KARANLIK +18 (Tamamlandı)

By hikayem_n

718K 19K 2.2K

Pars'ın tanıdığı ve içinde var olduğu, Sara'nın tanımadığı ve içinde yok olduğu bu karanlıkta ikisinin yollar... More

1-) {~TEHDİT~}
2-) {~TUTSAK~}
3-) {~İLK GECE~}
4-) {~MAHZEN~}
5-) {~BASKIN~}
6- {~GİZEMLİ ADAM~}
7- {~İLK KIVILCIM~}
8 - (~ KAÇIRILMA ~)
9- (~ HAİN ~)
10- (~ SALDIRI ~)
11- (~ TANIŞMA 2 ~)
12- (~ KAÇAMAK ~)
13- (~ İLK ÖPÜCÜK ~) +18+
14- (~ TAKAS ~)
15- (~ Özgürlük ~)
16- (~ İHANET ~) +
17- (~ KANLI PLAN ~)
🕊️~ ÖNEMLİ ~🕊️
18. { ~GİZEM MESAJ ~ }
19- (~ ÇIKMAZ YOL ~)
20- (~ Beklenmedik Misafir ~)
21- (~ GİZEMLİ KADIN ~)
22- (~ Görev 1: Sevkiyat ~)
23- (~ Karanlığa Giriş ~) +18
24- (~ GEÇMİŞİN İZİ ~)
✍️Duyuru
25- {~ Geçmisteki Karanlık ~}
26- {~ Görev 2: Süpriz ~}
27- {~ Kusursuz Plan ~}
28- {~ Veda ~}
29- {~ Tehlike Çanları ~}
30- {~ Tehlikeli Teklif ~}
31- {~ Karanlığa Karşı Direniş ~}
32- {~ Yemin Töreni ~} +18
✍️ Duyuru
33- {~ Ölüme Bir Adım ~}
✍️Tahminler
34- {~ Tehlikeli Kaçış ~}
✍️~ Karakter tanıtımları ~
35- {~ Yaşamla Ölüm Arasında ~}
36- {~ Korkunun Esiri ~} +18
37- {~ İhanet ~}
38- {~ Karanlıktaki Bilinmezlik ~}
39- {~ Özgürlük Yolunda ~}
40- {~ Acı Gerçekler ~}
41- {~ Karanlıkla Oyun ~}
42- {~ Çıkmaz Yol ~} +18
43- {~ İntikam ~ }+18
✍️ Önemli Duyuru
44. { "Mutluluğun İçindeki Karanlık" }
45. { ~ Saldırı ~ }
46. { ~Hain kumpas~ }
47. { -Karanlık Oyun- }
48. { ~Karanlıktaki Büyük Sır~ }
49. { -Kayıp Gerçekler- }
50. { -Bugündeki Geçmiş- }
51. { ~Karanlıktaki gizli düşman~ }
🕊️ ~DUYURU~ 🕊️
52. { ~Karanlıktaki Umut~ }
53. { ~ Değişen Dengeler ~ }
54. {~Yüzleşme~}
55. {~Karanlığın Silsilesi~}
56- {~Karanlığın İçinde ~}
Duyuru
57. Düğün
➖ FİNAL DUYURUSU ➖
59. {~ FİNAL ~}
🎬~ { Karanlık Tanıtım } ~🎬
🫶Duyuru🫶
TANITIM VİDEOSU
" KARANLIK 2 " DUYURU

58. {Balayı}

2K 81 20
By hikayem_n

Sara hafiften gözlerini araladığında ortamdaki loş ışıktan dolayı nerede olduğu anlayamadı.

Uzandığı koltuktan doğrulurken etrafına bakındı. jet'te olduğunu anlayınca ne ara buraya geldiğini düşündü.

Gözleri Pars'ı ararken önündeki pet şişeye uzandı. Pars seslerden Sara'nın uyandığını duyunca perdeyi aralayarak yanına geldi.

