EZIK

By The_Vampires

35.3K 2.9K 656

"Ben geldim anne. Seni çok özledim. Biliyormusun anne annesi hayatta olmayanlar ezik oluyormuş. Bende ezigim... More

DUYURU
E1◆
E2◆
E3◆
E4◆
E5◆
E6◆
E7◆
E8◆
E9◆
#Gazze
E11◆
E12◆
E13◆
E14◆
E15◆
#FENERINMACIVAR
E17◆
E18◆
E19◆
E20◆
E21◆
E22◆
E23◆
E24◆
E25◆
E26◆
E27◆
E28◆
E29◆
E30◆
E31◆
E32◆
E33◆
E34◆
E35◆
E36◆
E37◆
E38◆
E40◆
41◆
E42◆
E43◆
E44◆
E45◆
E46◆

E39◆

227 12 5
By The_Vampires

Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Saat 9:00 olmuştu. Neden bir adet Arda hafta sonu erken kalkma mı istemiş olabilir? Çalan telefon ile bir küfür mırıldandım.

" Alo?"

" Uyanmadın mı? "

" Hayır Arda uykumdan yanıtladım"

" Çok enerjiksin! Seni bir arkadaşım ile tanıştıracağım demiştim! "

" Çok merak ediyorum bu biricik arkadaşını!"

" Kıskanma hemen hadi git Hazırlan 15 dakikaya gelirim"

" Kıskanmadım. Tamam "

Kıskandım!

Telefonu suratıma kapattı.
Suratıma telefonu kapattı.
Kapattı telefonu suratıma.

Öküz! Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Umarım arkadaşı önemli birisidir!

Ne giyeceğime karar verdikten sonra saçlarımı yaptım ve giyindim. Aşağı ya inmeden önce Aras' ın odasına girdim. Hala uyuyordu demek istemediğim için sustum.

Yanağına öpücük koydum. Uykucu diye mırıldandım. Odadan çıktım.

Evden çıktım Arda arabanın içinde bekliyordu. Onların evine baktığımda halam kaşları çatık bir şekilde Arda'ya bakıyordu. Arda'nın alnında ki damar sinirden belirginleşmişti. Kesin bir şey olmuştu. Arabaya bindim ve Arda gazı kökledi.

" Iyi değilsin" dedim ses çıkarmadı.

"Arda noldu demek istemiyorum ama halam ile bir şey oldu.."

" Sus! O kadına hala deme!" Yerimden sıçramama yetmişti. Bende başımı cama döndürdüm. Tam yarım saattir arabada sessizlik hakimdi.

Bir binanın önünde durduk. Anaokulu gibi bir yerdi. Yada kimsesiz çocuklar yurduydu. Evet kimsesizdi tabelayı okuduğumda anladım. Arda arabadan inmeden önce bana döndü ve

" Özür dilerim. O kadına sinirlendim her zamanki gibi! "

" Önemli değil. Noldu?"

" Az sonra anlayacaksın!" Elini destek verir bir şekilde tuttum ve arabadan indik. Arda beni belimden tuttu ve kendisine çekti. Arda zile bastı bir kadın açtı başta şaşırmıştı sonra:

" Hoşgeldiniz Arda Bey" dedi. Arda bir şey demeden içeriye girdi. Asansöre bindik ve 3 e bastı. Etrafta çocuklar ve başlarında duran öğretmenleri vardı. Arda üçüncü kata geldiğinde sağ tarafa döndü ve orada ki pembe masada oynayan çocuklara yol aldı. Ne yani arkadaşı bir çocuk muydu?

Mavi gözlü kumral bir çocuk buraya döner dönmez Arda'ya koşarak sarıldı. Arda da aynı şekilde. Ben Fransız. Kadın bu tarafa geldi.

" Hoşgeldiniz" dedi. Kadına gülümsedim. Arda :

"Hoş bulduk. Aslında Deniz'i.." kadın sözünü kesti

"Her zaman ki gibi. Tamam ama sadece en fazla 1 saatligine Arda"

" Teşekkürler Pelin abla!" Adının deniz olduğunu öğrendiğim küçük çocuk bana garip bakışlar sergiliyordu. Arda eğilip Deniz'i kucağına aldı.

