(yazar)
"Alo,oğlum?"
"Efendim anne?"
"Bay Josh haber verdi,Somi ile evlenmiyormuşsun?"
"Ah o mesele.Evet anne,evlenmiyorum."
"P-peki babanın hisseleri düşerse?O zaman..."
"Sen kafanı o konuya yorma güzeller güzeli annem.Sadece otur,rahatına bak şu dakikadan sonra.Hisseleri düşmeyecek,gerekli anlaşmayı yaptım ben.Ayrıca bundan sonra sana da zarar veremeyecek.Diyelim ki vermeye kalkıştı,beni bir kere çaldırman yeterli.Tamamen bitiririm o p*çi.Bunu da ona söyle,haberi olsun ayağını denk alsın."
"Taehyung,ne yaptın sen?"
"Boşver annem.Sen sadece rahatına bak dediğim gibi.İstediğin başka bir şey varsa söyle yapayım,hm?"
"Şuanlık yok anneciğim,sadece teşekkür ederim."
"Asıl ben teşekkür ederim yıllardır bu yüke katlandığın için."
"Ne yükü bebeğim?Yine olsa,yine yaparım."
"Birtanesin,daha doğrusu birtanemsin.Neyse ben seni tutmayayım,hem bir yerlere gideceğiz."
"Gideceğiz derken?Kiminle?"
"Benim için çok özel birisiyle."
"Ah,anladım.Mutlu et o özel kişiyi."
"Edeceğim,söz."
"O zaman kapatıyorum,seni sevdiğimi unutma."
"Unutmam annem,ben de seni seviyorum.Görüşürüz."
Taehyung,telefonu kapattığında komidinin üzerine koydu (00.00 dilek tutun) ve yanında hafifçe horlayarak tavşan dişleri gözükecek biçimde uyuyan Jungkook'a baktı.Öylesine güzel uyuyordu ki,bir masaldan fırlamış peri gibiydi.Ellerini,uyuyanın saçlarına daldırdığında okşamaya başlamıştı.Kokusu yakın değillerken bile geliyordu.Buram buram çilek kokuyordu yine.Saçları yumuşacıktı,boya değmemişti neredeyse.Sadece lisedeyken bir keresinde sadece tutamlarını rengarenk boyamıştı.Bunun sebebi ise aynı pasta olayındaki gibi Taehyung'du fakat Taehyung da bunu henüz bilmiyordu.
"Mhm..."
Mırıldanır gibi ses çıkaran Jungkook,gözlerini zar zor da olsa aralayabilmişti.Hala çok uykusu olmasına rağmen karşısında gördüğü sima ile beraber tebessüm edip konuşmaya başladı.
"Günaydın."
"Günaydın güzelim."
Taehyung ellerini karşısındaki tatlı yüzün sahibinin saçlarından çektiğinde Jungkook yüzünü buruşturup kaşlarını çattı.Saçlarıyla oynanmasına bayılıyordu.Küçükken hep abisi oynardı.
"Ya,niye çektin ki of!"
"Oynamamı mı istiyorsun?"
"Hmhm..."
Taehyung biraz düşünür gibi yaptı ve devam ettirdi.
"Eğer kalkıp hazırlanırsan,saçlarınla tekrardan oynayabilirim."
Koşula bağlı isteğini işiten Jungkook,gözlerini tamamiyle araladı ve Taehyung'dan destek alarak kendini kaldırabildi.Bir süre kambur bir pozisyonda oturdu ve yeri inceledi.Taehyung'un da yatakta doğrulmasıyla beraber tamamen ayaklandı ve lavaboya doğru yol aldı.
Bu esnada çoktan uyanıp elini yüzünü yıkamış olan Taehyung,saçlarını elleriyle düzeltip giyinmek için dolabı araladı.
Tişörtünü ve pantolonunu çıkarmıştı.Şuan sadece boxer ile duruyordu dolabın önünde.Eline gelen eşofmanı alıp bacaklarından geçirmişti.İplerini de bağladığı sırada geriye sadece bie sweatshirt giymek kalmıştı.
