Hard Love/Taekook

By mulletluzia

11.5K 1.3K 4K

Benim kalbim kırılmıştı,Taehyung tarafından... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
54. Bölüm
Özel Bölüm
SİZLER😭💕

53. Bölüm

70 8 42
By mulletluzia

(yazar)

Bir hafta sonra

Düğün zamanı gelmiş çatmıştı.Gelen davetliler,istenildiği gibi imkanları el verdiğince renkli giyinmeye çalışmışlardı.Buram buram ilkbahar-yaz ferahlığı çarpıyordu simalara.Fakat mevsim kötü bile olsa,bu pek bir şeyi etkilemezdi.

Çünkü iki aşık,evleniyorlardı.

Boş bir araziydi burası,gürültüden,huzursuzluktan uzak.Ulaşımı pek zor olmayan,refahı yüksek bir ortamdı.Cıvıl cıvıl,rengarenk balonlar ve diğer süsler ortama renk katıyordu.Hatta çime uzanmak isteyen çocuklar,yetişkinler olursa diye yerlere renkli renkli halılar bile döşemişlerdi.Usta çağırmak yerine kendileri dizayn etmişlerdi burayı.Hazır olarak yaptırmak yerine aşkla donatmak istiyorlardı tüm ortamı.Öylesine doğal,öylesine içten,öylesine samimiydi ki bu düğün,binbir yıl unutulmaz olacaktı.

Giyinmek için bir yer olmadığı için hazırlanıp gelmişlerdi.İki sevgili,araba için şoför tutmak yerine de kendileri kullanmak istemişlerdi.Taehyung,bir eli direksiyonda diğer eli ise sevgilisinin bacağında bir biçimde araba kullanırken birkaç saniyede bir birbirlerine bakıp tebessüm etmeyi ihmal etmiyorlardı.Liseli genç aşıklar gibiydiler.Jungkook her güldüğünde,tavşan dişleri daha da görünürken Taehyung imkanları el verebildiğince tek eliyle yanaklarını sıkıyordu sevgilisinin,ya da müstakbel eşinin...

Resmileştirilmesine saatler kala,davetliler daha gelmemişlerdi ortama.İkisi bir saat önceden gelip her şeyin düzenli olup olmadığından emin olmak istiyorlardı.

Hava güllük gülistanlıktı.Etrafta kuşlar cıvıldıyor,güneş selam veriyordu aynı filmlerdeki gibi.

Birkaç saatin ardından davetlilerin çoğu merasim alanına yerleşmişti.Birkaç kişi eksikti yalnızca.Zaten çok bir kişiyi çağırmak istememişlerdi.Kısa ve öz bir düğün istiyorlardı,bolca aşk olan bir düğün.

Jimin,sevgilisi olan Yoongi'nin elinden tutmuş çocuksu bir heyecanla hızlı adımlar atarken kardeşine doğru,Yoongi ise onun bu tatlı hallerine gülümsüyordu yalnızca.Tamamen çift olmuşlardı artık.

Jungkook,abisinin kendisine sarılan sıkı kollarıyla beraber nefes almaya çalışırken Jimin ise tüm duyguların karmaşasıyla ağlıyordu.Ağlarken hıçkırıklarını da ihmal etmiyordu.

"J-Jungkook..."

"Of hyung!Niye ağlıyorsun ki şimdi bebek misin sen?"

"Ke-kes lan dünki velet.Hyung olunca an-anlarsın." dediğinde Yoongi ve Taehyung,birbirine bakarak gülmelerini tutmaya çalışıyorlardı.Eğer gülseydiler,büyük bir tırmık izi oluşabilirdi yüzlerinde.

Girişten gelen bağırış sesleri ile kardeşler,birbirinden ayrılırken tüm gözler o tarafa dönmüştü.

"İşte şimdi annenizi laciverte boyadık..." diyen Namjoon,elindeki bira şişelerini havaya kaldırarak bağırıyordu.Jin ise sevgilisinin arkasından yürüyerek şakaklarını ovuyordu.

Ah,Namjoon ve bira aşkı...

Hatta buna bir ship adı bile bulmuşlardı
#BiJoon
Biraz bidona benziyordu ama olsun,ship shiptir.

Ekip,sonunda bir araya toplandıklarında ise gülüşüp eğlenirlerken arkadan gelen araba sesiyle bakışlar platin saçlı adama döndü.

Arabadan inen Hoseok,arkadaşlarının yanına gittiğinde yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirmişti.Ekip,Hoseok'u gördüğünde aynı şekilde gülümsemişlerdi.

"Selamlar."

"Hoşgeldin hyung!Seni bekliyordum."