Kulağına bir şeyler fısıldadılar. Araba da Deniz ile arkadaya oturdum.

Bu çocuk kimdi? Şimdi soru sorsam belki çocuk beni terslerdi.

" Ne o ilk defa merak etmiyorsun? " Kafamı camdan ayırıp Arda'ya çevirdim.

" Yooo"

" Ne yoo?"

" Tamam. Ediyorum. Soruyorum o zaman hazır mısın? "

" Sabırsızlanıyorum! "

" Kim bu çocuk ve neden halamla kavga ettiniz? O kadın kimdi?"

Çocuk Arda'dan önce davranıp

"Ben Deniz!" Dedi.

" Anladım orayı hem sana değil Arda'ya sormuştum" gözlerimi devirdim.

" Arda abim yerine ben cevapladım! Zoruna mı gitti?"

" Siz manyaksınız! Boyuna baksana sen! Nasıl konuşuyorsun? Hem Arda senin abin mi yani öz? "

" Sen manyaksın tipe bak! Arda abim seni nasıl bulmuş" dedi ve kahkaha attı. Sinirden kızarmıştım.

" Asıl seni nasıl bulmuş dememek için kendimi zor turuyorum çocuk! "

" Mina! Çocukla mı iddialaşıyorsun? Çocuk gibisin. Senden mantıklı konuşuyor"

" Cidden mi? Peki susuyorum! "

" Ve benim öz kardeşim" ağzım o şeklini aldı. Inanmıyorum! Arda'nın annesi bir daha mı çocuk yapmıştı! Ve halamla bu yüzden kavga etmişlerdi. Başımı cama yasladım. Deniz elindeki arabasıyla oynuyordu.

Cidden ben çocukla mı iddialaşmıştım! Hayır ilk o başlattı!

Bir restaurant a geldik. Arda arka kapıyı açtı ve Deniz'in elinden tuttu. Bende indim arabadan.

" Kahvaltı yapalım" dedi Arda. Ses çıkarmadım. Çocuksam susacağım! Deniz benim karşıma oturdu bende köşeye oturdum. Denizin yanına Arda oturdu. Arda siparişleri verdi.

Arda ile Deniz hala fısıldaşıyorlardı. Bu ailede herkes de renkli gözlü olmak genetikdi herhalde!

Kahvaltıma gömüldüm. Deniz oradan

"Ne kadar da aç bir kız" dedi ve kıkırdadı.

" Hadi ya! Işine bak sen. Sanane aç değilim! Al yemiyorum işte bak doydum!" Dedim ve ellerimi göğsümde birleştirdim. Geriye doğru yaslandım. Arda gülmemek için kızarmıştı.

"Seni çok kötü yaparım bak! "

" Özgüven fışkırıyor maşallah! " o sırada telefonum çaldı. Bahadır arıyordu.

" Bahadır? "

" Mina. Napıyorsun"

" Arda ile uğraşıyorum"

" Yalnızsan gezelim diyecektim neyse"

" Hadi ya! Ya Bahadır o zaman başka bir gün ben müsait olursam ararım ve gezeriz!" Arda kötü bir şekilde bakıyordu ve telefonu elimden aldı.

" Napıyorsun! "

" Hayır gezemez! Arama!" Dedi ve suratına kapattı.

" Arda napıyorsun! "

" Mina benden başka kimseyle gezemezsin."

" O benim arkadaşım! "

" Bu beni ilgilendirmiyor"

" Kıskanç! "

" Ben mi! " dedi ve somurttu.

" Artık gidelim mi!?"

" Bencede" dedi Deniz.

" Ilk defa haklısın bebek!" Dedi Deniz.

" Bebek mi! Sensin o bücür!" Çocuk resmen beni takmadı. Abisi kılıklı!