"Uyanmışsın güzelim." diyerek yanına oturdu ve alnından öptü. Pars'ın bu hareketiyle Sara küçük bir çocuk edasında sırıttı. Suyu içtikten sonra Pars'a yönelerek;

"En son arabada içimin geçtiğini hatırlıyorum." diyerek esnediğinde Pars telefonunu masaya koydu.

"Evet. Uyandırmak istemedim."

"Normalde uykumda hafif ama çok yoruldum sanırım."

"Bunlar tatlı yorgunluklar. Biraz daha yolumuz var. Devam edebilirsin."

"Uykumu aldım sanırım. Kendimi dinç hissediyorum." dediğinde tekrar esnedi. Bunun üzerine Pars elini tutarak;

"Türk kahvesi?" diye sordu.

"Çok iyi olur." diye karşılık verdiğinde Pars hostese seslenmeye başladı.

"Olivia bakar mısın?" Olivia kısa sürede yanlarına gelerek;

"Buyrun Pars Bey?" dediğinde Sara Olivia'yı baştan sona süzerken Pars;

"Bize iki tane sade Türk kahvesi getirir misin?" dedi.

Olivia, "Tamamdır. Pars bey." diyerek perdeyi Kapattıktan sonra Sara Pars'a hayret dolu bakışlar içinde bakıyordu. Durumu fark eden Pars;

"Bir şey mi oldu?" diye sorduğunda Sara ellerini göğsünde birleştirerek gözlerini kıstı. Pars'a o öldürücü bakışını atarak;

"Bu kadının hali ne böyle. Neredeyse etek giymeyi unutmuş. Hem neden senin hostesin kadın?" diye sorduğunda Pars anlam veremeyerek kaşlarını çattı.

Sara'dan böyle bir soru alınca afallamıştı. Ne diyeceğini bilemedi hızla toparlamaya çalışarak;

"Yani hiç dikkatimi çekmedi. İşe alımları asistanım hallediyor." diyerek Sara'nın sinirinin geçmesini bekledi.

"Tamam. Asistanınla birde ben görüşeyim. Artık evlisinya- parmağındaki yüzüğü göstererek- ona göre davransın." dedi ve göz dağı verdi. Pars gülerek;

"Hım. Artık evli miyim?" diyerek Sara'ya dahada yaklaştı. Bakışları Sara'nın dudaklarına kayınca hafiften dudağının ucunu ıslattı.

"Evliler ne yapar bilirsin." diye eklendiğinde elini Sara'nın boynundan göğüs arasına doğru gezdirirken Sara kasılmaya başladı.

"Kız birazdan gelecek durur musun ?" diye fısıldarken bir yandan da kendisine hakim olmaya çalışıyordu. Pars'ın tenine her dokunuşu teninin alev gibi yanmasına, kontrolünü kaybetmesine neden oluyordu.

Pars biraz daha ileriye gidecekken Olivia'nın perdeyi aralamasıyla durdu. Olivia Türk kahvelerini masaya bırakmak için eğildiğinde tam Pars'ın önündeydi ve eteği epeyce açılmıştı.

Sara sinirden dudağının yanını ısırdığında Pars'ın kadına bakıp bakmadığını gözlemledi. Pars'ın bakışları bir an olsun Sara'dan ayrılmayınca Sara kadın çıkıp perdeyi kapatınca ya kadar onu izledi.

Pars'a döndüğünde Pars bir şey demesine izin vermeyerek dudaklarına yapışarak üstüne doğru eğilince Sara'nın kelimeleri boğazına dizildi.

Pars'ın her defasında daha derin ve ateşli öpücüklerine karşılık verirken Pars'ın yardımı ile yavaşça arkasına doğru yaşlandı.

Küçük ve dar koltuk şuan ki durumu için oldukça rahatsız edici olsada Pars'ın tenine her dokunuşu kendisini bulutların üzerinde hissettiriyordu.

Pars Sara'nın dudaklarından yavaşça boynuna doğru kayarken Sara'nın teninin kokusu ve ateşi kendisini kaybetmesine neden olmuştu.

