kaan ve Onur vardı. Hilal yerinde zıplayıp Kaan'ın elini tuttu.
-Kalkkk. (Hilal)
Kaan suratını asıp istemeye istemeye ayağa kalktığında Hilal çığlık atıp Kaan'ın elini bırakmadan denize koştu. Kaan da gülerek onun beşinden koştu. Hepsi suya daldığında Onur ateşin yanında Aşkım'a sarılarak onları izliyordu. Aşkım uykusu geldiği için babasının göğüsüne yaslanmış gözlerini kapatmıştı. Onur dudaklarını Aşkım'ın saçlarının arasına bastırıp derin nefes aldı.
Hilal suyun içinde bacaklarını Kaan'ın beline dolayıp omuzlarına tutundu. Farkında olmadan kıyıdan uzaklaşmışlardı. Kaan gülümseyerek kendisine bakan Hilale baktı ve sinsice gülüp suyun dibine daldı. Hilal çığlık atıp Kaan'ın omuzlarını itip yukarda kalmaya çalıştı. Kaan Hilal'i belinden kavrayıp aşağı çektiğinde Hilal de dibe batmıştı. Kaan Hilal'in tam nefesini tutamadığını anlayınca oyalanmadan yüzeye çıktı. Hilal derin nefesler alırken Kaan gülüyordu. Hilal eliyle suyu itip Kaan'ın yüzüne doğru attı. Kaan başını yana çevirip gözlerini kapattığında Hilal daha çok su attı.
-Habersiz batırılır mı? (Hilal)
Kaan tek elini Hilal'in ellerine yerleştirip su atmasını engelledi.
-Batırılmaz mı? (Kaan)
Hilal ellerini kurtarmaya çalışırken konuştu.
-Ya bıraksana ellerimi. (Hilal)
Kaan gülümseyip ellerini bıraktı. Bir eliyle Hilal'in bacağını kavrayıp diğer eliyle belini kavradı.
-Nefesini tut. (Kaan)
Hilal tek elini Kaan'ın omzuna koyup tek eliyle burnunu tuttu. Kaan dibe dalınca Hilal'in üzerindeki beyaz elbise yukarı kaymıştı. Kaan'ın elleri Hilal'in açıkta kalan beline sarıldığında ikiside gerilmişti. Kaan Hilal'in rahatsız olmasından korkup ellerini çekecekken Hilal bacaklarını daha sıkı sardı. Hilal daha fazla nefesini tutamayınca Kaan'ın omzunu sıktı. Kaan Hilal'in göğüs hizasına kadar yükselip yüzeye çıktı. Bedenlerinin büyük çoğunluğu hala suyun içindeydi. Elbise yüzeye çıktığında Hilal elleriyle onu düzeltmeye çalıştı. Ardından kıkırdayıp kendi haline bıraktı.
Diğerleri onlara doğru yaklaşmaya başladığında Kaan elbiseyi Hilal'in bacaklarına sarıp Hilal'in bacaklarını tuttu. Hilal Kaan sayesinde yüzeyde kalıyordu.
-DONDUM DONDUM. (Ayaz)
-Parmaklarım uyulmaya başladı. (Sarp)
-Aayyy çıkalım hadi. (Ahenk)
Ece Ege'nin sırtında gülerek Ege'ye bir şeyler söylerken Ege gülümseyerek kıyıya yürüyordu. İki çiftte suyun soğukluğunu fark etmemişlerdi. Hilal bedeninde suyun soğukluğunu hissedince titredi.
-Ay soğukmuş gerçekten. (Hilal)
Kaan gülümseyip Hilal'in açıkta kalan boynuna yöneldi.
-Şimdiye kadar hissetmemiştin ama. (Kaan)
Hissetmeme sebebi Kaan'ın dokuşlarıydı ve üzerinde bıraktığı etkiydi. Kaan Hilal'in boynunu öpüp geri çekildi ve Hilal'in üzerine baktı. Beyaz elbise ıslandığı için içindeki beyaz sütyeni belliydi. Kaan Hilal'i açık deniz tarafına çevirip kendi bedeniyle kıyı tarafını kapatı ve Hilal'i havaya kaldırdı. Hilal'in karnı alt iç çamaşırı ve bacakları tamamen gözüküyordu. Kaan'ın gözleri irileştiğinde Hilal Kaan'ın omzuna vurdu.
-Yaa indir beni hemen. (Hilal)
Kaan Hilal'i indirdiğinde yüzündeki ifade değişmemişti. Hilal utanıp Kaan'ın göğüsüne yaslandığında Kaan nefesini tutup kendini sakinleştirmek için içinden sayı saymaya başladı.
-ÇIKSANIZAAAAAA. (Ege)
-Bağırma aptal Aşkım uyuyor. (Sarp)
-Ayy unuttum ya. (Ege)
Kıyıdan gelen sesler ile Hilal Kaan'ın omuzlarından tutunup kendini kaldırdı ve kıyıya baktı. Kaan Hilal'in kendisine daha çok yaklaşması ve yukarı kalkması ile Hilal'in göğüs hizasına gelmişti. Çenesini kasıp derin nefes aldı.
-Yavrum. (Kaan)
Hilal mırıldanıp yukarıdan Kaan'a baktı. Kaan'ın gergin şekilde göğüslerine baktığını görünce Kaan'ın omuzlarından indi.
-Gelmeyi düşünmüyor bence bunlar. (Ayaz)
Kaan gözlerini kapayıp bu günün milyonuncu derin nefesini aldı.
-Sakinim sakinim sakinim. (Kaan)
-Sakinsin sakinsin. (Hilal)
Kaan Hilal'in tatlı ses tonunu duyunca gözlerini açıp gülümsedi.
-Değilim. (Kaan)
-Aaloğğ. (Ege)
Kaan gözlerini devirip arkaya baktı.
-Geliyoruz Ege. (Kaan)
Birlikte kıyıya doğru ilerlediklerinde Kaan Hilal'in önüne geçip görünmesini engelledi.
-Bikini giymemle pek farkı yok aslında. (Hilal)
-Var. (Kaan)
Kaan'ın net ses tonuna karşılık Hilal uzatmadı ve Kaan'ın arkasında yürümeye devam etti. Kıyıya geldiklerin Kaan Ahenk'e bakıp konuştu.
-Ahenk ceketimi verir misin? (Kaan)
-Tabi. (Ahenk)
Ahenk yerden ceketi alıp Kaan'ın yanına ilerledi ve ceketi uzattı. Kaan arkasını dönüp ceketti Hilal'e giydirdi. Hilal cekete sarılıp gülümsediğinde Kaan Hilal'i kendine çekip alnından öptü.
-Hadi toplandık biz. (Sarp)
Herkes arabaya yönelince Hilal ve Kaan da el ele arabaya doğru yürüdüler.
Devam edecek.....
Ayyy çok heyecanlandım yazarken. Bölüm düşündüğümden farklı bol yakınlaşmalı oldu gibi. Umarım istediğiniz gibi bir bölüm olmuştur. Hayalinizdeki Kaan Hilal ilişkisini bozucam diye dehşet korktum.
Kaan ve Hilal 🌙 🖤