**

Resmen araba da bücür ile küsmüştük evet küstüm! Tamam o küçük ama bu fazla ukala ve sinir!

Her neyse o bücürün biricik parkına geldik. O bücüre acımalıydım belki annesi bu yaşta olmadığı için ama onun yaşadıklarını bende yaşamıştım ve yanımda abim olmadan.. Bu yüzden birinin bana acımasından nefret ederim!

Deniz parka doğru koştu. Çocuklar ile iki dakika da ittifak kurdular desem yeridir.

" Ne o kıskandın mı kardeşimi? "

" Kimden?"

" Benden"

" Arda hayal gücünü fazla kuvvetli ama lütfen mantıklı hayaller kur!"

" Mina hayal gücü fazla olan birisine bunları derken sen hayal gücünü kullanıyorsun çocuk" dedi ve beni bozduktan sonra banka oturdu. Resmen bozdu!

Yanına sessizce oturdum. Arda telefonuna gömüldü. Sıkılmıştım belki biraz bücürü kesebilirdim. Bücür bir kıza fena bakıyordu. Kerata! Kıza artistlik taslayayım diye bir insan demir parmaklıklara o yaşta neden tutunur.

Düşecekti! Koşarak yanına gittim ve kucağıma aldım yere indirdim. Şuan kendisini rezil olmuş gibi hissediyordu bu konuşmayı yapma gereğinde duydum.

" Denizcim sen bu işi harika yapıyorsun! Ve çocuklar deniz bir çocuk ile yarışa girdi. En fazla Deniz tutunmuştu dimi Deniz!" Göz kırptım.

" E evet! Hatta rekor kırdım!"

Abicim senin yaşın kaç rekor kırmak kaç? Batırdı tüm konuşmamı! Mavi gözlü kıza adını sormadan edemedim.

" Adın ne mavi göz?" Kız hemen bana baktı. Gülümsedi.

" Ece"

" Ece ne demek biliyor musun?"

" Hayır"

" Ece prenses demek. Sende prensessin Ece!" Denizin gözleri parlıyordu.

" Sizin gibi güzelim yani?" Vayy iyiydi bu.

" Maalesef daha senin kadar güzel olamadım. Hem benim de keşke Deniz gibi güçlü ve yakışıklı bir prensim olsaydı! " Deniz birden bana baktı o sırada egoist bir ses:

"Prensinizden memnun değil misiniz?" Arkamı döndüm.

" Prensim fazla gıcık, egoist, öküz, beni sinir eden birisidir. Memnun kalmamam bence normal!"

" Hadi ya! Daha seni nasıl memnun edebilirmiş küçük hanım. "

" Mesela öküz olmayarak"

" Öküz onu çekici yapıyorsa? "

" Öküzün onu çekici yaptığını düşünüyorsa?" Derken ağlama sesi ile kafamızı döndürdük. Ece'nin dizi kanıyor ve Deniz ona yardım etmeye çalışıyordu.

" Kardeşinden az bir şeyler öğren Arda! " Arda beni takmadan Deniz'in yanına gitti.

" Ece nerede oturuyorsun gel seni bırakalım"

" Hayır gitmek istemiyorum oraya! " dedi ve ağlaması arttı. Deniz minik parmakları ile Ece'nin göz yaşlarını siliyordu.

" Ağlama prenses" dedi Deniz sessizce. Arda Deniz'in bu haline tebessüm etti.

"Deniz. Gel biz arabaya gidelim Arda'da getirsin Ece'yi"

" Hayır! Sen olsaydın gider miydin?"

" Tamam o zaman beraber gidelim. " Bunlar cidden laf sokmada uzmandı ve bende yemede!

Arda yavaşça Ece'yi yerden kaldırdı.

Arda: "Acıyor mu?" Ece Deniz'e bakarak

" Hayır " dedi. Belli ki acıyordu. Arda'da anlamıştı. Arabaya yürüdük. Deniz elimden tuttu ve arabaya bindiğimiz de boynumdan sarıldı.