"Ah,geldim işte.Gelmez olur muyum küçüğümün düğününe?" dediğinde ise Jungkook,müstakbel eşine çevirdi bakışlarını.

İlk başlarda Taehyung,sevgilisiyle platin saçlı adamın yakınlaşmasında çileden çıkarken zamanla alışmıştı bu duruma.Çünkü Hoseok'un tamamiyle saf ve iyi niyetli yaklaştığını görmüştü Jungkook'a karşı.Abi kardeş gibilerdi.Aralarındaki bağ cidden kuvvetliydi.Jungkook,hayattan yediği ve yiyebileceği tüm darbeleri yerken yanında olan tek kişiydi Hoseok.Hatta öyle ki,kardeşini kimseyle paylaşamayan Jimin bile Jungkook ile Hoseok'un bu ilişkilerini kıskanmıyordu.

Sohbetlerine doyum olmazken,Jimin'in çağırdığı birkaç arkadaşı daha geldi düğün alanına.Herkes öylesine renkli,öylesine pozitifti ki bu güzellik karşısında gözleri dolmuştu Jungkook'un.

Jimin bir civciv gibi sapsarı giyinmişti.Yoongi ise gri bir kedi olmuştu.Taehyung,bilindiği üzere yeşil takım giymişti.Jungkook ise süslü püslü morlara bürünmüştü.Namjoon,bira şişesinin etiketinin hatrına kahverengi,şişenin renginin hatrına ise sevgilisi Jin'e zorla koyu mavi giydirmişti.Fakat bu özel günde,bu duruma dert yanacak değildi Jin.

Merasimin başlamasına dakikalar kala ortama giriş yapan kadın ile tüm gözler giriş kısmına dönmüştü.

Somi.

Bu güzelim çiftin hayatlarının ortasına eden kadın.

Çiftin ve arkadaşlarının gözleri öyle bir kine ve nefrete bulanmıştı ki,ten renkleri bile atmıştı.

Fakat Somi,beklenenin aksine başını öne eğmiş,tamamen üzgün bir biçimde giriş yapmıştı ortama.Bu da ister istemez Jungkook'un tavrının hafiflemesine sebep olmuştu.

Birkaç dakikayı geride bıraktyıklarında nikah memuru alana gelmişti.Konukları,şahitleri ve çifti koltuğa oturttuğunda ise kendi de yerleşmişti rengarenk olan sandalyesine.Şahit olarak Bayan Kim ve Jimin'i seçmişlerdi.

"Peki siz Bayan Kim,bu çiftin evlenmesinde bir sakınca görüyor musunuz?" diyen nikah şahidinin ardından Bayan Kim'in gözleri dolmuştu.Gözyaşlarını zar zor tutuyordu,tutmak için kendisiyle savaş veriyordu.Taehyung,elini annesinin yanaklarına koydu ve baş parmağıyla sildi akan birkaç damla gözyaşını.

"Görmüyorum.Evlensinler,ömür boyu mutlu yaşasınlar isterim." dediğinde ise gözlerini oğluna çevirdi Bayan Kim,Jungkook'u işaret ederek."Eşine iyi bak,sakın üzme onu."

Bu sefer gözleri dolan kişi sadece Bayan Kim değildi.Tüm ekibin gözleri dolu doluydu.

"Peki siz Jimin Bey,bu çiftin evlenmesinde sakınca görüyor musunuz?"

"Hm,bir düşüneyim...En son atar gider yapmıştınız bana parkta,yanılıyor muyum Taehyung bey?" dediğinde ise gözlerini kocaman açmış,tehditkar bir biçimde Taehyung'a bakıyordu.

"S*ktir,Tanrım!Özür dilemiştim."

"Özür denmez ona,yalvardın ayağımda köpekler gibi.Ah hiç unutmayacağım o anı...Neyse tamam evlensinler üf,acıdım." dediğinde ise iki sevgili,birbirlerinin dudaklarına ıslak öpücüklerini bıraktıklarında memur araya girdi.

"O zaman sizi,koca koca ilan ediyorum.Mutluluklar."

Herkes bir elden alkışlarken bütün çiftler birbirine sarılmış,arzuyla öpüyorlardı birbirlerini.

Tabi bu romantik ortam,bira tacizcisi Namjoon'un sözüyle bölünmüştü.

"E hani pasta nerede ya!"

"Maket pasta kesmeye ne gerek var be vizyonsuz.Direkt tabaktan alıp yiyin işte." diyen Jungkook,sevgilisinin kahkahasıyla beraber o yöne döndü.Normalde sahte bir sinirle kollarını birbirine sarıp küserdi fakat şu günde,bu hiç mi hiç gelmiyordu içinden.Bu yüzden kahkahasına kendisi de ortak oldu.