O esnada kapının açılma sesiyle beraber Taehyung,lavabo tarafına döndürdü bakışlarını sırtı dönük şekilde.Jungkook ise hala yarı mayışmış şekilde olsa da Taehyung'u bu halde görmesiyle beraber gözleri fal taşı misali kocaman açılmıştı.Çenesi ise yere düşecekti neredeyse.Taehyung ise bu durumdan zevk alırmışçasına gülümsedi yarım bir şekilde.
"Ne o,etkilendin mi?"
Jungkook bir şeyler söylemek istese bile söyleyemiyordu.Her zamanki gibi kilit vurulmuştu dudaklarına.
"H-hyung par-pardon ben..."
Gözlerini kapatıp başını sağa sola sallayıp göz kapaklarını açmadan devam ettirdi lafını.Eğer gözlerini açarsa cümlesini söyleyemezdi.
"Ben özür di-dilerim.Bir daha izin alarak girerim söz!"
"Kendi evinde rahatça davrandığı için özür dileyen insana ilk kez şahit oluyorum."
Taehyung elindeki sweatshirt'ü yatağın üzerine koyup gözlerini yummuş bedene doğru adımladı.Jungkook'un arkasına geçtiğinde ise Jungkook,ensesinde hissettiği sıcak nefesler ile kalbini kontrol edemez hale gelmişti.Bir çift kol,belini sardığında ise yere yığılacak hale gelmişti.Tek dayanağı beline kemer misali sarılan kollardı.Hep sarılıyorlardı fakat bu sarılma farklı hissettiriyordu.Sarılan kişi yine sevdiği adamdı,fakat bu sefer yarı çıplak versiyonuydu ve Jungkook bunu her aklına getirdiğinde daha da heyecanlanıyordu.
Taehyung,Jungkook'a arkadan sarılmıştı ve burnunu ise boynuna gömmüştü.Dudaklarını ise hafif bir temasla öpücük olmayacak şekilde Jungkook'un boynuna değdiriyordu.Ne öpüyordu,ne de öpmüyordu.İkisinin tam ortasını yapıyordu ve bunu Jungkook'u delirtmek için yapıyordu,eh,başarısız da sayılmazdı çünkü Jungkook,aklını yitirmek üzereydi.
"T-Taehyung napıyo-"
"Ne yapıyormuşum?"
"Dudakların..."
"Hm?"
"Ç-çok sıcaklar..."
"Öyle mi?Farketmemişim."
Taehyung,son kez dudaklarını çilek kokulu boyna bastırıp çektiğinde hiç gözlerine bakmadan yataktaki sweatshirt ü alıp tek hamlede üzerine geçirdi.Arkasını döndüğünde ise hala donuk olan bedeni gördüğünde gözlerini devirip sırıtmıştı.
"Ee Jungkook,giyinsene ne bekliyorsun?"
Jungkook sanki başka alemden şuanki gerçekliğe bir anda dönmüş gibi irkildi ve söylenen cümleyi idrak etmeye çalıştı.
"H-ha ben şey giyineyim.Evet.Haklısın."
Jungkook yürümeye çalıştığında ise bacaklarının titrediğini farketmişti.Alt tarafı sarılmışlardı,niye böylesine heyecan basmıştı ve kan ter içinde kalmıştı ki?
Taehyung ise hala yatakta oturur pozisyonda yürümeye gayret eden Jungkook'u seyrediyordu.İçinden 'çok sevimli' diye geçirmişti.
Jungkook,dolabı açıp eline aynı Taehyung gibi bir eşofman takımı aldığında ise Taehyung'un gözlerine tırmanmıştı bakışları.
"Ne oldu Jungkook?Niye öyle bakıyorsun?"
"Şey,Taehyungie...Giyineceğim ya hani?"
"Ee,giyin işte?"
"Ama sen-"
"Tamam,bakmıyorum."
Taehyung elleriyle gözlerini kapattığında Jungkook rahatlamış bir biçimde altındaki pijamayı bacaklarından sıyırmaya başlamıştı.Taehyung'a güveniyordu,bakmam dediyse bakmazdı.Taehyung ise her ne kadar bakmak istese de,Jungkook'un neler hissedeceğini aklından geçirip kendi nefesine hakim olmaya çalışıyordu.