" O iyi olacak mı? " dedi Üzgün sesiyle bende ona sarıldım. Saçlarını karıştırdım.

" O iyi zaten Deniz. Üzülme. Üzülürsen o da üzülür bak "

" O beni sevmiyor "

" Bence gözleri öyle demiyor? "Gülümseyerek.

" Gerçekten mi? "

" Evet! Ben anlarım. "

" Teşekkür ederim bu arada"

" Neden ki?"

" Çünkü sen çok iyisin ve beni düşmekten kurtardın. Abimin sana neden değer verdiğini anlıyorum. Senin için beni ertelemişti. Ve senden nefret etmiştim. "

" Ben.. Özür dilerim. Yani bilmiyordum. Bu arada bende çok şanslıyım aslında! "

" Neden?"

" Senin gibi bir kardeşim ve bir Arda var hayatımda" o sırada Arda arabaya bindi.

" Aramızda" derken göz kırptım. O da güldü.

Ecenin dizine pansuman yapıldı. İşin garip kısmı ise eve gitmek istemiyor!

" Ece konuşalım mı? "

" Tamam"

" Evine neden gitmiyorsun? Annen , baban ne der haberin var mı? Merak ederler" kaşları çatıldı.

" Cidden annem olsaydı beni merak mı edecekti?" Demesiyle göz yaşlarım boşaldı.

" Ş..şey...B..ben y yani öyle demek istemedim "

" Alıştım. Ezik olmaya alıştım. " göz yaşlarımı sildim.

" Biliyor musun bende eziğim! Bende küçükken senin gibiydim. Anne şefkati göremedim. Bu acı hala kalbimde saklı. Sadece belirli zamanlarda gidiyor bu acı sevdiğin kişi yanında olunca! "

" ama sevdiğin kişi seni sevmiyorsa?"

" Inan bana seni senden çok seviyor"

" Ama benim babam beni evde dövüyor. Para getiremezsem yemek vermiyor" Ağlaması artmıştı. Onun karşısında benim de artmıştı. Arda ve Deniz koşarak yanımıza geldiler. Arda

" Noldu!?" Arda'nın boynuna kollarımı doladım.

" B babası dövüyormuş onu bırakma Arda!"

" Ağlama lütfen. " Arda kulaklarıma ilacım gibi gelen öpücükler koydu.

" Söz v ver" kekeliyordum.

" Tamam söz veriyorum. Ağlama hadi" başımı kaldırdım. Arda göz yaşlarımı sildi. 2 saat olmuştu. Deniz gecikmişti.

" Hadi arabaya binin!" Dedi Arda. Ben öne oturdum çocuklar arkaya geçtiler. Burnumu çektim. Arda elimi tuttu ve huzur bulduğum dudaklarına götürdü.

" Ağlama bi daha kelebek"

" Ağlamıyorum artık" Arda şaka mı der gibi baktı ve önüne döndü.

Tam yarım saat sonra yurdun önüne geldik. Cidden neden Deniz babasının yanında değildi?

" Gidecek mi Deniz?" Dedim Arda'ya. Alnında ki damar belirginleşmişti.

" Evet!" Dedi zorla. Arabadan sinirlice çıktı. Bende indim. Ece ne olacaktı.

" Ece sende in" dedi Arda. Ece ile birlikte arkalarından gittik. Arda ilk gördüğümüz kadın ile konuşuyordu. Baya hararetli konuşuyordu. Deniz Üzgündü. Ece'nin saçlarını okşadım. Bana gülümsedi. Deniz akıllıysa bu kızı kaçırmazdı.

Arda zor bir şekilde Ece'ye gülümseyerek:

"Ece hadi gel yeni okulun artık burası. Burada Deniz ile beraber kalacaksın. Evin gibi. Biz seni görmeye geleceğiz" Ece şaşkındı. O küçük çocuk nerelerde sürünüyordu.

Gözümden bir damla yaş aktı. Ece'nin yanına eğildim.

" Sorun ne Ece?"