"Evet,sırada şarkı kısmımız var...Pasta daha sonraya." diyen Taehyung ile herkes dehşetle ona dönmüştü.Kafalarını yana sallıyordu onlarca kişi reddetmek amacıyla.Taehyung ise tüm bunlara cevap verdi mikrafonla.

"Boşuna mı yazdık kuralları s*ktiğimin davetiyesine lan biz?Gelen herkes söylemek zorunda,nokta." demesiyle beraber herkes gerilmişti,ekip hariç.Onlar,Taehyung'un mizacının böyle olduğunu bildiklerinden dolayı gülmüşlerdi.Konuklar da bundan güç alarak hep bir ağızdan kahkaha atmışlardı.

İlk çıkmak isteyen kişi,bira tacizcisiydi.Söylediği saçma şarkıların ardından Yoongi çıkıp,ruhsuz bir biçimde ölüm şarkıları mırıldandı,garip olan şey ise bunu söylerken sevgilisine bakıp aşkla gülümsemesiydi,korkunç.

Sırasıyla Jin,Jimin,Hoseok ve diğer konuklar çıktığında ise söylemeyen sadece bir kişi kalmıştı.

Yüzü asık bir şekilde oturan Somi.

Taehyung,gram iplemeyip pasta yemeye geçmek istese bile,Jungkook'un vicdanı rahat etmiyordu bir türlü.Karşısındaki düşmanıydı,evet ama onu dışlamak ne kadar mantıklıydı ki?Herkes gülüşürken Taehyung,mikrofon başına geçti ve ağzını araladı."Pasta zamanı millet!" dediğinde herkes birden fazla pasta tabağı almıştı.

Herkes yediği esnada ise yağan yağmur ile herkes çığlık çığlığa etrafta koşuşturup kaçacak delik arıyorlardı.İki kişi hariç.

Jungkook ve Taehyung.

Onlar,sadece gülümseyip anın tadını çıkarıyorlardı.Daha doğrusu,birbirleriyle pasta savaşı yapıyorlardı.

Tarih tekerrür ediyordu.Yine o günki gibi gökkuşağı pasta vardı,yine o günki gibi yağmur yağıyordu şakır şakır bardaktan boşalırcasına,yine o günki gibi pastaya bulanmışlardı.Tek değişen şey,duygulardı.Paylaştıkları duygular tamamen farklıydı.

Tüm konuklar birkaç saniye duraksayıp evli çifti izlemeye başlamışlardı.Şu dağınık ortamda bile öylesine mutlu,öylesine tatlı gözüküyorlardı ki konuklar da bu tatlı savaşa katılmadan edemedi.

İlk giden Jimin,ardından sevgilisini yanına alarak cephe kurmuşlardı sandalyeler ile.Ellerine aldıkları pastaları ise karşılarındaki çifte atıyorlardı.Ardından ise bira tacizcisi ve Jin ortama uyum sağladılar.Evli çift ile ittifak oluşturmuşlardı.Kısalar vs uzunlar kapışmasıydı bu bir nevi.Elbette uzunlar takımı Jimin ve Yoongi oluyorlardı.

Jungkook,tüm yüzünü ve bedenini kirleten pastanın ardından kahkahalar atarken kenarda sessizce ıslanan bedeni gördüğünde elindeki pastayla kalakaldı.İçini hüzün kaplamıştı.

Somi,yalnız başına ıslanıyordu.

Kimse bunu takmasa bile Jungkook,eline aldığı bir dilimi Somi'ye attığında Somi şaşkınlıkla daldığı yerden ayırdı gözlerini ani bit irkilmeyle.Jungkook ise onu rahatlatmak istercesine gülümsemişti şefkatle.Somi ise mahcup bir biçimde gülümsemiş,eline aldığı pastayı Jungkook'a fırlatmıştı.

°

Yarım saatlik pasta savaşının ardından yağmur yeni yeni dinmişti.Herkes ıpıslaktı ve renkli kremşantiyle doluydu.Herkes bayılmış gibi sandalyelere ve yerdeki halılara bırakmıştı bedenlerini.Tek dinç kişiler Jungkook ile Somi'ydi.Jungkook,sandalyede oturup önündeki karmaşaya bakıyordu.

Yaşadıkları düğün,en sıradışı fakat en eğlenceli düğündü.Alışılmışın dışı olduğundan mıdır,sevdikleriyle zaman geçirdiğinden midir bilinmez ama Jungkook,kesinlikle hayatındaki en iyi anı yaşamıştı,diğerleri gibi.

