DERT | Yarı Texting

By golgeyazarrr

1.7M 70.1K 17.6K

Eliz Sarıdoğan ailesini Ankara'daki bir kazada kaybettikten sonra Sakarya'ya, teyzesinde mezun olana kadar ka... More

0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8
5.9
6.0
Final
GİZ

4.0

22.9K 967 132
By golgeyazarrr

yeni kapağımız nasıl olmuşşş???

keyifli okumalar!! oy ve yorumlarınızı bekliyorum <3

——————————

O anda kapının kulpu aşağı çevrilmiş, açılmayınca da içeriyi Aras'ın sesi doldurmuştu. "Eliz? Orada mısın?"

Efe hızlıca bileklerimi sırtımda tek eliyle birleştirip diğer eliyle ağzımı kapattığında sırtımı göğsüyle bütünleştirmişti. Elleri arasında çırpınmaya başladığımda kulağıma "Sessiz ol." diye fısıldamıştı.

Dediğini dinlemedim. Konuşamasam bile boğazımdan çıkardığım sesle kapı yumruklanmıştı. "Eliz!"

Azra Atlas'a "Sustur şu salağı!" dediğinde Atlas cebinden çıkardığı çakıyı bize yaklaşıp boğazıma dayamıştı. Geriye çekilmeye çalıştığımda sivri kısmını bana daha çok bastırmış, neredeyse soluk borumu kesecek raddeye gelmişti.

"Şimdi ağzını açıyorum ama sevgiline iyi olduğunu söyleyeceksin yoksa tek acı çeken sen olmazsın." dedi Efe.

Kafamı sallamadım çünkü salladığım anda çakı boynumun derinliklerine kadar inebilirdi. O da bunu düşünmüş olmalı ki ağzımı açtı ve Atlas da çakıyı yavaşça çekti. Derin bir nefes aldığım sırada Aras'a "Birazdan geliyorum!" diye bağırdım.

"Kapı niye kilitli?" diye sordu.

"Kusuyorum! Kimsenin görmesini istemem elbette!" dedim bende.

"Kusuyor musun?" Sesi sorgu doluydu. "Bir şey içme—"

"Öğ!" dedim cümlesinin devamını getirmesine izin vermeden. "Çok içmişim ya, sen git, ben çok kötüyüm!"

"Eliz sen iyi misin? Ne içtin benden sonra?"

"Bebeğim gider misin? Ben birazdan geliyorum." dediğimde ses gelmemişti. Gitmişti anlaşılan.

Azra, "Sevgilin sarışın çocuk mu?" diye sordu. "Fena değilmiş."

"Sana ne amına koyayım?" dedim sinirle.

"Şşt," dedi Efe. "Önümdesin güzelim. Ben olsam ağzıma yakışmayan küfürler söylemezdim."

Aralarındaki en sessiz çocuk yani Cesaret'in telefonuna düşen bildirimle herkes ona dönmüştü. "Yeni iş gelmiş." dedi sırıtarak.

Azra ne zaman tekrardan yaktığını hatırlamadığım sigarasını üfleyerek "Kimmiş? Adres?" diye sordu.

Cesaret çantasındaki bilgisayarını çıkarıp tuvalet tezgahının üzerine koyduğunda hiç bir zaman anlamadığım ve anlayamayacağım şekilde kodlar girmiş ve kaşlarını çatmıştı. "Yabancı ülke gösteriyor."

"Derine in." dedi Azra sadece. Rahatlıkla duruyordu ve bu rahatlığı fena halde sinirlerimi bozuyordu.

"Şifreyi kıramıyorum!" dedi Cesaret dişlerini sıkarak. Hiç konuşmayan Ozan araya girdi. "Çekil be. Bir işi de beceremiyorsun."

Cesaret ikiletmeden çekildiğinde bu sefer Ozan hararetle klavyeye basıyor, ekrandaki garip şifreleri çözmeye çalışıyordu. Kaşları çatıldığında işin içinde bir iş olduğunu anladım. "Abi olmuyor lan." dedi Ozan.

Efe kolumu bırakıp bilgisayarın yanına hitit hızlıca. "Ne demek olmuyor pezevenk! Çekil." dedi sinirle.

Azra'nın sinir olduğum sakin hali gitmiş, yerine kaşlarını çatan sinirli hali gelmişti. "Ne oluyor?"

"Lan!" diye bağırdığında Efe, Atlas'da yanlarına gitmişti. Şimdi hepsi bilgisayarın başındaydı. "Lan tüm dosyalar siliniyor!"

"Ne?!" dedi Azra bağırarak. "Çekilin şuradan! Ne demek dosyalar siliniyor?! Hepsi mi?!"

"Şifreyi yanlış girdim diye... Abi nasıl?! Şifre bu gösteriyordu ama!"

"Efe bir bok yapamıyorsun!" diye bağırdı Azra. "Geri zekalı mısınız ya? O dosyalarda neler vardı haberiniz var mı?"

"Yedeklememiştik bile!" dedi Atlas'da.

"Niye?"

"Sen izin vermemiştin. Artık bu dosyalarda ne saklıyorsan..." diye homurdandı Efe.

Gözlerim kapıyla onlar arasında mekik dokurken gözüme yerdeki parlayan cisim çarpmıştı. Bu Atlas'ın boğazıma dayadığı çakıydı.