" Ben babamı özlerim yinede"

" Baban ile de konuşuruz. Haftada bir gün hatta istediği zaman seni görmeye gelir. Söz veriyorum yanında olacağım! Zaten Deniz seni korur burada. Öğretmenlerin de var. Arkadaşların da var. "

" Tamam. Ama babam sana bağırır sen gitme"

" Hayır. Olmaz bir şey bunları düşünme Ece lütfen! Sen daha çocuksun üstünde ki her yükü bana ver." Ece bana sıkıca sarıldı. Bende ona sarıldım.

"Teşekkür ederim " dedi.

" Hadi git sınıfına. " Arda Deniz ile vedalaştıktan sonra Deniz'in yanına eğildim.

" Bücür Prensesi koruma görevi sana düşüyor. Kendine iyi bak bücür" dediğime sinir olmuştu.

"Sessiz ol! Bücür değilim! "

" Sessizim! Merak etme prenses duymaz! Abisi kılıklı! "

" Tamam korurum. Gidin artık. "

" Veda bu kadar mı? " Deniz yavaşça yanağımdan öptü bende onun o kolunu ısırdım. Evet genelde ısırırım.

" Kusura bakma ama ben böyle seviyorum"

" Belli!"

" Hadi görüşürüz çocuklar! " ayağa kalktım Ece mutluydu sadece alışamadı.

Üstünde bir çocuğun üstündeki yükten daha fazla yük var. Ve o yükler ile neler düşünüyor! O babası yüzünden. Araba da cama tekrar döndüm sulu gözlerimle.

" Bebeğim! Ağlama. Onun için en iyisi buydu Mina!"

" Biliyorum ama o korkuyor! Üstüne tüm yükler yüklenmiş durumda Arda. Onun abisi yok! Ablası yok. Annesi yok. Babası da yok!"

" Biliyorum. Ve abisi ablası var diye düşünüyorum"

" Evet. Artık var. Onları ziyaret edeceğiz dimi? "

" Evet edeceğiz. "

" Arda Deniz'i neden bırakıyorsun?"

" Çünkü o kadın ve lanet adam istemiyor!"

" N ne? O daha küçücük! Baban. Inanamıyorum! Acımasızlık!" Arda'nın yine alnında ki damar belirginleşmişti.

" Özür dilerim hatırlattım mal gibi"

" Hayır... Aç mısın ?"

" Biraz sen?"

" Evet " Arda sahilin kenarına çekti. Arabadan indim ve rüzgar yüzüme vurdu. Saçlarım geriye savruldu. Sahildeki kayalıkların üstüne oturdum. Burası huzurdu.

Arda elinde simitlerle gelmişti. Birini bana uzattı. Iştahlı bir şekilde yemeye başladım. Içimi çektim. Arda'ya baktığımda bana bakıyordu simitini yememişti.

" Noldu?" Dedim.

" Sen tam anlamıyla huzursun kelebek" bir şey diyemedim.

" Sana baktığımda gülüyorum. Bir anlığına olsun sıkıntılarım gidiyor" Arda belimden tuttu kendisine çekti. Çok yakındık. Ve dışarıda beni öpmeyecekti!

" S simit ye yesene" dedim.

"Şuan kendimi zor turuyorum desem"

" H hayır olmaz burada! "

" Bir tane"

" Arda!" Dememle önüne döndü. Arda ve erkeklik hormonları! Arda'nın kolunun altına girdim ve başımı boynuna yasladım. Boynunu öpmeye başladım.

"Seni seviyorum " cevap vermedi.

" Arda! Utanıyorum bir kere de beni anla. Herkes bizi izliyormuş gibi oluyor. "

" Onlardan mı utanıyorsun?" Dedi kafasını döndürmeden.

" Bana baktıklarında utanıyorum bunu hissediyorum ve bence utanmam normal değil mi? "

" Bunun için mi izin vermiyorsun"

" Ne bekliyorsun? Seni sevmediğim için mi izin vermedim sanıyorsun! Tamam istediğin gibi olsun. Sadece kendini düşün. " Yerimden doğruldum ve nefesimi dışarı verdim. Yapamıyordum onu mutlu edemiyordum. Kendime engel olamıyordum.