Bir elini bacağına diğer elini göğsüne götürerek sertçe sıkınca acı bir zevkle inleyen Sara daha fazlasını istiyordu. Ellerini Pars'ın boynuna dolayarak destek aldığında Pars Sara'yı sıkıca kavradı ve onu üstüne çıkardı.

Kendisini üstte bulan Sara nefes nefese kalmıştı. Eğilerek Pars'ın dudaklarına dudaklarını usulca değdirdi.

Pars'ın gömleğinin düğmelerini tek tek açarken oldukça yavaş davranıyordu. Son düğmeye geldiğinde Pars'ın gözlerinin içine bakarak açtı ve soğuk ellerini Pars'ın göğsünden kasıklarına doğru yavaşça hareket ettirdi.

Pars daha fazla dayanamayacağını anlayınca hızla Sara'yla yer değiştirdi ve kendisini ona doğru bastırdı. Sara kadınlığının duvarlarında Pars'ı iliklerine kadar hissedince dudaklarının arasından çıkan küçük iniltiler ikisinin de kendilerinden geçmesine sebep oluyordu.

***

Jet'ten indiklerinde saat sabahın sekizi olmasına rağmen tepedeki güneş Sara'nın tenini yakmaya başlamıştı.

Pars'ın elinden tutmasıyla onları bekleyen arabaya doğru yürürlerken Sara nerde olduklarını anlayamamıştı. Pars'a bakarak;

"Hangi ülkedeyiz?" diye sordu. O esnada etrafı inceliyordu. Pars Sara'nın tuttuğu elini bırakarak şoför koltuğunun olduğu yere doğru yürümeye başladı.

"Seyşeller'deyiz." diyerek korumanın açtığı kapıyı tuttu ve korumayı;

"Sen arkandaki arabaya geç." diyerek yönlendirdi." Sara arabaya binerken;

"Neden bu kadar uzak bir yere geldik ki?" diye sordu.

"Güzelim balayımızı yaz ayında yapmak istedim ve en güzel yer olarak burayı seçtim. Burdan sonraki yeri sen belirlersin olur mu?" diyerek arabayı çalıştırdı.

Sara bir şey demiyerek yolu izlemeye başladığında mimarisi ve değişik kültürde ki insanların yaşamlarını gözlemlemeye başladı.

Belirli bir yol gittikten sonra asıl balayını gerçekleştirecekleri yere geldiklerinde Sara adeta büyülenmişti. Burası her ne kadar maldivleri andırsada çok daha değişik bir izlenim veriyordu.

Sara'nın gözleri kamaşmaya başlamıştı. Büyülendiği manzara karşısında daha fazla dayanamayarak terliklerini çıkarak eline aldı ve çıplak ayaklarını beyaz kumla buluşturdu.

"Burası harika bir yer." diyerek etrafında döndüğünde Pars elinden tutarak kendisine doğru çekti. Göğsü Pars'ın göğsüne çarpan Sara belinde Pars'ın elini dudaklarında dudaklarını hissetti.

Sara Pars'ın, "Hiç bir şey senden daha harika olamaz " demesiyle tebessüm etti. Pars'tan bu tür söylemler duymaya alışık olmadığı için mutlu olmuştu.

Pars'ın kendisine karşı sarf ettiği sözlerin her defasında kendisine nasıl bu kadar etki ettiğini anlayamıyordu.

Onun kokusu ses tonu ona bakan bakışları karşısında adeta eriyordu. Onun yanında içinde daha önce hissetmediği aşk diye adlandırdığı o duygu beliriyordu. Daha öncede aşık olduğunu sanıyordu. Taki Pars'a karşı hissettiği bu gerçek duygularla tanışana kadar.

Pars kokusunu iyice içine çektikten sonra Sara'nın elinden tutarak ahşap evin önüne doğru götürdü. Sara eve girerken Pars çalan telefonuna bakarak dışarda konuşmaya başladı.