Hızlıca yere eğilip aldığımda Mina'nın telefona baktığını fark etmem bana avantaj sağlamıştı. Sessiz adımlarla aramızdaki küçük farkı da kapatarak yanına yaklaştığımda hala beni fark etmemiş, gülerek telefonuna bakıyordu.

Çakıyla boğazına küçük bir çizik bıraktığımda hiç de derin yapmadığını biliyordum ama bu onun ağlamasına engel olmadı. "Ah!"

Kapıyı hızlıca açtığımda arkamdan geleceklerini biliyordum ama daha tuvaletlerin olduğu koridordan dışarıya doğru gitmemişlen bir el bileğimi tutup beni kameranın odak noktasından çıkarmış ve karanlığı içine çektiği o duvar kenarına çekmişti.

Ve kokusunu aldığım anda hissettiğim tedirginlik, rahatlamayla yer değiştirmişti.

"Aras..." dediğimde beni susturmuş, sessiz olmamı işaret etmişti. Ayak sesleri duydum, büyük ihtimalle beni arıyorlardı.

Ayak sesleri kesildiğinde Aras, bedenimi kendisiyle beraber yasladığı duvardan geri çekmiş, kaşları çatık bana bakmaya başladı.

"Aras?"

"Onlarla ne işin vardı Eliz?" dedi ondan beklemediğim bir sakinlikle. Ancak ifadesi bunun fırtına öncesi sessizlik olduğunun tam kanıtıydı. "Senin onlarla ne gibi bir bağlantın olabilir? Bir hacker grubuyla?"

"Ankara'da... neyse. Sen onları nereden tanıyorsun?"

"Her yerde aranıyorlar," dedi dişlerini sıkarak. "Farkında değil misin?"

Bu bilgi aklıma geldiğinde bedeni ürperdi. Gerçekten de öyleydi. Çok bilinmese de aranıyorlardı çünkü devlet işlerine bile -bilmiyordum ama belki bir ihtimal- sızmış olabilirlerdi.

"Biliyorum ama..."

"Eliz," dedi. Sesini sakin tutmaya çalıştığı belliydi. "Onların sana ne yapacaklarını hiç düşünmedin mi?"

Cevap vermedim.

"Bir de onlarla çalışmışsın ya! Aklım almıyor, nasıl böyle bir şey yapabildin?"

Yine cevap vermeden yüzüne baktım.

"Allah'tan kapıyı dinlemişim de başına bir şey gelmedi... Ya gelseydi he? O zaman ne olacaktı hiç düşünmedin mi?"

"İlla bırakırlardı peşimi..." diye mırıldandım.

"Sen öyle san!" dedi sinirle. "Neyse ki şimdi polisler onları tutukladı. Yürü. Gidelim."

Omuz silktim. "Geceyi de berbat ettim."

"Berbat edilecek bir gece yoktu zaten," dedi ve cebinden iki bilet çıkardı. "Tatile gidecektik normalde bu gece. Sürpriz yapacaktım ama..."

Gözlerim hızlıca ona döndü. "Ne?"

O da gözlerini kaçırarak omuz silkti. "Annemlere de haber vermiştim. Sınavdan 1 hafta önce bir tatile çıkalım diye..."

"Baş başa mı?"

Gülerek göz kırptı. "Baş başayız ama annemler kuzen kuzene olduğumuzu sanıyor."

_________________________

zaten olayı pek fazla uzatasım yoktu, kitabı kaostan çok eğlence amaçlı yazmıştım. hayal dünyamdaki tatlı çiftlerrrr

tabi aras'ın libidosu ne kadar tatlı olabilirse...

neyse, yine de siz bana pek güvenmeyin. aniden ne yapacağım belli olmaz çünkü benim ÖCMSÖMFSÖNF

ayyy sonraki bölüm ❤️‍🔥 ben

hatta şu tatilli bölüm 😍😍😍😍

aras'ın libidosuyla 1 hafta tatil 😘😘😘

neyse emojiler ironi onu da söyleyeyim. ZATEN TÜM EMOJİLERİM İRONİ SONRA SAÇMA SAPAN ŞEYLER YAZMAYIN ÇOK ÜZÜLÜYORUM 😭

yine saçma konuştum neyse bölüm en geç yarın gelir bb

-okularına aşık olan yazarınız

18.05.202:

Continue Reading

You'll Also Like

1.7K 386 12
Kafanızı dağıtmak için gittiğiniz konserde müzisyenin size uzattığı çiçek ne kadar olay olabilir? Bu çiçeği kabul etmeyip kaçarsanız başınıza neler g...
583K 26.4K 51
Derin ve Kerem'in komik aşk hikayesi...
557K 2.8K 36
⚠️⚠️⚠️⚠️ Yetişkin içerik ⚠️⚠️⚠️⚠️ Hikâyelerin sadece ilk bölümleri burda yer alacak geri kalanlar youtubededir. YouTube linki https://youtube.com/@i...
291K 16.5K 40
Siz:SELAAAMMM Siz:Pışt baksana cinsiyetinin ne olduğunu bilmediğim için seslenemediğim kişiii. Siz:BAKSANA LAAAN. Siz:Mal mısın lan sen? Siz:Nuğlar b...