Saf denize baktım. Çarşaf gibiydi. Alt kayalıklarda oturan çiftlere baktım. Gayet mutlulardı.

Arda kolunu omzuma uzattı ve beni eski yerime getirdi. Başımı öptü.

" Her ne düşünüyorsan aklından sil ve tam tersini düşün"

" Ben yapamıyorum biliyorum istediğin olmuyor mutlu olamıyorsun! Özür dile.." sözümü kesen dudakları oldu. Kırmızı kesilmiştim. Elleri belime kaydı ve daha çok kendisine çekti. Geri çekildiğinde yüzüme baktı. Utancımdan başımı kaldıramadım.

" Özür dileme suçun yok. Ve beni mutlu ediyorsun. Her zaman aynı şeyi tekrarlarsan istediğimi yaparım güzellik"

" Pislik! Hayvan öküz! Sen tam bir hayvansın hemde orjinal! " Arda'nın yüzünde kocaman gülümseme yerleşti.

" En çok da sinirlenince sevimli oluyorsun"

" Bence sende beni sinirlendirince gargamel gibi oluyorsun! "

" Devamını artık arabada mı olur, evde mi olur. Dayanamıyorum "

" Banane! Manyaksın sen! Dayanamıyormuş beni mi kullanıyorsun istediğin zaman! "

" Seni her zaman istiyorum. Her zaman da olabilir sorun yok"

" Yeter uzatma. " Yüzüm domates olmuştu.

"Arabaya mı gidelim eve mi?"

" Arda sesini kes ve çikolata kokun ile beni yanlız bırak! "

" kokuma yavşamak? "

" Evet. Öyle" Başımı Arda'nın boynuna koydum bu harika kokuyu içime çektim.

Arda elleriyle saçlarımla oynamaya başladı.

" Hep böyle kalsak" dedim gelen telefon sesiyle.

" Önemli olmalı kelebek" somurtarak geri çekildim.

"Efendim"

". ....."

" Hadi ya! Piç! Onun ağzına edicem!"

". ......"

" Bekle Onur! Aras' a da söyle geliyorum ben"

" Siktir!"

" Noldu!"

" Yok bir şey. İşim çıktı ya eve dönelim mi?"

" Tamam" kesin bir şey vardı. Aras da buna dahil kesin herkes biliyordu. Arabada derin düşüncelere dalarken arabanın durduğunu fark ettim. Arda ya döndüm sinirliydi.

" Arda?"

" Hıı"

" Her ne oluyorsa yine bana Söylemeyeceksin anladım ama bence söyle benimle Paylaş. "

" Yok bir şey "

" Bana bak!" Kafasını döndürdü

"Yok işte hadi!"

" Gitmemi bu kadar çok mu istiyorsun"

" Hayır. Mina kafam dağıldı! Her şey üstüme geliyor. Herkes bir şey bekliyor! " Arda'nın kucağına çıktım ve yüzünü avucuma aldım.

" Ben senden bir şey istemiyorum. Sadece kendini üzme. Kimse için, benim için."

" Seni düşünmemek mi? Kendimi üzmemek istiyorsam seni düşünmem lazım. Benim olanı düşünürüm"

Yavaşça dudaklarına uzandım. Ayrılmadan:

" Seni seviyorum. Kötü hissettiğin de beni ara yada yanıma gel tamam mı? "

" Tamam kelebek. " dudaklarından ayrıldım ve aşağı indim. Arda'ya el salladım ve eve yol aldım.

Onu seviyordum. Hemde çok!

Merhaba! Biliyorum çok gecikti bölüm ama internette arıza olduğu için uzun bir süre hikaye kaydolmadı :/ Sonuç olarak yeni bölüm geldi ama :D Tekrardan kusura bakmayın seviliyorsunuz ♥

Continue Reading