Burası iki katlı bir yerdi. Girişi oldukça büyüktü. Amerikan mutfağa sahip bu ev sadece ahşaptan inşa edilmiş, doğayla iç içe bir yerdi. Üst katında ise büyük bir yatak odasının yanında birde banyo bulunmaktaydı.

Sara evin ahşap yapısının haricinde içinindeki dekorasyonada hayran kalmıştı. Evin içinde oldukça fazla bitki buluyordu. Boyunu geçen bu bitkiler doğayla evi birleştiyor izlenimini veriyordu.

Sara evi gezdikten sonra mutfağa giderek bardağına doldurduğu suyu yudumlarken gözü dışarda telefonla konuşan Pars'a kaydı. Pür dikkat Pars'ı izlerken arkasından sessizce gelen küçük kedinin bacağına tırmanmaya çalışmasıyla bir anda irkilerek elinde tuttuğu bardağı yere düşürdü.

Kaçan kedi her ne kadar korktuysa Sara'da bir o kadar korkmuştu ki eliyle kalbini tuttuktan sonra derin bir nefes aldı.

Kırılan cam parçalarını toplamak için yere eğildiğinde Pars'ta yanına gelerek çömeldi.

"Güzelim. İyi misin?" diye sorarken bir yandanda yerde kalan son parçaları çöp poşetine attı. Sara gülerek;

"Eve kedi girmiş. Görsen çok tatlı ve küçük. Arkadan ayağıma değince ani bir refleks yaptım o sırada elimden bardak düştü." dedi.

"Kapılar açıkya ondan girmiştir. Sinekliği çekerim şimdi." dediğinde Sara;

"Tamam. O girsin sorun yokta başka bir şeyler girmesin. Önlemimizi alalım. Birde burda ne kadar kalacağız ona göre eşyaları yerleştireceğim." dediğinde Pars kendisine doldurduğu sudan bir yudum aldıktan sonra ağzının yanını elinin tersiyle silerek;

"Bilmem. Sana bağlı. Sen ne kadar kalmak istersen." dediğinde Sara iç çekerek;

"Bu balayı faslından sonra kurulu bir düzene geçmemiş lazım. Biliyorsun demi." dediğinde Pars Sara'nın aksine duruma oldukça olumlu bakarak;

"Sen canını sıkma güzelim. Ben herşeyi halledeceğim." dedi.

"Karanlık işler yok ama."

"Yok. Im. Yiyecek bir şeylerde yok." dediğinde Sara gülerek koluna vurdu.

"Ben bir duşa gireyim sonra gidip biraz alışveriş yapayım. Sende yerleşirsin." dediğinde Pars duşa girerken Sara'da yatak odasına giderek Pars'ın çıkardığı bavulları açmaya başladı.

Bavulun yarısını kışlık yarısını yazlık kıyafetleriyle doldurduğu için yazlıkları çıkararak dolaba yerleştirdi. Pars'ın bavulundaki kıyafetleride yerleştirdikten sonra duştan çıkan Pars'ın ardından oda duşa girdi.

Duştan çıktığında giydiği bikinisinin üstüne kimonisini de giyerek plaj havlularını ve güneş kremini içine koyduğu çantayı aldı.

Pars'la birlikte evden çıkınca Pars arabaya Sara ise şezlongların olduğu yere giderek havlusunu şezlongların üstüne serdi.

Pars gelene kadar güneş kremini sürerek çantasından çıkardığı rus yazar İvan turgenyev'in İlk Aşk romanını okumaya başladı.

Kendini romana o kadar çok kaptırmıştı ki Pars'ın eve geldiğini hatta aldıklarını mutfağa yerleştirdiğini görmemişti.

Pars yanına gelerek alnından öptüğünde Sara tebessüm etti. Pars üstündekileri çıkararak;

"Seni bir yere götüreceğim. Beni takip et." dediğinde ilerdeki sandalı bağlı olduğu yerden çözerken Sara üstündeki kimonoyu çıkararak şezlonga bıraktı.