Jungkook,omzuna değen el ile başını hafifçe kaldırarak elin sahibine baktı.Somi,elini Jungkook'un omzuna koymuştu ondan güç ve destek almak istercesine.Jungkook ağzını araladığında Somi,onu durdurmuştu.

"Ju-Jungkook ben çok,ben çok özür dilerim.Yaptıklarımdan deli gibi piş-pişmanım.Affetmek zorunda değilsin,sadece bilmeni istedim.Yine de bunla-bunlara rağmen beni dışlamadın.Çok temiz,iyi birisin Jungkook.Teşekkür ederim her şey için." dediğinde elini,koyduğu omuzdan çekmişti ve arkasını dönmüştü fakat bileğini yakalayan el ile durmak zorunda kalmıştı.

"Somi,belki arkadaş olabiliriz.Evet,çok kötü şeyler yaptın ve affı olunacak şeyler değil.Belki yaptıklarını affedemem fakat aramız kötü olmaz.Ne dersin sonuçta herkes ikinci bir şansı hakeder değil mi?"

(2. Degil 10. Sans ama nys)

Somi,kendini reddedilmeye veya hakaretlere hazırladığı için duyduğu bu şey karşısında şoka uğramıştı.Ağzını aralamıştı fakat gözlerinden tek damla yaş süzülebilmişti sadece.Boğazına yumru oturduğundan dolayı rahatça konuşamıyordu."Be-ben te-teşek-teşekkür ederim."

Bu esnada Hoseok,birbirleriyle konuşan Somi ve Jungkook'un yanına gelmişti sohbetlerine dahil olmak için.

"Selamlar!"

"Ah,hoşgeldin hyung!Bu Somi,zaten biliyorsundur."

"Biliyorum sanırım.Jungkook söyledi ama ben de söyleyeyim.Hoseok,Jung Hoseok.Memnun oldum hanımefendi." diyerek ellerini karşısındaki hanımın ellerine uzatıp dudaklarıyla minik bir buse kondurduğunda Somi,utangaç bir biçimde gülümsemişti.İkisi,konuşa gülüşe Jungkook'tan uzaklaştıklarında Jungkook derince nefes vererek başını huzurla geriye yasladı gözlerini kapatarak.

°°°°(ekstra kısım burası hikayenin geri kalanına dahil edilmeyecektir.)

2 hafta sonra

Neredeyse her günlerini beraber geçiren Somi ve Hoseok,bir akşam vakti sahil kenarında buluşmuşlardı.Hoseok yere uzanmış,Somi ise uzanan adamın koluna yaslamıştı başını.Huzur içinde yıldızları izlerlerken sessizliği bozan Hoseok oldu.

"Somi..."

"Hm?"

"Şey diyorum ya,hani iki insan birbirlerini sever,yani sanırım."

"Ee?"deyip kıkırdadı Somi

"Hani çıkma teklif ederler ya birbirlerine böyle tatlı tatlı falan olurlar yani duygular kar-"

"Sevgilim olur musun Hoseok?" diyen Somi karşısında Hoseok,bir şey diyememişti bir süre tutulan dili yüzünden.Somi,başını yasladığı koldan kaldırınca bayılıp bayılmadığını kontrol etmek için karanlık havada yüzünü yanındaki adamın yüzüne yaklaştırdı.Aniden dudaklarında hissettiği kısa süreli ama hisli ıslak öpücükten sonra kapalı gözlerini aralamış,kapkaranlık havada parlayan sevdiği adamın gözlerine odaklamıştı mavi irislerini.

"Olurum."

¬¬¬¬¬

If sanirim yicem kooku

Bebek gibi

Bu arada finale tahminimceee durun hesaplicam 1 2 bolum kaldı,bir de ozel bolum yayınlarım sad li biraz ama ozelden emin değilim.Özel bolum belkğ sadece kendi duygularımı paylastıgım bi bolum olur bilemiyorum.

Dont forget oy yorum

Espri

Continue Reading

You'll Also Like

2.7K 247 17
Bir sürü zorluğu atlatabilmiş ve hâlâ da ayakta dimdik duran bir omega ne kadar güzel olabilirdi ki... En fazla bu kadar güzel olabilirdi. OMEGAVERS...
134K 14.5K 52
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
169K 14.3K 12
tüm gözler onun üzerindeydi, herkesin zaafı oydu. fakat prens kim taehyung'un tek bir zaafı vardı; güzeller güzeli hizmetkârı, 12'sinde hissettiği il...
56.5K 4K 24
sen kırmızıydın, mavi olduğum için benden hoşlandın. bana dokundun ve ben birdenbire lila bir gökyüzü oldum ve sen mor renginin sana göre olmadığına...