Jungkook,giyindiği tatlı yeşil eşofman takımıyla beraber ne kadar tatlı görünse de,Taehyung giyindiği gri eşofman takımıyla tam aksine bir o kadar havalı ve nefes kesici gözüküyordu.
"Bitti."
"Bitti ne Jungkook?Sanki sıçtın da anneni çağırıyorsun.Çok sevimlisin."
"Of!Sürekli bana bebekmişim gibi davranma!"
"Peki,patron bebek."
"Aish!"
Jungkook,gözlerini devirip sırtını Taehyung'a döndüğünde bileğinde hissettiği el ile kendini bir anda Taehyung'un kucağında bulmuştu.Gözleri buluştuğunda ise ikisinin de gözbebeklerinin en derinine kadar parlıyordu kahveleri.Taehyung,bir karşısındaki sevimli yüzün dudaklarına,bir içine galaksileri sığdıran gözlere bakıyordu.Jungkook ise yaşadığı duygulardan ötürü dudaklarını dişlemekle meşguldü.
Jungkook,dudaklarında hissettiği ani bir baskıyla gözlerini kapattığı gibi yeniden açmıştı.Taehyung,ellerini beline yerleştirmiş ve sarılmıştı kendisine.Dudaklarını narin ama bir o kadar tutkuyla emerken Jungkook ise atlattığı ufak çaplı şoktan sonra aynı geri dönüşü karşısındaki dudaklara vermişti.Öylesine kibar,öylesine istekli öpüşüyorlardı ki...Taehyung,kendine hakim olamayarak Jungkook'un dudaklarını ısırdığında odayı sessiz bir inilti doldurmuştu.Jungkook ise kucağında olduğu bedenin ensesindeki saç tutamlarını geriye doğru çekiştiriyordu.Dilleri birbirlerine dolanırken Taehyung, dolgun dudaklarıyla Jungkook'un dudakları üzerinde hüküm kurmuştu.Nefes nefese kaldıklarında ise zoraki bir şekilde ayrılmışlardı.
Kapının kulpundan gelen ses ile ikisinin de bakışları kapıya yöneldiğinde kapıyı açan Jimin ile karşılaşmışlardı.
"Jungkook,neler ol-H*SSİKTİR!"
Jungkook gözlerini ani bir şok ile açmış,sonrasında ise abisinin gözerinden ayırıp arkasını dönmüştü.Taehyung ise gülümseyip açıklama görevini üstlenmişti içinde bulundukları vaziyeti.
"Jimin,ses yaptıysak özür dileriz.Uyandırmak istememiştik.Siz gece Yoongi ile birtakım sesler çıkarınca,biz de çıkarsak sorun olmaz diye düşünmüştük."
Jimin duyduğu şeyler karşısında Jungkook ile beraber şok içinde Taehyung'a bakakalmıştı.
"S-sen...Tanrım,s*ktir!"
Yanakları domates gibi olan Jimin,kapıyı sert bir şekilde kapatıp çıktığında Jungkook hala şok içinde Taehyung'a bakmaya devam ediyordu.
"Se-sen gece abimleri mi dinledin?!"
"Asla,mahremiyete saygım var Jungkook.Sadece,sesleri biraz fazla çıktı ve ben de duydum o kadar."
Taehyung kendisini izah ettiğinde son bir kez Jungkook'un dudaklarına kapandığında bu sefer kısa ve ıslak bir öpücük bırakmış,sonrasında ise Jungkook'u kucağından indirip mutlu bir ifadeyle devam etmişti.
"Ee,ne bekliyoruz?Gidelim."
El ele tutuştuklarında ise Jungkook,yanakları hafif kızarmasına karşılık utangaç bir biçimde gülümsüyordu.İkinci öpüşmeleriydi bu.Üstelik abisi de öpüşmüştü!
¬¬¬
Hellööö
Yine uzun bolum ve ben
Artik uzun tutuyorum bolumleri
Yani 700 kelimeden asagı bolum pek goremezsiniz gibi
Bu arada bunlar niye bu kadar mutlular ki bak simdi bi kaos mu yaratsam diye dusunmedim degil
Ben opusme bolumlerini bile yazamıyoeum daha smut nasıl yazicwm hicbi fikrim yok yardimci olmak isteyenler icin ig: mltlzy.s
Oy yorum dont forget
Espri koyip kacim