Pars Sara'nın sandala binmesiyle kürekleri hareket ettirdiğinde Sara elini denize sokarak parmaklarını suda dans ettirmeye başladı ve Pars'a bakarak;

"Nereye gidiyoruz kaptanım." diye sordu.

"İlerde mağaraların olduğu bir yer var. Oraya gidiyoruz. Manzarasını seveceğine eminim." dediğinde Sara Pars'ın buraya daha önce geldiğini anlamıştı.

Aklına tek gelip gelmediğini sorusu takılınca sormak istemedi. Kendinden önce kimle geldiği önemsizdi. Yersiz yere kıskançlık yapıp anı öldürmeyecekti.

Mağaraların olduğu yere geldiklerinde Sara Pars'a bakarak;

"Gerçekten muazzam." diyerek mağaranın içine doğru yürümeye başladı. Biraz yol yürüdükten sonra mağaranın çıkışında neredeyse papatya tarlası olarak adlandırılabilecek bir bahçe vardı.

Sara bahçede o kadar büyülenmişti ki böyle bir yeri daha önce hiç görmemişti. Pars'ın arkasından usulca yaklaşmasıyla irkilerek kendisine uzattığı taca baktı.

"Bunu ne ara yaptın sen?" diyerek papatyalardan yapılmış tacı taktı. Teşekkür etmek için Pars'a sarıldığında kulağına;

"Kısa sürecek demi?" diye fısıldadı. Pars ellerini Sara'nın yüzüne yerleştirerek Sara'ya baktı.

"Ney kısa sürecek güzelim?" diye sorusuna soruyla karşılık verdi. Sara yüzündeki Pars'ın ellerini tutarak;

"Şuan yaşadığımız bu mutluluk." dediğinde Pars'ta Sara'nın sorduğu sorunun cevabını bilmiyordu. Bildiği tek şey vardı oda karanlığın peşlerini bu kadar hızlı bırakmayacağıydı. Tabi bunu Sara'ya yansıtmamaya çalışarak;

"Mutluluğumuzun uzun sürmesi için elinden geleni yapacağım." dedikten sonra Sara'nın moralini yerine getirmek için onu omzuna alarak ilerdeki küçük kayalığa doğru koşmaya başladı.

Sara Pars'ın omzunda tepelenirken Pars'ın kayalığa doğru gitmesiyle ne yapacağını alayarak kahkaha atmaya başladı.

"Pars sakın." demesiyle Pars Sara'yı dinlemeyerek kayalıktan atlatmıştı. Suyun yüzüne çıktıklarında nefesleri normale dönene kadar beklediler. Sara tam Pars'a bir şey diyecekken Pars kollarından tutarak suyun içine çekti ve dudaklarına yapıştı.

~~~
Canlar bir bölümün daha sonuna geldik. Benim için çok değerli olan yorumlarınızı bekliyorum. Oylamayı da unutmayın🫰

Şimdi gel gelelim finale evet büyük finalimizi yarın saat 15.00'da yayınlayacağım. Hepinizi bekliyorum canlar. Kocaman öpüyorum 🥰 İyi okumalar 🫶

Continue Reading

You'll Also Like

GÖLGESİZ❆ By emerald

General Fiction

12.9K 505 18
Yetişkin okurlar için uygundur. [+18]
739K 20.7K 42
Onu ilk gördüğümde oniki yaşımdaydım. O an onun esiri olmuştum. Hayatımda gördüğüm en etkileyici şeydi. O ise beni hiç görmedi. Ben sadece en yakın a...
233K 8.8K 108
Bir Sadgül hikayesidir • Tevâfuk, birbirine denk gelme, latîfâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma anlamına gelmektedir. Tesadüf ise; raslan...
KUZGUN By Filiz Puluç

Mystery / Thriller

655K 45.5K 20
Corvus geceleri, kendi doğrularına ters düşen suçluları avlayan, kendi yöntemleriyle kanıt toplayan, failleri polise teslim eden ve sonuca ulaştırdığ...